IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
2Beğeni(ler)
  • 2 Post By Afrodit

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29 Kasım 2012, 20:51   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kuantum Yaşam Felsefesi





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Kuantum Yaşam Felsefesi

Sizin benim hepimizin ihtiyacı olan gerçek duygular. Tüm insanlığın kaybetmek üzere olduğu duyguların sahte bir atmosfere büründüğü bir zaman dilimindeyiz diye düşünüyorum negatif saldırılardan uzak yaşamaya mecbur olduğumuz bir zaman dilimi. İnsanlık sanki çıldırmışçasına doludizgin kendini tüketmekle meşgul.

Çoğunluk birbirini kandırmakla zaman harcıyor. Kendilerini mutsuz ederken, hayata pozitif bakmak isteyenleri de kendi mutsuzluk girdabına çekiyor. Her şeyin karşılığını para ile ödemeniz bekleniyor. Bilginin bile para ile satıldığı bu devirde, mutluluğu kendi kabuğunda yaşayan insanlar yaşayabiliyor.

Ancak negatif kitlelerin içinde yaşamaya mecbur olan insanlar kendilerini eğitebilirse, Pozitif Yaşam felsefesi ile yaşantılarını sürdürebilirse, Kuantumda güç kalkanı olarak adlandırdığımız bir çeşit enerjiyi kullanabilirler. Foton enerji olarak adlandırılan foton zerreciklerini beynimiz üretebiliyor.

Binlerce seneden beri insanoğlunun kullanmış olduğu bir bilim teknik. Günümüzde modern teknolojinin uzantıları olarak birçok yeni teknik ortaya attılar. Ancak birçok tekniğin binlerce sene evvel uygulandığı zaten biliniyor. Sadece yeni bir ad yeni bir kulp takıldı. Bardak yine eski su içtiğimiz bardak. Pozitif enerjiyi yönlendiren, kullanan kişiler her zaman için negatif enerjinin yaratmış olduğu olumsuz vibrasyondan kendilerini koruma mekanizmasına sahiptirler.

Beyin öyle bir saf enerji kütlesine sahiptir ki kullandıkça işlevsel gücü artar. Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalara göre beyin dalgalarının %0,01'ini ancak kullanabiliyoruz. IQ ve EQ arasındaki iletişimin gittikçe uzaklaştığı maddesel yaşam tarzında beyin enerjisini yeteri kadar kullanamıyoruz. Ancak bazılarımız IQ aşırı derecede kullanırken, bazılarımız da EQ sınırlarını zorlamaya devam ediyorlar.
Birbirinden ayrılmayan iki enerji kütlesinin ortak hareketiyle gelişmesi gereken beyin hücrelerini maalesef geliştiremiyoruz. Var olanı kullanamıyoruz. Bize bahşedilen saf enerjiyi tam olarak kullanamadan mezara kadar götürüyoruz. Peki, bunun sorumlusu kim? Tabii ki İnsanoğlunun ta kendisi. Gelin biraz muziplik yapalım derler ya kendim ettim kendim buldum, gül gibi sararıp soldum. İşin esprisi bir yana, gülü dalından koparırsan solar. Kişiyi ait olduğu değerlerden uzaklaştırırsan yozlaşır. Aslını inkâr eder hale gelir. Enerji üretme merkezi olan beyin, dumura uğramışçasına yerinde sayar durur. Öyleyse bu var olan enerjiyi kullanmak, yönlendirmek, işlevsel hale getirmek biz İnsanoğluna kalmıştır

Kuantum Fırtınası

Yaşam felsefesi takipçileri olan foton kuşağı çocukları, negatif enerji üretmeyen yeni nesil insanı olma yolunda gün sayıyor.
Foton çocukları, gelişmesi gereken işlevsel bilgi fırtınası üretme merkezi görevini üslenmiş gibi görünüyor. Pozitif yaşam sayesinde üretilen enerji kütlesinin olumsuz vibrasyondan uzak olan beyin dalga boyutları, olumlu felsefenin eşliğinde yaşamanın tadını çıkaranların sayısı azalmaya devam edecek.

