IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03 Şubat 2011, 15:38   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hippias




Genç sofistlerden biri olan Hippias (Protagoras’tan çok gençtir ve bu nedenle 460 yılından sonra doğmuş olması gerekir) elçi olarak diğer Grek devletlerinde, özellikle de Sparta’da bulunmuş, bu görevinden ve başka vesilelerden dolayı yaptığı konuşmalar hayranlık uyandırmış, bu yüzden yalnız Olympia’da değil, Sicilya’nın en ücra kentlerinde bile yüksek ücretler almıştır. Sofistler arasında Hippias matematik bilimini de öğretim programına alan tipik bir ansiklopedicidir. Matematiğin, yeri dokunulmaz pedagojik değerini önceden fark ettiği anlaşılmaktadır. Onun derlemecilere özgü çalışma tarzına fr. 6 karakteristik bir örnek oluşturur. Ayrıca kendisi pratik-teknik anlamda evrensel bir sanatçı olarak göze çarpar; belleğinin güçlü olduğu da söylenir. O “tam anlamıyla bir uomo universale”dir. Kendine özgü düşünceleri olmayan, ama her havadan çalan sıradan sofistlerin tipik bir örneğidir. “Troya Diyaloğu” adlı eseri Prodikos’un meseliyle ahlaksal-pedagojik yönseme bakımından ortak özellikler gösterir. Ancak öte yandan matematikle ilgili sorunlara da ciddi şekilde eğilmiştir.

Platon’un sofistlerinde (Protagoras diyaloğunda) Hippias zaman zaman küçük bir rol oynamaktadır.

1 Platon, Protagoras 337 C vd. 79 C 1

Protagoras’ran sonra bilge Hippias şöyle dedi: “Burada bulunan sizler, sanırım hepimiz —geleneğe göre değil, yaratılıştan-— birbirimizin yakınıyız ve soydaşız, aynı ülkenin yurttaşlarıyız. Zira benzer, yaratılıştan benzerin yakınıdır; ama insanların despotu olan gelenek doğaya aykırı pek çok şeyi zorla yaptırır.’

Bilgiç ve Evrensel Sanatçı

2 Platon, Büyük Hıppias 285 B vd, 79 A 11.Sokratesle Hippias arasındaki konuşma>

Tanrı adına Hippias, Spartalılar seni methediyor ve sözlerini dinlemekten zevk alıyorlar, ama hangi konuda? Görünüşe göre en iyi bildiğin konuda, yoksa yıldızlar ve gökyüzündeki süreçler hakkında mı? —Hippias: Tanrı korusun! Böyle şeyleri hiç dinlemezler! — Sokrates: Ama geon bahsedersen dinliyorlardır seni, değil mi? — Hippias: Hele bu konuyu asld; birçoğu daha sayı saymasını bile bilmez! — Sokrates: O halde senden matematikle ilgili bir konuşma yapmanı istemezler, değil mi? — Hippias: Elbette! — Sokrates: Ama başkalarına göre açıklamasını daha iyi bildiğin şeyleri, örneğin harflerin, hecelerin, ritmin ve uyumun anlamını dinlemek isterler? — Hippias: Azizim, sen hangi ritm ve harften söz ediyorsun? —.

Sokrates: Peki ama, senden duymak istedikleri ve övdükleri şey nedir? İyisi mi sen söyle, ben tahmin edemiyorum. — Hippias Yarı tanrıların, insanların soyağaçlarını Sokrates, ve yerleşim yerlerini, ilkçağda kentlerin nasıl kurulduğunu, tarih öncesine ait her şeyi, işte bunları dinlemeyi seviyorlar, onların yüzünden bütün bu şeyleri tam olarak araştırıp incele mek zorunda kaldım. — Sokrates: Gerçekten şanslısın Hippias, iyi ki Spartalılar, Solon’dan başlayıp arkhontlarımızı sırayla saymamıza ilgi duymuyorlar! Yoksa hepsini ezberlemek zorunda kalacaktın. — Hippias: Niçin Sokrates? Art arda elli sözcüğü bir defa duyduğum zaman hepsini aklımda tutarım, — Sokrates: Haklısın; senin güçlü bir belleğe sahip olduğunu düşünmemiştim. Spartalıların senden hoşlanmalarının sebebi hikmetini şimdi anlıyorum, çünkü sen çok şey biliyor sun ve yaşlı kadınların çocuklara masal anlatması gibi, sen de onlara çok eski çağlardan sevimli hikayeler anlatmayı seviyorsun.

3 Platon, Küçük Hippias 3601) vd. = 79 A ı2:

<Sokrates Hippias’a hitap eder:> Sen sanatların pek çoğunda öteki insanlara göre çok daha maharetlisin, bir defasında, pazar meydanındaki satıcı tezgahlarının önünde gıpta edilesi bilgilerini sayıp dökerken nasıl övündüğünü duymuştum. Günün birinde Olympia’ya geldiğini ve üstünde taşıdığın her şeyin kendi elinden çıktığını söylemiştin: Önce, parmağındaki yüzüğü (sayıp dökmeye bununla başlamıştın) kendin yapmış sın, çünkü kuyumculuktan anlıyormuşsun, sonra damgalamak için bir mühür, ayrıca bir traş bıçağı ve bir yağ kabı da senin elinden çıkmış. Sandallarını kendinin hazırlayıp diktiğini, giy silerini ve iç çamaşırlarını kendi elinle dokuduğunu da söylemiştin. Belindeki kuşak, zengin Perslilerin taktığı kuşağın aynısıymış ve onu kendin örmüşsün; dinleyenleri en çok hayrette bırakan da bu son marifetin olmuştu. Bundan başka beraberinde şiir sanatıyla ilgili kitaplar, destanlar, tragedyalar, dithyramboslar ve değişik konularda birçok düzyazı eser getirmişsin. Yukarıda saydığım sanatlarda herkese taş çıkartırmışsın, ayrıca hatırladığım kadarıyla ritm ve uyum bilgisinde, dilbilgisinde ve daha birçok şeyde senden ustası yokmuş. Ha, az kalsın senin o çok başarılı olduğuna inandığın bellek sanatını (mnemonik) unutuyordum.

4 fr. 6:

Buradan belki bir kısmı Orpheus, bir kısmı Musaios tarafından kısaca söylenmiştir, bir kısmından burada, bir kısmından şurada, bazı şeyler Hesiodos, bazı şeyler Homeros ya da başka ozanlar tarafından, bir bölümü düzyazı halinde, kısmen Grekler, kısmen de Barbarlar tarafından. Ama ben bütün bunlardan en önemlilerini <seçtim> ve birbirine ait olanları birleştirdim, şimdi size <buradan> yeni ve tamamen değişik şeyler söyleyen bir konuşma çıkaracağım.

Alıntıdır.

__________________
''Mükemmel olmamak, tek istediğim. Dünkü kendimden daha bir şey olayım yeter;
Daha yorgun, daha verimli, daha anlayışlı, daha umutlu, daha kırgın,
daha çok şarkı bilen, daha bile erken uyanan…
Mükemmel olmanın endişesinde muhteşem şeyleri kaçırmak istemem.''
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
hippias


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık