IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 09 Ağustos 2013, 12:26   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Allah tan Ve Onun Ayetlerinden Sonra, Hangi Söze İnanacaklar





Bizler inancımızı yaşarken, acaba akıl ve Kur’an eksenindemi yaşıyoruz? Yoksa Kur’an ve rivayetler doğrultusunda mı?



Bu soruma vereceğiniz cevap çok önemli. Allah eminolmadığınız bilgilerin ardına gitmeyin hesabını sorarım, aklını da kullanmayanıpislik içinde bırakırım diyorsa, sizce bu sorumun cevabı çok açık değil midir?



Benim yazdığım yazılarıma cevap veren bazı kardeşlerim, senpeygamberimizi devre dışı bırakmak istiyorsun, hadis ve sünnet düşmanısınithamında bulunuyorlar bana.



Hatta bir din kardeşim şöyle cevap vermiş. Atadan ne görmüşne öğrenmişsek onu yapıyoruz yeni yeni din icat etmeyin. Doğrusu üzerindedüşünmemiz gereken bir cevap. Peygamberimiz Kur’an ı tebliğ etmek istediğinde,o günkü ehli kitabın itirazı da, aynen bu şekildeydi. Atalarımızdanöğrendiklerimizden, bizlerin vazgeçmemizi mi istiyorsun, diye itirazediyorlardı.



Önce şunu belirtmeliyim ki, hiç kimse Allah ın resulünüdevre dışı bırakamaz. Daha doğrusu, hiçbir aklı başında Müslüman buna cesaretedemez. Ama akıllı bir Müslüman, peygamberimizin hadisinde bizleri uyardığıgibi, benim adıma yalanlar uydurmayın ve bunlara inanmayın, yoksa sonunuzcehennem olur, uyarısını dikkate alır ve bu konuda titiz davranır. Çünküpeygamberimiz bizleri her zaman Kur’an a yönlendirmiş, zaten Allah elçisine,yalnız ve yalnız Kur’an ile hükmet görevi vermiştir.



Gelelim bizlere ulaşan rivayet hadislere. Ben hiçbir yazımdahadislerin tamamını inkâr edelim, bizlere hiçbir faydası yoktur demedim ve bunusöylemek akla ve Kur’an a da uymaz.



Benim söylediğim,rivayetler konusunda her zaman dikkatli olalım, her güzel örnekten, bilgidenfaydalanalım, ama mutlaka Kur’an ın onayını alalım dedim. Bugün okullar daokuduğumuz, geçmiş tarihi bilgilerin bir kısmı, kesin bilgi değildir.Kalıntılardan ve bazı bulgulardan yola çıkarak, yapılan değerlendirmelerdir.Ama bizleri bilgi sahibi yapar o dönem hakkında. Yeni bir kanıt, yazıtbulunduğunda, eski bilgiyi siler, yenisini kabul ederiz. Bunda hiçbir sakıncadaolmaz.



Peki iman ve inanç konusunda da aynı yolu kullanabilirmiyiz? İşte bu çok önemli. Kur’an bu konuda ne söylüyor? Allah çok açık ve nethükmünü vermiş ve bakın ne diyor Rabbimiz.



İsra 36: Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın(eminolmadığın) şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondansorumludur.



Sizlere sormak istiyorum. Rabbimiz emin olmadığın bilgininardına düşmeyin diye hüküm veriyorsa, nasıl olurda hiç düşünmeden, araştırmadanher peygamberimizin sözü diye rivayet ettikleri bilgiyi kabul ederiz.Unutmayalım ki rivayet, kesin emin olunmayan bilgi, yani söylenti demektir.



Değerli din kardeşlerim, işte ben Rabbin bu ayetlerinitebliğ almış ve iman etmiş bir Müslüman olarak, hem Rabbimizin hem depeygamberimizin uyarısını dikkate alıyor ve bu konuda elimden geldiğince titizdavranıyorum. Buna Allah şahittir.



