IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 28 Mart 2011, 18:55   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Zoofili Dosyası / BUGÜN BİR HAYVANA YARIN KİME?





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Gün geçmiyor ki bir hayvana tecavüz haberi duymayalım. En son Sincan’da henüz 6 aylık aylık bir yavru kopek, kardeşleriyle yaşadığı yerin yakınındaki metruk binaya götürülerek TECAVÜZ edildi, İŞKENCE yapıldı, BOĞULARAK öldürüldü. Peki, nedir bu toplumun birçok kesiminde, hem de yükselerek devam eden vakaların nedeni? Biz, hayvanlara daha fazla şiddet uygulunmasına karşı çalışırken, bir takım sözde insane müsvettelerinin yaptığı bu rezaletin temelinde ne yatar? Ve, böyle vakalar nasıl önlenir? HaySev, zoofili dosyasını açıyor. Çünkü, artık daha fazla utanç yaşamak, üzülmek ya da hastalıklı bir takım varlıklarla aynı sosyal ortamı paylaşmak istemiyoruz.
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Öncelikle, zoofili olarak anılan bu hastalığın ne olduğunu tartışalım.
Zoofili ya da zooseksüelite, hayvanlarla cinsel ilişki bağımlılığı olarak adlandırabileceğimiz durum vicdani ve ahlaki boyutunun yanında ciddi bir seksüel psikopatidir. Zoosadizm denen bir başka psikopati hali de havyanlarla cinsel münasebet bağımlılığına ek olarak, hayvan vücuduna uygulanan acı verici faaliyetlerden zevk duyma durumudur.
Dünya çapında ele alındığında hayatında en az bir kez hayvan ile cinsel münasebette bulunanların topluma oranı, erkeklerde %8 kadınlarda ise %3.6’dır. Dahası, bu oran kırsal bölgede yaşayanlarda % 40-50 oranına kadar yükselebilmektedir. (ref. Kinsey raporları).
Hayvanla cinsel ilişkiye girmek, edilgen durumda cinsel ilişkiye zorlanan hayvan için vahşice ve insanlık dışı sonuçlar doğururken, zoonoz’un (yani hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar) insanlar arasına geçişini de kolaylaştırır.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Zoofili, eylemi yapan kişi açısından psikolojik anlamda incelenirken; tecavüzün mağduru konumundaki hayvan açısından davranışbilimsel, psikolojik ve–maalesef- cerrahi alanlarda olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Ve acı olan da kişileri bu eyleme sevk eden ruh durumu bir yana bırakıldığında, hayvanlarla cinsel ilişki, tür gözetmeksizin yayılmaya devam etmektedir.

Tecavüz ve Kurbanları
Tecavüz kurbanı hayvanların akıbetleri, insanlarınkilerle paralellik göstermektedir.Tecavüz küçük bir kız çocuğu ile bir sokak köpeği için benzer şeyleri ifade eder. Bunlar fiziksel ve zihinsel acı, utanç ve izolasyondur. Tecavüze
uğrayan bir köpek cerrahi anlamda hasara uğrayacak, zorla cinsel ilişkinin getirdiği acıyı hem nesnel olarak hem de psikolojik olarak bünyesinde taşıyacaktır.
Ciddi tecavüz olaylarında organ deformiteleri ve masif kanamalar hayvanın yaşamını tehdit edebilmektedir. Veteriner hekimler organik hasarı giderebilseler de, zihinsel travmanın izlerini silmek pek de kolay olmayacaktır.Tecavüz mağduru hayvanlar – tıpkı insanlarda olduğu gibi- post-travmatik sendromlara adaydırlar. Bunlar depresyon geliştirme, kaygı, yaygın anksiyete hali ve izolasyonu içerir.

