Çevrimdışı

Söz konusu kavga aslında SGK ile TEB arasında yaşanıyor. 'Eczacılarla hükümet arasında sorun var' diye günlerdir konuşuyoruz, tartışıyoruz. İşte o kavganın ardında aslında 'para ve güç' savaşı var.

Sorunu sadece eczacı karı, para hırsı olarak yorumlamak, sorunun kaynağını gözden kaçırmaya neden oluyor. Aslında ne olduğuna bakalım.

Türk Eczacılar Birliği (TEB) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile 75 binden fazla eczacı arasında köprü. TEB, eczacıların örgütlü gücü olarak bir takım yasal haklara sahip. Bu hakları kullanırken, örgütün tüzel kişiliğinin kullanabildiği bir maddi güce ve SGK ve dolayısıyla hükümet üzerinde baskı kurabileceği bir örgüt gücüne sahip.

PARA VE ÖRGÜT GÜCÜ
Hükümetin ilaç fiyatları ve ilaç satış sistemi üzerinde değişiklik yaparak ulaşmaya çalıştığı bir politik hedef var. Ancak bunu gerçekleştirirken; TEB'in bu gücünü karşısında buldu. Bunun üzerine; TEB'i devreden çıkartmaya dönük adımlar atmaya başladı. Şimdi yeni sözleşme imzalama aşamasında öne sürdüğü isteklere bakınca; temel olarak TEB'in örgütlü gücünü kırmak, maddi gücünü azaltmak amacı güdüldüğü gözleniyor. Ama bu durum, AB üyeliği yolundaki bir ülkenin örgütlü toplum modeline geçiş hedefine tamamen aykırı.

SGK ne istiyor?
1- Eczacıların SGK ile yaptığı sözleşmeler TEB üzerinden geçiyor. TEB sözleşme örneğini bastırıp, eczacı cirosuna göre her eczacıya 150, 250, 350 ya da 500 TL bir fiyata satıyor. Bu bir nevi örgüt aidatı gibi. (6643 sayılı yasada bu hak TEB'e tanınmış. Yani yasal.) Buradan milyonlarca lira TEB'in kasasına giriyor.(Tam olarak yıllık 6 milyon TL) Bu para ile TEB gerektiğinde zor durumdaki eczacılara destek oluyor. Ayrıca, şu anda olduğu gibi; olası bir anlaşmazlık durumunda, eylem sırasında eczacıların örgütlenmesi, eylem masrafları ve eylem sırasında yapılan diğer harcamaları bu gelirinden karşılıyor. İşte SGK'nın birinci şartı; "TEB'in Sözleşme Parası'ndan vazgeçmesi" şeklinde. Yani, TEB'i maddi olarak güçsüz duruma düşürmek.

2- SGK, TEB'in eylemsizlik kararı almasını istiyor. Bunu yazılı teminat olarak almayı şart koşan SGK yönetimi, karşısında eylem yapmayan, kepenk kapatmayan, hakkını arayamayan bir örgüt yapısı görmek istiyor.

3- SGK, propaganda yasağı da istiyor. Yani eczanelerde SGK aleyhine açıklama yapılmamasını istiyor. Muayene ücreti, eşdeğer ilaç gibi konulardan dolayı eczacılara yakınan hastalara, "Bu parayı sizden biz almıyoruz. SGK adına tahsil ediyoruz. Asıl sorumlu biz değiliz" gibi SGK'yı, Sağlık Bakanlığı'nı ve hükümeti eleştiren yorumlarda bulunamayacak.

4- SGK, İlaç Takip Sistemi olarak bilinen ve ilaç kutularına barkod konulmasına dayanan uygulamaya hemen geçilmesini de istiyor. Bu her bir kutu ilacın takibinin yapılması için hazırlanan bir proje. Bozuk ilaçların, virüs taşıyan ilaçların hangi hasta tarafından kullanıldığının tespiti yapılabilecek, bu proje ile. Sahte ve kaçak ilaç kullanımı da önlenecek. TEB bu uygulamaya karşı değil. Ancak bu konuda birlikte hareket edilmesi ortak çalışma yapılmasını ve belirlenecek ortak bir tarihte bu uygulamaya geçilmesini istiyor. SGK ise buna karşı.
5- SGK, TEB'in elinde bulunan ikinci bir para kaynağını da kurutmak istiyor. Bu da Türkiye'de bulunmayan ve yurt dışından getirilen ilaçlar ile ilgili. Şu anda bu ilaçlar TEB tarafından getiriliyor. SGK ise bu birime el koymak istiyor.

TEB ne istiyor?
1- Sözleşme bedeli tahsilatına dokunulmaması.

2- İlaç Takip Sistemine ortak çalışma ile geçilmesi.

3- Yabancı ilaç ithalinde mevcut düzenin korunması.

4- Raftaki ilaçların fiyat değişiminden etkilenmemesi, değişimde eczacıların oluşacak zararlarının karşılanması için yasal güvence verilmesi.

5- Devlete verilen iskontonun kaldırılması.

6- İlaç Fiyat Kararnamesinde değişikliklerle eczacı karlılığının arttırılması, batmakta olan 8 bin eczanenin kurtarılması.
Şimdi, kavgaya Danıştay el koydu. Yürütmeyi durdurma kararı her iki tarafa da nefes aldırdı. Bu arada karşılıklı görüşmeler ile sorunun aşılması bekleniyor. Ama aslında her iki taraf da işi 'askıya almış' durumda.

Şubat ayında yeni sözleşme imzalanmalı. Ya da eski sözleşmeler aynen devam edecek. Bakalım, TEB'in gücü mü kırılacak yoksa TEB'in gücü SGK'yı pes mi ettirecek?

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.