Çevrimiçi

Prof. Dr. Muammer Aksoy, katledilişinin 17. yılında mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Tören, Aksoy'un anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.


CHP Genel Sekreteri Önder Sav, burada yaptığı konuşmada, Aksoy'u her geçen gün daha büyük bir özlemle arayıp, derin bir sevgi ve saygıyla andıklarını söyledi.

“Acılar bölüşülerek azalır ama Aksoy'un acısı ne kadar bölüşsek de bir türlü azalmıyor” diyen Sav, Aksoy'un kaybı nedeniyle duydukları acının her geçen yıl biraz daha arttığını ifade etti.

Aksoy'un yerinin dolmadığını, doldurulamadığını vurgulayan Sav, Aksoy'un, verdiği demokrasi mücadelesinin, bilim adamlığının, yabancı petrol şirketlerine karşı yürüttüğü amansız mücadelenin, Türk öğretmen hareketine boyut kazandırmasının, 1960 Anayasası'nın hazırlanmasındaki ustalığının, avukatlık mesleğine katkılarının, demokratik ve laik hukuk devleti yolundaki savaşçılığının hiç unutulmayacağını kaydetti.

Sav, Aksoy'un durmadan, usanmadan yazıp, konuşup, mücadele ettiğine dikkat çekerek, ölümünün de yiğitçe olduğunu söyledi. Sav, “Aksoy, insanlara, topluma, kendisine inanan ve güvenen herkese lekesiz bir şöhret bıraktı” diye konuştu.

Muammer Aksoy'un demokrat, laik hukuk devleti ve Atatürkçü düşüncenin savunucusu; demokrasi ve cumhuriyetin niteliklerinden, çağdaşlıktan, insan hak ve özgürlüklerinden ödün vermeyen bir devrimci olduğuna işaret eden Sav, “Ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti devleti kendisine bu denli gönülden bağlı, ilkelerine bu denli sahip çıkan bir evladını koruyamadı, yaşatamadı. Bu, devletin 17 yıldır boynunda duran büyük ayıplardan biridir” dedi.

Emri verenler ortaya çıkarılmadan cinayetin aydınlatılmış sayılamayacağını belirten Önder Sav, Aksoy'u öldürenlerin Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri, devrimcileri yıldırıp, geriletemeyeceklerini kaydetti.

“ÇOK ÜZÜLÜRDÜ”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok da Aksoy'u “yiğit bir ulusalcı” olarak nitelendirdi. Aksoy'un bugün hayatta olması halinde çok üzüleceği gelişmeler yaşandığına işaret eden Özok, “Üzerinde özel olarak çalıştığı Petrol Yasası'nı görmüş olsa üzüntüsü kat kat artardı” dedi.

Aksoy gibi insanların ender yetiştiğini vurgulayan Özok, Aksoy'un bıraktığı ışıklı yolda ilkelerini yaşatacaklarını ifade etti.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkan Yardımcısı Ali Ercan, Aksoy'un ADD'nin kurucu genel başkanı olduğunu anımsattığı konuşmasında, Aksoy'un öldürülmesinin arkasındaki güçlerin, Türk ulusunu köle yapmak, Türkiye'yi sömürmek ve Atatürk'ten yedikleri tekmenin rövanşını almak isteyenler olduğunu savundu.

Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Hasan Ürel de “Hocamıza sıkılan kurşun ışığını alevlendirmiş, güçlendirmiştir. Bugün de ışığında ilerliyoruz” diye konuştu.

Türk Hukuk Kurumu Temsilcisi Hadimi Yakupoğlu, Aksoy'un arkasında bıraktığı ilkelerle azimle yürümeye kararlı olduklarını söyledi.

Konuşmaların ardından, Muammer Aksoy'un eşi Ülkü Aksoy ile törene katılanlar, Muammer Aksoy'un mezarına karanfiller ve yaktıkları mumları bıraktılar.


A.A

 

Çevrimiçi

VAN’da, akıl hastası olduğu gerekçesiyle 8 yıl önce Türkiye Barolar Birliği’nin aldığı kararla avukatlığına son verilen İsa Avcı, avukatlık yapamamasının nedeni olduklarını iddia ettiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan 4'er bin YTL'lik tazminat istemiyle dava açtı. Avcı Cumhurbaşkanı Sezer’in hukuku uygulayan, Başbakan Erdoğan’ın da yürütmenin başındaki kişiler olduklarını, buna rağmen tekrar avukatlık yapması için kendisine onay vermediklerini ileri sürdü.

Van Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın 2'nci duruşması öncesi mübaşirin, usulen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adlarını okuyarak, duruşma salonuna gelmeleri için çağrı yapması dikkat çekti.

Van Adliyesi, Mustafa Bayram, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ve Şemdinli gibi önemli davalarının ardından ilginç bir davayla daha gündeme geldi. Van’da 15 yıl avukatlık yaptıktan sonra akıl hastası olduğu gerekçesiyle 8 yıl önce Türkiye Barolar Birliği’nin kararıyla görevden el çektirilen 55 yaşındaki İsa Avcı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, mesleğini yapmasına engel oldukları iddiasıyla, tazminat davası açtı.

MÜBAŞİR ADLARINI OKUDU

45 gün önce Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmanın ardından ikinci duruşma da yapıldı. Hakim Şener Yıldırım, mübaşirden önce davalıları çağırmasını istedi. Bunun üzerine mübaşir, usulen salonun önünde “Ahmet Necdet Sezer ve Recep Tayyip Erdoğan” diye seslendi. Bu isimleri duyan adliye içindeki vatandaşların şaşkın başıkları arasında davacı İsa Avcı duruşma salonuna tek başına girerken, avukatlığını da kendisi yaptı. Yaklaşık yarım saat süren duruşmanın ardından açıklama yapan İsa Avcı, 2004 yılında Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin ‘sosyal şifa bulmuştur’ şeklinde rapor vermesine karşılık, 3 yıldır avukatlık yapmasına izin verilmediğini söyledi. Avcı, hukukun uygulanmadığına ilişkin delilleri olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Anayasa’nın 2'nci Maddesi’nde geçtiği gibi Türkiye bir hukuk devletidir. Sayın Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Hukuku uygulamak sayın Cumhurbaşkanı’na düşer. Yürütmenin başı da sayın Başbakandır. Başbakan’ın da yürütmede hukuku uygulaması lazım. Bu davayı sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Başbakan’a açtım. İkisinden de 4'er bin YTL tazminat istiyorum. Anayasa’nın 10’uncu maddesinde ‘sosyal bir sınıfın, diğer bir sınıfa üstünlüğü olmadığı’ belirtiliyor. ‘Herkes kanun önünde eşittir’ maddesine rağmen Adalet bakanı, Barolar Birliği Başkanı ve yönetim kurulu, keyfi tutumlarıyla bana avukatlık yaptırmıyorlar. Avukatlık şartı tek doktor raporudur. Emsal kararlar Van, İstanbul, Ankara barolarında mevcuttur. Avukatlar, polisler, hakimler ve hangi meslekten olursa olsun özürlü engelli hakkı vardır. Adam akıl hastası, özürlü de olsa, avukatlık, polislik, hakim savcılık yapıyor.”

Mahkeme heyeti duruşmayı erteleyip, önümüzdeki duruşmaya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın vekili avukat Fatih Şahin’in de katılmasına karar verdi.

BARO BAŞKANI: AVUKATLIK YAPAMAZ

Van Barosu Başkanı Ayhan Çabuk, davacı İsa Avcı ile ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan 4 yıl önce gelen raporun ardından Van Barosu ile ilişiğinin kesildiğini söyledi. Çabuk, İsa Avcı’nın hukuki ehliyetinin bulunmadığını belirterek şunları söyledi:

“Ona Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi ‘sosyal şifa bulmuştur’ şeklinde bir rapor vermiştir. Ancak bu avukatlık yapabileceği anlamına gelmez. Raporda ‘Toplum güvencesi açısından 6’şar aylık aralıklarla ve 10 sene müddetle bulunduğu yere yakın bir hastanede muayenelerinin yapılması kaydıyla taburcu edilmiştir’ şeklinde bir ibare yer alıyor. Bu da Avcı’nın avukatlık yapamayacağını göstermektedir. Avcı’nın mutlak suretle tedavi görmesi gerekiyor.”

