Çevrimdışı

Zonguldak'ın Gelik beldesindeki özel kömür ocağında meydan gelen göçükte 2 işçi öldü.

Dağbaca mahallesindeki özel kömür ocağında, tavan kısmından toprak kayması sonucu oluşan göçükte kalan Ali Birinci (38) ile Kadir Zobar (51), yaşamını yitirdi. İşçilerin cesetleri göçükten çıkarıldı.

 

Çevrimdışı

Anadolu Ajansı Kemer Yurt Muhabiri Leyla Yağmurlugil saldırıya uğradı.Dün akşam 19:15’te meydana gelen olay iddiaya göre şöyle gelişti

Mehmet Yenigün’ün imtiyaz sahibi olduğu Kemer Gözcü Gazetesi muhabiri, Ahmet Yenigün’ün yayınladığı aylık Kemer Aktüel Dergisi sorumlu yazıişleri müdürü ve Anadolu Ajansı Kemer Yurt Muhabiri Leyla Yamurlugil, dört gün once Kemer Gözcü Gazetesindeki işinden ayrılmak istediğini söyledi.

İddiaya gore, Kemer Gözcü Gazetesi yetkilileri, işten ayrılmak istiyorsa Anadolu Ajansı muhabirliğini de bırakması gerektiğini, bu imkanı kendilerinin sağladığını söylediler ve Yağmurlugil’in Anadolu Ajansı kimliğini istediler. Kimliğini bırakarak gazeteden ayrılan Yağmurlugil, işine devam etmeye çalıştı ve Anadolu Ajansı’na haber geçmeye devam etti.

Dün aksam saatlerinde gazeteden telefonla aranan Leyla Yağmurlugil’e, oturduğu kiralık evdeki eşyalarını derhal boşaltması gerektiği iletildi. Möbleli evdeki özel eşyalarını iki arkadaşıyla birlikte almaya giden Leyla Yağmurlugil’i yolda telefonla arayan Ahmet Yenigün, Kervansaray Sitesi’ndeki gazetenin önünde kendisini beklediğini söyledi. Burada şahitler önünde Yağmurlugil’e Anadolu Ajansı Muhabirliğinden istifa ettiğine dair bir dilekçe imzalatılmak istendi. Anadolu Ajansı muhabirliğine devam edeceğini söyleyen Yağmurlugil, gazeteden istifasını içeren dilekçede de kendi kendisini suçlayan ifadeler yazıldığını bunun çok mantıksız ve gülünç olduğunu bu yüzden hazır dilekçeyi imzalamayacağını gazeteden ayrılmak üzere kendi istifa dilekçesini yazarak getireceğini belirtti.

Leyla Yağmurlugil’in dilekçeleri imzalamaması üzerine “bizden ayrılan burada yaşayamaz.. Anadolu Ajansı sana bu kimlikle muhabirlik versin de göreyim. Burada bizim istemediğimiz kişi gazette, ajans muhabiri olamaz ” dedikten sonra, Yağmurlugil’den derhal evi boşaltmasını istedi. Gazeteyle aynı sitede bulunan evine giden Yağmurlugil, eşyalarını toplayıp çıkmak üzereyken eve giren Ahmet Yenigün’ün kardeşi, Kemer Gözcü Muhabiri Muammer Yenigün, “Ahmet abim (Yenigün) cep telefonunu istiyor” dedi. Leyla Yağmurlugil ise telefonu Ahmet Yenigün’ün ısrarla kendisine hediye ettiğini söyledi ve “Telefon benim adıma kayıtlı.. istiyorsan polise telefon et” diye cevap verdi. Muammer Yenigün’ün tehditleri sonunda “tamam çok istiyorsa Ahmet bey telefonu vereyim.. Ama iki gün sonra vereyim” demek zorunda kaldı.

Muammer Yenigün ise “Hayır şimdi vereceksin” diye Yağmurlugil’in üzerine yürüdü. Yağmurlugil, “Eğer bana vurursan olan biteni herkese söylerim” deyince orada bulunan iki gazete çalışanının yanında Leyla Yağmurlugil’in arkadaşları tarafından yatıştırılmaya çalışan Yenigün, genç gazeteciyi yumrukladı.

Dudağı patlayan ve burnu kanayan Leyla Yağmurlugil, hemen karakolu aradı ve eve gelen polislere sığındı. Saldırgan ise hala evin içindeydi ve kendisini karakola davet eden polislerin yanında Leyla Yağmurlugil’e tehditlerini sürdürdü.
Leyla Yağmurlugil’I hastanede muayene ettiren polisler, tarafların ve tanıkların ifadelerini aldıktan sonra zanlı Muammer Yenigün’ü serbest bıraktı. Taraflara ve tanıklara, 5 Şubat 2007 sabah saat 9:30 da savcılığa sevkedilmek üzere karakola gelmeleri söylendi.

Leyla Yağmurlugil tehditler yüzünden tedirgin olduğunu ama buna rağmen Kemer’de gazetecilik yapmak istediğini söyledi.

 

Çevrimdışı

Başbakan her gittiği yerde MHP´yi ve milliyetçiliği eleştirmeyi adet haline getirdi.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın, İzmir ve Manisa konuşmalarınının ana konusu yine MHP oldu. Başbakan Erdoğan, sorunları çözme mevkiinde olduğunu unutarak devleti milliyetçileri suçlamaya devam ediyor. Erdoğan, Hrant Dink cinayetinin ardından bunu sık sık tekrarlar oldu.Erdoğan'ın açıklamalarına cevap veren Ülkü Ocakları Genel Başkanı Harun Öztürk, "Başbakan Erdoğan seçimlere az bir zaman kala izlediği politikanın amacı tek başına iktidar olma hedefini gaye edinmiş MHP ve Türk milliyetçilerinin önünü kesmek olduğu açık bir şekilde gün yüzüne çıkmıştır" açıklaması yaptı

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Harun Öztürk, Başbakan R. Tayip Erdoğan'ın Türk milliyetçilerine yönelik ifadelerini eleştirdi.

ÖZTÜRK, korkunun ecele faydası olmadığını belirterek AKP'nin ilk seçimde sandığa gömüleceğini vurguladı.''Türk milletinin, geleceğini ve kaderini ipotek altına alma gayretlerinin had safhaya ulaştığı bu dönemde; Erdoğan'ın milliyetçiliği hedef seçmesini'' eleştiren Öztürk Türk milliyetçilerini "kafatası milliyetçiliği" yapmakla suçlayacak kadar cahilleşen Erdoğan, siyaset ahlakından nasiplenmediğini ve ruhunu içten içe kemiren "milliyetsizlik hastalığının" hangi boyutlarda olduğunu bir kez daha göstermiştir" dedi


Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Harun Öztürk, Başbakan R. Tayip Erdoğan'ın Türk milliyetçilerine yönelik ifadelerini eleştirdi.

"Türkiye'nin iç ve dış güvenliğinin gizli ya da açık tehditlere maruz kaldığı, Türk milletinin, geleceğini ve kaderini ipotek altına alma gayretlerinin had safhaya ulaştığı bu dönemde; Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine, Büyük Türk Milleti'nin birliği, bütünlüğü ve bölünmezliğine, Türk Milleti'nin değerlerini fikrinin ve ülküsünün temeli olarak kabul eden Türk milliyetçiliğine yönelik saldırılar tesadüfle açıklanamaz" diyen Öztürk, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçimlere az bir zaman kala izlediği politika ile sınırları zorlama hevesine girmiştir. Bu hevesin amacı da; tek başına iktidar olma hedefini gaye edinmiş Milliyetçi Hareket Partisi ve Türk Milliyetçileri'nin önünü kesmek olduğu açık bir şekilde gün yüzüne çıkmıştır" dedi.

 

Çevrimdışı

Bursa´da daha önce haftada iki gün karagöz oynatmak için açılan Karagöz Evi, müzeye çevrildi

Bursa'da daha önce haftada iki gün karagöz oynatmak için açılan Çekirge Caddesi'ndeki Karagöz Evi, Büyükşehir Belediyesi tarafından müzeye çevrildi. Karagöz ve gölge oyunları ile alakalı değişik sergilerinde açıldığı bina, Pazartesi dışında her gün ziyaret edilebilecek bir müze haline getiriliyor.

Bu mekan yeni kabiliyetlerin de yetiştiği bir yer olacak. Atölye çalışmalarında bu konuya meraklı gençler eğitilecek. Kukla gösterileri yarı yıl tatili boyunca her gün olacak. Daha sonra da salonda belli program dahilinde gösteriler sürdürülecek

 

Çevrimdışı

Tekel Adana Sigara Fabrikası´nın 400 işçisiyle 50 memuru 13 aydan beri üretim olmamasına karşın düzenli olarak fabrikaya gidip gelmeye devam ediyor.

