IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

118Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 19 Kasım 2018, 02:23   #31
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden






Merhaba [emoji1652]

Istanbul yine kendi havasında.. Birikmişliklerinemi ağlıyor, unutamadıklarınamı yoksa hiç unutamayacak olmasınamı bilinmez.. Bilinen bir şey varsa o da unutmanın undan geldiğidir. Bildiğimiz un evet.. hani şu ekmek yapılan un varya, hah işte o.

Unutmak için tüm anıların un ufak olması gerekir. İnsan öyle bir çırpıda unutamaz. Aşkla veya mahlukat sevgisiyle yoğurulmuş her karşılaşma, her anı zaman içerisinde önce bayatlar, sonra küflenir, en son ise ufalanarak yok olur.

Birini unutmak istiyorsanız süreci hızlandırmak için nefret etmeyin derim ben. İnsan nefret ettiğini sevdiğinden daha çok düşünür çünkü. Unutmak istiyorsanız anılarınızın acısınıda yaşayın, kahrınıda. Nasılsa er ya da geç hiç bir şeyi hatırlamayacak, unuttuğunuzu bile unutacaksınız.

Zaman öyle bir eğitici ki.. Hiç birimiz hiç bir şeyimizi zamana bırakmayı sevmeyiz ama, o bizim elimizden her şeyimizi çaktırmadan alır ve zamana bırakmanın ne demek olduğunu mıh gibi aklımıza kazır.

Not; Zamana bırakmaya mecbur olduğumuz her şeye..

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 22 Kasım 2018, 02:49   #32
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden






Merhaba[emoji1652]

Bir gün bir kız kelebeği kanadından sevdi
Ve maviyi gökyüzünden
Ağaçlar indi kirpiklerine
Ve kuşlardı göç eden yüreğine
Şiirler tutuştu dudaklarında
Ve haykırdı zifiri zindana

Gitme...

Gecenin karanlık kucağına bırakma beni!
Taş duvar her yer,
Bütün şehir yalın ayak,
Kimsesiz güvercinler,
Gitme!
Kanatsız yaralı bir kuşum yokluğunda,
Nereye çarpsam yüzün,
Nereye dönsem sevda yüklü bu hüzün
Gitme!..
Sarı çocuklarını döker koynundan ağaçlar…
mevsimler küser, yıldızlar üşür…gitme…
Yalnız bir ardıç gölgesi olur yaralı kalbim
güneşler söner, gölgeler büyür..
zarif bir hüzün çöreklenir şehrin üstüne..
gitme, yüzümden sarkar külleri şehrin..
bir yangın yeri olur maraşta hüznüm..

Not; ikinci bölümle sadece arkadaşız.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Kasım 2018, 09:11   #33
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kitapella’nın Kaleminden






Merhaba [emoji263]

Size kalbimden, bugünümden, dünümden ikramda bulunuyorken, bir kitaptan bahsediyorken, özenle üzerinde durduğum şey, sade bir dille yazarak, münkün olduğunca net ve anlaşılır olmak.

Söz dağarlarına alıntılayarak kattıkları kelimelerle, tumturaklı cümleler kurup, fakat henüz hayatlarına geçiremedikleri için, sakil olmaktan kurtulamayan, karalama cümlelerin yaratıcılarının, cümle aralarındaki alıntılarını çıkardığımızda, geriye ne kalıyor ki? Darası mı? Esasen özgün anlatımlarıyla, ardışık bir kaç cümle kuramadıklarını da aynı hesaba dahil edersek?

Elitist olma uğruna telef edilen nice kelime, oysa ben biliyorum, anlıyorum kişinin ağzının içinde ezip söylediği iki üç cümlede bilgi hududunu.. Kendi kendine biçtikleri etiketler o kadar anlamsızlaşıyor ki gözümde.

Her neyse haklı suskunluğumu bozduğum zamanlardayım yine. En iyisi Nietsizche’yi daha fazla bekletmeyelim. Zira kendisi nihilizmin atası olduğu için sözleri her kişi tarafından beğenilerek paylaşılır. Aslında hiç birinizin yabancı olmadığı bir deha.

Nietsizche’ nin kitaplarını okuması ve idrak etmesi genelde zordur. Fakat bu kitap genelin aksine daha anlaşılır olduğu için, her şeyi göze alarak önermek istedim. Hayata, insanlara, Tanrıya eleştirel bakıç açısı diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da mevcut.

Neden bu kadar akıllıyım, ne bu kadar iyi kitaplar yazıyorum? Neden yazgıyım? gibi sorularla bir yandan kendimizi sorgulamamızı sağlarken, diğer yandan varlığı,benliği, kişiliğine dair yanıtları okurlarıyla paylaşıyor.

Bence Nietsizche’yi sadece bir kaç cümlesiyle tanımamalısınız.

Şimdilik sevgi ile kalın [emoji1652]

Not: Entelektüel değil kokoş olsaydım buralar yangın yeriydi..

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Kasım 2018, 11:54   #34
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden




İzin almadan yazıyorum ama, kızmazsın umarım ;



İstanbul Işık Işık.

İstanbul rüzgar rüzgar sevdiğim
Kah bir lodos denizlerden esen
Ilık mı ılık
Kah ustura gibi bir deli poyraz
Bırak saçlarını rüzgarına İstanbul'un
Bu şehirde aşksız ve rüzgarsız yaşanmaz

İstanbul bulut bulut sevdiğim
Kimi beyaz mı beyaz
İnce gül gibi
Kimi katran misali kapkara
Bulutları da insanlarına benzer İstanbul'un
İnanma sevdiğim inanma bulutlara

İstanbul yağmur yağmur sevdiğim
Kah ince ince
Kah bardaktan boşanırcasına
Hele bir yağmur yağmaya görsün
Ölürcesine yaşanır bu şehirde sevdiğim
Ve bir gün ölünür yaşanırcasına.

İstanbul deniz deniz sevdiğim
Bir çakır mavi
Bir camgöbeği tuzlu su
Üstünde irili ufaklı tekneler
Kayıklar, yelkenliler, mavnalar.
Kalleştir denizleri İstanbul'un sevdiğim
En az İstanbul kadar

İstanbul kadeh kadeh sevdiğim
İçtikçe içesi gelir insanın
Sarhoşluğu tutuşup yanmaya benzer
Ve bir gölgedir yalnızlık meyhanelerinde
Seninle dolaşır, seninle gezer

İstanbul şarkı şarkı sevdiğim
Üsküdara gidersin hava güneşli
Beklersin ada sahillerinde yağmur yağar
Her dakika depreştirir derdini
Köhne gramofonlar, eski plaklar

Nice güzeller, nice şairler görmüş
Artık kanıksamış dertlerimize
İstanbul herşeye alışık sevdiğim
Yine de bütün mihnetleri bir yana
Sen yaşadıkça İstanbul ışık şık sevdiğim.



 
Alıntı ile Cevapla

Alt 27 Kasım 2018, 00:53   #35
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden






Son verin savaşlara; çocuklar üzülmesin...
Vazgeçin hırsınızdan; soyunuz tükenmesin!
Ne yazar hükmetseniz savaşlarla dünyaya?
Ne tat alacaksınız çocuk sesleri yoksa...

Merhaba[emoji263]

Sırf dünya nufusunu kontrol atında tutabilmek için çıkarılan bu savaşlardan yıldı artık yüreğim. Özellikle çocukların öldürüldüğü bu zaman diliminde yaşamaktan etimle kemiğimle nefret ettim.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 27 Kasım 2018, 15:10   #36
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden






Ezilmiş bir gül hüznü var yüreğimde. Saatlerce dayak yemiş bir sanığın çözülmesi içindeyim. Ürperiyorum. Bir at kestanesi durmadan yaprak döküyor yalnızlığın so- kaklarında, örtüyor ömrümün ilk yazını. İçimde bir çocuk, yalın ayak koşuyor yaşlılığa doğru, binlerce kez yenilmiş umut ölülerini çiğneyerek. Sahi yaşlılık, -derin bir iç çekiş- yanılmış bir çocukluk olmasın?

Şükrü Erbaş[emoji260][emoji262]

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 30 Kasım 2018, 15:25   #37
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden




Kitapella’nin kalemi..
Gulumsedim bak.
kbakma, gunlugune yaziyorum oyle ama gorunce sevindim.
kaliteli insanin gunlugunu olumak .. guzel
Hep gulumse sen ❤️

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın




Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 22 Aralık 2018, 02:15   #38
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden







Istanbulun soğuk gecesinden hepinizi selamlıyorum. Nereden bu kadar dertlendim bilmiyorum. Aslında ortaköye sadece kumpir yemek için gelmiştim.. Her şey “cildinize hangi kapatıcıyı uyguluyorsunuz?” Sorusuyla başladı..

O yüzden bugün tek derdimiz, yaptıklarımıza değil yapamadıklarımıza kahrolmak..

Ne kapatıcısından bahsediyor bu insanlar?

Kendimi bildim bileli her çizgi dışına çıkışımda “asil kızlar böyle bir şey yapmaz” cümlesiyle geri çekildim. Mesela, şöyle kendimi yatağa yayıp hiç bir bakım yapmadan yiyip içip, üstüne bir de yan gelip yattığım bir günüm olmadı.
[emoji3581]Saçlarımda mütemadiyen oluşan ve hemen her noktaya yayılan beyazlarım yüzünden sürekli boya yapmak zorundayım.
[emoji3581]Yanaklarım ve burnumun üzerinde oluşan kızarıklık yüzünden yaptığım maskelerin haddi hesabı yok. Çizgifilm karakterleri gibi ortalıkta dolaşmaktansa envai çeşit maskeyi yüzüme sürmeye hep razıyım.
[emoji3581]Vucuduma sürdüğüm aloe vera, banyosunu yaptığım eşek sütü, çatlak oluşmasın diye sürdüğüm ayak kremlerinden vazgeçemiyorum. (Bu arada ayak kremini bacaklarıma,belime,göbeğime filan sürüyorum)
[emoji3581]Saçlarımın kıvırcık olması nedeniyle kafama neredeyse civciv çiftliği kuracak kadar yumurta sürüyorum.
[emoji3581]Gün boyu çalışırken ayakkabı içinde sıkılan ayaklarım kokmasın diye akşamları gülsularında bekletiyorum

Ben içtiği kahveden cacığa, yediği kabaktan salatalığa kadar her şeyi maskeye dönüştürebilen bi kadın haline geldim. Ne ara bu kadar çıldırdım bilmiyorum.

Sanırım benim en rahat takıldığım nokta tırnaklarım. Mesleğimin vermiş olduğu “muhteşem” yükümlülük sayesinde tırnaklarımı hep dipten kesmek zorundayım. Öyle manikür gibi derdim yok anlayacağınız. Tutunabildiğim tek dal tırnaklarım olunca kahrolmamak elde değil. Şimdi bile kafamda 7 yağ ve bir kaç sarımsaktan oluşan bir bakım kürü var. Sabaha kadar bununla uyumak zorunda olmam da cabası..

Ne özeniyorum içtiği su bile önüne gelen, dört dönüm bostanla yan gelip yatan osmanlara..

Her neyse dostlar bu gecelik bu kadar çılgınlık yeter..

Dipçe; Kadınlığın en dibinden sevgilerimle..

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 27 Aralık 2018, 22:59   #39
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden






Merhabalar dostlarım.

Gönlümüzün memleketlerimizden daha soğuk olduğu bu günlerde sıcak bir kaç cümlenin içimizi ısıtacağına inanıyorum. Tabiii üzerinde çizilmiş kestane pişen, ateşi tavana vuran bir soba gibi etki yaratmasını beklemeyin. Hadi kalkın kendinize bir bardak su alın da sohbetimize başlayalım.