Fahrettin GÖK/VAN, (DHA)

 

Çevrimiçi

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, ülkesinde Başkan George Bush yönetiminin sözde Ermeni soykırımına ilişkin tavrında bir değişiklik olmadığını, dün Temsilciler Meclisine sunulan yasa teklifine aktif bir biçimde karşı çıkacağını bildirdi.

Büyükelçi Wilson, sözde soykırımın tanınmasına ilişkin dün ABD Kongresinin alt kanadı Temsilciler Meclisine sunulan yasa teklifi hakkında yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

"Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde meydana gelen trajik olaylarla ilgili bir yasa teklifi dün ABD Kongresine sunulmuştur. Bush Yönetiminin bu konudaki tavrında bir değişiklik yoktur. Daha önce de belirttiğim gibi, yönetim bu teklife Kongrede aktif biçimde karşı çıkacaktır."

Ermeni soykırımı iddialarının tanınmasını öngören tasarı, dün Temsilciler Meclisine resmen sunulmuştu. Tasarının Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesinde gelecek haftalarda görüşülerek oylanması bekleniyor

A.A

 

Çevrimiçi

TEKİRDAĞ’ın Çorlu ilçesinde vardiyadan dönen ve servis aracından inerek evine giden kadına bıçak zoru ile tecavüz etmeye kalkışan saldırgan, çığlıkları duyan komşuların polise haber vermesi ile yakalandı.


Çorlu’da bir tekstil fabrikasında çalışan 37 yaşındaki H.Ü. bugün saat 00.30 sıralarında fabrika servis aracından inerek Kazımiye Mahallesi’ndeki evine gitmek için yürümeye başladı. Bu sırada arkasından gelen bir kişi, sırtına bıçak dayayarak H.A.’yı bir inşaatın yanındaki karavanın arkasına götürdü. Burada kadına tecavüz etmek isteyen saldırgana direnen kadın bağırmaya başladı. Sesleri duyan çevredekiler polisi arayarak haber verdi. Olay yerine gelen polisler saldırgan 20 yaşındaki M.G.’yi kadının üzerinde yakaladı.

Çorlu Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen H.Ü. ifadesinde, servis aracından indikten sonra evine gittiği sırada tanımadığı birisinin yanına gelerek önce saçlarını tuttuğunu, ardından da elinde bulunan bıçağı sırtına dayadığını anlatarak, “Zorla inşaatın yanındaki karavanın arkasına götürdü. Tanımadığım biri olduğu için korktum. Saçlarımı tutarak sesimi çıkarmamamı, sesimi çıkardığım takdirde gırtlağımı keseceği tehdidinde bulundu. Birlikte olmak istedi. Bu sırada ben çığlık attım. Saldırgan pantolonunu çıkarmaya çalışırken polisler geldi ve beni tecavüzden kurtardı” dedi.

SUÇLAMAYI REDDETTİ

Zanlı 20 yaşındaki M.G ise poliste susma hakkını kullanarak ifadesini savcılıkta vereceğini söyledi. Zanlı savcılıktaki ifadesinde, H.A.’nın kendisini çağırdığını ve 20 YTL karşılığında birlikte olmaya anlaştıklarını söyledi. İfadenin ardından M.G. çıkarıldığı mahkemece ‘Bıçakla cinsel saldırı’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Mehmet YİRUN/ÇORLU (Tekirdağ), (DHA)
.................................................. .......... .................................................. .......... ..........

namus düşmanının yaptığına bak üstelik birde iftira atıyor..namussuz senin hayatının bedeli bile 20 ytl etmez..hayatın o kadar değersiz ki..

 

Çevrimiçi

pkk, uzaktan kumandalı uçaklarla terör saldırısı planlıyor!

