Çevrimdışı

Çekip gidişimin sebebi olmayı başaracak kadar üzerken beni hiç farketmedin neleri tükettiğini, kaybettiğini.. Kaybedicek tek bir hücrem kalmayana dek son sürat kaybettin beni, oysa seni suçsuz yere özür dileyecek kadar çok sevmiştim. saygılar ; )


Anlayana anladığı kadarıyla ; )

 

Çevrimdışı

Kıskaca aldım bugün kıskançlığımı,
Artık,
Saçına yağmur,
Tenine rüzgar,
Ruhuna ”aşk” değdiğinde,
Boğazına yapışmayacağım
Kursağından haram aşklar geçmiş bu şehrin..

Artık
Sarf ettiğin cümlelere ”Harf” olmayacağım.
Elinin, nefesinin değdiği yerlerde bulamayacaksın beni.
Bundan böyle,
”harp” etmeyeceğim
Gölgeler şehrinin uyku kaçıran karabasanlarıyla..
Ne zaman adını bir şiirin içine yazmaya kalksa
Ucu kırılan bir kurşun kalem olmayacağım.
Belki kurşun olurum
Şakağıma dayanan tabancaların namlusuna.
Namusuna leke değmiş bu şehrin,
”---” çocuklarını oynayacağım
Senaryosuz hikayemin
Tek kişilik tiyatrosunda..

Sen mi?
Sen ne mi ”olamayacakasın”?
Rabbe açtığım avuçlarımın arasına
Tek özneli bir dua olamayacaksın.
İki kirpik arası bir cennetim olamayacaksın..
Kelimelerim olamayacaksın artık,
Seni sana anlatan..
Bütün yanlışlarımı götüren,
Tek doğrum olamayacaksın.
Gece olamayacaksın gündüzlerime..
En kötüsü mü?
Artık,
”aşk” olamayacaksın kalbime…

Ben mi?
Ben ne mi olmak istiyorum?
Coğrafyana iklim,
Saçlarına yağmur,
Ruhuna ”aşk”…
Ben toprak olmak istiyorum bastığın yere..
Yüzünü astığın yere neşe,
Adının anlamını niteleyen sıfat olmak istiyorum.

Ve ben,
Ayaklarının altında,
Cennetini barındırdığın çocuklarının,
”Babası” olmak istiyorum..

 

Çevrimdışı

Hoşcakal, çekirdekten çınara anıların birikmiş olsada fotoğraf sayfalarımda üzgünüm artık sadece sayfalarımı dolduran lacivert bir mürekkep lekesisin, hoşcakalamadım.

 

Çevrimdışı

Ooo kimleri görmekteyim?
Günlüğünüz hayırlı olsun efenim, saygılar.

__________________

 

Çevrimdışı

Sağol Nava, çok yazamayacağım içimden geldiği için değil birileri görsün diye yazmak alışkanlığım değil çünkü. Birileri birşeyler anlasın diye yazmaktan tükendim.

 

Çevrimdışı

"Tarihi geçmiş küflü bir aşkın anılarıyla beslenmek yüreğimi bozdu.." aynı yol, yine aynı mevsim, sen aynı, ben aynı (mı)?.. Aşk nerde, en son bendeydi? Otopsisi yapıldı bu aşkın ! Aşk bitmiş, konu kapansın.

 

Çevrimdışı

Derinden bakışmalarla başlar her aşk, yine derinden biter ama bakışmaların yerini yaralar alır..
Seninle el ele gezdiğimiz yerler mezarlık olmuş şimdilerde, her geçtiğimde ölü bir aşkın uğultusunu duyuyorum. Bir mezarlık ziyaretinden farksız artık evinin
önünde gelmeyeceğini bilerek seni bekleyişlerim. Her defasında avuçlarım boş dönüyorum kendime.'Nereden geliyorsun' soruları var tabi birde 'O'ndan
geliyorum diyemiyorum çünkü sen gidilemiyecek kadar yoksun hayatımda. Sana gidemediğim için hırçınlaşıyorum ne olur affetme beni. Özlüyorum desem
anlamazsın, aşığım desem anlamazsın, ölüyorum desem susarsın... Düşük sancılı kıyametler yazıyorum sana, kalbimin cennetinden düşen bir MELEKsin.
Kanatların yanıyor benim nezrimde tabi sen uçmaya devam ediyorsun kendi gözünde. Canını yakacak 3'lükler yazıyorum ara sıra asla bir dörtlüğe
tamamlanamayan. Beynimde sulanıyorsun zift kıvamında, bu durumda bile iyi geliyorsun kuruyan yapraklarıma. Sanırım bir 3'lük daha geliyor kalbimden
üzersem seni bağışla yada istersen bağışlama bir cehennemden başka bir cehenneme sür beni, gözlerinde üşümekten kat kat iyidir..
Bıraktığın yerde olabilirim ama bıraktığın gibi olmamı bekleme benden. Çok değiştim, iyide oldu hani.. Artık avuçlarım yalan bir aşkla
terlemiyor, kalbimde yeteri kadar hızlı atmıyor. Yeteri kadardan kastımı biliyorsun artık göğsüme serdiğinde saçlarını duyamazsın sesini..
Daha ağır bir ceza bulamıyorum senin için. Kalbimin sesini duyma, ellerimi tutma, gözlerimi görme ne halin varsa görebilirsin...