Günümüzün zaman diliminde, İnsanoğlunun sahip olduğu güç kalkanı zayıflama durumundadır. Her işi ters gidenlerin doğal koruması olan altıncı hisler, zaman içinde doğru orantılı olarak gittikçe küçülmektedir. Mutluluk tohumlarının DNA yapısıyla oynanmış olmasından bahsediyorum, anlaması zor olmasa gerek. Mutasyona uğrayan karakterlerin negatif istekleri, doğanın yapısına aykırı olduğunu söylemek biraz fazla iddialı olsa gerek. Ancak unutmadan söylemekte yarar var sanırım. Pozitif düşüncelerin bile maddesel isteklerin yerini aldığını bir düşünürsek, manevi üstünlüğün yok olma tehlikesi her geçen gün daha da artmaktadır. Medeniyet dedikleri tek dişi kalmış canavarın esiri olma yolunda hızla ilerleyen insanoğlu, hayatın gizemli güzelliğini göremez hale gelmesi an meselesi demeliyim. Her ne kadar dilim varmasa bile, gerçeklerin ışığında beyin jimnastiği yapmak benim görevim sayılır. Kuantum yaşam sınırlarını zorlamak gerekmez, oluruna bırakılan kaderin akışı içinde üzerimize düşen görevi yapalım ki; olması gerekenler oluşsun.

Pozitif güç aktarımı zayıflayınca, yaşam kalkanı dediğimiz koruma mekanizması görevini göremez hale gelir. Bütün bunların sebebi, biz insanoğlunun maddeselliğe verdiği; birinci derecedeki önem yüzünden olamaz mı? Maneviyatı arzulayanların, maddesel düşlerle açığı kapatacağına inandığı bir keşmekeşin içindeyiz sanıyorum. Evrensel yaşam tarzının modern teknik destekli rahat hayatın getirdiği yalnızlığın farkına varanlar bile hiçbir şey yapamamanın acısını hissetmeye başladı sanırım. Değişime uğrayan bizleriz, dünya aynen olması gereken yerde bizim hatalarımızı tamir etmekten yorgun düşmüş gibi desem ne dersiniz? Beyin fırtınası yapmak uğruna, gerçeklerle çelişen safsatalarla ak satırları doldurmak benim stilim olmasa gerek. Babam derdi ki; İstenileni değil de, doğruları söylemelisin. Mesaj alındığını tahmin ediyorum. Kuantum yaşam felsefesini satır aralarından öğrenmenin imkânsız olduğunu galiba yüz defa daha söylemeliyim. Bu uğurda eğitim aldığını söyleyenlerin paracıklarına mı acıyayım, yoksa aklını yitirmek üzere oldukları hayal dünyasında uyumalarına mı? Karar, yüce milletimizindir diyelim. Bilgi fırtınasına devam edeceksek, gerçeklerin üstünü örtmemeyi de ihmal etmeyelim isterim elbette. Foton enerji sayesinde beyin hücrelerini yapıcı yönde geliştirmek mümkün olduğunu hepimiz biliyoruz sanırım. Bana göre bilmek istemediğimiz şey, uygulamanın manevi kanadına tutunmak istemediğimiz olsa gerek. Açıkçası: Maddesel çıkarlar uğruna, manevi güçleri kullanmak imkânsızdır. Boşuna nefes tüketmeyelim. Doğru yola giden tek yol vardır o yolun yolculuğunu yaparak erdemliğe bir nebze de olsa yanaşmaya bakalım derim. Pazarlık konusu olmayan bir tartışmanın eşiğinden dönsem iyi olacak galiba.
Kurtulması gereken yeni nesil ise, o zaman onları kendimiz gibi yetiştirmek yerine; olması gereken biçimde yetiştirmeye özen göstermeliyiz. Zaman gittikçe aleyhimize çalışmaya başladı. Belki aceleyle olmasa bile, bir an evvel aklımızı başımıza almalıyız. Olumlu bilgili çocukları yetiştirmek biz ebeveynlerin elinde diye düşünüyorum.

