[hitman]

Uzman çavuşun kaderi mermiye bağlı

Behçet DALMAZ/HAKKARİ,(DHA)

Şemdinli'de 1 kişinin ölümü, 5 kişinin yaralanmasından sorumlu tutulan Uzman Çavuş'un kaderini olay günü vurulan Muzgir Ertan'ın dizindeki mermi belileyecek.

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde 9 Kasım günü meydana gelen bombalama olayının ardından kalabalığın üzerine ateş açarak 1 kişinin ölümü, 5 kişinin de yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan Uzman Çavuş Tanju Çavuş'un bugün yapılan ikinci duruşmasında, tutuksuzluk halinin devamına karar verildi.

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde 9 Kasım 2005 günü eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'nin bombalanmasının ardından gelişen olaylarda ‘Meşru müdafaa sınırının aşılması suretiyle 1 kişiyi öldürmek, silahla 5 kişiyi yaralamak' suçlamasıyla 16 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Uzman Çavuş Tanju Çavuş'un davasının ikinci duruşmasına bugün Hakkari Ağır ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada, tutuksuz sanık Çavuş hazır bulunurken, 5 mağdur ile 7 tanık olmak üzere 12 kişi dinlendi.

“DİZİMDE MERMİ VAR”

Şemdinli'de açılan ateş sonucu dizinden yaralanan ve dizindeki kurşun hala duran Abdülvehit Canan ilk tanık olarak dinlendi. Canan, olay günü bombalamaya ilişkin keşif yapıldığını ve bunu izlediklerini belirterek, şunları söyledi:
“Hava kararmıştı, bir otomobil emniyete doğru gidiyordu, yolu açıktı ve halkta sakindi. Ateş edilmeye başlandığında benim arkam dönüktü, baktığımda yanımda bulunan Muzgir Ertan yere düştü. O anda ben de kendimi yere atarken dizime bir kurşun isabet etti. O kurşun hala dizimde duruyordu. Ben arabaya doğru baktığımda beyaz 42 plakalı otomobil hızla ilerliyordu. Ben yaralandıktan sonra çevredekiler hastaneye kaldırdı. Ben araçta kaç kişi olduğu bilmiyorum, hava karanlıktı göremedim. Ancak araçtan iki ayrı silahtan ateş edildiğini fark ettim. Aracın içinde Tanju Çavuş olup olmadığını görmedim. Ben sanıktan şikayetçiyim ve cezalandırılmasını istiyorum.”

Mahkeme Başkanı Refik Sarıoğlu'nun ‘incelenmek üzere dizindeki kurşunun çıkarılmasını istiyor musun?' sorusu üzerine Canan, “Evet istiyorum” karşılığını verdi. Açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Ali Yılmaz'ın oğlu Mahsur Yılmaz tanık olarak ifade verirken, ateş açıldığı sırada ablasının evine doğru gittiğini söyledi. Tanju Çavuş'tan şikayetçi olduğunu söyleyen Yılmaz, “Ateş edildikten 5 dakika sonra olay yerindeydim, yaralananlar olduğunu söylediler. O sırada kimse araca saldırıp taş atmıyordu. Ben hastaneye gittiğimde babamın yaralı olduğunu öğrendim. Onu alıp Yüksekova'ya giderken babam yolda öldü. Ben sanığın cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

Tüm tanıkların dinlenmesinden sonra kısa bir savunma yapan Uzman Çavuş Tanju Çavuş, olay günü hiç kimseyle telefon görüşmesi yapmadığını sadece bir astsubay arkadaşıyla görüştüğünü söyledi. Tanıkların beyanlarının hiç birini kabul etmediğini söyleyen Çavuş, “Benim Ümit Evci ile görüştüğümü söylediler. Ben bu kişiyle görüşmedim eşim de görüşmedi. Sadece astsubay arkadaşım Levent Dalman beni arayıp kargosunun gelip gelmediğini sordu. Başka diyeceğim bir şey yok” dedi.

Tanık avukatlarından Mehmet Ekinci, ilk duruşmada sadece uzman çavuş ve eşinin ifadelerinin dikkate alındığını belirterek, mahkemeden Şemdinli'deki olay yerinde keşif yapılmasını, Tanju Çavuş'un o gün yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtlarının istenmesini ve Abdulvahit Canan'ın dizindeki merminin çıkarılıp incelenmesini talep etti. Çavuş'un avukatı Orhan Çelen, tanık ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek, “Savcılıkta verilen ifadelerde havaya ateş açıldığını söylediler şimdi farklı söylüyorlar” dedi.

Mahkeme, heyeti keşif konusunun ayrıca görüşülmesine, GSM operatörlerinden Tanju Çavuş'un eşinin telefon kayıtlarının istenmesi ve Abdulvahit Canan'ın dizinde bulunan mermi çekirdeğinin sağlık açısından risk olmadığı taktirde çıkartılıp incelenmesine, sanık Tanju Çavuş'un tutuksuzluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 18 Mayıs 2006 tarihine erteledi.