Merkezi Londra’da bulunan düşünce kuruluşu Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsünün 2007 yılı "Askeri Dengeler" raporunda, Türkiye’nin, Irak’ın kuzeyinden saldırılar düzenleyen terörist gruplara karşı mücadelesini ve terör örgütü pkk’ya karşı İran ile birlikte ortak mücadele çabalarını sürdürdüğü belirtildi.
Enstitü, çok sayıda uzmanın bir araya gelerek hazırladığı ve her yıl bir kez yayımladığı raporda, Türkiye’ye, askeri dengeler grafiklerinin yanı sıra Avrupa’daki çatışma bölgeleri ve terör bölümünde yer verdi.
Türkiye’nin, Irak’ın kuzeyinden giderek artan oranda saldırılar düzenleyen terörist gruplara karşı mücadelesini sürdürdüğüne dikkat çekilen raporda, Türk hükümetinin, İran’la pkk’ya karşı ortak mücadele çabalarına da devam ettiği bildirildi. Bu amaçla geçen mayıs ayının sonlarında Türk ve İranlı yetkililerin, teröristlerin sınır boyu faaliyetlerine karşı yapılacak ortak operasyonları görüşmek üzere Hakkari’de bir araya geldiğine işaret edilen raporda, Iraklı yetkililerin ise terör örgütünün sınır ötesi faaliyetlerine rağmen şu ana kadar Türkiye ile böyle bir anlaşma içine girmediğine dikkat çekildi.
Raporda, terör örgütü pkk’nın "uzaktan kumandayla idare edilen model uçaklarla seçilmiş hedeflere terör saldırısı planladığı" iddialarına da yer verildi. Rapor yazarları, bu bilgiyi "Türk istihbarat kaynaklarına" dayandırdı.
"Ulusal Terörizm" başlıklı bölümde de terör örgütünün geçen yaz Türkiye’de düzenlediği bombalı saldırılara işaret edildi.

DÜNYADAKİ ÇATIŞMA BÖLGELERİ
Raporda, dünyadaki genel askeri dengeler ve çatışma bölgeleriyle ilgili değerlendirmeler de geniş biçimde ele alındı.
Afganistan ve Irak’taki krizler, İran ve Kuzey Kore ile gerginlikler ve Çin’in jeopolitik ve askeri hırslarının, dünyanın önündeki önemli konu başlıklarını oluşturduğuna dikkat çekilen raporda, Afrika’da süregelen Sudan, Somali, Etiyopya, Eritre, Kongo, Namibya, Sierra Leone, Uganda ve Ruanda’daki çatışma ve sürtüşmelerin de altı çizildi.
Afganistan’da Taliban’ın güvenliğe karşı oluşturduğu ciddi tehdidin sürdüğü ve baharda direnişin güçleneceğine dair işaretler bulunduğu kaydedilen raporda, şimdi bu tehdide karşı NATO’nun bölgeye daha fazla asker gönderme seçeneğini değerlendirdiği belirtildi. Kararın detaylarının gelecek hafta İspanya’da yapılacak toplantıda netleşeceği ifade edilen raporda, direnişçi grupların elindeki haşhaş üretiminin Afganistan’ın güneyinde istikrar sağlama çabalarını güçleştirdiğine işaret edildi.
Raporda, Afganistan ile Pakistan arasındaki ilişkilerde gerginliğin sürdüğü de hatırlatıldı. Özellikle Pakistan hükümetinin Taliban’la mücadele konusunda yetersiz kaldığına dair suçlamaların da bu durumda etkili olduğu belirtilen raporda, iki ülke ilişkilerinin düzelebilmesi için Pakistan’ın Afganistan’daki Peştun toplumuna daha adil yaklaşım sağlanması talebi bulunduğu, aynı zamanda Afganistan’ın Hindistan ile daha ölçülü bir yakınlık kurmasının da beklendiği bildirildi.

IRAK
Irak konusundaki gelişmelerin de değerlendirildiği raporda, ülkedeki 132 bin Amerikan askerine 21 bin askerin eklendiği, Bağdat’taki Amerikan askeri sayısının 32 bine yükseldiği kaydedildi. Böylece her 184 Bağdatlıya 1 Amerikan askerinin
düşeceği belirtilen raporda, Bağdat’ta belli bölgelerin direnişçilerden temizlenmesinden sonra Irak hükümetinin kalıcı güvenliği sağlaması, yönetime hakim olması ve hukuk düzenini kurması gerektiği ifade edildi. Irak hükümetinin ise zayıflığı ya da isteksizliği yüzünden bu konularda yetersiz kaldığına işaret edilen raporda, siyasi irade eksikliğinin altında Başbakan Nuri El Maliki’nin zayıf pozisyonunun da etkili olduğu vurgulandı. Maliki’nin güçlenebilmek için olağanüstü hal ilan etmesi yolunda bazı öneriler bulunduğuna da dikkat çekilen raporda, Maliki’nin Irak’taki toplum liderleriyle ilişkilerini yumuşatmasının, durumun istikrara kavuşması için önemli olduğunun altı çizildi. Parlamentodaki Sünni, Şii ve Kürt gruplarının böyle bir sürece katılma taahhütleri bulunduğu halde henüz bir ilerleme sağlanamadığı belirtilen raporda, bu grupların halen parlamentoda sert üslup kullanmakta olduğuna işaret edildi.

İRAN
Raporun, İran konusundaki gelişmelere ilişkin bölümünde, Tahran’ın yeraltındaki uranyum zenginleştirme tesislerine 3 bin santrifüj yerleştirmeye hazırlandığını ilan ettiğine dikkat çekildi.
İran’ın bu faaliyetini mart ayı sonu ya da hemen takip eden günlerde tamamlayabileceği tahminine de yer verilen raporda, santrifüjleri elde etmekle bunların işler hale getirilmesinin iki ayrı süreç olduğu kaydedilerek, İran’ın sistemi işler hale getirmesi için bir yıl ya da daha fazla zamana ihtiyaç bulunduğu bildirildi.
Raporda, İran’ın 3 bin santrifüjü kolayca işler hale getirmesi halinde, bir nükleer başlık oluşturmak için 25 kilogram yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum elde etmesinin de 9-11 ay arasında zaman alacağı tahmininde bulunuldu ve İran’ın bu noktaya gelmesine en az 2-3 yıl zaman bulunduğu kaydedildi.
Raporun sonuç bölümünde, dünyada değişik kutuplar bulunmadığı, ABD’nin tek başına dünya gündemi oluşturacak güçte bulunduğu kaydedildi, "Ancak ABD, bu gündemi tek başına uygulamak için çok zayıf" denildi.
Diğer ülkelerin ABD’ye direnecek gücü bulunduğu ifade edilen raporda, ancak bu ülkelerin uluslararası alternatif yaratacak ya da bunu uygulayacak gücü olmadığı belirtildi.

 

Çevrimiçi

Neden dik dik bakıyorsun?’ diyerek bıçakladılar


ESKİŞEHİR, (DHA)

ESKİŞEHİR’de, 20 yaşındaki Yusuf Yetin, gece sokakta karşılaştığı kimliği belirsiz 2 kişinin saldırısına uğradı. Kendisine, “Neden dik dik bakıyorsun?'' diyen saldırganlar 3 yerinden bıçakla yaraladı.
Olay, dün gece saat 22.00 sıralarında Hacıali Bey Mahallesi Güler Sokak’ta meydana geldi. Yolda yürüyen Yusuf Yetin'e karşıdan gelen tanımadığı 2 gencin “Neden dik dik bakıyorsun?'' demeleri üzerine aralarında tartışma çıktı. Saldırganlar Yusuf Yetin’i karnından, sırtından ve sol bacağından bıçakla yaralayıp kaçtı.
Ağır yaralanan Yusuf Yetin, çevredekilerin çağırdığı 112 Acil Servis ambulansıyla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakkültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Yetin tedavi altına alınırken, polis saldırganların yakalanması için araştırma başlattı.

 

Çevrimiçi

Terör örgütünün eylemlerini durdurmasını isteyen Erdoğan, suça karışmayanların eve dönebileceğini söyledi.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Terör örgütünün ön şartsız eylemlerini durdurmasını isteyen Başbakan Erdoğan suça karışmayanların eve dönebileceğini söyledi. Erdoğan ‘Çok sayıda teslim olan var' dedi

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, PKK'ya ‘ön şartsız' olarak terör eylemlerini durdurma çağrısında bulunarak, cinayet işlememiş herkesin evine dönebileceğini söyledi. Erdoğan, bu şekilde teslim olup evine dönenler olduğunu ve bu ciddi fırsatın kaçırılmaması gerektiğini ifade etti.

