Çevrimdışı

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Eylem ve söylemleriyle sürekli şimşekleri üzerine çeken Sevan Nişanyan'dan yine bomba açıklamalar geldi...

O dinle devlet işlerini ayırmıyor, çatallı dili ikisine birden uzanıyor. Nevi şahsına münhasır şahsiyeti yüzünden ne sağcısı ne solcusu ne faşisti ne feministi ondan hassediyor. Ama seveni de bir dolu. Sevan Nişanyan'ın misyonu ne?

Yukarıdaki çarpıcı özetleme Radikal Cumartesi Eki'nden Pınar Öğünç'e ait. Eylem ve söylemleriyle sürekli şimşekleri üzerine çeken ve bundan bir süre önce Taraf Gazetesi'yle yollarını ayıran Nişanyan'la röportaj yapan Öğünç'ün ilgi çekici sorularına aldığı çarpıcı yanıtlardan bir bölümü:

Sizce 'Sansür' yazısının aldığı tepkilerden rahatsız olan Taraf ekibi, doğrudan dindar okuyucularından mı çekindi, yoksa 'Kimsenin inancı aşağılanamaz' diyen, demokrat diye özetleyebileceğimiz bir okur kitlesinden mi?

Bir kere 'Kimsenin inancı aşağılanamaz' diye bir ilke olamaz.Türkiye'de bir kesimin dini Kemalizmdir, bu gazetelerde Kemalizm pekala aşağalanabiliyor. Kemal dinine istediğin gibi dokundururken Mustafa dinine dokunmaman ikiyüzlülük örneğidir. Şu da var, olay soyut ilkeler düzeyinde gerçekleşmedi. Siyasi durumlar vardır, okur kitlen vardır ve kitleni karşına almak is temezsin. Taraf'ın okurlarının önemli bir kısmı dindar; bunun önemli kısmı da taşrada. Ve bu kitle dinin sorgulanmasına hiç alışık değil, şoke oluyorlar.

Bu sizin de okur kitlenizdi...

Evet, rahatsız olarak da olsa okuyorlardı beni. Günde 100'den fazla mail geldiği oluyor.Büyük kısmından "Sana çok kızıyorum. Üç gün gazete almadım. Ama helal olsun, iyiki yazıyorsun yine de" türünden mailler aldım. O kesimin aklı başındoa insanlmarı özellikle o yazıdan sonra benle yakın bir diyaloğa girme ihtiacı hissetti. Anlamak, anlatmak istediler, bu da bana enterasan geliyor. Bir yaralarına dokunmuşum sanki.

Dinin dışında da, başka türlü 'kutsal' varsa pek hazzetmiyorsunuz. Türkiye'de en çok hangi 'kutsal'a dokununca ses çıkıyor?

Kutsal ne, ben bilmiyorum. Bu ülkede iki tane organize din var; biri devletin resmi dini olan Kemalizm. İnsanların hayatlarının temel dayanığı, tabuu olmuş bir korku dini... Bir de kökleri çok daha eskiye dayanan, büyük ölçüde Kemalizm'e tepki olarak son 20-30 yılda bir Rönesans, uyanış yaşayan İslam. Birinin çok tehlikeli ve zararlı olduğuna inanıyorum, bada birincisi. Onlardan gelen tepkiye, maillere, üsluba inamamazsınız...

Vurgu daha çok Ermeni olmanıza mı?

Neredeyse tamamında. Kemalizm şu anda Türkiye'de bir ırkçılık ideolojisine dönmüş durumda. 'Türk üstündür, Türk olmayan herkes köpektir' bakış açısında. Normalde onlar için Ermeni bir hakarettir, ben zaten Ermeni olunca hatları kontak yapıyor. 'Git Ermenistan'a orada öt köpek' türünden bir yaklaşım var. Şu da gerçek ki, Türk dilini de, tarihini de, coğrafyasını da ben onlardan daha iyi biliyorum. Nereye koyacaklarını bilmiyorlar beni.

Küfür dediğiniz neticede yazılı ölüm tehditleri korkutuyor mu?

Benim için Hrant cinayeti bir dönüm noktasıydı. Ondan önce olsaydı, çekinirdim, korkardım. Bir nokta artık net: Yumuşak ya da sert davranmak fark etmiyor bu ülkede. Melek gibi ad amdı, cezası ne oldu belli. Ben Hrant gibi değilim; melek gibi bir adam da değilim. Bu mücadeleye sonuna kadar gitrmek kararını ben 19 Ocak 2006'da verdim. 'Yanlış Cumhuriyet' kitabımı yayımlama kararım da o gündür.

Neyin mücadelesi bu?

Türk milletinin iliğine sinmiş Nazizm'e karşı mücadele... 1930'larda yaratılmış bir toplama kampıdır Türkiye. Bu en temiz yüzlü, en sıradan insanların bile ruhunun bir yerlerine sinmiştir. Bu ırkçılığın, bu muhasara mantalitesinin, düşmanlık r uhunun kırılması lazım. Kürt sorununun temelinde de bu zihniyet var, haftalardır çarşaf çarşaf çıkan darbe planlarında da, bana yöneltilen küfürmanelerin t emelinde de... Kimi insan tatlılıkla, barış diliyle bunun üzerine gidebilir, kimi de benim gibi provokasyon diliyle...

İleride tarihçiler Türkiye'nin bu son 4-5 yılını nasıl tarif edecekler?

Gorbaçov dönemi... Hala ufak tefek reformlmarla, biraz Perestroyka, biraz Glastnost'la idare edebileceklerini sanıyorlar. Bu sistem yıkılmaya mahkumdur. Umalım, daa edelim ki, çok kanlı olmasın bu. Gitgide içe kapanan, soyut bir ırkçılığa sığınarak kendi üstünlüğüne kendini inandırmaya çalışan, ruhen hasta b ir toplumda yaşıyoruz. Bir deliyle nasıl başa çıkılır? Doğru çözümün bulunduğunu düşünmüyorum. Bazen deliye tokat atmak gerekir. Bazen psikozunu öne çıkaran hamleler yapmak gerekir. Fakat bunu yaparken de duruşunun ahlaklı olması, uzun vadede "Bu adam d oğru bir insandır" denebilmesi gerekir. Buna hayatım boyunca çok dikkat ettim. Bir tane büyük hatam oldu malum. 50 senede yaptığım bir s ürü şeyi ziyan eden bir hataydı. Onun dışında yazı faaliyetinde, sözlük çalışmamda, mimari faaliyette bir tane düzgün olmayan işimi gösteren olsun...

__________________
Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük.