IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 11 Mart 2007, 01:14   #431
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Milli Duyarlılık Neden Köreltilmek İsteniyor?

Dink cinayeti ;Türkiye üzerinde hesap yapanların ,iç gerilimi artırarak,ortak yaşam refleksini zedelemek isteyenlerin belirlediği bir siyasal denklemdir. Türkiye’nin yakın geleceğine yerleştirilmeye çalışılan oyunun ilk perdesi olarak tasarlanmıştır.

Buna göre 21.Yüzyılda yeniden yaşanan emperyalist çağın hedef ülkeleri arasında bulunan Türkiye’nin öncelikle iç uyumunu zayıflatmak ilk adımdır.Aslında bu durum stratejinin altın kurallarından biridir.

Hedef seçtiğiniz unsurun öncelikle ağırlık merkezini keşfetmeniz ve ardından da öncelikle bu merkezi zayıflatmanız stratejinin vazgeçilmez ve tanıdık eylemidir.

Türkiye’nin ağırlık merkezi milli kültür sentezidir.

Bu sentez ; Mustafa Kemal Atatürk’ün tarif ettiği gibi

“Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir”

sözünde saklıdır.Bu söz dışlayıcı değil kapsayıcıdır.Bu söz Anadolu’nun coğrafi,tarihi,kültürel birikiminin tarifidir.

Ve bu söz Anadolu’nun emperyalizme karşı verdiği mücadelenin adıdır.


80 yıl sonra emperyalizm yeniden sahnededir.Bu defa topla tüfekle değil,zihinleri işgale uğratarak,bulanıklık yaratarak ve daha donanımlı olarak yine bu toprakların insanını,değerlerini hedef almıştır.

Özellikle son 10 yıldır gerçeklerle geniş halk kitleleri arasında çekilen sis perdesine rağmen ,durdurulamayan,önlenemeyen ,yeterince köreltilemeyen milli duyarlılığı zayıflatmak ve hatta büsbütün dağıtmak için yeni hamleler tasarlanmıştır.

Bu amaç adına Dink cinayeti üzerinden hesap yapılmıştır.Milli duyarlılığı büsbütün dağıtmanın oyunu sergilenmiştir.TV ekranlarında cinayetle bağ kurmaya çalışılan kavramlar bu ülkenin varlık nedenleridir.

Milliyetçilik/ulusalcılık kavramları aşağılanmış,ülkenin karşı karşıya kaldığı tehditleri tanımlamanın neredeyse yasaklanması istenmiştir.Ülkenin yitirdiği bağımsızlık ruhu yeniden yeşermemesi için ve yitirilen değerlerin neden, nasıl, kimler eliyle kaybedil diğinin açıkça söylenmemesi için yoğun çaba sarfedilmiştir.Bu konuda daha ileri gidenler olmuştur.

TV ekranında Dink cinayeti sonrası isminin önünde Prof.ünvanı taşıyan bir zat

“Türkiye’ye evrensel bir iradenin el koyması gerekir”

diyebilme cüretini göstermiştir.

Anlaşılan bu zatın arzuladığı Irak’a el koyan evrensel iradedir!

Aslında istenilen şey ; ülkenin geleceğine ipotek koyanların oyununun bozulmamasıdır.Böylece hem sömürü düzeni sürdürülecek hem de emperyalizm için yeni kar alanları yaratabilmek adına ufalanmış,küçülmüş bir Türkiye kurgulanacaktır.Buna göre bilinmelidir ki; bu gün milliyetçilik , ülkeyi iç ve dış sömürücü ahtapot kollarından kurtarmak isteyenlerin ülküsü olduğu için hedeftedir.

Son günlerde sahnelenen bir başka yeni oyun, milliyetçilik ile ulusalcılık kavramları üzerinden yeni uzlaşmaz çelişkiler üretmektir.Soğuk Savaş saflaşmasından çıkar sağlayanların hazmedemedikleri şey, bu toprakların çocuklarının Türkiye söz konusu olduğunda bir araya gelebilme iradesini göstermesidir.

Bugün yaşanılan saflaşma; milliyetçilik-ulusalcılık kavramlarında değil , milli-gayri milli ayrımında,Türkiye’den yana olanlarla karşı olanların siyahla beyaz kadar netleşmiş ayrımındadır.Milliyetçilik-ulusalcılık ayrımı yaratmak isteyenlerin hedefi,Türkiye sevdasında buluşanları yeniden ayrıştırabilmektir.

Buna göre milliyetçilik ve ulusalcılık için, ayrı içerik taşıyan birbiriyle çelişen kavramlardır demek emperyalizmin yeni oyununa hizmet etmektir.dur.Diğer bir ifadeyle Batı emperyalizmle bağını koparmayanların yeni maskesidir.Bu iki kavramı ayrı değerler olarak nitelemek Türkiye karşıtlığıdır,emperyalizm yandaşlığıdır.Geçmişte sağ ve sol saflaşmasına göre gençleri sokaklara dökenler, aynı silahla iki cepheden kurban seçiyordu.Tetiğin arkasındaki aktör , bugünde aynıdır ve yine sahnedir.Değişen sadece yöntem ve tetikçilerdir.

Unutulmamalıdır ki, doğru ve yeterince içi doldurulmamış kavramlar,etiketler ve şablonlar ayrıştırıcıdır, öz ise birleştirici.

Milliyetçilik ve ulusalcılık kavramlarını kullananların kimlikleri üzerinden yapılan ayrım yanıltıcıdır.

Hatta bilerek yeni ayrışmaları körüklemektir.Soruna sonuçlar üzerinden değil,nedenler ve öz açısından yaklaşılmalıdır.

Bugün için ister milliyetçilik isterse ulusalcılık kavramını kullanmayı tercih edin, esas olan özde neye dayandığınızdır.Milli devletinizi koruyamıyorsanız,bağımsızlığınızı ortadan kaldıran iç ve dış sömürücü güçlere direnemiyorsanız kısacası emperyalizmi ağzınıza almaya bile cesaret edemiyorsanız kendinize milliyetçi veya ulusalcı demenizin hiçbir anlamı yoktur.

2007 yılı Türkiye’nin önündeki 10 yılın en uzun ve en çok olumsuzluğun yüklendiği yıldır.

Bu yılın yaşatacağı seçimler ,teknik bir tercihi değil, var olup olmamanın ayrımını içermektedir.

Özellikle son 10 yıldır verilen mücadele ve sarf edilen emeğe karşı yaratılan milli duyarlılık ve buna bağlı olarak oluşan dip dalgası, 2007 yılını çok iyi değerlendirmek zorundadır.

Dağınıklığı aşması aynı kovanda buluşması ve bu güne değin oluşturduğu yeni toplumsal dili ,mutlaka siyasal dile dönüştürmelidir.Bu yeni siyasal dilin ve birikimin sağladığı enerji, mutlaka TBMM’de milli bir damarı yaratmalıdır.

Şayet bu milli damar yaratılırsa ; bu güne değin siyaset kurumunun söylemeye cesaret edemediğini haykıracak,her şeyhi adıyla çağıracak,emperyalizme emperyalizm diyecek,Türkiye’yi AB ve ABD boyunduruğundan koparacak ve bağımsızlık bizim karakterimizdir diyecektir.

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 12 Mart 2007, 19:13   #432
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Erdoğan: Köşk için sürpriz olabilir

Başbakan Tayyip Erdoğan, Bakü dönüşü uçakta, gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan cmhurbaşkanlığına adaylığı konusunda ilk kez bir ipucu verdi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Başbakan Tayyip Erdoğan, Bakü dönüşü uçakta, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde sürpriz olabilir mi?" sorusuna, "Bizim hayatımız sürprizlerle doludur, olabilir" yanıtını verdi.

Erdoğan Rumların Lokmacı köprüsünü yıkmasının politikalarını haklı çıkardığını vurguladı, muhaliflerini "Devlet zevkini bilmeyen kabile yaşamına alışmış tipler" diye tarif etti. Erdoğan soruları şöyle yanıtladı:

OY KAYBINI ÖRGÜT BİLİR

Cumhurbaşkanlığı konusunu sormuyoruz, çünkü yanıtlamıyorsunuz. Hiç değilse sürpriz olabilir mi onu söyleyin.

Bizim hayatımız sürprizlerle doludur, olabilir.

