IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Etiketlenen Kullanıcılar

497Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 17 Eylül 2011, 21:42   #21
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




Birkaç incide bu taraftan düştü, ufak bir tebessümle.
Bilirsin abartmayı severim her türlü duygu da.
Korkusu büyük olanın tasası da büyük oluyor anlayacağın..
Pes etmeyeceğini biliyordum aslında ama ikimizinde sevdiğidir 'terk edişler' sende bunu bilirsin..
Cümle bile kuramıyorum inan,
yine yanımda olsan sarılır, huzur çalardım senden.
Az kaldı planlar yapmaktayım yine yanına gelme konusunda :*
İkimiz adına doldur boşalttığın bavulunu, gördüklerinle hissettiklerinle oradaki insanlarla.
Çok severim bilirsin anı toplamayı,
Seni her şeyden çok severim, daha iyi bilirsin.
- Öperim ki kocaman, gülümsersin sonra sen ay gibi yine

*Giz.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 17 Eylül 2011, 21:58   #22
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~







İstânbul; bir vedanın şekillenmiş hâlidir.
Buraya gelen insanda bir vedanın ardındadır, gideni de bir vedaya gebe..
Aslında tutkulu bir aşk ilişkisi gibidir. Bir kez İstânbul'a ayak basan hiç kimse gerçekten gidemez buradan. Çünkü bu bir şehir değildir. Minik bir dünyadır. Her şehrin kendine özgü yönleri vardır, bir şehirde sinema baskındır diğerinde edebiyat, bir diğerinde doğa..
İstânbul ise tüm dünyayı minimalize ederek önünüze serer. İyi ve kötüsü, güzeli ve çirkiniyle dünyada neler döndüğünü bu şehirde birebir görebilirsiniz. Dünya kadar acımasız ve dünya kadar güzeldir.
Yaşayanına çoğu zaman eziyet olur, ezer büker bazen öldürür.. Uzağındakineyse hep cennettir, hayaldir. Dünyanın hiçbir şehri bu kadar tutkulu değildir eminim. Çünkü hiçbir şehirde bu kadar kaos ve insanî vahşet böylesine güzel ambalajlanmamıştır. Hiçbir yerde böyle can-ı gönülden aldanmamışsınızdır yalana. Tıpkı güzel bir kadın gibi... Cazibesine kapılıp savrulabileceğiniz ölümcül bir kadın.
Bu gece son İstânbul gecesi, uzun bir süre sadece anıp hayalini kuracağım bu şehirden giderken aklıma kazıdığı en belirgin şey, nefesimi kestiğidir. Bunca insan, bunca bina ve bunca tahammülsüzlükle süregelen hayatlar. Hem çok zor hem çok cezbedici. Zor bir oyun gibi.
İşte böyle İstânbul, benzetmek istediğiniz takdirde size her türlü betimleme imkanı sunan bir şehir. Düşününce aslında gerçekte hiçbir şeye benzemediğine de kanaat edeceğiniz bir şehirdir.
Bir gün koynuna alıp uyutur mu beni de bilmem ama Napolyon'un dediği gibi Dünya bir ülke olsaydı İstânbul başkent olurdu. Katılmamak ne mümkün.

Konuk olmak bir kez daha güzeldi, yine kaosuna denk düşmesemde.

Giz'
18/08/2011.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.

Konu Mara tarafından (04 Ekim 2011 Saat 18:16 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Eylül 2011, 17:01   #23
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~






Gülümseseydi ay, sana benzerdi.
Güzel bir şeyle aynı izlenimi
Bırakırsın, fakat yok edicisin.
İkiniz de ışığın büyük ödünç alıcılarısınız.
Acılanır dünyaya onun O-ağzı; seninkiyse umursamaz.

Ve her şeyi taşa döndürmek senin ilk katkın.
Bir anıt mezara uyanıyorum; buradasın,
Tıkırdatarak parmaklarını mermer masaya, sigara arıyorsun,
Bir kadın kadar kindarsın, fakat o denli ürkek değilsin,
Ve yanıtlanamayacak bir şeyler söylemeye can atıyorsun.

Ay da hor görür tebaasını,
Fakat gündüz vakti maskaranın biridir.
Hoşnutsuzlukların, öte yandan,
Ulaşır mektup kutusuna hoş aralıklarla,
Beyaz ve yazısız, karbon monoksit gibi yayılır.

Hiç bir gün yok ki senden haber gelmesin,
Dolanıp durursun belki Afrika’da, fakat düşünürsün beni.

Sylvia Plath

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Eylül 2011, 21:54   #24
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kırmızı Baladlar.






Ben, kendine dokunan ve kendiyle çoğalan her aşka kalbini veren kadın...

Doğru muydu hayaletlerin her kaybedişi görünür kıldığı... Bu odada ve bu sonsuzlukta nasıl çılgınca dileniyorum hayatı!... Eğer yağmur yağınca içeri gireceksen seninle gitmem uzak ülkelere. Ya da gölgelerine sığınan evimde yeşermeye çalışan canlı bir kaktüsü şımartırken, rüzgara eğimli bir mektup düşürmezsen penceremden; seninle yaşayamam aşkı. Öylesine zor bir uyku şimdi seni düşünmek. Sarılışlarıma yanıt olarak içebilir misin gözyaşlarımı... Ama dur!... Tenin sıcaklığında kaderime bulaşacak bir iz bırakacaksan; dur ve yalnız ürpertisini yolla gerçeğin... Belki de sana gelmek yerine saçlarımı boyatmalıydım. Bir şiir bırakmak için, tıpkı o şarkıda olduğu gibi; sadece beni sev diye...

İnan adaletli değil hiçbir alışveriş. Bu uzaklıklar bakışlarından geriye kaldı. Yine de trenin sesini duy diye fısıldayacağım. Ankara Expresi satırlarıma girerken ilk kez seni sevdiğimi söyleyeceğim. Güçlü ve güzel kalmalıyım: Kışın, yazın ve daha çok hüzünlü sonbahar geceleri.
İnan dokunduğum bir koku bu; ellerime inan... Hiç ağlamadığın bir şey mi yoksa sana anlatmaya çalıştığım... Doğruyu söyle... Çünkü benim için bir gün kızıl bir sabahtı. Kırmızı paltolu bu küçük kızı kimsenin gözü bir yerlerden ısırmıyordu. İnanabilirdin o zaman kanatsız bir melek olduğuma. Yüreği taştan bir kaderin esiriydim ve yakabilirdim tüm kenti...

Şimdi bana dokun, öyle yavaş... affetmek yok... kalbin üzerinde unutulmuş bir el gibi, göreceksin daha çok seveceğim seni.

İnan anımsadığın bir koku bu...

İnan anımsadığın bir koku bu...

Ellerime inan.


Umay Umay.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 09 Ekim 2011, 14:59   #25
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




Sana bu serzenişleri tırnaklarımla yazdım
Kırdım hepsini, günah benden gidene dek yılmadan yazdım
Ben kızılca bir intihar buldum dün, sahibi yoktu
Olmamıştı daha tam, hamdı...
Üşenmedim, yazdıklarımı onunla tasdik ettim
Peki son anımızda her şeyi açıklayacak mıydı Tanrı?
Şık olmayan sorularımızı yanıtlar mıydı içtenlikle?
Desek ki;
-Aşk nedir be usta?
Gülümser mi hüzünle, susar mı çığlıklı
Anlatmaya mı başlar mazisini biraz delikanlıca
Ben sana tüm bunları ecelimin kıyısından yazdım
Duyduğun o uçurumlu deniz kokusu hep bundan
Hayır sen bu aşkta benden fazla ölme sakın
Aman ha hakkın geçer
Farkındayım seni üzüyor, çok uluslu ten eskilerim
Çünkü sütten çıkma ak kaşıklarsınız kadınlar, ah sizler
O nedenle bütün sevişmeleriniz pastörize!

Ah bu şiirde bir anne olsa bak şey derdi;

Evladım, Allah doğru insanlar çıkarsın karşına
Şimdi ben sana biraz arabeskçe mutluluk dilerim
Ve özümden beklenmeyecek şekilde son önerim;
Yedeğinde hep amatör şair ruhlu bir adam bulunsun!

Özgür Gümüşsoy.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 09 Ekim 2011, 15:53   #26
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~






Babam da aynen böyle bırakmıştı beni , biliyor musun? Güneşli bir Pazar sabahı, hiç haber vermeden, gizli gizli, kalleşce, kahpece…Bize şaka yapıyor sanmıştım devrilip giderken..aynen senin gidişin gibi..Ama her zaman şaka yapılmaz öyle değil mi?

Babamın da kocaman elleri vardı tıpkı seninkiler gibi. Minik ellerimi avucuna koyduğumda, kaybolurdu ellerim ve ben bundan gizli bir gurur duyardım. Ellerim ellerinde kaybolduğunda zevkten ölürdüm. Senin yanında bedenimin minicik kalmasından hoşnut kalırdım. Küçüktüm işte kabul et! Kocaman bir kadın olsam da . senin yanında senden küçük kalmak istedim hep. Hem bedenen hem ruhen. Babamın yanında da böyle kalmıştım.

Babam da aynen seni gibi bırakmıştı beni, bir sürü eksik cümleleri , yarım kalmış sarılmaları yanında götürerek. Sinsi ve habersizce gitmişti. Beni yalnızlığa hiç hazırlamadan, ne kadar yıpranacağımı düşünmeden. Hiçbir sorun yokken, her şey tam yerine oturmuşken, tam birbirimizin kıymetini anladığımızda, onun yaşlılık benim olgunluk zamanımda, her şey güllük gülüstanlıkken gitmişti.

