Çevrimdışı

"Kış mevsiminde yaşadığımız soğuk havalar sebebiyle vücudumuz kendini korumaya odaklanıyor. Soğuk havaya karşı dirençli olduğu bilinen gözler de kendini korumak için çeşitli reaksiyonlar verebiliyor. Göz kapakları haricinde soğuk havayla temasının kesilmediği gözlerde kış mevsiminde kızarıklık, sulanma ve kaşıntı gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Yaygın mikrop kapma olasılığı sebebiyle konjonktivit gibi bulaşıcı göz hastalıkları da görülebiliyor. Göz Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Opr. Dr. Şehvar Nefesoğlu, kış mevsiminin etkilerinden gözleri korumanın yollarını anlatıyor."


Soğuk havalara uyum sağlamaya çalışan bedenimizde çeşitli değişiklikler ortaya çıkıyor. Göz çevresinde bulunan damarların soğuk hava sebebiyle daralması gibi sonuçlar oluşabiliyor. Daralan damarlar çift görmeye ya da bulanık görmeye zemin hazırlıyor. Kış mevsiminde dışarıda uzun süre geçirmek bu sonuçların etkisini artırabildiği için gelişebilen problemlerin önüne geçmek için tedbir almak büyük önem taşıyor.

Kış mevsimi virüslerin yayılmasını kolaylaştırıyor

Soğuk havada aktif olarak daha uzun süre yaşayabilen virüsler göz sağlığını da etkiliyor. Soğuk algınlığına sebep olan virüsler göz ile temas sonucunda oldukça bulaşıcı olan konjonktivit hastalığına sebep olabiliyor. Adenovirüs olarak adlandırılan bu virüsler gözlerde kırmızılığa yol açarken aynı zamanda özellikle kapalı ortamlarda hızlı yayılım gösterebiliyor. Gözyaşı kanalı tıkanıklığı problemine sahip hastalar ise kış mevsiminde gözlerine dikkat etmesi gereken bir başka kesim olarak belirtiliyor. Göz sulanmasına yol açan gözyaşı kanalı tıkanıklığı kış mevsiminin sert rüzgarları sebebiyle şikayetlerin artmasına sebep oluyor.

En çok göz kuruluğu ve göz sulanması şikayeti görülüyor


Göz kapaklarımızın koruması haricinde soğuk havayla direkt temas içinde olan gözler, hava koşullarından etkilenebiliyor. Sert rüzgarlı günlerde gözlerde yaşarma en sık karşılaşılan şikayetlerden biri olurken, rüzgarın sebep olduğu göz kuruluğu da yine en çok şikayet edilen göz problemleri arasında yer alıyor. Rüzgarın kuvvetiyle kuruyan gözlerde gözyaşı bezleri daha fazla gözyaşı üretmeye başlıyor. “Refleks yaşarma” olarak tanımlanan bu durum gözlerimizin kendini korumak üzere yaptığı eylemlerden biri.

Göz sağlığınızı korumayı ihmal etmeyin

Pandemi sürecinde kapalı alanlar eskisine göre daha fazla havalandırılsa dahi kimi zaman yeterli olmayabiliyor. Kış mevsiminde soğuk havalar nedeniyle kalorifer peteklerinin sebep olduğu sıcak hava kuru göz problemine sebep olabiliyor. Kuru göz probleminden ve mevsimin etkilerinden korunmak için basit tedbirler yeterli oluyor. Konjonktivit ve diğer virüslere karşı elleri sık sık yıkamak gerekiyor. Özellikle konjonktivitin bulaşmasını engellemek için kişisel eşyaların ortak şekilde kesinlikle kullanılmaması önem taşıyor. Mevsim sebebiyle su içmek çoğunlukla unutulsa da gözleri nemlendirmek için yeterli miktarda su içilmesi tavsiye ediliyor.

Yaz mevsiminde güneşin etkilerinden gözleri korumak için takılan güneş gözlüklerinin kışın da mutlaka kullanılması öneriliyor. Karlı havalarda zeminden kırılan zararlı ışınlardan ve rüzgarın sebep olduğu göz kuruluğundan korunmak için gözlük kullanmak önem taşıyor. Evden çalışma sürecinde yoğun bilgisayar kullanımı sebebiyle de gözler kuruyup, batma hissine yol açabiliyor. Gözleri dinlendirerek çalışmak göz sağlığını koruyor. Doktor kontrolünde kullanılacak göz damlaları da kuruluk probleminin çözülmesine yardımcı oluyor. Konjonktivit problemiyle karşılaşan kişilerin havlu yerine kağıt mendillerin kullanması tavsiye ediliyor. En önemlisi ise göz sağlığını korumak ve doğru tedbirleri almak için mutlaka düzenli olarak göz muayenesinden geçmek gerekiyor.

__________________