Kamuoyu anketleri yaptırıyorsunuz. Sizin genel başkanlığınızdaki AKP ile başka bir ismin liderliği arasında seçim yönünden farkı ölçüyor musunuz?

Biz anketlerde öyle bir soruyu inanın hiç sormuyoruz. Şu anda onu sormak gereksiz. Mayıstan sonraki tabloya göre bakılır. Oy kaybetmek, kazanmak meselesini en iyi örgüt bilir.

BİZMERKEZLİ SİYASET YAPIYORUZ

Ama örgüte sorulursa, hiçbir örgüt liderine 'sen çıkma' demez ki...

Yok, öyle değil, var. Kişisel mektup yazanlar bile var. 'Orası için sen layıksın, ama bir 5 yıl daha başbakan kal' diyenler çıkıyor. Bakın bakalım, MHP, CHP veya Anavatan, Kadın Kollarını, Gençlik Kolları’nı bizim gibi karar mekanizmasının içine almış mı. Bizde her hafta MYK toplantısına giren daimi üyeler. Ben merkezli değil, biz merkezli siyaset yapıyoruz.

KABİLEYE ALIŞIK TİPLER

Lokmacı kapısında Rumların da köprüyü yıkmasını nasıl karşıladınız?

Haklı çıktık. Hem içeride, hem de dışarıda. Biz grup olarak bunun isabetli bir adım olacağını söyledik. Haklıysak neden çekinelim ki? Kuzey Kıbrıs ne kaybetti ki, aksine AB yüklendi Rumlara. Doğrudan ticaret için de yükleniyor. Ollie Rehn’in açıklaması çok sert. AB Lokmacı’da tamirat ve düzenleme için 100 bin Euro ayırdı. Ama anamuhalefet partisi bizi Genelkurmay’la Cumhurbaşkanlığı ile karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimizin menfaatine olmayan neyi kabul ettik ki? Verdiğimiz tek bir konu söylesinler. Verilmiş olsaydı Annan Planı’yla verilecekti, açık söyleyeyim. Kabulü zor maddeler vardı. Ama karşılığında siyaseten kazanıyordunuz, devlet oluyordunuz. Devlet olmanın bir bedeli vardır. Ama devlet olmanın zevkini bilmeyenler kabile yaşamına alışmış tipler bunu anlayamazlar.

Suçladığınız Annan Planı’nı reddeden Rumlar mı, yoksa yerli muhalefet mi?

Yerliler, yerliler...

İÇİMDEKİ UKDE İŞSİZLİK

Başbakanlık’ta 5 yılınız doluyor. Yapamadığınız, içinizde ukde kalan ne var?

Olumlu bir gidiş olmasına rağmen işsizlikte istediğimiz kadar yol alamadık. Bir puan düşürdük ama yeterli değil. Gerçi tarımdan hizmet ve sanayiye geçiş var. Kayıtdışılığı azaltıyor. Memleketim Rize’de bile 14 bin yeni SSK’lı çıktı. Bir de cari açık var.

Cari açık yüzünden her küresel dalgadan daha fazla etkileniyoruz.

Olabilir ama ABD’nin, Japonya’nın cari açığı bizde yok, tabii bizim ekonomi daha küçük.

O ekonomilerde ulusal para değer kaybediyor, bizdeyse kazanıyor ama.

Ama bu sayede durduğumuz yerde para kazanıyoruz.




Hürriyet

 

Alt 12 Mart 2007, 19:13   #433
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Kredi kartı kullanımına ilişkin yönetmelik yayınladı. Yeni yönetmelik, kart kullanıcısının haklarını yeniden belirledi, kredi kartını veren bankaların sorumluluklarını artırdı.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.





Kredi kartı borcunda faize faiz işletme devri sona erdi

Kredi kartı kullanımına ilişkin yönetmelik yayınlandı. Artık kart borcuna bileşik faiz uygulanmayacak. Ve kart sözleşmeleri en az 12 punto büyüklükte olacak.

Kredi kartı kullanımında yeni bir dönem başlıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun kredi kartı kullanmanın el kitabı niteliğinde yönetmeliği dün Resmi Gazete'de yayınlandı. Artık, bankalar dönem borcunun bir kısmının ödenmesi durumunda sadece kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplayacak. Tüketicinin talebi yoksa limit artırılamayacak ve ilk yıl için aylık gelirin iki katını aşmayacak.