Bana bir tek babam sarılmıştı korktuğum zamanlarda, bir de sen. Güvenmiştim ikinizin koca gövdesine..

Ben bir tek babama güvenmiştim bir de sana. Beni düştüğümde bırakmaz sanmıştım. Babamın acısından da yerlerde süründüm senin acından da, Tutar çeker kaldırırsın sanmıştım, üstümden atlayıp gittin!
En şımarık hallerimi babama göstermiştim bir de sana. İkiniz de beni her halimle seversiniz sanmıştım. …

Babam bana bir gün nasıl olsa gideceğini söylerdi de inanmazdım ama sen gideceğini hiç söylemeden gittin.

Ona öldüğü için çok kızmıştım. Biraz daha direnmedi diye, ettiğim dualar boşuna gitti diye. Bari benim için gitmeseydin diye. Böyle bırakır mı insan kızını koskoca dünyanının koskoca sorunlarıyla baş başa? Ama inatla, ısrarla gitti!

O gittikten sonra hiç kimse beni bu kadar üzemez demiştim. Ama yanıldım. Sen beni sensiz bıraktığında ve gözlerini gözlerimden kaçırdığında derin kesikler açtın bedenimde. Aynı acı değildi ama yaralarıma yara eklenmişti giderken.

Son günlerde bir babama ağlıyorum bir de sana!

Hayatımda iki erkeğe güvendim ben, biri babam biri sendin.

İkiniz de gittiniz!

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ekim 2011, 08:35   #27
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




Galiba unutuyorum seni..
Yıllar geçti peşinde, kırılıp dökülmekten yoruldum.

Bugün aldım ruhumu, sana aşık yanımı yatırdım yatağa boylu boyunca..
Önce beni sevdiğini fısıldadığın sağ kulağımı kestim attım.
Sonra sırasıyla; çocukluk yara izlerimi bir bir soydum tenimden malum bir akşam oturup tüm yara izlerimden öpmüşlüğün vardı beni..
Sonra dirseklerimi kestim, ne zaman yanyana otursak anlamadığım bir çekim yüzünden dirseklerimiz birbirine değerdi.
Alt dudağımı kestim sonra, ısırdığın için kavga edip durduğumuz.
Burnumun tam ucunu, sağ el başparmağımı kestim, oynardın hep onlarla.
En son tüm derimi yüzdüm, kokun sinmişti..
Gözlerimi nasıl oyduğumdan bahsetmiş miydim ? Sırf giderken ardından baktıkları için, o son hâlini hep sakladıkları için..

Sona en güzelini sakladım elbette, elime bir hançer alıp sol yanıma usulca soktum yavaşça çevirdim, kalbimi gerçek bir ustalıkla çıkarttım.
İyice baktım elimde, nasılda atardı yanımdayken sen, şimdi suspustu..
Gittim, ince ince doğradım kalbimi gözyaşlarımla yıkadım kanını, az yağda kavurup bahçedeki kedilere yedirdim. Malum kendime karşı böyle bir nankörlüğüm ancak kedilerle yedirmekle ödenirdi kalbimi.
Böyle öldürdüm ruhumu, arda kalanlarla sol yanımı kapattım, kanaması dursun diye.

Şimdi bana neden sevemediğimi, bir katil olduğumu soruyorlar.
Bir katilim çünkü; en güzel eserim kendi cinayetimdi.
Ve neyle sevebilirim ki artık; aklım uçarı, kalbim kedilere yem ..

Bu yüzden seni de gittikçe daha az seviyorum Mungan’ın dediği gibi..
Bir aralar özlerdim çok seni, göğüs kafesimi de kapattım sıkı sıkı, özleyen yanlarım havasızlıktan sönsün diye..

Bu topraklarda hükmün çok az artık sevgili..
Çoraklaşmaya yüz tuttum artık, bir vakit gelecek ne eksem ne yağmurlar yağdırsamda hiçbir şey yetişmeyecek..

Yağmur tanrısını küstüren toprak edasıyla anıyorum bu akşam seni,
Çınlarsa kulakların, aç pencereni bak yıldızlara,
Ve bir tebessüm et tüm geçip giden zamanlar hatrına…


Giz.
03.05.2011’

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Ekim 2011, 13:10   #28
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~






Şu aptal şeylere zorluyorlar yine beni, nerdesin ?! ..

