Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Özlem Dalga'nın sorularını yanıtladı

Küresel krizin başlangıcından bugüne yaşanan gelişmeleri değerlendiren Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, “2008 ne olduğunun anlaşılmaya çalışıldığı bir yıl oldu. 2009 yılı ise neden bu hale geldik sorusuna cevap arandı. Şimdi ise başımıza gelenlerin nedenini öğrendik, başımıza bir daha bir şey gelmesin diye neler yapılabileceği tartışılıyor. Şu an şantiyeye malzeme yığılıyor, önümüzdeki dönemde inşaat başlayacak. Mimaride önemli değişiklikler olacak” dedi.
Davos Zirvesi’nde Bloomberg HT Ekonomi Müdürü Özlem Dalga’nı sorularını yanıtlayan Durmuş Yılmaz, yeni yapılanmanın kısa vadede değil 10-15 yıla yayılan bir süreç içerisinde gerçekleşeceğini söyledi. 1998 yılına yaşana Asya Krizi’ni hatırlatan ve o dönemde Finansal İstikrar Formu’nu oluşturulduğunu belirten Yılmaz, “Bu forum Finansal İstikrar Kurumu’na dönüştü ve o gündün bu yana önemli çalışmalar yapıyor. Dolayısıyla bankacılıkta sermayenin yeniden yapılandırılması, likidite yönetimi, kaldıraç oranları, banka yöneticilerini aldığı primlerle ilgili önemli çalışmalar yapıldı ve önemli bir noktaya gelindi” diye konuştu.
Ülkeler içinde bulundukları sıkıntılardan dolayı bireysel davrandıklarını belirten Yılmaz, bu durumun G-20’nin otoritesini sarsabileceği uyarısında bulundu. Sistemde var olan likiditenin kamunu yarattığı bir likidite olduğunu kaydeden Durmuş Yılmaz, bunun da sıfır maliyetli olmasının getirdiği rahatlığın insanları eski iş yapma modellerine yönelttiğini ifade etti. Finansal mimarinin yeniden inşa edilmesi konusunda bir gecikmenin söz konusu olmadığını da kaydeden Yılmaz, bundan sonra G-20 ülkelerinin aldığı kararların uygulanmaya başlanması gerektiğini belirterek, “G-20 için sorumluluk dönemi başlıyor” dedi.

POPÜLİST POLİTİKALAR YENİ KRİZ GETİRİR
Artan işsizlik, ekonomilerden yaşanan sorunlar nedeniyle siyasilerin üzerinde bir baskı oluştuğunu dile getiren Yılmaz açıklamalarına şöyle devam etti: “Eğer siyasetçiler yaşananları tabanlarına iyi anlatır ve ona göre çözümler üretileceği konusunda onları ikna edebilirlerse sıkıntı olmaz, ancak popülist politikalar devam ederse o zaman daha büyük sorunlar yaşanabilir. Bankacılık sisteminde regülasyon çık hızlı gelmeyecek, gelmesi de doğru değil. Bugün ya da 3 ay içerisinde yapılması zor ama takvim belli. Uluslararası muhasebe standartlarıyla ilgili alınan karalar belli. 2010 yılı sonuna kadar bu kurallar tartışmaya açıldı. 2011 yılında bunlar yazılı hale getirilecek, aynı zamanda Basell Komitesi’nin bankaların yeninde yapılandırılması ve kaldıraç oranlarıyla ilgili çalışmaları sürüyor. Biz neyin, ne zaman yapılacağını iyi biliyoruz. Şu anda herkes bankalara yükleniyor. Bankalar ve banka yöneticileri şu anda bu sorunlarla ilgili yanlış yapmamak için mücadele ediyorlar.”
Bankacılık sektörünü tamamen ortadan kaldırılmasını mümkün olmayacağını ekonomiler için bankaların önemli varlıklar olduğunun altını çizen Yılmaz, “Yapılması gereken sektör için yeni bir çerçeve oluşturulması” diye konuştu.

PİYASADAKİ PARALAR ÇIK HIZLI GERİ ÇEKİLMEMELİ
Kamu kemsi mali politikalarıyla gelinen noktadan geri adım atılması halinde yaşanacak sorunların da göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyen Yılmaz, açıklamalarına şöyle devam etti: “ABD’de son dönemde yaşanan büyümelere bakın yüzde 90’nı ABD Maliyesi’nin sağladığı destek ve teşviklerden kaynaklanıyor. Özel sektörün sırtladığı bir büyüme söz konusu değil. Bu durum ABD içinde Avrupa için de geçerli. Genişlemeci maliye politikalarından dolayı bir iyimserlik yaşanıyor. Biz Türkiye olarak geleneksel olmayan bir para politikası uygulamadık. Ama gerek ABD, gerek İngiltere ve Avrupa geleneksel olmayan yöntemlerle piyasalara müdahale etti ve nokta atışı şeklinde teşvikler sağlandı. Ancak bu paraların geri çekilemeye başlanması yeni bir dalgalanma yaratabilir. Eğer bir düzenleme yapılacaksa bunun zamana yayılarak yapılması gerekir. Mali disiplinin ne kadar önemli olduğunu biz Türkiye olarak 35 yıl bu disiplinsizliğin içinde yaşa***** öğrendik. Bütün dünya için çıkarılacak ders şu; mali disiplin sağlam ekonominin olmazsa olmaz şartıdır. Yunanistan’ın kısa sürede bu disipline geri dönmesi gerekir. Ama Yunanistan eurodan çıkar, eoru dağılır şekildeki yorumlar fantezi.”
Orta vadede dünya ekonomisini bekleyen enflasyon riskini de yorumlayan Yılmaz, “Biz yaptığımız analizlerde Türkiye’de enflasyon dinamiklerini bozulmadığını görüyoruz. Ancak mesajlarımız değişti, artık aşağı yönlü risklerden sonra yukarı yönlü risklerin arttığını söylemeye başladık” şeklinde konuştu.



MALİ KURAL ÇOK ÖNEMLİ
2011 yılında hayata geçirilmesi beklenen Mali Kural uygulamasının Türkiye için çok önemli bir adım olacağın belirten Yılmaz, “Merkez Bankası’nın bağımsız olması kadar önemli” dedi ve ekledi: “Mali Kural konunda atılan adım tarihi bir adım. Eğer hayata geçerse ülkeye çok büyük bir hizmet yapılmış olacak. Harcamalar şeffaflaşacak, hükümetler topluma hesap verecek konuma gelecek. Toplumda mali yapıyla ilgili bir bilinç oluşacak.”
Dün IMF Başkanı Kahn’ın Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamalarda “Ya program yapalım ya da 4. kuralı hayata geçirelim” şeklindeki açıklamalarıyla ilgili 4. kural uygulamasını değerlenirden Yılmaz, IMF’nin birçok ülkede bu kurala bağlı olarak incelemeler yaptığını belirterek, “Bu kural kapsamında IMF temsilcileri belli periyotlarda ülkelerin politikaları ve bütçeleri analiz ediliyor daha sonra da bir rapor halinde IMF yönetimine sunuluyor” diye konuştu.



[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.