IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

5Beğeni(ler)
  • 1 Post By Julide
  • 2 Post By Julide
  • 1 Post By Julide
  • 1 Post By Julide

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 10 Mart 2016, 03:23   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Breakfast at Tiffany's




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Sadece ilk paragrafini yazdigim kitaplar silsilesi 1

Kirk derece sicagin altinda yurudum bir sure, les gibi terlemistim ve soguk bir dus icin vermeyecegim sey yoktu... erimeye yuz tutmus asfaltin dumanlari yukseliyordu havaya, yolun ortasinda bir kaplumbaga duruyordu ve gittikce yaklasan motor gurultusunden haberi yoktu.. Olsa da ne degisecekti ki zaten, kabugunun icine saklanmaktan baska bir caresi var miydi?

Sirtindan tutup yolun karsina koydum onu, cikip takdir eden gozlerle bana baksin diye bekledim, kaslarini catti, tisladi, yakasi acilmadik bir dolu kufur edip yuzume tukurdu... Planli bir intiharin icine etmistim...

Soylene soylene kicini dondu, kagidini, kalemini cikardi, gozluklerini takti ve yaklasik 17 gunde bir gecen kamyonun altinda kalmak icin, saate kac kilometre hizla yol kat etmesi gerektigini hesaplamaya basladi tekrar...

Ilerde tiffany blue catili bir motel gordum, dogal dengeyi bozmamak gerek dedim... son kalan suyu tepeme diktim ve yurumeye devam ettim...

Cennet cok uzak degildi ve too good to be true ise bir dondurma markasiydi....

Fonda kahrolasi Eagles - Hotel California

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 10 Mart 2016, 21:28   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Breakfast at Tiffany's




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


bi kuzey tanrisini ziyarete gittim bozkira yoktu uzulmedim, birami actim sabah bozkirda demiryolunun kiyisinda... diger kiyisinda kivrilmis yatiyordu olu bir vagon, bozkirin golgeleri dusmus uzerine... gittigi sehirleri okudum gozlerinden... ve unutulusunun hikayesini, aglamadi ama... sarisin kopuklu, demiryolu,dusler.. issiz bir alman kasabasi... iyi basladim gune... yine de hic yetmez bilirim ama... korkma mecbur kalirsan sende baslarsin sifirdan...

bak kim soyluyor
doors
'when the musics over'

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Temmuz 2016, 23:51   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Breakfast at Tiffany's




"ÇALINMIŞ HAYAL GÜCÜ"

anlatmak istediğim şey aslında sistemin öncelikle "sinema" aracılığıyla, daha sonra diğer tüketim nesneleriyle bizden çaldığı hayal gücü ve bizleri koşullandırması üzerine... bana sorarsanız çoğu zaman başkaları bizim yerimize "hayal kurup" bulunan imgeleri bize enjekte ediyorlar...
küçücükken başlıyor bu iş, 5-6 yaşlarında hangi çocuğa bir "ev" resmi yapmasını söyleseniz, tamamı aynı evi çiziyor, iki pencere, bir kapı, önündeki yol, ağaçlar ve çiçekler... oysa hiç biri o evi gerçek hayatta görmedi, normalde yüksek apartmanlar çizmeleri gerekir... ya hepsi aynı imgeyi hayal ediyor ya da hepsine aynı şey öğretiliyor... Romantizm deyince "mum ışığı" yani ne kadar çok mum o kadar çok romantizm... aydınlıkta romantik olunamaz mı? bu da bana "başka" birisinin hayali gibi geliyor... Sinemada mısır patlağı yenir..doğumgününde pasta, sevgililer gününde çiçek... fotografçılıkta çocuk solda yaşlı adam sağda durur... fetiş deyince akla "deri kıyafet" gelir... tatil deyince deniz, bronzlaşma...gökyüzündeki yıldızlar 5 köşelidir... ay, hep hilal şeklindedir... pandalar sevimli, tilkiler kurnaz, karınca çalışkandır.... karınca belki de oburdur... yemek dışında topluma faydasını görmedim...açlıktan ölen ağustos böceği gerçekten var mıdır? yoksa hepsi dilenci midir? karıncanın kapısına gidip, ağlar mı bunlar? ormanda pop kültürü yok mudur, süperstar olamazlar mı bir türlü? aslında siz hayal kurmayın biz yaptık sizin yerinize gibi bir şey bu ve eskiden bu daha masumken giderek tüketim pazarını canlandırmaya yönelik bir hal almaya başladı... işin tüketim yönü bir yana, insan bazen yapılmamış ya da daha önce düşünülmemiş bir şeyler yapmak istiyor ve sonra "aa tıpkı ... daki gibi" diye başlayan cümleler duyuyor ya da düşünüyor... can sıkıcı...