7 GÜNDE KART İPTALİ

Faiz hesaplamasında bir hesap dönemine ilişkin toplam borç tutarı veya hesap bakiyesi üzerinden, o döneme ilişkin hesap özetinin düzenlendiği hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibarıyla faiz yürütülebileceğine ilişkin kayıtlar hükümsüz olacak. Nakit kullanımına ilişkin borçlar hakkında işlem tarihi esas alınabilecek. Kredi kartından döviz yada altın alımı gibi işlemler nakit kullanım sayılacak. İşte el kitabında yeni dönemdeki düzenlemeler şöyle özetleniyor: ---

* Dönem borcunun bir kısmının ödenmesi halinde kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplanacak.

* Kalan hesap bakiyesine, asgari tutar ve üzerinde ödeme yapılması durumunda akdi faiz, asgari tutarın altında ödeme yapılması durumunda ise asgari tutarın ödenmeyen kısmı için gecikme faizi, kalan hesap bakiyesinin asgari tutarı aşan kısmı için akdi faiz uygulanacak.

* Temerrüt halinde de kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmayacak.

* Kredi kartı sözleşmeleri en az 12 punto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak.

* Sözleşmenin bir örneği, kart hamiline ve varsa kefile verilecek. Yapılan değişiklikler ise kredi kartı hesap özetinde bildirilecek.

* Kartın iptal edilmesine ve sözleşmenin feshine ilişkin kart hamilince yapılan talebin en geç 7 gün içinde banka tarafından yerine getirilmesi zorunlu olacak.

Kredi kartı limiti ilk yıl gelirin 2 katını aşamayacak

* Kredi kartı sözleşmeleri en az 12 punto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak.

* Faiz oranlarının artırılması durumunda ise bu değişikliğin hüküm ifade edebilmesi için 30 gün önceden kart hamiline bildirilmesi zorunlu olacak.

* Tüketicinin kredi kartı iptal başvurusu 7 gün içinde yerine getirilecek.

* Faiz hesaplamasında bir hesap dönemine ilişkin toplam borç tutarı veya hesap bakiyesi üzerinden, o döneme ilişkin hesap özetinin düzenlendiği hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibarıyla faiz yürütülebileceğine ilişkin kayıtlar hükümsüz olacak.

* Nakit kullanımına ilişkin borçlar hakkında işlem tarihi esas alınabilecek.

* Karttaki bilgilerin kaybolması veya çalınması halinde 24 saat içinde bu bildirim yapıldığı takdirde doğan zararın 150 YTL'lik bölümünden sorumlu olacak.

Talep edilmezse limit artmayacak

BANKALAR kredi kartı almak isteyen kişilerin yasaklık veya engel durumu, skorlama sistemi sonuçlarına göre değerlenecek. Kart çıkaran kuruluşlar, kart hamilleri talep etmedikçe kredi kartı kart limitlerini artıramayacak.

Limit artışları, artışın gerçekleşeceği tarihten 15 gün öncesinde yapılacak bildirime kart hamilince itiraz edilmemesi halinde geçerli olacak. Bir gerçek kişinin tüm kart çıkaran kuruluşlardan temin ettiği kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartı limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin 2 katını, ikinci yıl için ise, 4 katını aşamayacak.

Sabah

 

Alt 12 Mart 2007, 19:14   #434
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Sarıyer'de yol verme kavgası ölümle bitti. Yol verme tartışması sonucu çıkan kavgada denize atılan bir kişi boğuldu, onu kurmak için denize giren kardeşi de denizde kayboldu.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Kireçburnu Haydar Aliyev Caddesinde, otomobilleriyle seyir halinde olan iki grup arasında yol verme meselesinden tartışma çıktı.

Kavgaya dönüşen olayda İbrahim Doğan, karşı gruptakiler tarafından denize atıldı. Ağabeyinin suda çırpındığını gören Soncay Doğan da onu kurtarmak amacıyla denize atladı. Bu sırada, İbrahim Doğan'ın eşi Nurgül Doğan, olay yeri yakınında oturan arkadaşları Ferit Can'dan yardım istedi.

Denize atlayarak Soncay Doğan'a ulaşan ve onu bir süre sahile doğru çeken Ferit Can, akıntının da etkisiyle Doğan'ı kurtarmayı başaramadı.

Olayın bildirilmesinin ardından polis, itfaiye ve sahil güvenlik ekipleri,
Kireçburnu sahilinde Doğan kardeşleri aramaya başladı. İtfaiye ekiplerinin
karadan projektör tuttuğu çalışmalar sırasında balık adamlar tarafından denizde arama gerçekleştirildi.

Aramalar sırasında ulaşılan İbrahim Doğan'ın cesedi denizden çıkarıldı.
Denizde kaybolan Soncay Doğan'ı arama çalışmalarına bir süre daha devam edildikten sonra ara verildi.

-''BANA TUTUNAMADI''-

Ferit Can, gazetecilere yaptığı açıklamada, olay yerine gelir gelmez denize
atladığını belirterek, ''Ben 100 kiloluk bir adamım. Su çok soğuktu, kendinizi kaybediyorsunuz. Hareket edemedim. Soncay da bana tutunamadı. Sanırım ölmüştü, bir şey yapamadık'' şeklinde konuştu.

Olay yerine gelen Doğan kardeşlerin anneleri Havva Doğan da ''İbrahim'imi çıkardılar, Soncay'ımı arıyorlar'' diye feryat etti.

İbrahim Doğan'ın eşi Nurgül Doğan'ın olayla ilgili ifadesine başvuruldu.
Polis, olaya karışan kişileri yakalamak amacıyla çalışma başlattı.

 

Alt 12 Mart 2007, 19:14   #435
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




yıl önce Sayısal Loto'dan 844 bin YTL ikramiye kazanan Hayri Kaya'nın kazandığı paradan sonra başına gelmedik kalmadı. El attığı her işi batırdı ve sonunda 200 bin YTL borca ve hapse girdi. Şimdi yardımla yaşıyor.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Ordu'nun Perşembe ilçesinde 3 yıl önce Sayısal Loto'dan 844 bin YTL ikramiye kazanan Hayri Kaya, şimdilerde beş parasız. Kaya bir bankada çaycılık yaparken Sayısal Loto'dan 844 bin YTL çıkınca çaycılığı bıraktı. Kazandığı paranın 200 bin YTL'sini çevresindeki ihtiyaç sahiplerine verdi.

Hayri Kaya daha sonra zeytinyağı alım-satım işine girdi. Memleketi Perşembe ilçesine halı saha yaptırdı. Bal ve PVC işlerine girdi ancak yine dikiş tutturamadı ve servetini tüketti.

Borçları nedeniyle 5 ay hapis cezasına çarptırılarak, Ordu Efirli Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Kendisi hapisteyken icra memurları, alacaklara karşılık köydeki evine el koydu. Bu esnada eşi ve 2 çocuğu ise köylülerin yardımı ile köy camisinin alt katına yerleştirildi. Yaklaşık 4 ay önce cezaevinden çıkan Hayri Kaya şimdi, cami cemaatinin verdiği paralarla yaşamını sürdürüyor.

 

Alt 12 Mart 2007, 19:15   #436
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Atatürk ve Türkler'e yönelik ağır hakaretler içeren videonun, Yunanlı bir fanatik olduğu zannedilen ‘Stavraetos’ koduyla internetin en popüler video paylaşım sitesi YouTube'a yüklenmesiyle 3 Mart günü başlayan sanal savaş büyüdü.

İstanbul 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nin erişim yasağı koymasının ardından dünya basınına da yansıyan savaş dinmedi. Siteye hemen her gün, sanal savaşı körükleyen yüzlerce görüntü eklenirken, Türk cephesinin küstah videoya karşılık yüklediği, Atatürk ve Türkiye'yi övücü görüntülerin sayısı bini aştı.

Taraflar birbirine hakaret içerikli yüzbinlerce yorum yazdı. Karşı cephe de boş durmadı. Daha önce görüntülerine ve yorumlarına daha az rastlanan Yunanlılar, Türkiye'de getirilen erişim yasağı sonrası Youtube'da daha fazla ilgi göstermeye başladı. ‘Navarino1827’ kodlu bir ziyaretçi, siteye yine Türkler'i çileden çıkaracak küstah bir video ekledi.

‘Yeni Türk Bayrağı’ başlıklı 51 saniyelik görüntüde Türk bayrağının şekli değiştirildi. Ay yıldızın kırmızı zemini yerine pembe, kırmızı, bej, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor yatay şeritler kullanıldı. Bu görüntü, Mehmet Akif Ersoy'un güftesi yerine gaz çıkarma seslerinin kullanıldığı İstiklal Marşı'nın bestesiyle verildi. Videonun altında yer alan yorum kısmı da binlerce Yunanlı tarafından tamamına yakını Türklere, Türkiye'ye ve Atatürk'e hakaret içeren metinlerle dolduruldu. Erişim yasağının kalkmasının ardından siteye giren Türkler, gördükleri manzara karşısında şoke oldu.

 

Alt 12 Mart 2007, 19:15   #437
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




İlköğretim Genel Müdürü Prof. Dr. Yüksel Özden ''İlköğretim 1., 2. ve 3. sınıflarda notu kaldırıyoruz'' dedi.

Özden, ilköğretimin ilk yıllarında, çocukların not kaygısından uzak olmalarını kendisini, hayatı ve alanları tanımasını istediklerini ve bu şekilde okula gitmeleri gerektiğini vurguladı.

İlköğretimin ilk üç sınıfında notları kaldıracaklarını açıklayan, derslerin yerine ''dersin kazanımının'' değerlendirileceğini belirten Özden, değerlendirmede Türkçe dersinin karşısında 1,2,3,4,5 gibi notlar yerine Türkçe'de ''okumayı öğrenme'', ''kendini ifade edebilme'', ''yazma'', ''dinleme'', ''konuşma'' ve ''dil bilgisi'' kazanımlarının göz önünde tutulacağını kaydetti.

Kazanımların not yerine ''ifadelerle'' değerlendirileceğini ifade eden Özden, ''Matematik dersinde, 'sayıları, şekilleri tanıyabilme', 'sayıları büyüklük ve küçüklüğüne göre sıralayabilme' gibi kazanımlar olacak. İfadelerin 'orta', 'iyi', 'pekiyi' gibi derecelendirmeler yerine, çocuğun kendisini tanımasını ve gelişimine işaret edecek şekilde olmasını istiyoruz. Öğrenci ''ben buymuşum, bu alanlar iyi olduğum alanlar, bunlar biraz daha geliştirebileceğim alanlar diyebilsin'' değerlendirmesinde bulundu. (Anadolu Ajansı)

 

Alt 12 Mart 2007, 19:15   #438
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Manken Tuğba Özay’ın CHP’ye üye olmasının ardından meslektaşı Şebnem Schafer de Mehmet Ağar’ın taktığı rozetle DYP’li oldu. İbrahim Tatlıses, Adnan Şenses, Hakan Şükür de siyasete atılacak isimlerden sadece bazıları

Ünlü manken Şebnem Schafer'in, Mehmet Ağar'ın taktığı rozetle DYP'ye katılması, siyasi kulislerde önümüzdeki seçimde boy gösterebilecek ünlüleri gündeme getirdi. Podyum, sanat ve spor dünyasının birbirinden ünlü isimlerinin 2007 seçimlerinde farklı siyasi angajmanlarla vitrine çıkmalarına kesin gözüyle bakılıyor. Siyasette uzun süredir manken dünyasını temsil eden tek isim CHP'li Tuğba Özay'dı. Türkiye'nin "en uzun bacaklı mankeni"Baykal'la bir açılış sırasında verdiği frikik görüntülerle tartışma yaratmıştı.

TATLISES VE TERİM

CHP ve DYP'nin manken transferleri, siyasete sıcak olan diğer ünlü isimleri de yeniden gündeme taşıdı. DYP kulislerinde, bağımsız olarak adaylığını koyacağı konuşulan ünlü türkücü İbrahim Tatlıses'in parti saflarına katılabileceği konuşuluyor. DYP'de dillendirilen bir başka isim ise, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim oldu. Bülent Ecevit'in vefatının ardından CHP'ye oy vereceğini söyleyen Metin Akpınar, parti üyesi yönetmen Mustafa Altıoklar, Edip Akbayram ve Özcan Deniz de, aktif siyasete Altı Ok çatısı altında katılabilecek isimlerden. Berhan Şimşek milletvekilli, tiyatrocu Şahnaz Çakıralp da, PM üyesi olarak CHP'de halen görev yapıyorlar.