TEKEL Adana Sigara Fabrikasının 400 işçisiyle 50 memurunun, 13 aydan beri üretim olmamasına karşın düzenli olarak fabrikaya gidip gelmeye devam ettiği, üretimsiz geçen mesainin fabrikaya maliyetinin aylık 3 milyon YTL olduğu bildirildi.Tek Gıda-İş Sendikası Güney Anadolu Bölge Şube Başkanı Gürsel Diliçıkık, 2005 yılının son günlerinde üretimi durdurulan TEKEL Adana Sigara Fabrikasının üretimin durduğu yıl da dahil son 10 yılında kar ettiğini söyledi.Fabrikada çalışan 400 işçinin ve 50 memurun, üretim yapıldığı zamanlarda olduğu gibi her gün düzenli olarak fabrikaya geldiğini ve 9 saat fabrikada zaman geçirdiklerini anlatan Diliçıkık, mesai saatinin dolmasının ardından işçilerin, ertesi gün de aynı şekilde boş durarak mesai saatini dolduracakları yeni bir güne başlamak üzere evlerine döndüklerini ifade etti.Çalışmamanın yarattığı boşluk ve bekleyiş nedeniyle işçilerin psikolojilerinin bozulduğunu belirten Diliçıkık, ''İşçiler 'oturduğumuz yerden değil alnımızın teriyle çalışıp evimize helal lokma götürmek istiyoruz' diye TEKEL yönetimine, Özelleştirme İdaresine defalarca faks çekti, ancak tüm çabalar sonuçsuz kaldı'' dedi.Diliçıkık, çalışanların ücret ve ikramiyelerini de düzenli şekilde almayı sürdürdüklerini belirterek, ''Fabrikanın ücret ve diğer giderlerle devlete aylık maliyeti 3 milyon YTL civarında. Makineler, işçiler ve ham madde hazır ama üretim başlamıyor. Bizden üretimin alınıp verildiği diğer fabrikalarda 24 saat üretim sürer, 2-3 vardiya ve fazla mesaiyle çalışılırken, Adana'da koca bir fabrika ve 450 kişi boş şekilde bekliyor'' diye konuştu.

''Adeta gizli bir güç var''

''Hiçbir neden yokken, Maltepe ve Samsun sigaralarının üretiminin TEKEL Adana Sigara Fabrikasından alındığını ve başka fabrikalara verildiğini'' ifade eden Diliçıkık, ''Adeta fabrikanın üretim yapmasını istemeyen gizli bir güç var'' dedi.Kârda olduğu için kapatılamayan fabrikanın, üretim yaptırılmayıp zararda gösterildiğini, böylece yabancı sigara şirketlerinin pazar paylarının artırıldığını ve fabrikanın değerinin düşürülerek satışının kolaylaştırıldığını savunan Diliçıkık, ''Altın yumurtlayan tavuğu, büyük yabancı sigara üreticileri ve IMF istiyor diye satmak istiyorlar'' diye konuştu.TEKEL sigara fabrikalarının yabancı sermayeye satışından sonra, bu şirketlerin Türk tütünü yerine kendi ülkelerinden getirdikleri tütünü kullanacaklarını ve tütün üretimiyle geçimini sağlayan 260 bin ailenin aç kalacağını savunan Diliçıkık, ''Bundan sonra bu aileler şehirlere göç edecekler. Çünkü tütünün yetiştiği arazide başka tarım ürünü yetişmez. Bu ailelerin tek geçim kaynağı tütündür'' dedi.

Diliçıkık, Samsun ve Maltepe sigaralarının üretiminin tekrar TEKEL Sigara Fabrikasına verilmesini istediklerini vurguladı.

 

Çevrimdışı

Türkiye´de, sigara paketlerinin üstündeki uyarıcı yazılar, sigara tüketimini azaltmadı. Sigara tüküticisi fazla etkilenmedi.

Dünyada her yıl, bir milyon civarında gencin sigara içmeye başladığı günümüzde, her ülke sigara tüketimini azaltmak için, tütün mamullerine uygulanan reklam yasağı, kapalı yerlerde sigara içilmesinin yasaklanması, 18 yaşından küçüklere tütün mamulleri satışının yasaklanması, sigara paketlerinin üzerinde sağlık uyarılarının ya da itici resimlerin yer alması gibi çeşitli tedbirler alıyor.

Bu kapsamda Türkiye'de de geçen yılın başından itibaren sigara paketleri üzerine, "Sigara içenler genç yaşta ölür, Sigara içmek damarları tıkar, kalp krizine ve felçlere neden olur, Sigara içmek ölümcül akciğer kanserine neden olur, Hamile iken sigara içmek bebeğe zarar verir, Sigara içmek yüksek derecede bağımlılık yapar, başlamayın, Sigara içmek ağrılı ve yavaş bir ölüme neden olabilir, Sigara içmek kan akışını yavaşlatır ve cinsel iktidarsızlığa neden olur, Sigara içmek spermlere zarar vererek doğurganlığı azaltır" gibi çeşitli sağlık uyarıları yer almaya başladı. Ancak uygulamanın sigara tüketicisini pek fazla etkilemediği ortaya çıktı.

Türkiye'de 2004 yılında 5 milyar 445 milyon paket sigara tüketimi gerçekleşirken, 2005 yılında bu rakam bir önceki yıla oranla yüzde 2,02 oranında azalarak 5 milyar 335 milyon paket oldu.

Uygulamanın başladığı 2006 yılında ise sigara tüketimi önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 0.7 oranında artarak 5 milyar 395 milyon pakete çıktı

 

Çevrimdışı

Muş Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından sürdürülen operasyonlar kapsamında 3 teröristin yakalandığı açıklandı.

Muş Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan basın açıklamasında, PKK terör örgütünün Irak'ın kuzeyinde bulunan kamplarında eğitim aldıktan sonra örgütsel faaliyet yürütmek üzere Türkiye'ye gönderildiği tespit edilen örgüt mensuplarının yakalanmasına yönelik, Muş Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonlarda, Halil K., Medya kod adlı Bedia A. ve Bager kod adlı İlyas B. isimli teröristlerin yakalandığı açıklandı.

Açıklamada ayrıca, yakalanan teröristlerin tutuklanarak Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulduğu kaydedildi.

 

Çevrimdışı

Adana'da, "dernek çatısı altında" terör örgütü Hizbullah adına faaliyette bulundukları gerekçesiyle 8 kişi gözaltına alındı.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, istihbarat çalışmaları sonucu, Hizbullah terör örgütünün kentteki faaliyetlerine yönelik değişik noktalarda operasyon düzenledi.

Aydınlar, Uçak, Başak, Gürselpaşa, Gürpınar ve Gülbahçesi mahallelerinde düzenlenen operasyonda, terör örgütü Hizbullah mensubu olduğu ileri sürülen ve genel merkezi Diyarbakır'da bulunan "Mustazaflar Derneği" çatısı altında örgüt adına faaliyette bulundukları iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı.

Zanlıların evlerinde yapılan aramada, terör örgütü Hizbullah'ın propagandasının yapıldığı CD'ler ile dini içerikli çeşitli dergi ve yayınlar ele geçirildi.

 

Çevrimdışı

Milli Mücadele Derneği üyeleri, gazeteci Hrant Dink’in cenaze töreninde taşınan dövizler ile atılan sloganları protesto etti


Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup adına açıklama yapan Dernek Başkanı Hüseyin Adıgüzel, Türk olmanın bilincinde olduklarını söyledi. Adıgüzel, Dink’in Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu, ancak bunun Türk olmak anlamına gelmediğini ifade ederek, Dink’in öldürülmesinden fayda umanların küresel güçler olduğunu ileri sürdü. “Hepimiz Türküz, Hepimiz Mustafa Kemaliz” yazılı dövizler taşıyan grubun içinde çok sayıda yaşı küçük çocuk da vardı.

( Vatan )

 

Çevrimdışı

AKP'li vekil Abdullah Çalışkan'a göre devrim ya kırmızı ya da yeşil olur. Kendisi ise yeşil devrimden yana.

Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'ndaki toplantıya katılan partili gençlerin boyunlarında parti amblemi bulunan turuncu renkli atkıların kendine Ukrayna'da yaşanan ‘Turuncu devrimi' hatırlattığını belirten AKP Adana Milletvekili Abdullah Çalışkan, "Gençler devrim istiyor. Ben de bir romantik devrimci olarak elbette devrimden yanayım. Ama devrimin turuncusu olmaz. Ara renk olmaz devrimde. Devrim ya kırmızıdır, ya da yeşildir. Ben yeşilden yanayım'' diye konuştu.

Çalışkan'ın bu sözleri yaklaşık 600 partilinin katıldığı toplantıda coşkuyla alkışlandı. Çalışkan, "Yeşil devrimden neyi kastediyorsunuz?'' sorusuna "Halk anlamıştır'' karşılığını verdi.