"Bunu anlamıyorum. Eğer seni daha önce hiç görmediysem ve gördüğümü sanmıyorum ve sanırım bu halüsinasyon içersinde olmaman gerekiyor, çünkü yaşadığım deneyimlere göre halüsinasyonların geldiği beyin, gerçek dünyada yaşanan deneyimlerden içine girmeyen bir şeyle başlamak için, orada olmayan bir şeyi uyduramaz. Hayal gücü,yeni olan herhangi bir şey yaratamaz değil mi? Sadece, dünyadan aldığı parçaları yeniden işler ve hayal içinde yeniden bir araya getirir. Bu söylediklerim bir şey ifade ediyor mu? "

bunu "angels in america"dan arakladım hayal gücümüzün, şablonları bir kenara bırakırsak, yeni bir şey yaratma olasılığı da buna göre az gibi o zaman yaratıcı olarak tanımladıklarımız aslında, genel olarak bilinen parçaların bir araya gelmesiyle oluşan şablonlardan farklı olarak, farklı parçaları birleştiriyorlar ve her yaratılan da sık kullanıma girdiğinde birer şablon olmaya aday gibi gözüküyor ...

bunun sonucunda benden bir çıkarım bekliyorsanız daha çok beklersiniz...

Dip dip dip not... bu yazı saçı maşalı, aynı renge boyalı, düz çizilmiş kaşlı... aynı vücüt ölçüleri ve aynı giyim stili ve hatta aynı küçük hokka burunlara sahip kadınlara... aynı gece kluplerine gidip, arabasının direksiyonunu dahi aynı sekilde tutan... aynı cep telefonlarına sahip... sürekli aynı alışverismerkezlerine giden ve bu merkezlere avm diyen aynı insanlara itaf olunmuştur.... SIKILDIM SİZLERDEN...

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Temmuz 2016, 22:29   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Breakfast at Tiffany's




Anlaşılmak için kıçını yırtmayı umursamayanlar kulübü diyecektim ama uzun olduğu için vazgeçtim.

anlaşılmayanlar kulübüne hoş geldiniz!
anlaşılmayanlar dediğime bakmayın, sorun bizim sorunumuz değil burada, sizin sorununuz. anlaşılmayanları seviyorum. anlaşılmıyorsam suç bende olamaz; yani en azından bardağın boş kısmı ben değilim. anlaşılmamak bence serseri olmak kadar ahenkli, soylu, ayrıcalıklı bir durumdur. kaybedenlerle karıştırılmamasını rica ederim ama anlaşılmamanın. kaybedenler sadece mahkumdurlar ve gözümde mikron kadar değerleri yoktur. kaybedenler zaten çoğunlukta, bence. reddedenler demek daha doğru. yani anlaşılmayı reddedenlerdir böylesine güzel olanlar... anlaşılmayı reddediyoruz! sloganımız bu çocuklar... BİZ anlaşılmaya pirim vermeyenleriz...
BİZ anlaşılmak için kanunlar, ordular, cehennemlerden fayda bekleyenlerden değiliz... güzel oluyor yahu bu sloganlar. dedikçe diyesim geliyor...
Anlaşılamayanlar gurubuna dahil değiliz, bu çok önemlidir. adam çıkıp salya sümük ''bir türlü anlaşılamıyorum ahretlik yaa'' falan diyorsa, şöyle çevirin başınızı ondan, küçük bir dudak büküp uzaklaşın. neden derseniz, bu tip insanlar edilgen, teslim olmaya her an hazır, ''birisi beni alsa, satsa, eğse, bükse, kullansa yarabbim nolur!'' diye zırıl zırıl ağlaşıp dururlar, anlaşılamamak sözcüğünün, anlaşılmamaktan tek farkının bir 'a' olduğunu sananlar ne kadar yanılıyor! anlaşılmayı reddedenler, anlamayı reddedenlerden yani bağnazlardan değildir! anlaşılmayı reddenler çok komformistirler de. bayılırlar tembelliğe; ama zamanında ve yerinde. buldukları bu fırsatı kimseye rağmen kullanmazlar ama. onların biricik lüksleridir hımbıllık.

zor bir gündü yine.... bir kaç kere gülümsedim sadece...