Gelelim peygamberimizin sözleri diye nakledilen, rivayet hadislere.Elbette içinde peygamberimizin söyleme ihtimali yüksek olan, birçok rivayethadisler var. Tüm bunlardan faydalanmalı ve dersler çıkartmalıyız. Çünkü Allahelçisini bizlere örnek göstermiştir. Ama şunu unutmamalıyız, hiçbir rivayetbilgi dine hüküm koyamaz, Allah ın vermediği bir hükmü veremez. Çünkü Allahelçisine verdiği görev ve sorumluluk, Kur’an da çok açık belirtilmiştir.



Bugün İslam âleminde büyük bir kesim, rivayet hadislerolmasaydı bizler Kur’an ı anlayamazdık, Kur’an kapalı kalırdı deme cesaretinigöstermektedirler. Hadislerin günümüze birçoğunun, sağlıklı ulaşmadığınısöylediğimizde verdikleri cevap düşündürücüdür.



(Hadislerin bize sağlıklı ulaşmadığını iddia eden kimseler,hâşâ Kur'an ın da bize sağlıklı ulaşmadığını iddia etmektedirler aslında.)



Ne yazık ki bu tür örneklerle toplum, İslam ın özündensaptırılmakta, Kur’an dan uzaklaştırılmaktadır. Allah Kur’an ı ben koruyorumdiye hükmünü bizlere vermiştir. Bizler Allah korumasında olan bir kitap ilebeşerin birbirinden çok farklı rivayetlerini de, aynı seviyede düşünerek, hâşâKur’an değerini vermemiz, ne akla ne mantığa, nede Kur’an a asla uymaz. Bu birşirktir unutmayalım.



Rivayetlerinde Allah korumasında olduğunu söyleyenleresormak isterim, acaba hangi mezhebin topladığı hadisler Allah koruma altında.Çünkü aynı konuda, ama birbirine taban tabana zıt, o kadar hadis rivayetediliyor ki, doğrusu bu konuda çok dikkatli olmamız gerektiği, biraz düşünentarafından anlaşılacaktır.



Ramazan dolayısıyla dini konularda, birçok sohbetler yapılıyor.Özellikle bir konu işleniyor ve deniyor ki, rivayet hadisler olmasaydı, Kur’anı bizler anlayamazdık. Televizyonlarda ve internet sitelerinde bu konu ileilgili çok dikkat çekici sözler söyleniyor. Bir kısmını sizlerle paylaşmak vesizlerin üzerinde düşünmenizi rica ediyorum. Allah Yunus suresi 100. ayetinde,Allah, azabı akıllarını (güzelce) kullanmayanlara verir diyorsa, Rabbin buhükmünü lütfen unutmayalım.



Allah Kur’an ayetlerinin açık olduğunu ve her şeyden niceörneklerle izah edildiğini söyler bizlere. Bu konuda düşüncesini söyleyen birdin kardeşimiz ise, bakın bu konuyu nasıl anladığını anlatıyor.



(Kur’an apaçıktır ama hangi meselelerde apaçıktır. Apaçıktırama her meselede öyle değil. Kitapta açık olan inanç esaslarıdır. Kitapta namazbile anlatılmıyor nasıl açık olabilir.



Kur’anı kerim namazı, orucu, zekâtı haccı anlatmaz. Budurumda nasıl açık oluyor. Bazı konularda açıktır. Her konuda açık değildir.Kur’anı, ayetleri anlayabilmek için, sünnete, peygamberimizin hadislerinemutlaka ihtiyaç vardır



Allah namaz kılın der, Kur’an a göre nasıl kılacağız? Kur’anruku edin diyor bu eğilme nasıl bir eğilme. Kaç rekât kılınacak. Zekât verinnasıl vereceğiz. Hangi maldan ne kadar. Yılda kaç defa. Tüm bu bilgilerisünnetten öğreniyoruz.





Allah her şeyi kitabına koymadı. Peygambere müracaat edelimdiye. Eğer her şey kitapta olsaydı, kitap koskoca bir kitap olurdu.Peygamberimizin hadisleri koca koca ciltler halinde.