 

Çevrimdışı

'Şimdi gidiyorsun.. Git. ' Cümlesiyle başlayan ve ' Bekleyeceğim ömür boyu sevgimi yüreğine sokasın diye ' ile biten şiirler yazmak isterdim sana, ve gerçektende beklemek isterdim bir papatya solgunluğuyla. Ne yazık giderken öyle bir gitmişsinki
solgun bir papatya bile kalmamış avuçlarımda. Duvara çakılı fotoğraflar gibi bırakmışsın beni. Bakılıp iç çekilen, bakılıp ah edilen, bakılmadıkca sararan yalnız solgun ve soğuk. Benimle geçen günlerine pişman etmek değildi amacım seni. Sadece unutulmayacak bir yer kapmak istemiştim hayatında, köşe kapmaca oyununda ortada hep ben kalırdım, ortaokul anılarım canlandı seni onunla el ele görünce, yine kaybettim ve ortada kaldım sanırım. Çok doğal olacak üzgünüm, sen yapmacık seversin kendin gibi ama.. Bir yokuştan aşağı bisikletle hızla inersin frenin patlamıştır dahada hızlanır ve düşersin dizin kanar ellerin kanar ama sen bunu hissetmez kalkıp bisiklete dönersin bozuldumu acaba diye. Bizim 4 senemizi buna benzetiyorum sen düşmeme sebepsin, umurunda değilim ama ben dönüp nasılsın diye sana bakıyorum halen. Çünkü o bisiklet kadar güzelsin; kırmızı, herkesin imrendiği, beğendiği, kıskandığı ve kontra pedal ben geri çektikce sen duruyorsun ve artık isteyen herkes bir tur binebiliyor sana.

 

Çevrimdışı

Her gecenin bir sabahı vardır elbet bazı gecelerinki geç gelir sadece, rötar yapmış bu sabahın sorumlusu YARADAN değil Yara'dandır. Aşk körü körüne rüya
görmektir kimi kalplerde. Kör olduğunu belli eden yaraların vardır, kavuşamadığın 'Aşk' saçlarını her savurduğunda bir kesik bırakır kalp kapakcıklarına
ve o kesikler bir müddet sonra kalbini ulu orta bırakır. Hani derler ya erkekler aşık oldukları kadında annesini arar. Peki her sabah günaydın oğlum diyen
anneye beş dakika daha diye cevap veren bizler bir günaydın mesajına 2 damla mutluluk yaşı dökmedik mi ? Çok imkansızda değildi hani, senden
bir mucize istemedim alt tarafı sev beni dedim üst tarafından üst tarafta bahsettim sanırım. O kadar olağan bir hayatım varki artık mucizelere inanmamak
yaşam tarzım oldu senden sonra. Bana bıraktığın hayattan bir şikayetim yok yanlış anla beni ! Sadece ellerimi götürmeseydin keşke yanında, bileklerimi kim
kesecek şimdi ?

 

Çevrimdışı

Bir sigara daha söndürdüm kalbime, acıya bağışıklık kazanmış bir kalp damarım var artık ! Övünebilirsin geride bıraktığın acizliğimle. Tanrıya dua'lar
ediyordum çekip gidişinden sonra, iyi olsun diyordum mutlu olsun. Nereden bilebilirdim bu kadar içten dualar edebildiğimi o kadar mutlu ve iyisinki
canımı sıkıyor bu boşvermişliğin. Tanrıya dua'larım zamanla değişti tabi, artık çıkmasın karşıma diyorum dua'larımda elimden bir kaza çıkabilir çünkü güzel
suratına. Unutulabilecek anılar bırakmamışsın bana unutamadıkca anlıyor insan ve soruyor kendine bu anıları bırakan kişi nasıl unutabiliyor ? Aklımdan geçen
cevaplar pek hoşuna gitmeyecek, gitmesinde zaten hoşuna gidecek şeyler yazdığımda ödülümü avuçlarımdaki boşluk olarak aldım ben, aldım ve kabul ettim.
Fahiş fiyatla satılan bir ruhun olduğunu düşündürüyor bu vurdumduymazlığın, yada edepsizliğin 'e' sini mi eklemeliyim Fahiş fiyatına ? Aşkına adadığım
yıllarımı geri istemiyorum yanlış anla beni ! Ben islamın şartına uyup adak adamıştım zaten sana.. İsteğim sadece ilk bakışını ver bana, kalbimin buz
dağlarını eriten termometre patlatan sıcaklığı, ha veremiyorsan eğer gözlerini çıkart koy ortaya bak bana şikayetcimiyim ?
Ben seni göz bebeklerimde büyüttüm, tohumlarını göz yaşımla suladım ve sen o kadar hainsin ki şimdi gözlerime batıyor dalların. Çok severdin ya güya
gözlerimi ! Şimdi nedir bu nankör havaların ? Ne olur yanlış anla beni ! Kör olmak değil beni öldüren, seni görememek..