[YapraK]

Mayınlı araziler, mayınlar döşendiği günden bu yana sınır bölgelerinde yaşan vatandaşların başının belası olmuştur. Kiminin köyü komşudur mayınlara, kiminin bağı bostanı, kiminin zeytinlikleri…

Kiminin akrabası, can ciğer dostları vardır mayının ya o tarafında ya bu tarafında…

Parçalanmış aileler vardır mayının bir o yanında bir bu yanında…



Mayınlar döşenirken, tarlası bostanı elinden alınan vatandaş, vatan demiş, devlet demiş, bağrına basmış mayınları, devletin selameti için eyvallah demiş.

Tarlası bağı bostanı mayınlı arazi kapsamında elinden alınmış, seslenmemiş…

Hep umutla beklemiş bir gün elinden alınan topraklar tekrar geri verilir diye…



Mayınlı arazilerin, Kilislinin hafızasında çok derin yaraları vardır. Kiminin hayvanları kaçmıştır, mayına basmış telef olmuştur. Kiminin akraba ziyareti esmiştir kafasına, mayına basmış yaralanmış yada ölmüştür. Kimi kendince sınır ticaretine kalkışmış yasak yollardan da olsa ekmeğinin peşi sıra mayınlı araziler girmiştir. Vurulmuş yaralanmış yada ölmüştür.

Biz büyüklerden çok sayıda mayın masalları dinledik, sonu hep acıyla bitmiş…



Bu güne kadar mayınlı araziler kâr mı getirdi, zarar mı? Bunu tartışmak istemiyoruz. Biz bu günden sonrasına bakıyoruz. Milletimizin gündemine birden bire bir “mayın” düştü ama, bu mayın milletin sinesinde patlatılmaya çalışılıyor. Sözüm ona mayınlı araziler temizlenip, temizleyen İsrailli bir firmaya verilmeye çalışılıyor.

Vatanın bölünmez bütünlüğünü düşünen, yada isteyenlerin bile seyirci kalarak izlediği bu tehlikeli mayın oyunu, her yönden yanlıştır.

Mayınlı arazilerin temizlenmesi masraflı ve zor bir iş olduğu masalı ile milletimiz kandırılmaya çalışılıyor. Sınır boylarında yaşayan köylüler; “görev versinler biz nasıl temizlenir gösterelim” diyorlar…



Mayınlı arazilerin temizlenmesi ne kadar zor ve masraflı olursa olsun, vatan toprağıdır ve yaban ellere verilmemelidir. Mayınlı araziler eski sahiplerinin ailelerine yada ihtiyaç sahibi olan vatandaşlarımıza verilmelidir. O araziler hem verimli, hem bakir ve hem de yer altı ve yerüstü zenginliğe sahiptir….

Kanunlaşmadan, bir değil bin defa düşünülmesi ve eğer varsa, milli hassasiyet sahibi vekillerimizin olaya el koymalarını beklemek hakkımız olsa gerektir.