IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 11 Şubat 2010, 21:53   #1
Nickolas
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Ya Şimdi Ya Hiç!




Bugün Başbakan’a bir davette bulunmak istiyorum, geçen hafta yaşadıklarımızı şöyle bir değerlendirdikten sonra.

Neredeyse siyasi bir gelenek haline dönüşen “şey”i telaffuz etmeden önce söyleyeceklerim var.

Nedense bu memlekette önemli insanlar ancak öldükten sonra “badem gözlü” olurlar ve kıymetleri anlaşılır. Yapıp yapmadıkları hep iş işten geçtikten sonra ortaya çıkar, eleştirilir ya da övgüler düzülür.

Nedense bu memlekette herkes vazifeden el etek çektikten sonra, bir ayağı çukurdayken hatıratlarını yazarlar... (Belki her şeyini yoluna koymuş, düzenini kurmuş ülkeler için anlaşılabilir bir şeydir bu, ama Türkiye henüz bu durumda değil.)

Anılarını yazdıklarında da ya çoğu muhatap zaten şu fani dünyadan göçmüş ya da köprünün altından çokça sular geçmiş olduğundan, karşımızda hesap soracağımız kimsecikler olmaz. Biz de bu hatıratları genellikle dumanını havaya savurduğumuz sigaraya karışan “ah vah”larla okuruz.

Son zamanlarda bunları sadece okumakla da kalmayıp “dönem dizileri” konseptinde de izliyoruz.

Milli Mücadele döneminde geçen Kurşun Yarası, Kırık Kanatlar; 1960 darbesiyle başlayan Hatırla Sevgili; 1980 darbesinde geçen Çemberimde Gül Oya.. gibi. Tanıtımlarında 1980’den başlayıp günümüze kadar getireceklerini açıkladıkları Bu Kalp Seni Unutur mu dizisi var şimdilerde de.

Öyle görünüyor ki, 2000’den sonraki maceraları da yıllar sonra “Yan yüreğim yan, gör ki neler var?” ilahisi tadında izleyeceğiz.

Peki, soruyorum şimdi, bu ülkenin insanlarının kaderi midir bu? Artık işe yaramayacak “nostaljik hatıratları” okumak ya da “dönem dizileri, filmleri” olarak izlemek midir?

Tabii ne de olsa “ah çekmeye”, duygusal soslar ilave edilmiş dizilerle maziyi hatırlayıp gözyaşı dökmeye alışkın bir toplumuz.

Önemli adamlarımız hatıratlarını ancak iş işten geçtikten sonra yazarlar, senaristlerimiz “nostalji” kıvamına geldiğinde gerçek hayat senaryosunu bu sefer beyaz cama, beyaz perdeye “bu karakterler ve olaylar gerçekleri yansıtmamaktadır” uyarısıyla aktarırlar.

Ben bu kaderi istemiyorum. Bu kaderi çocuğuma miras bırakmak da istemiyorum.

Hele de böylesi bir dönemde hâlâ “konuşmak için yer ve zaman” bekliyorsak, bu beni umutsuzluğa düşürüyor. Ben umutlarımı kaybetmek istemiyorum.

Sayın Başbakan çıkmış, “çok şey var ama anlatacaklarımı bu ülke kaldırmaz” diyor.

Yanılıyorsunuz Sayın Başbakan.

Evet, yıllarca sütten ağzı yanmış bir millet olsa da bundan sonra yoğurdu da üfleyerek yemek istemiyor kimse. Dolayısıyla bu kaderi değiştirin ve bir iyilik yapın. Henüz vakti geçmemişken bildiklerinizi, yaşadıklarınızı anlatın.

Bu ülke ne darbeler, ne katliamlar, ne zulümler gördü de hepsini kaldırdı. Fakat hep görev başındayken sesini çıkarmayanlar yüzünden oldu bunlar.

Sürekli kendi halklarından düşman yaratmış bir rejimin ne olduğunu artık herkes biliyor. Bunların ülke insanlarını ahenk içinde idare etmek gibi bir niyetleri olmadığını, canını sıkanın kafasını ezmekten başka bir şey bilmediklerini son on yılda artık herkes öğrendi.

Size düşen bir vazife vardı ve bu halk size artık canını acıtan demir kafesten çıkmak için oy verdi. Yapmanız gereken ne ise vakit kaybetmeden yapmak zorundasınız.

