![]() |
Dostmusun? Arkadaş mı? [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Dostmusun? Arkadaş mı? Çok sevdiğiniz kişiyle dost musunuz arkadaş mısınız? Ona bir dost gibi mi yoksa arkadaş gibi mi davranıyorsunuz? Bu tür sorular içinde kaybolduysanız ve kime, ne kadar güveneceğinizi bilmiyorsanız üzülmeyin. Önce kendinizin dost mu arkadaş mı olduğunuzu anlayın, daha sonra da sevdiğiniz kişiyi nasıl kabul ettiğinizi görün. Arkadaş evinize geldiğinde misafir gibi davranır Dost geldiğinde buzdolabını açıp istediğini alır Arkadaş senin ağladığını görmez Dostunun omuzu ise senin göz yaşlarınla ıslanır Arkadaş davetine katılınca bir paket hediye ile gelir Dost sana yardım etmek için erken gelir; toparlanman için geç gider Arkadaş, onu o yattıktan sonra ararsan rahatsız olur Dost neden bu kadar geciktiğini sorar, derdini anlatmak için Arkadaş bir kavgadan sonra her şeyin bittiğini düşünür Dost ise tekrar arar Arkadaş senin daima onun arkanda olmanı ister Dost ise her zaman senin arkandadır Arkadaş zaaflarınızı öğrenir ve onları kullanabilir Dost zevklerinizi öğrenir ve onlara hitap eder Arkadaş zayıflıklarınızı bilirse başınıza kakar Dost zayıflıklarınızı bilirse örtmeye çalışır Arkadaş sizi ikinci görmek ister Dost ikinciniz olmaktan şeref duyar Arkadaş sıkıntınız olmadığında yanınızdadır Dost sıkıntınız olduğunda size koşar Arkadaşlarınıza siz huzur vermeye çalışırsınız Dostlarınız size huzur vermeye çalışır |
Cevap: Dostmusun? Arkadaş mı? Böyle dostluklar yaşatabilmek umudu ile, inşallah başaranlardan oluruz. |
Cevap: Dostmusun? Arkadaş mı? Çok sevdiğiniz ve değer verdiğiniz arkadaşınız sizi acıtmaya başladığında ne yaparsınız? Hemen ona küsüp, kabuğunuza mı çekilirsiniz, yoksa ‘ onunda ruh hali, olur böyle şeyler’ deyip sineye mi çekersiniz? İşte size birçok seçenek, içinden birisini mutlaka seçip uygulayacaksınız. “Bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş Bir bakarsın, volkan olmuş, yanmışsın arkadaş Dolduramaz boşluğunu, ne ana, ne gardaş Bu en güzel, bu en sıcak duygudur arkadaş” diye devam eden şarkıyı birçoğumuz bilir. Biliriz de arkadaşlığın ne anlama geldiğini ve onu yıllarca korumanın mücadelesini bilmeyiz. İnsanlar, alıngan, vurdumduymaz, kinci ve en kötüsü de kibirli. Arkadaşlık demiştim. Bu güzel sözcüğün nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? eski Türklerde Askerler savaşırken arkadan gelecek bir saldırıyı kontrol edebilmek için sırtlarını bir ağaç, kaya veya ‘taş’ a vererek ok atarlarmış. Atalarımız genelde bozkır hayatı yaşadıklarından, bu sırta dayanan taşın ismi ARKA-TAŞ, daha sonrada ARKADAŞ şeklinde dilimize yerleşmiştir. Bu gün bile güveneceğimiz, bizi sırtımızdan vurmayacak olan, samimiyetine güvendiğimiz kişilere verdiğimiz bu sözcüğe uygun bir arkadaşınız var mı? Bakın birinci tip arkadaşlıklara; Bunlar, sizin zaaflıklarınızı öğrenmeye çalışır, bulur ve kullanır. Zayıflıklarınızı görür ve başınıza vurur. Hazlarınızı kullanarak sizden menfaat bekler, ayağınız taşa deydiğinde, sizi terk eder. Cebinize yakındır. Sıkıntı ve sorununuz olmadığında yanınızdadır. Gelelim ikinci tip arkadaşlıklara; Zevklerinizi tespit eder, onlara hitap etmeye çalışır. Zayıflığınızı bilir ve örtmeye çalışır. Hazlarınızı öğrenir ve sizi mutlu etmeye kalkışır. Ayağınıza diken batsa yüreğinden kan damlar. Cebinize değil, yüreğinize yakındır. Sıkıntılı anınızı paylaşmaya koşar. Yani birinciler arkadaş, İkinciler gerçek dost... Şimdi arkadaşlarınızı şöyle bir hayatın süzgecinden geçirin. Birinciler mi çok, yoksa ikinciler mi? |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:40. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk