![]() | |
Cevap: İçini dök! Sabah sabah cok uzucu haber |
Cevap: İçini dök! Cümle aleme olmak isterken kalbin şair; Alem eylemiş seni sefil bir şiir. Şimdi kim okursa okusun seni, Dudaklarından dökülenler sadece zehir. |
Cevap: İçini dök! Adına bir türküde rast gelmiştim ilkin, sonra ayrı vadilere atıldık. Yılların nasıl geçtiği muammasını korurken başıma ağrılar saçtığım günlerdi, sen yoktun. Kaçıncı dünya savaşıydı hatırlamıyorum, içim Vietnam’dan, içim Gazze’den, içim Hiroşima’dan yeni çıkmış gibi, beni yaralayan şey hala sıcaktı, fazla uzaklaşmış olamazdı. Aslında İşin aslı, hangi sırrımı versem sana haber bültenlerinden duyacağım diye tedirginim seni düşünürken. Kalbim Gördes’li bir kızın gergef tezgâhında iğnelenmekle meşgul şu sıralar. Bazı günahları ancak kan temizler diye. Yanyana duran ilk harflerimizin bir kelime bile etmemesi bu yüzdendir belki. Belki yağmurumu çalmıştır da senin güneşin, böylelikle bütün sırlarım ifşa olmuştur. Belki aynı anda terkedilmişizdir de karışlıklı içiyoruzdur. İçmek dediysem; benim sana bakarak soğuttuğum, senin beni umursamadan çürüttüğün şeyler gibi. Gövdemiz gibi, ruhumuz, kalbimiz gibi. |
Cevap: İçini dök! Ahlak söz konusu olunca sadece kadınları aklına getiren bunu onlardan bekleyenler en büyük ahlaksızlardır. |
Cevap: İçini dök! Hersey durdu resmen Su sagligima kavusim.. isler hep beni bekliyor birikti hersey |
Cevap: İçini dök! Ve ben çok şanslıyım. |
Cevap: İçini dök! Aynı yaşamda ayrı hep hayatlarımız, aynı anda farklı akar zamanlarımız, az da değil aslında ortaklaşa sanıp ortada bıraktıklarımız... |
Cevap: İçini dök! Vatan sever insanlari, diplomali cahillere yem ettiniz. Kanayan yaramiz mi? Adaletsizligimiz.. |
Cevap: İçini dök! ulan bi meramımız var, meşrebimizce anlatalım dedik; mevzuya bin çeşit açıklama yapmadan giremiyorum arkadaş. öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bir insanın iyi giyiniyor olması onu benim gözümde kaliteli insan yapmaz. elbette tam tersi de geçerlidir. hemen hemen hiçbir konuda, fikrini beyan eden kişinin fiziğiyle söylenenin tarafımdan ciddiye alınması arasında bir orantı kurmam. bir diğer önaçıklamam ise biraz kişisel. ben öyle dedikodu kovalayan, insanların çevirdikleri dolaplarla ilgilenen bi adam değilim; kim kimi tokmaklıyormuş, hangisi hangisinin ayağını kaydırmış ve sair, zerrece şeyimde değil. gel gör ki, vaktiyle buralarda harbi harbi estirmiş, forumun altını üstüne getirmiş -nickini tabii ki vermeyeceğim- hala görüşmeye devam ettiğimiz bir eski kız arkadaşım var; karı dedikoduya doymuyor arkadaş. şimdi "lan tamam sus, dinlemek istemiyorum artık" da diyemiyorsun; tak, bir fotoğraf dayıyor önüne abi, mübarek zehir gibi kanına bir kez girmeye görsün büyülenmiş gibi fotoğraftakileri yorumlamaya başlıyorsun.milletin nasıl giyindiğine takıldım şimdi ben bu karının yüzünden. Bana ne lan forumdakilerden. Benden de onlara ne. Çenenin bağına scayım kızım ya. Psikolojimi bozma benim. |
Cevap: İçini dök! Gitmek için tonlarca neden gerek; ama gidememek için tek bir şey yeter. Tek bir şey işte. Tek. Bir. Şey. O tek bir şey yok. Belki hiç olmadı. Bir varsayımdı ütopyaydı, tüme varımın hiçbir şeysiydi. Sosyoloji dersindeki dalgınlığımdı belki, Sezai Karakoç’ a fazla inanmamdı. Çiçek bahçesi olan bir ev hayaliydi, merdivenlerden gelen ayak sesiydi. Her neyse işte yok işte sonuç olarak, ama acıtan belki de hiç olmamışlığı. Hiç olmamışlığı. Hiç. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:17. | |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk