[GirLMooN]

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Beykoz'da korku filmi

İstanbul’daki tapu çetesi vahşetinin boyutları büyüyor. Operasyonda ortaya çıkan ayrıntılar korku filmi senaryolarını bile gölgede bıraktı. Çete üyelerinin evlerine el koymak için döverek öldürdükleri yaşlıların cesetleri, gömülü olduğu araziden tek tek çıkarılıyor. Çetenin öldürdüğü kurbanların sayısının 24 olabileceği öne sürüldü

İstanbul, son yılların en korkunç olaylarında birine tanıklık ediyor. Hizbullah operasyonundan bu yana görülen en vahşi cinayetler, seri katilleri anlatan Hollywood filmlerini bile geride bıraktı. İnsanlık dışı olayın boyutları zanlıların sorguları sürdükçe büyüyor.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp bürosu ekiplerinin tapu çetesine yönelik operasyonu büyük bir gizlilik içinde devam ederken ortaya çıkan ilk ifadeler bile kan dondurdu.

ÖLDÜ SANIP ÇÖPLÜĞE ATTILAR

Büyük operasyonu başlatan, olaylardan ilki Cihangir’de Cihangir Palas’taki dairede yaşayan emekli diş hekimi Şemsettin Geçgil (82) ile ablası Fikriye Geçgil’in (84) 15 Kasım 2007’de esrarengiz şekilde ortadan kaybolmasıyla başladı. Kimseleri olmayan iki yaşlı kardeşin birdenbire ortadan kaybolmaları üzerine komşuları polise haber verdi. Adeta sırra kadem basan iki kardeşin peşine düşen polis Fikriye Geçgil’i Darıca Devlet Hastanesi yoğun bakımında buldu.

Dövüldükten sonra öldü sanılıp Gebze’de bir çöplüğe bırakılan Geçgil’in belediye görevlilerince bulunarak hastaneye kaldırıldığı ortaya çıktı. Polis, 120 gün boyunca yaşlı kadının kendisine gelerek korkunç işkenceyi yapan kişileri açıklamasını bekledi. Ne var ki talihsiz kadın, kendisine gelemeden yoğun bakımda hayatını kaybetti. Vücudunun bir tarafı felçli olan kadının vücudunda darp ve yoğun işkence izi bulunuyordu.



Cesedi aylar sonra bu çukurdan çıktı

Polis araştırmalar sonucu çeteye ulaşınca zanlıların itirafı ile 82 yaşındaki Şemsettin Geçgil’in cesedi bulundu. Tekirdağ’ın Yenice İlçesi’nde terk edilmiş bir benzin istasyonundaki kazı sonucu Geçgil’in cesedi gömüldüğü çukurdan çıkarıldı. Yaşlı adamı domuz bağıyla bağlayarak öldüren katiller halıya sararak evinden kilometrelerce uzaktaki toprağa gömmüştü. İki kardeşin mal varlıklarını araştıran polis, Yeşilköy ve Ümraniye’deki üç dairelerinin satıldığını belirledi.



3 tapu müdürü gözaltında

Beykoz ve Kanlıca’daki iki olayın ardından polis, teknik takibe geçti. Aynı anda tam 24 ayrı adrese baskın yaparak 35 kişiyi gözaltına aldı.

Gözaltına alınanlar arasında Beykoz Tapu Müdürü Gülten Doğantemur, Şişli Tapu Müdürü Nejdet Akkaya ve Ümraniye Tapu Müdür Yardımcısı Turhan Tecik de bulunuyor. Öte yandan Tecik’in de daha önce Beykoz’da Doğantemur ile birlikte çalıştığı belirlendi. Tapu görevlileri suçlamaları reddetti.

Gözaltına alınan diğer zanlılardan bazıları ifadelerinde suçlarını itiraf etti. Çetenin değerli yerlerde evleri bulunan kimsesiz ve yaşlı kişileri hedef seçtikleri, bu kişilerin evlerine gidip kendilerini avukat olarak tanıttıkları ortaya çıktı. Kandırdıkları yaşlıların mal varlıklarını sattıran zanlılar karşı çıkan kişileri öldürerek gömdükleri belirlendi.

Çete üyelerinin bu yoldan yaklaşık 30 milyon dolar kazanç sağladıkları tespit edildi.

Çete üyeleri arasında sahte ölüm raporu verdiği öne sürülen 2 doktor da bulunuyor Polis kurbanların sayısının 24 olduğu konusunda endişeli. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, yaşlıların Diyarbakırlı Acarlar Çetesi olarak bilinen bir çete tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Beykoz çevresinde “Diyarbakırlı Acarlar Çetesi” ve “Trabzonlu Acarlar Çetesi” olmak üzere iki ayrı grubun çete faaliyeti gösterdiği iddia edildi.



Yalısı için canını aldılar

Polisi büyük operasyona götüren ikinci adım Beykoz’daki bir cinayet oldu. Polise başvuran İbrahim Ayaşlı Esen, kendisini evlat edinen Vanda Ayaşlı Esen’in ölümünün ardından kaçırıldığını öne sürdü. Bu kişilerin işkence ederek ‘mirastan feragat’ etmesi için kağıt imzalattığını söyledi. Bunun üzerine Esen’in yalnız yaşadığı Kanlıca’daki yalının satıldığını anlattı. Polis, kayıtlara ‘Doğal ölüm’ olarak geçen Esen’in öldürüldüğünü belirledi. Böylece çetenin içinde doktorlar da olduğu ortaya çıktı.

Öte yandan Vanda Ayaşlı Esen’in evlatlık oğlu İbrahim Ayaşlı Esen’in avukatı ise, yaşadıklarından dolayı büyük bir şok geçiren müvekkilinin psikolojik destek aldığını dile getirdi. Çetenin işkencesine maruz kalan Esen, emniyette zanlıları teşhis etti.