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 16 Ekim 2011, 20:39   #29
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




bir evimiz olsun bizim kapısı yağmurdan boş bir ev...
eşyalarımız olmasın duvarlarımız ,şarkılarımız ,şarabımız olsun...
boş bomboş bir evimiz olsun sadece nefeslerimiz ,gecemiz ,sabahımız olsun...

bize ait bir sokak olsun ...

menekşeleri olsun penceresinde komşunun ,kırmızı ekoseli hırkam ve ardından el sallayabileceğim bir balkonumuz olsun ...

'' bekleyenim ve beklediğim '' olsun ...

beklemelerin adı aşk olsun ...

benim öyle çok şeyim varki ...

iki kalbim ,dört gözüm dört kulağım iki adım ve iki dudağım ...
kalabalık olmasın daha fazla ruhum zaten hep senle olduğumu anladım ...

ne zaman silmeye çalışsam hafızamdan beceremedim ..

her defasında soyundum çıkardım tenimden seni bıraktım yerde kırış kırış kaçtım çok uzaklara ..
ama her defasında döndüm sana ve giyindim üzerime ...

bekleyenimdin ve aşktı adın ......

aşktı adın unutmamıştım ve sana geliyordum ....
bomboş bir eve ...

geldim ......

sen yoktun ...


çıplak ayakla yürüdüm dün gece dikenler ayaklarıma battı kan içinde sevdiğin küçük parmaklarım ...

öp yaralarımdan ...
soğuk burası üşüyorum nefesim donuyor ağzımı her açtığımda ...
soğuk ,karanlık ,sessizlik içime işliyor biraz daha .......
beni nasıl bir geceye çağırıyorsun çığlıkları avaz avaz martıların .....
ölüyorlar .. duyuyormusun ?
içimde cesetleşiyor bu ev bu sokak bu koku ve sen ....

indiriyorum kirpiklerimi mezarındayım kalbimin cesetler kanatıyor parmaklarımı.

hadi üfle yaralarımı ....

'' karanfil kokusu ,dans ve cesetler ''


- dilemkuşaklı.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Ekim 2011, 02:24   #30
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Düş'{üş}ler ~




Sana eğer bugün bir yazı yazacak olsaydım az önce ağlayarak denk geldiğim ve okuduğum bu yazı gibi olurdu bu yazı belki çoğunda bu kelimeleri seçerdim bende, bilirim için acımaz öyle rahat ki için..
Uzun zaman önce karar verdiğin ve aslında terkettiğin ben'i şimdi bir 'yokluk' olarak görmek zor olmasa gerek.

'' Bazı insanları gerçekten seviyosun. Arkadaş olarak veya değil. Fark etmez.
Gerçekten seviyosun. Onun kim olduğu, ne olduğu umrunda olmuyor. Onun geçmişini öğrenmek için deliriyosun, onu sevebilmek için deliriyosun.
Hayatın boyunca kimseye vermediğin kadar değer veriyorsun o kişiye.

Sonra. Bir gün. Bir bakıyorsun ki yaptığın her şey boşa gitmiş. Sen bunları sadece pişman olmamak, en azından “denedim” demiş olmak için yapıyorken birileri alıp denemenin vermiş olduğu rahatlığı bile götürüyor.
Onca hata yapmana ve hiçbirinden pişman olmamana rağmen ilk gerçek pişmanlığını edinmiş oluyorsun böylece.
“Keşke çok çikolata yemeseydim” gibi değil. “Keşke biraz daha çalışsaydım” gibi değil. Daha farklı, daha büyük bir pişmanlık.
Halbuki bundan önce hep tecrübe der, geçerdin.

Yaptığın her şeyin boşa gitmesini bile sindirir hale geliyorsun bir gün.
Hala iyi yanlar aramaya devam ederken, fark ediyosun ki sen hiç değerli değilsin.
Başkaları sana bu kadar değer verirken, onun için hiç değerli değilsin. Zamanında birileri sana hep açıksözlü olmanı söyledi. Karmaşık olayların hayatı karıştırdığına inandırdılar seni.
Sen böyle birisin artık. Birisini sevdiğinde seviyor, üzüldüğünde üzülüyorsundur. Basit ve net.
Tüm bunlara rağmen o, anlamamakta ısrar ediyor.

Ben, her şeyi alttan alırım. Bugün olmasaydı muhtelemen her şey aynı düzende gitmeye de devam ederdi.

Şimdi en azından bana verilen değeri görmüş oldum diyorum. Kimler için gerçekten önemli olduğumu, olaylara nasıl tepkiler verebileceğimi.
Ne bileyim. Belki kendimi avutuyorum.
Ama şöyle bir şey gerçek var ki, birisini çok sevdiğin kadar nefret edebiliyorsun ondan.

Bugünü asla unutmayacağıma eminim.

Benim daha önce hiç keşkem olmadı dediğimde doğruyu söylüyordum.
Ama sanrım artık bir keşkem var.
Benim pişmanlığım sensin.
''

. . .

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
düşüşler


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık