IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By halukgta

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Nisan 2013, 19:00   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ehl-i Kitap Arasındaki Çekişmelere, Allah ın Cevabı





İnsanoğlu tarih boyunca, Allah ınindirdiği kitaplar ile yetinmeyip, adeta kendilerince bir din yaratıp, Allah ınhalis, katıksız, saf inancını, nefislerinin etkisi, şeytanın ve şeytanlaşmışbeşerin vesvesesiyle, her zaman saptırmışlardır. İnsanın yapısı gereğitartışmaya meyilli oluşu, imtihanda olduklarının unutulması, daima üzücü sonlarhazırlamıştır kendilerine.


Günümüz İslam anlayışını, şöyle bir hatırlayalım. Bizler Müslüman olmayan diğerkitap ehli tüm insanların, hiç ayrım yapmadan cennete giremeyeceğini, hepsinincehennem ehli olduğunu söyleriz. Peki, bu hükme, kanıya nereden varırız? Kur’andan dersek bu mümkün değil. Çünkü Rabbimiz böyle bir hüküm vermediği gibi, çokdaha farklı açıklamalar yapar. Daha açıkçası Allah, nasıl bir kul olmamızın çoközel şartlarını koyar Kur’an da.




Bizlerde ne yazık ki Kur’an ileyetinmediğimiz için, Müslüman olmayan herkese, geçmişte yapılan yanlışınaynısını yapıyor ve Rabbin hükmünde ve yetkisinde olan bir değeri, mükâfatı yada cezayı bizler verip, bizden değilsen cehennemliksin yaftasınıyapıştırıyoruz. Sanki Müslüman olup ta, cehenneme gidecek yokmuş gibi, kendikendimizi temize çıkarıp, asla cehennem azabı görmeyeceğimizi de, söylemecesaretini gösteriyoruz.


Gelin isterseniz Kur’a na bakalım, acaba günümüzde söylenen, diğer kitap ehliolup ta, Müslüman olmayanlar, gerçekten hiç sorgusuz ve sualsiz ayrımyapılmadan, hepsi cehenneme mi gidecek diyor Allah? Bu konuda yorum yapmakyerine, bizleri yaratan Allah ın sözlerini anlamaya çalışmak, sizce de enakıllıca olanı değil mi?



Bakara 62: Şüphesiz iman edenler; yani Yahudilerden, Hıristiyanlardan veSâbiîlerden Allah'a ve ahi ret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenleriçin, Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur.Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.



Maide 69: Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler veHıristiyanlardan Allah'a ve âhi ret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik işyapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar.



Hac 17: İman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, Mecusîler ve şirkesapanlar arasında Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey üzerineŞahit’tir, tanıktır.



Yukarıdaki ayetlerde üç önemli nokta dikkat çekiyor. Yüce Rabbimiz iman adınaçok önem verdiği, bizlerden istediği, gerçekten dikkatle üzerinde düşünmemizgereken üç önemli nokta.



1. Allah ın birliğine iman etmek.


2. Ahi ret gününe inanmak ve imanetmek.

3. İyi ameller işleyip, hayra vebarışa yönelik işler yapmak.


Gerçektende günümüzde çok fazla bahsedilmeyen, ama Rabbin olmazsa olmazı,kulunda aradığı üç önemli özelliği bunlar. Yukarıdaki ayetlere dikkatlebaktığımızda, Allah ın kulunda istediği birinci öncelikli özellikler, bunlarolduğunu anlıyoruz.



Peki, bizlere günümüzde böylemi anlatılıyor? Hiç sanmıyorum, bizlere iyi birMüslüman olmak için, öne sürdükleri öncelikleri söylemeye dilim varmıyor.Hatırlayınız Allah Dünyada barışı ve hayrı, yardımlaşmayı ön plana çıkaran birinancın, istediği dinin ilk şartları olarak sayarken, bizler savaştan, dinadına öldürmekten, kendi aramızda bölünmüşlükten bahsederek, nasıl Rabbinsevgili kulu oluruz da, cennetine layık oluruz?



Allah Kur’an da, sizlere gönderdiğim din, İbrahim peygamberden bu yanagönderdiğim dinin aynısıdır der bizlere. Fakat bizler günümüzde tıpkı geçmişteYahudilerin, Hıristiyanların yaptığı gibi, nefislerimizin esiri olmaktankurtulamamışız. Alla hın has dininden uzaklaşıp, nefsimizin esiri olmuşuz. Kitapehli mensubu her toplum, aynı yanlışı yaptıkları içinde, birbirlerinisuçlamaktan öte gidememiş ve Allah ın en son gönderdiği rehberi, Kur’an ınçevresinde de buluşamamışlardır.



Bugün bizler, bizden önceki ehli kitap toplumu için söylediklerimizi, bizimsöylediklerimizden hiç farksız, onlar karşısındaki, kendisinden olmayantoplumlara söylüyorlardı. Bakın O devirde Yahudiler ve Hıristiyanlar nelersöylüyormuş ve Allah da onlara nasıl cevap veriyor?



Maide 18: Yahudiler ve Hıristiyanlar dediler ki, biz Allah'ın oğulları vesevgilileriyiz. De ki: "O halde niçin size günahlarınız yüzünden azapediyor?" Hayır, siz de O'nun yarattıklarından birer insansınız. Dilediğiniaffeder O, dilediğine azap eder. Hem göklerin, hem yerin hem de bunlar arasındakilerinmülk ve yönetimi Allah'ındır. Dönüş de O'nadır.



Bakara 111 Dediler ki: 'Yahudi veya Hıristiyan olmayan hiç kimse kesin olarakcennete giremez.' Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki: 'Eğer doğrusözlüyseniz, kesin kanıtınızı getirin.



112: İş onların sandığı gibi değil! Kim güzel davranışlar sergileyerek yüzünüAllah'a teslim ederse, Rabbi katında ödülü vardır onun. Korku yoktur böyleleriiçin; tasalanmayacaklardır onlar.



113: Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil'i) okumakta oldukları halde Yahudiler:Hıristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. Hıristiyanlar da: Yahudilerdoğru yolda değillerdir, dediler. Kitabı bilmeyenler de birbirleri hakkındatıpkı onların söylediklerini söylediler. Allah, ihtilâfa düştükleri hususlardakıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.


Şimdi de yukarıdaki ayetleridüşünelim. Dikkat ederseniz bizim bugün onlar için söylediklerimizi, Yahudi veHıristiyanlar hem bize, hem de birbirlerine söylemişler. Yahudi ve Hıristiyanolmayanın cennete giremeyeceğini söylediklerinde, Rabbin onlara cevabıgerçekten dikkat çekici.


( Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki: 'Eğer doğru sözlüyseniz, kesinkanıtınızı getirin.)




(İş onların sandığı gibi değil! Kimgüzel davranışlar sergileyerek yüzünü Allah'a teslim ederse, Rabbi katında ödülüvardır onun. Korku yoktur böyleleri için; tasalanmayacaklardır onlar.)



Aynı soruyu gerçekten bizler,kendimize sormalıyız diye düşünüyorum. Müslüman olmayanlar cennete asla giremezdiyenlere, sanırım Rabbimiz aynı cevabı verecektir. Rahmanın katındaki büyüködülün kararını, şartlarını bizler koyarak, Allah ın işine karıştığımızın,farkına varmamız gerekmez mi sizce?


112. ayette bahsettiğimiz, Allah ın önem verdiği güzel davranışlarla, hayırdave barışta yarışarak, yüzünü Allah a teslim edenlerin, Rabbin katındaödülleneceğini ve bunların tasalanmamasını söylüyor bizlere. Bizler tüm buapaçık Allah ın ayetlerini görmemize rağmen, ne yazık ki beşerin sözlerineinanarak, bakın daha önce düşülen hatanın tıpa tıp aynısını, nasıl tekrarediyoruz ve hala bunun farkında bile değiliz.




(Hepsi de kitabı (Tevrat ve İncil'i)okumakta oldukları halde Yahudiler: Hıristiyanlar doğru yolda değillerdir,dediler.