Annemi kaybettiğimden beri anne gibi hissediyorum kendimi. Babamı ve abimi toparlamakta benim görevimmiş gibi hareket ediyorum. Babam; annemden sonra kendini eve kapatıp ne abimle ne de benle görüşmedi aylarca. Elli senelik eşini kaybetmiş olmanın verdiği acıyı kabullenmekti derdi belki. Ne abim ne ben ona ulaşamadık uzunca. E hal böyle olunca insan abisine hem annelik hem babalık yapmak zorunda hissediyor kendini. Hoş bu his neden abimde oluşmadı bilmem.. O oldu bitti vurdumduymaz, gamsız ve bencildi ben ise ailenin ineği. Şaka filan değil bi dönem her soru sorduğumda bana “möö” diye cevap vermişliği bile var. Eh böyle bir adamın anaç bi role bürünmesini beklemek tren istasyonunda uçak beklemek kadar saçma olurdu. Bana göre bir evde çorba kaynıyorsa o evde her şey yolundadır. En azından annemden sonra böyle düşünmeye başlamış olacağım ki kahvaltıda bile çorba pişirmeye başladım. Yenmese de kaynatılan çorbalar evin düzenini sağlayacak gibiydi. Hem kimseyle konuşmuyordum sanki annesizlik bir kusurmuş gibi hem de sürekli çorba yapıp yatıyordum. Anne ölünce insan rotasını kaybediyormuş. O rotayı çorbada aramasam iyidi de.. Tarhana çorbasını hiç sevmeyen ben tarhana tiryakisi oldum. Annelik zor gerçekten. Hele annelik duygularını içinde barındırmayan biri için çok daha zor.

Bırakın hayat sizi eğitsin. Acıta acıta eğitse de sonunda kazanclı olan hep siz olacaksınız. Yağmurlar, hayvanlar, çiçekler, ağaçlar hepsi boş bir yanımızı tamamlamak için var. Neyi sevmekten yoksun kaldıysak yerine bir başkasını koyabilmeliyiz. Ben çorbayı seçtim siz ister dünyayı, ister uzayı seçin. Yeter ki sevmekten vazgeçmeyin.

Resimde çorba olmamasının nedeni psikologum. Saplantı haline gelmemesi için çorba içmeyide resimlemeyi de bi süre yasakladı. Acılarımın ham halini yaşamalıymışım artık. Aramızda kalsın bende çorbanın yerini suya bıraktım.

Dipçe: aslında daha farklı bir şeyler yazmayı planlarken içimi dökmeye başlamışım. Yeni farkettim. Affınıza sığınarak.. hoşçakalın

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Aralık 2018, 19:45   #40
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kitapella’nın Kaleminden




Hepimizin öncelikleri var bu hayatta.. Benim önceliğim ailem fakat ondan bir adım da ötesinde annem oldu.. Bir rahatsızlık yaşadığında, bir şeye üzüldüğünde, canı acıyacak ve ona bir şey olacak diye aklımı kaybetme aşamasına geliyorum. Yitirmeden bir gün yitireceğim düşüncesi dahi kalbimi öylesine acıtıyor ki bu hissi tarif edebilir miyim bilmiyorum.
Durum böyleyken yazının ruhuma zerk etmemesi mümkün olmadı. Ahh Sevgili Kitapella.. Etkilendim ve bakış açım inan çok daha farklı boyut aldı. Forum kullanıcısı olarak duyduğum saygı acınla mücadeledendeki konumun sebebiyle kat ve kat arttı . Güçlü durma çaban sahiplenici tavrın ve aldığın sorumluluk.. Bu haldeyken dahi duygularını dizginlemem, kendini kaybetmeye imkan tanımaman.. Diliyorum ki hayatının her anı aydınlık olsun ve dilediğin her şey gönlünden geçtiği haliyle hayatında yaşam bulsun.
Günlüğüne bu denli müdahalem olduğu için lütfen kusura bakma. Çok samimi bulduğum için hislerimi aktarmadan geçmek istemedim.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
burayi cozemedim


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kitapella Nonserviam Komik Loglar 2 11 Ekim 2017 21:33
Göz Kaleminden Far Yapabilirsiniz Zen Makyajın Püf Noktaları 0 09 Haziran 2013 16:33