Yapamadıklarınızı yazacağınız hatıratın, kusura bakmayın ama hiçbirimize bir faydası yok.


Medine’ye Ağıt!

Din, evet cahillerin elinde tehlikeli bir silaha dönüşüyor. Tarikat şeyhlerinin kerametlerini birbirlerine anlatmaktan başka hiçbir ilim öğrenmeyen insanlar, dini, kendi zulümkârlıklarına dayanak yapabiliyorlar.

16 yaşında genç bir kızı diri diri gömen baba ve dede için söylenecek söz bulamıyorum. Din anlayışları onları bu yola sevketmiş görünüyor. Oysa bu genç kızın –bırakın erkeklerle konuşmayı- zina etmiş bile olsa cezası bellidir en basit kaynaklarda.

Adıyaman yöresindeki bu tarikatın (aslında sadece buraya has değil tüm Doğu illerimizde) töreye dönüşmüş yanlış anlayışını yok edecek acil eylem planı yapması gerekiyor Diyanet’in.

Tabiî ki umurundaysa!

Elif Çakır - Taraf

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 12 Şubat 2010, 00:21   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Ya Şimdi Ya Hiç!




Elif Çakır çok çakırlık yapmış bence sen gazetecisin kalemini istediğin gibi sallayabilirsin! ama; ülke yönetmek gazetecilik yapmaya benzemez. Sayın Başbakanımız yeri geldiğinde yumruğunu masaya vurmasını çok iyi biliyor ama durumlar var işte
Alıntı:
“çok şey var ama anlatacaklarımı bu ülke kaldırmaz”

demiş. onlar şuan için kırmızı çizgi onların ifşa olması ya darbe ya iç savaş sebebidir.



Cinayet olayına gelince asla tasvip etmiyorum! ama; tutup cemaatlare ve tarikatlara dem vurmuşsunuz! o kızını diri diri toprağa gömen kişiler tarikat yada cemaat mensubumu ki öle demişsiniz öyle dahi olsa genel olarak hitap etmeniz bence yanlış sayın çakır. İslamda had cezası evet bellidir. zina işleyen kişinin hat cezası bellidir bence önce siz kaynağa bakınız. (buradan kimse beni yanlış anlamasın. diri diri toprağa gömme cahiliye devrinin cehaletidir bunu tasvip ediyorum yada had cezası budur demiyorum tamamen cehaletin zirvesi bu cinayet!)

Efendim velhasıl Kızını dövmeyen dizini döver. bakın münevver cinayeti ap açık ibretli bir şekilde neredeyse bir yıl önümüzde sergilendi. lise çağındaki bir kız çocuğunun ne işi var sevgili, flort ayağı ile. anadolu ve ecdadımızın çizgisi yada hepsindende asıl Sünnetullah'ımızın çizgisi ölçüsü bumu? herkez malına sahip çıksın (büyük konuşmuşmaktanda Allah'a sığınırım). Kız dediğin sokakta yürürken bırakın başını sağa sola çevirmeyi başını önünden ayırmamalı ölçü bu! sokakta ki kızları görünce acaba ben miyim erkek yoksa onlarmı çelişkiler içinde kalıyorum artık!

Bunlar malum kıyamet alametleri Kadınlar erkeklere, erkekler kadınlara benzeyecek! herkez safını iyi seçsin üç günlük dünyanın süsüne püsüne kendini fazla kaptırmasın. Bir Hadis-i Kutside Yüce Allah "Rahmetim gazabımı geçti" demiştir yalnız o rahmetin bize vuracağının garantisini kimse veremez! ölçü Kur'an ışığınde Sünnetullah çizgisinde bu hayatı noktalamak bu ölçünün dışı işte Söz Efendimizde (s.a.v.) ''yahudiler 71 veya 72 fırkaya ayrıldı. benim ümmetim ise 73 fırkaya ayrılacaktır. bunlardan 72 si cehennem biri cennettedir. o da kuran ve sünnet etrafında toplanan cemaattir''.

Selametle.

 

 

Etiketler
hic, simdi, ya, Şimdi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
O şimdi ... Dilara Forum Oyunları 364 29 Haziran 2023 03:50
Şimdi Desmont Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 22 Ocak 2015 21:05
Sus Şimdi Burce Aşk ve Sevgi Köşesi 0 14 Mayıs 2014 18:49
Şimdi Sen Yan.. Sevda Aşk ve Sevgi Köşesi 1 13 Mart 2013 17:01