IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23 Ekim 2013, 22:02   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Namazların Rekat Sayısı Sabit midir






Geçen gün bir televizyon konuşmasında, Diyanet İşleri Başkanımız, dinde öylekonular vardır ki, asla değiştirilemez dedikten sonra, şöyle bir örnek verdi.Sabah namazı 2 rekât fazdır, bunu birisi çıkıp ta, dört rekât kılalım diyemezdedi.




Gerçekten de sabah namazını, ikirekât farz namaz kılmak yerine, dört rekât farz kılamaz mıyız? İki rekâtkılınması Allah emrimidir? Gelin bu konuyu birlikte, elimizdeki Kur’an ve diğerbilgiler ışığında birlikte düşünelim.



Önce şunu söylemeliyim ki Allah, bizKur’an da her şeyden nice örnekleri, değişik misallerle açıkladık ki anlayasınızder. Ayrıca yine bir ayetinde, biz Kur’an da hiç bir eksik bırakmadık, Allahunutucu değildir diyerek, bizlerin Kur’an ın ipine sarılmamızı emreder. Çokdaha önemlisi Zühruf 44. ayetinde bakın çok açık bir hüküm verir.



Zühruf 44: Doğrusu o Kur'an, seniniçin de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.


Bu bilgiler ışığında, namazın rekât sayıları konusunu gelin önce Kur’an asoralım. Bakalım bizlere nasıl bilgiler verecek, çünkü Allah sizleri Kur’an dansorumlu tutuyorum diyor. Tabi aşağıdaki ayeti de unutmadan.




Hud 1: Elif, lâm, râ. Bu, hikmetsahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri önce sağlamkılınmış, sonra da detaylandırılıp açıklanmış bir kitaptır.



Allah namazı kılarken, ses tonumuzunbile nasıl olacağının örneğini vermiş ise, namazımızın uzunluk ya da kısalığıhakkında da, bizlere mutlaka bir bilgi vermiştir. Allah Kur’an da yeni doğanbir bebeğin, kaç ay anne sütünü emmesi gerektiği konusunda bile bilgiveriyorsa, Kur’an ın üzerinde çok durduğu namaz konusunda, eğer sabit vedeğiştirilemez bir rekât sayısı olsaydı, onu da bizlere bildirmez miydi? Konuüzerinde düşünmeye ve araştırmaya devam edelim.



Nisa suresi 102. ayetinde Allah, zorbir anımızda, korku ve savaş halinde kılacağımız namazımızın tarifini yapıyor.


Peygamberimizin imamlığında, askerin bir bölümünün namaza durması ve kıyam,rükû, secdeden sonra namazın bittiğini, daha sonra da geri kalan askerle aynışeklide diğerlerine de namazı peygamberimizin kıldırdığı örneği verilir.




Buradan da anlıyoruz ki, kısaltılmışnamaz bir rekâttır. Şöyle düşünenler de var. Normal şartlarda ise tüm namazlarKur’an a göre iki rekâttır. Çünkü peygamberimiz askerlerinin her iki yarısı ileayrı ayrı kılarak, iki rekâtı tamamlamıştır. Bu örnekten bu sonucu çıkarmak,bana göre çok zorlayıcı olur. Kur’an ın anlatım mantığını da uymaz. Peki, ozaman normal kılacağımız namazlarımız kaç rekât olmalıdır? Sınırlama var mıdır?


Allah kısaltılmış rekâtı tarif ettikten sonra, normal namazlarımızı kılmakonusunda ise şöyle söyler.



Nisa 103: Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanyatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkünamaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.



Allah bu ayetinde, aslında sorduğumuz sorunun cevabını veriyor ve güvenli birortamda, NAMAZINIZI TAM OLARAK KILIN diyor. Sizler tam olarak kılın sözünden neanladınız? Kur’an da Allah güvensiz bir ortamda kılınacak kısaltılmış namazıntarifini, uzunluk-kısalık örneğini verdiği halde, güvenli sakin bir zamanımızdakılacağımız bir namazın sınırlandırılmış örneğini vermiyor, herhangi bir sınırkoymuyor. Peki, bizler bu sözlerden ne anlamalıyız?



Allah mümin un suresi 2. ayetinde bakın ne diyor.



(Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler.)



Demek ki huşu içinde, Allah ın huzuruna duracağımız zaman bizlere bırakılmış,Allah tarafından bir sınırlama asla konmamıştır. Eğer bir sınırlama konmuşolsaydı, her şeyden nice örnekler verdim diyen Rabbimiz, bunu da açıklar vekısaltılmış namazında izah ettiği gibi, bunu da bizlere örneklerle bildirirdi.



Allah Enam suresi 57. ayetinde, hüküm yalnız ve yalnız Allah ın der. Budemektir ki normal şartlarda kılacağımız namazlarımızın rekât sayısını Allahsınırlamamış, bu konuda hiçbir hüküm vermemiştir. Allah ın hüküm vermediği birkonuda bizlerin konuşması, bunlar Allah katındandır demesi, haramların enbüyüğüdür.




Allah Araf suresi 33. ayetinde çokdikkat çekici bir uyarı yapar ve hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyisöylememizi, haram kıldığı uyarısını yapar. Lütfen söylediklerimizi veinandıklarımızı, Kur’an süzgecinden geçirelim.


Şimdide bu konuyu kısaca, rivayet hadislerde araştıralım. Önce peygamberimizinbirçok kez tekrar ettiği hadisini/sözünü size hatırlatmak istiyorum.




4107 - Ebu Sa'idi'l-Hudriradıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyleemrettiler: "Benden Kur'an dışında bir şey yazmayın. Kim, Kur'an'dan başkabir şey yazmış ise, onu imha etsin."
Müslim, zühd 72, (3004).




Demek ki peygamberimiz, asla Kur’anın dışına çıkmamış bu çok açık. Zaten Allah elçisine, sana indirdiğimlekullarıma hükmet, diye ayet indirmişti hatırlayınız. Sizleri Kur’an dan sorumlututuyorum diyen Yaradan, daha sonra Kur’an dışından, Kur’an ın hiç bahsetmediğibilgilerden, hükümlerden de sorumlu tutar mı?

Rivayet hadislerden bir örnek dahavermek istiyorum.



2308 - Hz. Aişe (radıyallâhu anhâ)anlatıyor: "Allah namazı (ilk defa farz ettiği zaman iki rekat olarak farzetmişti. Sonra onu hazer için (dörde) tamamladı. Yolcu namazı ilk farz edildiğişekilde sabit tutuldu."
Buhârî, Salât 1, Taksîru's-Salât 5, Menâkıbu'l-Ensâr 47; Müslim,Salâtu'-Müsâfarî 2, (685); Muvatta, Kasru's-Salât 8, (1,146; Ebü Dâvud, Salât270, (1198); Nesâî, Salât 3, (1, 225).




Yukarıda sizlere verdiğim rivayethadiste, namazın ilk önce iki rekât farz olduğunu, daha sonrada Allah hazerdedörde tamamlandığını söylüyor. Yolcu ya da korku halindeki namaz ise aynıkaldığı anlatılıyor.


Bu bilgiler ışığında hemen kendimize soralım. Böyle detaylı bir bilgi Kur’an dayok. Peki, bu bilgi nereden alınmış da, Allah namazın rekât sayısını, önce ikirekât farz kıldı, daha sonra dörde çıkardı diyebiliyoruz. İşte bizler İslam ıböyle yaşıyoruz. Rabbimiz emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin diyeuyardığı halde, hiç sorgulamadan iman edip gidiyoruz. Rivayetlerde böylece,değişmez Allah emri oluveriyor.



Sizlere verdiğim bu bilgilerden sonra, sizler sabah namazının farzını iki rekâtyerine, dört rekât kılamayız diyebilir misiniz? Bu sözü ne Kur’an doğruluyor,nede rivayet hadisler. Elbette önemli olan, sorumlu olduğumuz KUR’AN dır.



Bu konu ile ilgili bir rivayet hadis daha vermek istiyorum. Gerçi rivayetleriyazdıkça, kafanız daha çok karışacak, ama bazı gerçekleri görebilmek, farkedebilmek için, yanlış bilgiler bile bizlere ders veriyor.



2307 - İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Allah, namazıpeygamberinizin diliyle hazerde dört, seferde iki, korku halinde de dört rekatolarak farz kılmıştır."
Müslim, Salât 5, (687); Ebü Dâvud, Salât 287, (1247); Nesâî, Taksir 1,(3,118,119).




Sanırım bu rivayet hadis, kafanızıiyice karıştırdı. Bizler Kur’an dan uzaklaşıp, rivayetlerle imanımızı yaşarsak,sanırım kafamız daha çokkkk karışacaktır.



Allah fecir vakti kılınan, yanisabah namazından bahsederken, İsra 78. ayetinde, bu zamanın huşu içinde, Allaha kulunun zikir yapacağı, günün en huzur içinde yakardığı, bir zaman olarakbahseder. Bu zamanın, melekler tarafından şahitli olduğu yorumu da yapılmıştırayette.



Allah ın çok özel, namazın en uygunvakti olarak işaret ettiği, sabah namazının vaktinde, sizce Allah bana ikirekâttan fazla, namaz kılmayın demiş olabilir mi? Eğer demediyse bunusöylemekle, Müslümanları namazın en uygun zamanı olan fecir vaktinde, gerektiğikadar namaz kılmak isteyenleri, engellemek değil de nedir?



Namaz Allah ile kulu arsında birkapıdır. Kulunun Rabbinden istekte bulunma anıdır. Allah buna üst bir sınırkoymadıysa, başka hiç kimse buna sınır koyamaz. Lütfen bunu unutmayalım. Önemliolan namazlarımızda, huşu ve ciddiyetle Allah ın huzurunda kalabilmektir.



Bugün namazlara konmuş olan rekâtsınırlaması, toplumun cami kültürünün yaygınlaşması adına konmuştur. Elbettehiçbir sakıncası yoktur. Hatta birliktelik sağlamıştır diyebiliriz.Peygamberimizin ümmetine, yalnız Kur’an ile hükmetmiş olduğu gerçeğini lütfengöz ardı etmeyelim. Çünkü Allah bu konuda birçok ayetiyle elçisine emirvermiştir. Eğer bizleri bağlayıcı bir rekât sınırlaması olsaydı, oda Kur’an damutlaka açıklanırdı.



Peygamberimiz Kur’an dışından aslahiçbir bilgi yazdırmamış, yazımını yasaklamış ve bizleri yalnız Kur’an asarılmamızı istemiştir. Bu konuda birçok ayet zaten vardır. Bunun tersinidüşünmek, Kur’an ın birçok ayetini inkar etmek, üstünü örtmektir hatırlatırım.



Peygamberimizin vefatından sonra,dört halife devrinde de, hadis yazımı ve nakli yasağı devam etmiştir. Bu konudada dört halife devrinden, örnekler vermek istiyorum.



Hz. Ebu Bekir, peygamberinvefatından sonra Müslümanları toplayarak şöyle demişti: “Sizler, Peygamberdenhadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerde ihtilafa düşüyorsunuz. Sizdensonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir. Peygamberden hiçbir şey tahdisetmeyin. Size bir soru soran olursa, “Bilgimizle sizin aranızda Allah’ın kitabıvar” deyin ve onun helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kılın”

[Zehebi, “Teskiretu’l Huffaz, I,2-3]



Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı.Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi.Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibiMüslümanların Mişnası’dır bunlar.
[İbn Sad/Tabakat 5/140]



Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden ötürü Ebu Hureyre’yi Devş dağlarınagöndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına göndermekle tehdit etmiştir.


[Tahzırul Havas 10b. ]


Hz. Ali’den rivayet edildiğine göre o yanında yazılı sahifeler bulunankimseleri, bunlara müracaat etmekten sakındırmış ve “Sizden önceki insanlar,Rabb’lerinin Kitabını terk ederek âlimlerinin sözlerine uydukları için helakolmuşlardır” demiştir.


[İbn Abdilberr, 108]


Peygamberimiz ve en yakın ashabı, hadis nakli konusunda çok titiz davranmış vetoplumu Kur’an a yönlendirmiştir. Peygamberimiz Kur’an dışından hiçbir bilgiyazdırmadıysa, bizleri bağlayan yalnız Kur’an olduğunu bilmeliyiz. ElbetteKur’an ın özüne ters düşmeyen, geleneklerimizin de yaşanmasında hiçbir sakıncayoktur. Ama geleneklerimizi dinleştirmeden, bunlar olmadan İslam ı yaşayamayızdemeden.