Hayvan, travma sonrası stress bozukluğunu, içine kapanma ve kendini soyutlama olarak gösterebilirken,tam tersi, artmış agresyon ve nedensiz saldırgan davranışlar hayvanın ve çevresindekilerin yaşamlarını tehdit eden boyutlara varabilir.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Örnekse, hepimiz Minnoş’u hatırlarız. Minnoş, 24 Aralık 2009’da Yedikule Hayvan Barınağı’nın Darülaceze bölümüne getirildi. Diğer köpeklerin aksine o sadece bir leğenin içinde yatıyor. Havlamıyor, oynamıyor... Neden mi? Çünkü bir ihbar üzerine barınağa getirilen Minnoş’un sapıklar tarafından defalarca tecavüze uğradığı ortaya çıkmıştı.
Barınakta sürekli görev yapan veteriner Nişan Büyükkuyumcu, köpeğin geldiğinde vajinasında zorlanma ve kanama olduğunu belirterek şunları söylemişti: “Köpekler işkenceye maruz kalırsa, tecavüze uğrarsa, depresyona girer. Yemek yemez, diğer köpeklerle iletişim kurmaz. Minnoş da ilk geldiğinde daha fazla içine kapanıktı, yemek yemiyordu. Şu anda da diğer köpeklerle iletişim kurmuyor, sürekli yatıyor. Fazla yemek yemiyor, korkuyor.” Muayenede Minnoş’un kanser olduğu da anlaşıldı.

Barınak sorumlusu Meral Olcay da sekiz yaşlarında olan Minnoş’un depresyon geçirdiğini belirterek şunları anlattı: “Belki ihbar olmasaydı, ‘bir cisimle’ işkence edildiğini düşünecektik. Sokakta bu köpeği besleyen bir kadın, köpeği alanları takip etmiş. ‘Köpeği birkaç günde bir aynı kişilerin gelip aldıklarını ve iki saat sonra geri getirdiklerini’ söyledi. En sonunda köpeği alıp evinde saklayan kadın bize haber verdi.”


Anlaşılabileceği gibi, hayvanlarla kurulan cinsel ilişki psikolojik, sosyolojik, hukuki ve tıbbi boyutlarda ele alınabilmektedir ve hangi perspektiftenbakılırsa bakılsın yadsınamaz bir bozukluğun dışavurumu.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Peki ama,insanoğlunu bu hastalığa iten nedenler nedir? Neden, bir insane gidip bir hayvana cinsel tacizde bulunur?
Bunun cevabını Begüm Akmaniş veriyor: “Heteroseksüel ilişki kurmak yerine, kişi zoofiliyi tercih ediyorsa, kişinin özgüven duygusunun yetersizliğinden söz edilebilir. Hetero­seksüel ilişkiye ve karşı cinse karşı duyulan korku, kişinin kendine olan güvensizliğiyle ilişkilendirilebilmektedir. Bu güvensizlik duygusuyla kişi diğer bir bireyle bulunacağı her türlü paylaşımdan uzak durma eğiliminde olacaktır. Cinsel paylaşımda bunlardan biridir. Bu nedenle çocuğa olumlu bir cinsel eğitim verirken, özgüven duygusunun da aşılanması gereklidir. Özgüveni belirleyen en önemli etkenlerden biri anne ve babanın çocuğuna gösterdiği sevgi­dir. Sevildiğine inanan ve güvenen bir çocuğun özgüven duygusu beslenir. Bu nedenle özellikle anne babalar tarafından çocuğa, sevgi açık ve belirgin bir şekilde gösterilmelidir.”

Yani, çocuklarımızın ilgisiz büyüdüğü, düzgün iletişim kurulmadığı evlerde dışlandığı her durum, potansiyel bir zoofili vakasını tetikliyor. Ve şunu da vurgulamakta yarar var ki: “Sevgisiz büyüyen her birey, birgün bir suçlu olarak karşımıza çıkabilir. Çünkü hayvana tecavüz ederek hayata başlayan, insane da tecavüz edecek ruh haline sahiptir”


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Nitekim, İstanbul Barosu, Türkiye’de ilk kez Adli Tıp Profesörü Sevil Atasoy’un başkanı olduğu Suç Önleme ve Denetleme Stratejileri Merkezi işbirliğiyle, cezaevlerinde cinayet, tecavüz gibi şiddet suçlarından hüküm giyenlerin suç profilini ortaya çıkaracak bir anket çalışmasında dünya çağında seri katillerin “sözde kariyerlerine” kedi ve köpeklere zarar vererek başladıkları tespit edilmiş.