Negatif beyin düşünceleri üretme felsefesi, karanlık güçlerin kapısını aralar. Aydınlıktan uzaklaşılan yolda nereye varacağımızı siz hayal ediniz lütfen. Kuantum yaşam sınırlarını zorlamak isteyen maddesel düşüncelilerin tüm çabaları boşa gideceğine ben kefilim desem mi acaba? Bize emanet edilen, saf yaşam enerji kütlesi merkezi olan harika çocuklarımızı, modern teknolojinin nimetlerinden mahrum bırakmadan; manevi güçlerine güç katmayı aşılamalıyız. Beyin içinde yapıcı foton zerrecikleri üretmenin ne kadar önemli olduğunu daha önceleri yazdığım makale yazılarında bulabilirsiniz. Aynı konuları tekrarlamamak adına, bölümün diğer yazılarını okumanızı tavsiye edeceğim. Okuma alışkanlığı olmayanlara zaten lafım olmaz. Bilimsel teknik konuların tartışılacağı zemin, ziyaretçi sayfasıdır. Girip istediğinizi bizlerle paylaşabilirsiniz. Modern çağın gerekliliği olarak gördüğümüz yeni tekniklerin gelişimi, yapıcı sonuçları ortaya koyduğu müddetçe; kuantum düşünce fırtınası bizden yana esiyor demektir. Açıkçası: Var olmanın felsefesi anlamını bilelim ki, hayata katkı payının ne anlama geldiğine dair ipuçlarını yakalamaya başlayalım isterim. Teknoloji dedikleri negatif beyin enerji kütlesi, maddeselliği besleyecekse, zaman içinde bizleri metal duygulara benzetecekse; yapılması gerekenler için neler gerektiğini düşünme zamanı demeliyim tabi yüksek müsaadelerinizle.

Pozitif enerji üretimiyle başlayacağımız değişim sürecinde, IQ ve EQ arasındaki birlikteliğin dengesini asla bozmadan kuantum düşünce uygulayıcıları olmak çok zor olmasa gerek.

Olumlu beyin dalgaları ile kişi, pozitif enerji üretmede asla zorluk çekmez. Yeter ki, Yaşam enerji kütlesinin olumlu yönünü kullanmasını bilelim. İnsanoğlun DNA yapısında zaten var olan koruma mekanizmasını zayıflatacak negatif dürtülerden uzak kalalım isterim. Gülü dalından koparırsan solar, doğruları eğip bükmekle raydan çıkmak durumunda kalacağımız aşikâr olmalı ne deriniz? Beklenen foton kuşağında kuantum fırtınasını yaşanması gerektiği gibi yaşayalım, içimizdeki yeşeren gülü soldurmadan muhafaza edelim. Aslını inkâr etmek yerine, özümüzle bütünleşelim ki, nasibimizin kapıları daima açık olsun.





 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
felsefesi, kuantum, yaşam


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Tai Chi; ihtiyacınız olan bir yaşam felsefesi! Sevda Felsefe 5 27 Ekim 2012 16:58
“Acısız yaşam sevinçsiz; hüzünsüz yaşam neşesizdir.” AngeLus IF Ekstra 0 17 Eylül 2010 18:37
Kuantum Felsefesi YapraK Felsefe 0 30 Mart 2009 21:21
Kuantum Yaşam Felsefesi = Pozitif Düşünce Sanatı = Pozitif düşünmek, pozitif yaşamak ahmetnuray Serbest Kürsü 0 23 Temmuz 2008 23:18
Ahmet Nuray SANAT GALERİSİ KUANTUM YAŞAM FELSEFESİ : BEYİN FIRTINASI ahmetnuray Kültür ve Sanat 0 11 Temmuz 2008 09:43