Mahşer günü peygamberler, kendi ümmetine şahitlik yapacağını Kur’an söylüyor.Bu düşünceden yola çıkarak, şu soruyu kendimize lütfen soralım. Mahşer günüRabbimiz elçisine dönerek, şöyle bir soru sorduğunu düşünelim.




( Ey Resulüm, sen mi söyledinkullarıma, benim huzuruma fecir vaktinde namaza durduğunuzda, yalnız 2 rekâtfarz namaz kılın, daha fazla olmasın diye?)



Sizce böyle bir soruyu Rabbimizelçisine sorduğunda, Kur’an ile yatan, Kur’an ile kalkan, bizler için örnekpeygamberimiz, nasıl bir cevap verebilir? Bu sorunun cevabını bizler mutlakabulmalıyız. Tabi mahşer günü pişman olmak istemiyorsak. Sizce bu cevabı Kur’anda mı aramalıyız, yoksa emin olamadığımız rivayet hadislerde mi? Yorumsizlerin.

İslam dinine fitne ve fesat öyle bir girmiş ki, neyin doğru neyin yanlış olduğubirbirine karışmış. Çünkü Kur’an devre dışı kalmış. Dilerim Rabbimden eldeKur’an, aklıyla iman eden, O azınlık halis kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 24 Ekim 2013, 01:11   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (1)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Namazların Rekat Sayısı Sabit midir




Selamun Aleyküm..

Benim bildiğim kadarı ile sabah namazı 4 rekattır 2 farz olarak kılınır. Tabi sen bunu daha çok kılmak istiyorum Allah"a daha yakın olmak istiyorum şeklinde düşünüyorsan, kaza namazı olarak kılamadığın namazlar yerine bol bol kılabilirsin.

Ama hanifi meshebi için sabah namazı 4 rekat kılınır. 2 farzdır 2 de sünnettir. Fazla olarak kılmak istiyorsan bunu kılamadığın borçların için niyet edebilir bol bol namaz kılabilirsin.

Sabah ve akşam için öncelikle farzlar kılınıyor. Diğer vakitler önce Sünnetler kılınıp farz için hazırlanılıyor.

Ama farz olan 4 rekat ise bu 3 rekat olarak kılınmaz.

Sünnet namazları da adında bilindiği gibi çok sevaptır. Örneğin Öğle namazını kılacaksın, hanifi için yazıyorum ilk olarak sünnetini kılarsın bu sayede kılacağın Farz namazına hazırlık yapmış oluyorsun sünnet ten sonra farzı kıldığında namaza hazır olarak daha büyük bir sevaba ulaşıyorsun.

Ama Allah"a istediğin kadar namaz kılabilirsin benim bildiklerim ile bunun bir sınırı yok. Kul olarak Allah"a bağışladığı bu nimetler adına ne kadar dua etsek namaz kılsak az olur.

Tavsiye olarak da Allah"ın en sevdiği iki kelime La ilahe illlalah kelimesidir.

Namazınızdan kalsanızda bunu dilinizden düşürmeyin arkadaşlar.

Bu zikire devam edip üstüne bir dua ettiğinizde temiz ve ihlaslı bir kalbe sahipseniz mutlaka kabul olur.

La ilahe illalah bu Kelime yi de Temiz bir kalp için sıkıntılara karşı sıkılmadan bıkmadan okumanızı tavsiye ediyorum bir süre sonra sıkıntılarınızdan bu zikir sayesinde kurtulduğunuzu hissedeceksiniz.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
midir, namazların, rekat, sabit, sayısı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Hangi Namaz Kaç Rekat? efLatun İslamiyet 0 02 Aralık 2011 19:45
Namazların Birleştirilerek Kılınması (Cem'-i Salâteyn) Veya Kazâya Bırakılması Kalemzede Tarih 0 15 Eylül 2011 03:21
Geçmiş Namazların Kazası Ecrin Genel İslami Konular 0 07 Nisan 2011 19:03