Hıristiyanlar da: Yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. Kitabıbilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler.)



Yukarıdaki sözleri birbirine söyleyen Yahudiler ve Hıristiyanlar, karşısındakiinancı suçlayarak, her ikisi de birbirlerinin doğru yolda olmadıklarınısöylüyorlar ve kendilerini temize çıkarıyorlar. Hâlbuki ellerindeki kitaplarıokusaydılar, Rabbin apaçık söylediklerini göreceklerinden bahsediyor.




Demek ki bugün Kur’an da yazılanlar,o günde benzerleri ellerindeki kitapta yazılı olduğu halde, görmezdengeliniyormuş, tıpkı bugün bizlerin yaptığı gibi. İşte aklını kullanmayan,Kur’an ı rehber almak yerine, beşerin kitaplarını, rivayetlerini rehber alıp,nefsinin esiri olmak bu olsa gerek. Allah affetsin.



Kitabı bilmeyen, ondan habersizolanlarda, onların söyledikleri gibi konuşuyorlar, sözlerine lütfen dikkatedelim. Allah kitabı okuyan ve ondan haberdar olup hurafelere inananlar ile hiçbilgisi olmayan, habersiz ya da dinden uzak insanlar gibi boşa konuştuklarınısöylüyor. Bu sözleri günümüzle karşılaştırmak, çok doğru olacaktır. Allahayetin sonunda tıpkı cahil insanlar gibi konuşan, hurafelere iman edenlerhakkında bakın ne diyordu?



(Allah, ihtilâfa düştüklerihususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.)


İşte bizlerde bugün aynı hatanın içinde, Rabbin kelamından habersiz, okumuşcahillere benzer durumdayız. Birbirimizi itham etmekte, sanki cennetin vecehennemin biletini kesmekle görevli vezne görevlisiymiş edasında, kendimizitemize çıkararak, konuşmaya devam ediyoruz.



Yüce Rabbimiz, bakın biz tüm ehlikitap toplumuna, nasıl bir mesaj vererek,nasıl bir yöntem izlememizi öneriyor. Yazacağım ayetleri lütfen çok iyidüşünelim.



Bakara 135: "Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruyakılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk veyozlaşmadan uzak bir biçimde, İbrahim milletinden olalım. O, şirkebulaşanlardan değildi.



Ankebut 46: İçlerinde zulmedenleri hariç olmak üzere, Kitap Ehliyle en güzelolan bir tarzın dışında mücadele etmeyin. Ve deyin ki: 'Bize ve size indirileneiman ettik; bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir ve biz O'na teslimolmuşuz.



Bakara 135. ayette, Yahudi ve Hıristiyanların çağrısına, Allah bakın nasılhükmünü veriyor? Benim isteğim, şirk batağına batmadan, hurafelerden uzak,İbrahim in dinine tabi olun, çünkü o şirke bulaşan, hurafelere sapan birisideğildi diyor. Acaba bizler şirk batağına batmadan, imanımızı Allah ın istediğigibi yaşayan kullarından olabildik mi?



Ankebut 46. ayet de ise, Allah ın önerisini çok doğru anlamalı ve kendikendimizi temize çıkarmadan, doğru bir yolla mücadele etmeliyiz. Bu yolundatarifini yapıyor Yaradan. Birbirinize dini, İslam ı ve Rabbin yolunu anlatırkenen güzel yöntemle mücadele ediniz diyor. Bakın Allah bizlere, karşımızdakiehlikitaba nasıl yaklaşacağımızın yöntemini çok net ve apaçık nasıl söylüyor?



(Bize ve size indirilene iman ettik; bizim ilahımız da, sizin ilahınız dabirdir ve biz O'na teslim olmuşuz.)



Bu ayetleri ve günümüzde yaşanan olumsuzlukları düşünün lütfen. Sanırım Allahın önerdiği yoldan bizler, çok uzak olduğumuz, ne kadar açık anlaşılıyor.