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 11 Ağustos 2016, 02:47   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Breakfast at Tiffany's




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Aşk'a dair bu yazı Tom Waits'in Heart Attack and Wine albümü eşliğinde yazıldı. Ses uyumu itibarı ile "rakı" anıldı; ancak arzuya göre sıcak şarapla da servis edilebilir.

BİLHASSA KIRMIZI BİLHASSA RAKI

Herkesin içinde bir ses vardır. Herkesin kendi müzigini taşıdığı bir karanlık odası mutlaka vardir. Bu oda öyle karanlıktır ki, kendi içinde de olsa çoğunlukla sen bile yolunu kaybedebilirsin. Ne zaman o odaya girsen başını sağa sola çarpman bu yüzdendir.

Sihirli bir odadır burası Kimi zaman içinin sesini duymak için kimi zaman içinin gürültüsünü susturmak için dalarsin içeriye. İçeride onlarca eşya vardir, ama hiç biri kullanılmak için degildir. Esyalar yalnızca, içinin müziği onlara çarptığında yankı yapmak içindir. Bu yankı karanlığı ağırlaştırır. Her bir eşyanın keskin köşeleri vardır ve çoğunlukla boyaları dökülmüştür. Ama karanlıkta bunun bir önemi yoktur. Ellerinle yokladığında o kadar sağlam dururlar ki, onlari kullanmamak için bir neden yoktur. Ama ne zaman bir sandalyeye oturmaya niyetlensen karanlıkta bir çatırdama sesi duyarsin ve kendini yerde bulursun. Sonra ellerini şakaklarına koyup kirilan eşyana yazıklanırsın. Karanlık odanın biraz üzerinde çok sadık, çok bilge ve çok yetenekli bir hizmetkâr vardir. Sana belli etmeden sandalyeni hemen onarır...

Bu büyülü odanin içindeki hiçbir esyayi kullanamazsin.

Yine de hepsi senindir; öylesine senindir ki, baska hiç bir sey bu kadar sana ait degildir. Doğrusunu istersen başka hiç bir şeye sahip olmanın da pek anlamı yoktur. Bu oda seni delirmekten korur; ama içeride fazla kalirsan sırf bu nedenden delirebilirsin... İşin kötüsü delirdiğini hiç bilmeyebilirsin. Karanlığa methiye düzmek bunun en önemli belirtilerindendir.

İçindeki sesi duymak önemlidir. Çünkü günün birinde bunun dışındaki bütün sesleri duyamayacak kadar sağırlaşabilirsin. O günden sonra içindeki müzigi artik hiç sıkılmadan dinlersin. Öyle bir an gelir ki, zaten baska bir sesi de duymak istemezsin. Artik bütün sitemlerini, bütün yazıklanmalarini ve bütün umutlarini bu müziğin ardınca karanlığa taşırsın.

Ve bir gün karanlik bir yerinden yırtılır. Odadaki bütün esyalar birer birer un ufak olup yokluğa karışır. Bu senin ve aşkin ölümüdür... Ya da ölüm o anda senindir... Karanlığın yırtılmasi için içindeki sesin, karanlik odanin efsunlu melodisinin susmasi gerekir. O melodiyi kaybettiginde sihirli odanin anahtari da yitip gider. Karanlık biraz daha ağırlaşır.

Ve öyle bir soğukta kalırsın ki, bir daha hiç üşümezsin. Bu yalnızlıkların ve sessizliklerin en korkuncudur. Artık suya girdiginde ıslanmadan yüzmek, acıktığını hissetmeden yemek yemek, aci çekmeden yasamak mümkündür.

Yalnizca iki şey -eğer seni gafil avlayabilmislerse- sana aci verebilir: biri kırmızı, diğeri rakı; ki bunlarin yekunu aşktır. Aşk bilhassa kırmızı bilhassa rakıdır.

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 17 Ağustos 2016, 20:50   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Breakfast at Tiffany's