Mesela, Albert De Salvo (Boston Canavarı) 1 yılda 13 kadın öldürdü. Portakal sandıklarında kedileri ve köpekleri kapana kıstırıp sonra oklar attığı biliniyor;
20 yaşındaki Jason Massey, 13 yaşında 1 kızı ve 14 yaşındaki üvey erkek kardeşini öldürdü. Cinayetlerine kedi ve köpek öldürerek başladı;
Kip Kinkel (15), ailesini ve 24 öğrenciyi öldürdü. Kedi başı kesmek, canlı sincapları küçük küçük parçalara bölmek gibi eylemleri vardı.
“Batılı kaynaklar, şiddet suçu işlemiş olanların çocukluklarında, hayvana yönelik şiddetin faili ya da tanığı olduğunu göstermektedir” diyen Atasoy ve ekliyor, “Bu durum fark edilip önlendiğinde ve çocuğa hayvan sevgisi öğretildiğinde, ileri yaşta suç işlemediği kanıtlanmıştır.”

NE YAPMALIYIZ?
  • Herşeyden önce sessiz kalmamamız gerekiyor.
Çünkü bugün hayvanlara cinsel tacizde bulunan kişilerle yarın karşılaşacak, belki de aynı markete gidecek, aynı otobüse bineceksiniz. O zaman sessiz kalmayın! Çünkü bugün yavru bir köpek, yarın bir çocuk aynı akıbete uğrayacak.
  • Çocuklarınızı, tanıdıklarınızın çocuklarını sevin. Onlarla iletişim kurun. Dışlanmak, hor görülmek, dayak, manen şiddet uygulamak sadece ve sadece suçlu kişilikler yaratır. Evlatlarımızı sevelim ki, utanacağımız değil, gurur duyacağımız insanlar olarak toplumda yerlerini alsınlar.
  • Ola ki böyle bir vaka ile karşılaştınız ve tecavüze uğramış bir hayvvan buldunuz. Hemen veteriner fakültesinde UZMAN hekimlerinden rapor alın. Polise başvurun ve tutanak tutturun. Olay yeri inceleme raporu ve olay yeri incelememenin çektiği fotoğrafları isteyin. Otopsi raporunu alın ve savcılığa şikayette bulunun. (Şunu da unutmayın ilk 6 saat içinde hayvandan sperm örneği alınamazsa maalesef tecavüz ile ilgili sonuç alabileceğimiz bir yasal girişim yok).
  • Bir olaya birebir şahit oldunuz. Hemen polisi (155) arayın ve adres vererek ekip yollanmasını isteyin. Siz müdahale etmeye de kalkmayın. Çünkü suçlu kişilik saldırgan olur ve size zarar verebilir.
  • Bu tür davranışlar sergileyen ya da meyili olan özellikle çocukları görmezden gelmeyin. Psikiatrik tedavi utanılacak birşey değil tam tersine medeni her insanın sağlığı için gerekli bir bilimdir. Bugün tedavi edilmeyen ve görmezden gelen her vaka yarın gazetede şöyle manşetlere neden olacak:
    Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


“Mühendis, kiraladığı ata tecavüz ederken yakalandı” ([Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...])

“Emekli öğretmen keçiye tecavüz ederken yakalandı” ([Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...])
“Tavuğa tecavüz eden sapık suçüstü
yakalandı” ([Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...])

Bu manşetlerde sevdiğiniz ya da tanıdığınız birini herhalde görmek istemezsiniz! O zaman sessiz kalmayın. Hastalığın belirtilerini gördüğünüz anda harekete geçin.
Seçim sizin! Seçim bizim! Gerçekten gurur duyacağımız bir ulus yaratmak istiyorsak artık sessizce gerçekleri sineye çekmek, suçları örtbas etmek ya da birileri nasıl olsa ilgilenir diyerek elimizi taşın altına koymamak yerine vatandaşlık haklarınızı ve hayvanlarımızın yaşam haklarını koruyalım! Ve unutmayın bugün bir hayvana, yarın bir çocuğa, eşinize, dostunuza ya da size!



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Konu ile ilgili –ve tüm hayvan hakları istismarı içeren- vakaları güncel olarak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adresinden takip edebilirsiniz.





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bİr, küme


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Yupi Başbakanimiz Yarin Yozgatta WistFuL Serbest Kürsü 1 06 Haziran 2015 04:12
Orhan Hakalmaz - İndim Yarin Bahçesine Desmont M, N, O, Ö, P 0 02 Kasım 2014 14:29
Yarin'in tarihi: 11-11-2011 gizemcik32 Serbest Kürsü 1 11 Kasım 2011 00:57
Dün Yarin olsaydı... Magic Komedi ve Mizah 11 19 Şubat 2009 22:02
AŞkta Yarin Yoktur Sevgİlİ.. AustrieL Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 4 04 Şubat 2007 12:29