İslam ı ve Kur’anı tüm âleme tanıtmak ve anlatmak istiyorsak, önce Kur’an ınemrettiklerini bizler doğru öğrenip, uygulamalıyız ki, örnek olalım. İslam ıanlatacağımız, tebliğ edeceğimiz insanlar ile aramıza duvarlar örmeden, onlarayaklaşmalıyız. Böyle yaparsak ancak onları, Kur’an ile buluşturabiliriz.




Allah Kur’an da bizlere çok önemlibir işaret verir. Dininizi ve inancınızı yaşarken, asla kendinizi temizeçıkarıp, karşınızdaki insanları suçlamayınız der bizlere. Çünkü kimin gerçekiman ettiğini, yalnız ben bilirim der.



Yukarıda ki ayetler üzerinde lütfendikkatlice düşünelim ve şunu sakın unutmayalım. Ben Müslüman oldum demekle,Allah ın istediği kul asla olamayacağımızı ve bunu söylemekle cennetegideceğimizi lütfen söylemeyelim. Allah ın sevgili kulu olmak, çabayla,özveriyle, hakka batıl karıştırmamakla olur, bunu da unutmayalım.


Bizlere düşen kendimizi temize çıkarmak yerine, nasıl tertemiz insan olunur,onun yolunu öğrenelim. İyi ameller işleyip, hayırda ve barışta yarışalım. Allahın halis ve katıksız dinini yaşayarak çevremize örnek olup, gerçek İslam ınyaşam örneğini, diğer ehli kitap mensuplarına gösterelim ki, onlar da Kur’an ımerak etsinler, etkilensinler ve Kur’an a tabi olsunlar.



İslam dini üzerinde oynanan oyunları ancak, gerçek Kur’an ehli olan Müslümanlarbozabilir. Bizlere düşen, kanmadan- kandırmadan, korkmadan -korkutmadan Rabbinrehberini anlatmaya çalışmak olmalıdır. Bunu yapabilmek için, önce bizler İslamı doğru anlamalıyız ki, doğru anlatabilelim.



Allah Kur’an da bizlere, İbrahim peygamberden bu yana gönderdiğim dinlerinözünde bir olduğunu söyler. En inkişaf etmiş, en gelişmiş ve bundan sonra başkapeygamber ve kitap gönderilmeyeceği için korunmuş kitabın da, Kur’an olduğunubildirir bizlere.



Allah gönderdiği kitapları, kullarının doğruya, güzele ulaşması, mutlu olmasıadına göndermiştir. Hz. İbrahim den Hz. İsa ya kadar gelen kitaplar, geçmiştoplumlarının, çağın gerektirdiği ölçüde gerçek rehberleri olmuş, yoldan sapmışnesli doğruya iletmek adına gönderilmiştir. Allah ın gönderdiği kitaplararasında bazı değişiklikler olmuş, toplum yaşadıkları devrin-zamanınkoşullarında, doğruya yönlendirilmiştir.



Neden tüm insanlık Kur’an ı rehber almalıdır? Çünkü Kur’an Allah ın gönderdiği,en son ve en gelişmiş ilimle donatılmış bir rehberdir. Geçmişte gelenkitaplarda, kendi çağının elbette en gelişmiş rehberleri idi.




Şöyle düşünelim. Bir konuda yüz, yüzelli yıl önce yazılmış bir beşeri ilmi kitap, nasıl kendi çağın ilmiyle, bilgive gerçekleri ile yazılıp, okunup toplumun anlayacağı şekilde yazılıp istifadeedildiyse, yüz yıl sonra aynı konuda yazılan bir beşeri kitabında, kendiçağının gerçekleri, ilmi verileri ışığında yazılacağı ve o günün toplumunagerektiği ölçüde fayda sağlayacağı açıktır.



Hiç kimse geçmişte yazılan ilmi birkitabı almaz, en yenisini en inkişaf etmiş, günümüz şartlarında hazırlanmış,yazılmış olanı alır. Çünkü en yararlı ve faydalı bilgi, en gelişmiş ilminyazıldığı bu kitaptadır da ondan.