AKP'YE DE İLGİ BÜYÜK

İktidar Partisi AKP'de ise, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın karizmasının etkisinde kalan birçok ünlünün adı geçiyor. Sanatçı Adnan Şenses'in Erdoğan'la yakınlığının, seçim atmosferinde adaylığa dönüşebileceği belirtiliyor. GS'li ünlü futbolcu Hakan Şükür, ünlü yönetmen Sinan Çetin'in de, Erdoğan'a yönelik olumlu görüşleri olduğu biliniyor.


Şebnem ve Asuman DYP'li

DYP, yıllar önce Almanya'ya giden gurbetçilerin çocukları olan iki ünlü mankeni parti saflarına katarak, bir anda öne geçti. Bir süre önce manken Asuman Krause'yi transfer eden DYP, şimdi de Şebnem Schaffer bombasını patlattı. Magazin basınında "bakire manken" olarak tanınan Schafer, katıldığı Teke Tek programında "Kadın, siyaset ve ülke sorunları" konularında istatistik bilgiler içeren açıklamalarda bulunarak Fatih Altaylı'yı bile şaşırtmıştı.


Topbaş 29 Ekim'e Tarkan'ı istedi

SYDNEY'deki yılbaşı kutlamaları örnek alınarak düzenlenecek olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda İstanbullular Tarkan sürprizi yaşayacak. 84. yıl kutlamalarının detaylarını konuşmak için popstar Tarkan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bir araya geldi. 1.5 saat süren görüşme sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tarkan, "Bir organizasyon için başkanla biraraya geldik. Muhteşem bir organizasyon olacak. Kıyametler kopacak" dedi. Sydney'e giderek yılbaşı kutlamalarını yerinde inceleyen ve Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını organize eden Büyükşehir Belediyesi İletişim Koordinatörü Burcu Topbaş da, "Kutlama yeri henüz netleşmedi ama muhteşem sürpriz şovlar olacak" diye konuştu.

 

Alt 12 Mart 2007, 19:15   #439
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




100 temel eser arasındaki "Anayurt Oteli"nin *****grafik öğeler içerdiğini iddia eden Türk Eğitim Sen, kitap tavsiye listesinden çıkartılmazsa suç duyurusunda bulunacak.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, 100 temel eser kapsamında lise öğrencilerine tavsiye edilen Yusuf Atılgan'ın "Anayurt Oteli" adlı kitabının *****grafik ifadeler içerdiğini, kitabın ***** kitap olmaya aday olacağını savunarak, tepki gösterdi. Kitabın 100 temel eser arasından çıkarılmasını isteyen Özcan, MEB'in denetimde titiz davranması gerektiğini aksi takdirde "uygunsuz kitaplar" için suç duyurusunda bulunulacağını belirtti.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, 100 temel eser kapsamında lise öğrencilerine tavsiye edilen Yusuf Atılgan'ın "Anayurt Oteli" adlı kitabının *****grafik ifadeler içerdiğini, kitabın ***** kitap olmaya aday olacağını savundu. Milli Eğitim Bakanlığı'na tepki gösteren Özcan, kitabın 100 temel eser arasından çıkarılmasını isterken, MEB'in denetimde titiz davranması gerektiğini, aksi takdirde "uygunsuz kitaplar" için suç duyurusunda bulunulacağını belirtti.
Özcan, sinemaya da uyarlanan kitapla ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. 100 temel eser kapsamında lise öğrencilerine tavsiye edilen kitabı incelediklerini belirten Özcan, kitabın "çocukların gelişim sürecine aykırı olduğunu, ahlak yapılarını temelden sarsacak ifadeler bulunduğunu" savundu. Kitabın öğrencilere tavsiye edilmesini "skandal" olarak nitelendiren Özcan, "Bu kitap neredeyse baştan aşağı müstehcenlik içermektedir. Öyle ki çarpık ilişkileri de konu alan kitap, bünyesinde barındırdığı *****grafik ifadelerden ötürü ***** kitap olmaya adaydır. Zira neredeyse başından sonuna kadar kitabın kahramanının cinsel sapkınlıklarına tanık olmaktayız" dedi.
Özcan, kitaptaki "çıkarken uykusu bozulmasın diye donsuz yatar..." ve benzeri 28 adet ifadeyi bu duruma örnek olarak gösterirken, 100 temel eserin hangi kriterlere göre belirlendiğini sordu. MEB'e "denetim eksikliği" gerekçesiyle tepki gösteren Özcan, "Türk Eğitim-Sen olarak bu kitabın 100 temel eser kapsamında derhal çıkarılmasını istiyoruz. Bakanlık artık üzerine düşen asli görevleri yerine getirmeli ve özellikle kitap denetimi konusunda hassas ve titiz davranmalıdır. Aksi takdirde Türk Eğitim-Sen öğrencilere tavsiye edilen ve okullarda tüm uygunsuz kitaplar için suç duyurusunda bulunacaktır" dedi.