Peygamberimiz 23 yıl konuşmuş. Sahabenin aklında kalanlarsöylenmiş daha sonra bunlar yazılmış. Akılda kalıp yazdırılanlar bile, ciltlerdolusu kitaplar yapmış.



Kur’an da her şey olsa, koskoca kitap olur, kimse onuokumazdı. Onun için ana konuları kuranda anlatır, gerisini peygamberden öğreninder. Çünkü peygambere itaati emrediyor.



Niye emrediyor. Her şey Kur’an daysa, neden peygambereitaati emretsin. Demek ki her şey kuranda yok.)



Sizlere naklettiğim bu fikir üzerinde, şimdi birliktedüşünelim. Düşünmek istemeyene sözüm meclisten dışarı. Allah Kur’an ın açıkoluşu ve her konuda bilgi verildiğini söyler bizlere. Sizlere anlayasınız diyeörnekler, kıssadan hisselerle izah ettik ki doğruyu bulasınız şeklinde yolgösterir. Fakat kardeşimiz Kur’an ın her konuda açık olmadığını, Kur’an ın tamtersini kanıtlamak için verdiği örnekler, aslında düşündürücüdür.



Bu kardeşimiz eğer Kur’an madem açık ve her konuda detayvar, neden bugün bizlerin kıldığımız namaz konusunda detay yok. Kaç rekâtkılacağımız bile yazmıyor. Oruç, hac konusunda gerekli detaylar yok. Zekâtkonusunda da, ne kadar zekât vereceğimiz, hangi maldan ne kadar? Yılda kaç kezvereceğimiz bilgileri yazmıyor Kur’an da diyor.



Tabiî ki yanılıyor, bu kardeşimiz büyük yanılgıda, ÇünküAllah bu konularda da gereken her bilgiyi veriyor. Ama bizlere Kur’an dışındanöğretilenleri, Kur’an da göremediğimizde yaptığımız hata, rivayetleri Kur’an ınönüne geçirerek, bakın bu bilgiler Kur’an da yok diyebiliyoruz.



Allah namaz kılın, zekât verin diyorsa, onun gereken kısmıkadarını mutlaka Kur’an da vermiştir. Yoksa nasıl rehber olur bizler için? Hanibizlere rehber olsun diye göndermişti Kur’an ı? Lütfen bunu unutmayalım veKur’an a karşı takındığımız tavrın farkında olalım. Ne kadar zekât vereceğimizibilemezdik, diyen kardeşimize, bakara suresi 219. ayeti hatırlatırım



(Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. Deki: “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah, size ayetleri böyle açıklıyor kidüşünesiniz.)



Allah ın bu kadar açık seçik emrettiği, zekâtı anlamakistemeyen, yeterli bulmayanlara, elbette söyleyecek sözümüz olamaz. Allah olmayanayılda bir değil, gönül rızanızla ihtiyaçtan arta kalanı fakirle, olmayanlarlapaylaş emrini anlamak istemeyenler, yılda bir fakiri hatırlayanlara ne söylesekanlamayacaktır.



Allah her şeyi kitabına koymadı, çünkü peygamberine müracaatetsin diye, şeklinde savunma yapmış din kardeşimiz. Acaba Allah her şeyi Kur’anda yazmayıp, elçisinin de Kur’an ın vermediği hükümleri versin, demiş olabilirmi?



Yaradan Maide suresi 45. ayetinde, Allah'ın indirdiğiylehükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir diyorsa, bu fikre doğrudur diyebilirmiyiz? Kehf suresi 56. ayetinde Allah, biz elçileri yalnız, müjdeci ve uyarıcıolarak göndeririz diyorsa, sizce elçilerin yetki ve sorumluluklarını Rabbimizaçıkça belirtmemiş mi?



Enbiya suresi 10. ayetinde, And olsun, size öyle bir kitapindirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır demesi, bizleri hiç düşündürmüyormu?



Sizce aşağıdaki ayetler, sorumuza cevap vermiyor mu?



Zühruf 43: Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesizsen doğru bir yol üzeresin.



Araf 3: Rabbinizden size indirilene uyunuz! O'nu bırakıp dabaşka dostların peşlerinden gitmeyiniz! Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!



Muhammet 2: İman edip yararlı işler yapanların, Rableritarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allahörtmüş ve hallerini düzeltmiştir.3. Bunun sebebi, inkâr edenlerin batılauymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşteböylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır



Bakara 5. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirlerve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.



Yukarıdaki ayetlere baktığımızda, Allah ın bizlerin yalnızKur’an a sarılmamızı emrediyor. Çok daha dikkat çekici örnek verip bakın nediyor.



(Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirileneinananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.)



Hak olan peygamberimize indirilen Kur’an olduğu ve buna imanedenlerin Allah katında makbul olduğu, sizce çok açık anlatılmıyor mu? Bakarasuresi 5. ayette, Allah kurtuluşa erenlerin kimler olduğunu söylüyor, lütfendikkatle düşünelim.



(, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşaerenler de ancak onlardır.)



Ama bizlere Kur’an da her şey yoktur. Ana konular vardır,bunların detaylarını elçim sizlere öğretecek diye öğretmediler mi?



Bu konuda şunlar söyleniyordu hatırlayalım.



(Allah her şeyi kitabına koymadı. Peygambere müracaat edelimdiye.)



Şimdide bu konu üzerinde düşünelim. Hadislerin toplanması veyazılması konusunda açıklama yapan kardeşimiz, şunları söylemişti, tekrarhatırlaydım.





(Sahabenin aklında kalanlar söylenmiş daha sonra bunlaryazılmış. Akılda kalıp yazdırılanlar bile, ciltler dolusu kitaplar yapmış.)



Bu satırları okuduğunuzda, aklınıza geleni çok iyibiliyorum. Demek ki peygamberimiz kendisi bizzat hadisleri yazdırmamış. Ölümündençok sonra toplanmaya, yazılmaya başlanmış.



Şu soruyu hemen kendimize soralım. Peki, neden kendisağlığında peygamberimiz yazdırmamış. Madem peygamberimizin rivayet hadisleriolmasaydı Kur’an anlaşılmazdı ve kapalı kalırdı, peygamberimiz bunu akıledemedi de, yıllar sonra mı birilerinin aklına gelerek kaleme alındı.



Değerli dostlar, ne söylediğimizin farkında mıyız?Sahabelerin yıllar sonra aklında kalanlar ile ve yüzlerce yıl sonra rivayetleryoluyla nakledilen bilgilerle mi Kur’anı en doğru anlarız sizce? Ya sahabelerinaklında kalmayan bilgiler varsa? Sizce Allah ve elçisi, bizlerin Kur’an ı buyöntemle anlamamızı ister mi?



Gelelim peygambere itaat konusuna. Eğer bizler kelimelerdenmedet umarak, hurafe inançlarımıza kanıt ararsak, Kur’an ın yüzlerce ayetine deiman etmemiş oluruz, bunu unutmayalım.



Allah elçisine itaat etmemizi emreder. Çünkü elçisineverdiği tembih, topluma yalnız Kur’an ile hükmet görevidir. Hatta hiçbir ilaveyapamayacağını da açıklar.





Hakka 44…47: Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurmayakalkışsaydı, elbette onu bundan dolayı kıskıvrak yakalardık; sonra da onun şahdamarını keser atardık. Hiçbiriniz buna engel de olamazdınız.



Ahkaf 9: De ki: "Ben, resuller içinden bir türedideğilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahye dilendenbaşkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim.



Rad 40: Ya onlara vaad ettiğimiz şeylerin bir kısmını sanagösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek sana, hesapsormak da bize düşer.



Maide 67: Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et.Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemişolursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluketmez.