Kur’an Allah ın bizlere sunduğu,ilmin ışığında günümüz şartlarına göre, en son gönderdiği rehberi olduğunagöre, bizler Müslüman olmayan Ehl-i kitaba, bu gerçeği doğru anlatabilmek için,önce bizler doğru anlamalıyız. Hakka batıl karıştırmadan, bizler eğer doğruanlayamadıysak, aramızda bölünüp parçalandıysak, Allah ın nurundan bizler gereğigibi istifade edemiyorsak, nasıl olurda başkalarına Allah ın gerçeklerinianlatabiliriz.



Yabancı TV kanallarını şöyle birdolaşın. Birçok Hıristiyan inancını anlatan kanallar görürsünüz. Hem Türkçe,hem de Arapça. Peki, nerede bizim Diyanetimiz? Neden hem Türkçe, hem de diğerdillerden, İslam ı anlatmıyor?



Anlatamaz, böyle bir yayındayapamaz. Çünkü bizler kendi içimizde daha, Kur’an ı doğru anlayıp, doğruyaşayamıyoruz ki. Hıristiyanlık propagandası yapan, kanallarını seyredenlerbilir. Bizlerin Kur’an a uymayan rivayet hadislere inancımızı, çok iyikullanıyorlar. Ne diyorlar biliyor musunuz? Kur’an da çelişki vardır. İşte budüşünceyi yaratan bizlerin inandığı yanlış hurafe, rivayet inançlarımız. ÇünküAllah Kur’an da açıkça bir hüküm veriyor, ama inandığımız rivayet hadisler,Kur’an ın tam tersini söylüyor. Bizler kendi içimizde, bu gerçeği öncegörmeliyiz.



İslam toplumunda, aynı peygambere,aynı kitaba iman eden, farklı mezheplerin bile, birbirine tahammülü yoksa kendiiçinde, nasıl olurda diğer Ehl-i kitabı, Kur’an a davet ederiz. Yaşadığımızbölünmüşlüğümüzle, düşmanlıklarımızla mı örnek olacağız diğer toplumlara.



İçinde yaşadığımız zaman,gerçeklerin, hakkın üstünün örtülmüş, gizlenmiş ve batılın güçlü olduğu birdevirdir. Daha açıkçası Peygamberimizin mahşer günü söyleyeceği, benim ümmetimKur’an ı devre dışı bıraktılar, sözünün gerçekleştiği bir çağda yaşıyoruz.



Tüm insanlık âlemi, Allah ınimtihanından geçiyor, önce bu gerçeği unutmayalım. Daha sonrada unutmamamızgereken, imtihanımızda yaşadığımız gerçeklerin ne kadarının, Allah ın istekleridoğrultusunda olduğu gerçeğidir. Kim Allah ın çizgisine en yakın, imtihanınıyaşıyorsa, kurtuluşa erecekte onlar olacaktır.



Allah ın bizlere müjdelediğicennetinde, en üst makamda olmak, burada sonsuzluğunu yaşamak isteyen, zamanınve çağımızın ilmi, rehberi Kur’an dan nasibini bolca almalıdır.

Bu bir yarıştır, yarışında kuralınıRabbimiz koymuştur. Bizler kendi nefsimizin etkisinde, kendimizce kurallarkoymaya çalışmayalım. Son noktayı koyacak, hakkımızdaki kesin kararı verecek,bizleri değerlendirecek, bizleri yaratan Yüce Rabbimizdir, bunu da unutmayalım.

Gelin dostlar, Kur’an ın çevresinde toplanalım. Üzgünüm ama gemi yara almış sualıyor, yarada çokkkk ama çok derin. Tamir edilecek gibi de görülmüyor. Gelincan yeleklerimizi hazırlayalım.




Kurtuluşa erenlerden olmakistiyorsak eğer, Bakara suresi 5. ayetinde Allah ın söylediği gibi, Rabbimizdengelen hidayet, yani Kur’an üzerinde olalım.



Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK



 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
allah, arasındaki, Çekişmelere, cevabı, ehli, kitap, ın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Allah İle Beyin Arasındaki İlişki Su Genel İslami Konular 0 22 Ekim 2010 22:53
Allah (C.C.) ile tanrı kelimesi arasındaki fark.. Lee Genel Paylaşım 1 12 Aralık 2007 20:16