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

YAZ BITTI

sandalyeler toplanip tum sehir parklari kapanacak yakinda... naftalin kokulu sandiklari acip, kalin kazaklar cikarma mevsimi... benim icinse gitmek zamani yaz bitisleri... bir uctan bir uca geciyorum genis caddeyi. bir uctan bir uca sehri, geceyi... hersey cok tozlu ve eski. butun sokak lambalari kirli bu sehrin, sokaklari yari aydinlik hep... kapinin onunden geciyorum. sen temiz carsaflarinin arasina gomulmek zamanindasin... sicak cay icme zamanlarinda belki... bense, sadece, ait olamadigim iki zaman araliginda kalmak istiyorum sirtim usurken. oysa ansizin bitiyor sokak, kapaniyor gece. saat geceyarisini coktan gecti 'kapatiyoruz' diyor yuzume egilen karanlik bir yuz. hadi ordan diyorum icimden. 'hic bir zaman bu kadar gec kalmam ben'
kapinin onunden geciyorum... pencereni sonuna kadar acip sesini birakiyorum gokyuzune... acilarin mavi tullerini sarip usulca islatiyorum bedenini... uyuyorsun, ciplaksin, hiic duymuyorsun. niye mi bu mektup oyleyse. kendi kendime verdigim cok eski bir sozu tutmak icin belki... kalemin son surunu korumak icin... boyle sessiz ayriliklar yoruyor beni... kendi kendime, kendimce yasadigim bir ayrilik olmasin istiyorum bu defa, belki de... yine de hic farketmiyor... sessiz sedasiz cikip gidiyorum bu sehirden, geceden, sokaklardan oteye. sense kaliyorsun bir avucunda ates, bir avucunda ruzgari tasiyarak... biliyorsun... bekliyorsun oyunun sonunu...

bir yerlerde siyah-beyaz bir fotograf karesi 'olum'... surmanset ayriliklar ve devami... ondorduncu sayfada bir hayat benimki... butun daginikliklarimin ortasinda oturuyoruz iste... akasya agaclarimin, sokaktaki cocuk sesimin. petit-kareli bir masa ortusunun, duvardaki koca bir deligin,giysilerin, rollerin, bir zamanlar sahne kapanirken uzerime yikilan perdenin, eski kirkbesliklerin, savurup attigim kullerimin tam ortasinda, seninle... oysa anlatacak ne cok sey vardi bilmedigim, bilmedigin...
kalkip kaciyorum ben, ayaklarim carpiyor agladigim bir gune, kutudaki takilara, bana yazilmis ufak bir nota(dogum gunun kutlu olsun , seni ozledik. mesela) siseleri deviriyorum kacarken, ayaklarim kaniyor...

yaz bitti... gazoz kapaklarini saklayacagiz yatagin altina. sobalarin ustunde kestane pisirip, kokusunu cekecegiz icimize bol bol... hafifce urperme mevsimi yasiyor zaman... benim icinse, gitmek vakti, kaybetmeden biletimi... 'yine de herseye hazir olmak icin yasar insan' tekerlekler donerken... hayir diyor bir ses, hayir cocuk oyun bu degil, salcali treni surmek uzaklara...

demistim ya hani "seninle olmak, gokkusaginin altinda durmakti sadece bir an... yine de hic ozlemeyecegim seni biliyor musun... kar yagmadikca, tutun icmedikce, sarhos olmadikca" ......

... diger yarisi bu mektubun bir gocmenin sirt cantasinda, ya da yureginde, korsanlarin elinde, gonlune gore bir muzik esliginde, dere tepe, tundra okyanus sahibini ariyor... biliyorum zaman heep aleyhine isliyor... ama ne gelir elden.............

juju 'the loser' blues... for same old days.....

'those were the days my friend we thought they never end'

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 21 Ocak 2024, 05:07   #7
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Breakfast at Tiffany's




Ne kadar uzun uzun dokmusum sana içimi yıllar önce di mi?
O kadar çok ve o kadar hic bisi yok ki sana anlatacak bu geçen zamanda. Ama Bu gece Pessoa ile duygusal saatler geçiriyorum biliyor musun? Cunku bu ara erkek familyasından birlikte duygusal saatler geçirebileceğim tek numune o!
depresyonda olduğumdan mütevellit halet-i ruhiyeme pek bir uygun bulduğum Huzursuzluğun Kitabıni sectim.
Diyor ki -Mutlu insanlar onlar, çünkü salaklığın büyüleyici hayal gücü bahşedilmiş.
insanın bu kadar da yüzüne vurulmaz ki canım =)

__________________
You will naturally be submissive to a man that you trust to lead, even if you're a alpha female!
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
the old women back in the town...


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Madness - Bed And Breakfast Man Cappy Yabancı Şarkı Sözleri 0 09 Mart 2015 12:47
Tiffany/Chantilly Kedisi, Tiffany/Chantilly Kedisinin Özellikleri Violent Evcil Kediler 0 10 Mart 2014 20:43
2012 Tiffany Kış Koleksiyonu N999 Ah Kadınlar 2 27 Aralık 2011 17:28