Allah elçisine bu ve buna benzer, birçok ayetle görev vesorumluluğunu bildirmiş ve topluma yalnız Kur’an ile hükmetme görevi vermiştir.Daha sonrada bizlere hitaben, sizlere gönderdiğim elçime uyun emrinivermiştir. İşte elçiye uymanın anlamıbudur. Kur’an a harfiyen uyan, elçiye de uymuş demektir. Yoksa peygamberimizKur’an dışından bir bilgi verecek değildir. Bu zaten Allah tarafındanyasaklanmıştır.



Eğer bizler Kur’anı, peygamberimizin rivayet hadisleriolmasa anlayamayacak olsaydık, peygamberimiz bizzat kendisi bu bilgileri yazdırırbizlere ulaştırırdı, lütfen bunu unutmayalım. Bakın peygamberimiz bu konudaneler söylüyor.



( Benden Kur'an dışında bir şey yazmayın. Kim, benden Kur'andışında bir şey yazmışsa, onu imha etsin." Muslim-Zuhd/72(3004) /4137 EbuDavud-İlm/3(3647) /4136 Musned-c.3/12,21,39 Darimi-Mukaddime/42)



(4106 - el-Muttalib İbnu Abdillah İbni Hantab radıyallahuanh anlatıyor: "Zeyd İbnu Sabit Hz. Muaviye radıyallahu anhüma'nın yanınagirmişti. Hz. Mu'aviye ona bir hadisten sual etti. Zeyd de hadisi ona söyledi. Hz.Muaviye (orada hazır bulunan bir adama) hadisi yazmasını emretti. Zeydmüdahalede bulunarak Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, hadislerinden hiç birşey yazmamamızı emretmişti" dedi. Bunun üzerine Hz. Muaviye yazılanıderhal imha etti."

Ebu Davud, İlm 3, (3647).



(Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve“Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler” dedik. Hz.Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelkimilletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldançıktılar.”

El Hatib, Takyid 33 )



Yazdığım hadislerde elbette bir rivayettir, bu sözleripeygamberimizin söyleme ihtimali olan sözler olarak bakmalıyız, çünkü Kur’an ınemrettikleri de aynı doğrultudadır.



Bir örnek daha vermek istiyorum. Peygamberimiz vedahutbesinde, yaklaşıl yüz bin kişiye hitap ettiği söylenir. Bu kadar kalabalıkbir toplumun karşısında yapılan konuşma bile, günümüze 6–7 değişik şekildeulaşmıştır. Birde bir kişinin duyduğunu söyleyip, nakledilen bir konu acabagünümüze nasıl ulaşır, yorumunu sizlere bırakıyorum.



Peygamberimizin veda hutbesinde, dikkat çeken bir sözünü,günümüze nasıl farklı ulaştığının örneğini vermek istiyorum.



—Ey mü'minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıpuydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerimve Peygamberin sünnetidir.



—Mü’minler!

Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzuhiç şaşırmazsınız. O emanet Allah'ın kitabı Kur'an'dır.



—Ben sizin aranızda iki ağır-paha biçilmez emanetbırakıyorum. Bunlara sımsıkı sarıldığınız sürece asla sapıtmazsınız: Allah’ınKitabı ve benim Ehl-i Beytim.



Ne dersiniz, acaba bunlar içinden hangisi doğru olabilir?Sizce bu bilgilerle mi Kur’anı anlamalıyız, yoksa...... ? Evet, o yok sanıncevabını bulabiliyorsak, sanırım Allah ın istediği kul olabilmişiz demektir.



Değerli din kardeşlerim. Rabbimiz ben Kur’an da hiçbir eksikbırakmadım diyor ve aşağıdaki hükmü veriyorsa, sizce Kur’an ın dışından dapeygamberimiz dine hüküm koymuştur ve bizlerde sorumluyuz diyebilir miyiz?



Zühruf 44: Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için debir öğüttür VE SİZ ONDAN SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ.



Ne dersiniz, bunca sözü boşuna söyledik değil mi dostlar.Allah apaçık bizleri Kur’an dan hesaba çekecek ve ondan sorumlu tutacaksa,acaba bu hükmünden sonra, Kur’an ın hiç bahsetmediği rivayetlerin koyduğuhükümlerden de, hesap sorar mı? Namaz, zekât, oruç ve hac gibi çok önemliibadetlerde gereken detayı, bilgiyi Kur’an da vermemiş olabilir mi? Kararsizlerin.



Bu hafta Cuma hutbesinde, hoca efendi bir konuyu anlatırkenşöyle söyledi.



( Gerçek bir Müslüman, şüphe duyduğu bir şeyi asla yapmaz.Çünkü o şüphe onu HARAM a götürür. Yapacağı bir işten şüphe duyduğu halde, onuyapmaktan çekinmeyen ise, HARAM bataklığına sürüklenir.)



Bu sözler çok güzel ve doğru sözler olduğundan, sizlerlepaylaşmak istedim. Çünkü Allah ın hüküm vermediği, açıklamadığı konularınkonuşulmasını Rabbimiz HARAM kıldığını Kur’an da söyler bizlere. Bu bilgilerışığında da sizlerin hadisler konusunu düşünmenizi öneririm.



Hadis konusu çok dikkatli olmamız, iyi araştırıp öyleyararlanmamız, ya da reddetmemiz gereken çok önemli bir konudur. YaradanHükmüme hiç kimseyi ortak etmem diyorsa, lütfen bilmeden peygamberimizi,Rabbimizin dine hüküm koyan ortağı yapmayalım. Yoksa bunun hesabını veremeyiz.



Peygamberimiz Ehli kitaba ve ümmi topluma, Kur’an ı tebliğetmeye çalışırken, bir kısmı atalarınınitikadından vazgeçmek istemedikleri ve Kur’an ın yanında, atalarınıninançlarına da devam etmek istemişlerdi. Bu isteklerine bakın Rabbimiz nasılkarşılık veriyor.



Casiye 6: İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir. Bunları sanagerçek olarak okuyoruz. Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi sözeinanacaklar?



Ankebut 51: Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamızonlara yetmedi mi? Şüphesiz bunda inanan bir kavim için bir rahmet ve bir öğütvardır.



Sanırım yazımın tamamının çok güzel bir özeti bu iki ayet.Tabi anlayana anlamak isteyene. Birde gönül gözleri, açık olana elbette. BakınRabbimiz ne diyor Kur’an ın yanında, atalarının itikatlarına devam etmekisteyenlere.



—Allah’tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi sözeinanacaklar?





—Kendilerine okunan kitabı, sana indirmiş olmamız onlarayetmedi mi?



Ne dersiniz bu ayetlerden, bugün bizler çok ama çok dersleralmamız gerekmez mi. Cahiliye devrinin o büyük hatalarını, bizler bugünyapmıyor muyuz? İslam ı doğru yaşamak için, Kur’an tek başına yeterli değildirdiyenlere, bu ayetleri hatırlatırım. Lütfen şunu da unutmayalım. Peygamberimizyalnız Kur’ ana uymuş ve yalnız Kur’an ile topluma hükmetmiştir. Bu emri verenKur’an ın bizzat kendisidir.



Yorum ve karar sizlerin. Hesabın görüleceği O çetin gün çokuzaklarda değil, bir nefes alışı kadar bizlere yakın. Lütfen unutmayalım veKur’an ın ipine sıkı sıkı sarılalım. Sanı ve emin olmadığımız bilgilerin ardı sıra gitmeyelim.



Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK



 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
allah, ayetlerinden, hangi, onun, sonra, söze, tan, ve, İnanacaklar


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Sevistikten Sonra Hangi Burc N'der? grineX Burçlar, Fallar ve Kehanetler 1 21 Ocak 2012 20:19
Descartes'tan sonra felsefe hangi yönlerde gelişti? Kalemzede Felsefe 0 04 Ekim 2011 22:58
Aristoteles'ten sonra yunan felsefesi hangi konulara yöneldi? Kalemzede Felsefe 0 04 Ekim 2011 22:43