 

Alt 12 Mart 2007, 19:16   #440
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkiye ve Dünyadan Haberler ( 2007 )




Yaklaşan Nevruz öncesinde emniyet güçleri operasyonlara başlayarak alınan duyum ve istihbaratlar doğrultusunda provokasyon yapacağı gerekçesiyle bazı kişileri gözaltına almaya başladı.

Nevruz olarak bilinen Bahar Bayramı 21 Mart öncesinde tüm Türkiye’de kutlanacak. Özellikle Ankara, İstanbul Diyarbakır ve Mersin’de yapılacak kutlamalar için sıkı önlemler alınacak.

Güvenlik güçleri de Nevruz öncesi operasyonlara başladı.DTP; Nevruz kutlamasına 20 Mart’ta Mersin’de başlayacak, parti yöneticileri 21’inde de Diyarbakır’daki kutlamalara katılacak. Leyla Zana’nın rahatsızlığından dolayı katılmayacağı öğrenilen Mersin kutlamalarına eski DEP milletvekilleri, DTP Genel Başkan Ahmet Türk, Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ve tüm yönetim kadrosunun toplu halde katılması planlanıyor. Yöneticilerin bazıları ise Güneydoğu illerinde yapılacak kutlamalara katılarak destek verecek. Güvenlik güçleri de Nevruz kutlamaları öncesinde tüm Türkiye genelinde operasyonlara başladı.

Ankara’da Nevruz’da provokasyon yapacakları gerekçesiyle 17 kişi gözaltına alındı. i. Gözaltına alınan kişilerin Abdullah Öcalan'ın posterlerini Ankara'nın değişik bölgelerine astıkları ileri sürüldü. Gözaltına alınanların evlerine düzenlen baskınlarda da çok sayıda yasa dışı afiş, pankart ve poster ele geçirildi.

Türkiye genelinde başlatılan operasyonların da Diyarbakır, Mersin Van ve Tunceli’de devam ettiği öğrenildi.Üst düzey bir emniyet yetkilisi, “Emniyet ve istihbarat birimleri örgütün siyasallaşma sürecinde olması nedeniyle olayların çıkmaması için gayret göstereceğini belirtirken, yönetime ve bu düşünceye karşı olan dağ grubunun kutlamaları provoke edeceği duyumları alınıyor.

Bu nedenle güvenlik güçleri kendi bölgelerinde güvenlik önlemlerini önceden alacak. Edinilen istihbaratlar doğrultusunda başta Ankara olmak üzere tüm Türkiye’de göz altılara başlandı. Genelde bu kişiler PKK üyesi ya da sempatizanı” dedi.

 

 

Etiketler
2007, dunyadan, haberler, ve


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
HABERLER Türkiye'nin uçuş ağı 203 noktaya ulaştı Chelt Havacılık Haberleri 0 11 Şubat 2011 15:16
Türkiye kardiyolojide dünyadan geri değil Juventus Sağlık Köşesi 0 16 Haziran 2009 11:39
2007 Komik Haberler BLaCK_and_WHiTe Komedi ve Mizah 1 26 Aralık 2007 21:20