Etiyopya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan,terörle mücadele konusunda şu açıklamayı yaptı: Şu noktada gerek ABD gerek Irak, gerekse biz bu konuda birlikte çalışıyoruz. Terörle bir yere varılmaz. Biliyorsunuz daha önce teröre karşı pişmanlık, eve dönüş yasası çıkarıldı. Bundan çok az istifade eden oldu. Tetkikler yapıldığında gördük ki, eve dönüş yasasından aslında beklenen elde edilemedi. Aslında bu bana göre ciddi bir fırsattı. Burada beklenen netice elde edilemedi.

( Star )

 

Çevrimiçi

CHP lideri Baykal, Dink cinayetiyle ilgili, Erdoğan ve İçişleri Bakanı Aksu hakkında, cezai sorumluluklarını da öngören bir Meclis soruşturması önergesi vereceklerini bildirdi.

Deniz Baykal, partisinin MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Hrant Dink cinayetinin Türkiye'de emniyet teşkilatının çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını bir kez daha net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. İhmalin sorumluluğunun sadece emniyet teşkilatı yetkililerinde olmadığını belirten Baykal, arkasındaki siyasi sorumlularının da belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

Baykal, bu nedenle Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Aksu hakkında Anayasa'nın 100. maddesi ve TBMM İçtüzüğünün 107. maddesi uyarınca, cezai sorumluluklarını da öngören bir Meclis soruşturma önergesini birkaç gün içinde hazırlayıp vereceklerini kaydetti.

 

Çevrimiçi

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kerbela şehitlerini anma törenine katılırken, AKP yönetimi de teşkilatına, Alevilerle özdeş olarak bilinen Aşure Günü etkinliklerine katılma talimatı verdi

AKP yönetimi, Başbakan Erdoğan’ın 2007’yi “İki seçimin birden yapılacğı kritik bir yılö ilan etmesinin ardından Alevi seçmenlere yönelik bir girişim başlattı. Parti yönetimi, Alevilerle özdeşleştirilen Aşure Günü’nü, partililerin yıl içinde kitlesel olarak katılmasının sağlanacağı önemli günler arasına aldı. Bu doğrultuda teşkilata, Alevi nüfusun ağırlıklı olduğu yöreler başta olmak üzere Aşure Günü olarak bilinen güne partililerin kitlesel katılımının sağlanması talimatı verildi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın da bir ilke imza atarak kerba şehitlerini anma törenini katılmasının ardından parti yönetiminin talimatı doğrultusunda AKP teşkilatlarınca Aşire Günü için etkinlik düzenlenmeye başlandı. AKP teşkilatı, özellikle Alevilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde Aşure Günü’nde vatandaşa aşere dağıtacaklar. AKP’li milletvekillerinden de programları çerçevesinde teşkilatların düzenleyeceği Aşure günü etkinliklerine katılmaları istendi.

 

Çevrimiçi

Göğüslerine silikon taktırmak için kocasını öldürdü


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Amerikalı 4 çocuk annesi Cynthia Sommer, her zaman hayalini kurduğu büyük göğüslere sahip olmak için şeytanca bir plan yaptı. Silikon yaptırmak için kocasının hayat sigortasından gelecek paraya göz koyan Sommers, bir gece baştan çıkardığı deniz piyadesi kocasının içkisine arsenik koyarak öldürdü.
250 bin dolarlık hayat sigortasını alan kadının cenaze kalktıktan sonra ilk işi 5 bin dolara göğüslerini büyütmek oldu. Ancak parayı almak için kocasının öldüğü gün 5 saat içinde 4 kez sigorta şirketini arayınca yakayı ele verdi.
Kadın sorgusunda "Silikonlarımı kocamın acısını unutup kendimi iyi hissedebilmek için yaptım" diye konuştu. Aramalardan kuşkulanan polis, kalp krizinden öldüğü açıklanan askerin kanında, normalden 1000 kat fazla arsenik tespit etti.
Sommer, ömür boyu hapis yatacak.