IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Haber Arşivi (https://www.ircforumlari.net/haber-arsivi/)
-   -   Atatürk ölmeseydi ABD'ye gidecekti (https://www.ircforumlari.net/haber-arsivi/364460-ataturk-olmeseydi-abdye-gidecekti.html)

pyracantha 09 Kasım 2010 17:19

Atatürk ölmeseydi ABD'ye gidecekti
 
Atatürk'ün tüm hesap işleriyle önce özel kalemi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ardından genel sekreteri olan Hasan Rıza Soyak ilgileniyor. Kalem'de evrak katibi Ali Rıza Erdim'in Gazeteci Seyfettin Turhan'a söylediğine göre Atatürk paraya[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mala[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mülke düşkün değil. Özel işleri için devlet kasasına dokunmuyor. İçkisini bile cebinden alıyor. Hatta öyle bonkör ki Fevzi Çakmak ve Refik Saydam'a ev yaptırıyor. İnönü'ye de yardım ediyor. Öldüğü gün[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hasan Rıza Soyak cebinden 19 bin lira çıkarıyor ve kalem memuru Lütfü Bey'e veriyor: "Şu andan itibaren bizi devlet besler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Atatürk'ün parasını sarfedemem. Bunu banka hesabına yatır."


37 yıldır arşivde kalan röportajda Atatürk'ün kalem memuru Ali Rıza Erdim'in anlattıklarına göre Atatürk eğer ölmeseydi Savarona'yla önce İngiltere sonra da [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]'ye gidecekti. İşte Erdim'in gizli kalmış röportajının üçüncü ve son bölümü:

- 10 Kasım'a dönebilir miyiz?

-Atatürk’ün ölümü sırasında Hasan Rıza (Soyak) umumi katipti (genel sekreter). Hasan Rıza Bey her şeyine vakıf. Atatürk’ün itimadına mazhar olmuş biri. Birgün kızlar (Atatürk'ün manevi kızları) istedikleri şeylerin listesini çıkarmışlar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] altını da Atatürk’e imzalatmışlar. Atatürk bunun mübayaası (satın alınması) lazım demiş.

- Bu işler Köşk'te böyle mi olurdu?

- Hayır[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hasan Rıza Bey müşkülpesent çünkü; Atatürk’ten imza alalım da öyle mübaayasını yaptıralım diyorlar. Listeyi kızlar Hasan Rıza Bey'e getirmişler. Hasan Rıza Bey[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Ben sizin dolabınızdakilerle şehri donatırım[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] daha ne istiyorsunuz[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] almayacağım" demiş. Kızlar kızmışlar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tekrar Atatürk’e götürmüşler. Atatürk de “O daha iyi bilir" demiş. İtimada şayan bir insandı. Atatürk’ün parasını o çekerdi.

- Nereden alırdı parayı?

- Geliri vardı. Maaşı. Samsun’dan geliyoruz[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1928 senesinde. Gelen giden oluyor. Masraf oluyor. Para yok[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] masraf çok. Hasan Rıza Atatürk’e “Paşam[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] paramız kalmadı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] biraz para (100 bin-250 bin lira) alalım" deyince Atatürk[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] “İstemem[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] benim çiftliğimden gelirim var” demiş. Atatürk devletin parasına[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Cumhurb
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]anlığı'nın tahsisatına dokunmazdı. Ziyafetlerde bile içkisini kendi bütçesinden alırdı. Hasan Rıza Atatürk’ün parasına ondan daha kıskançtı. Atatürk daha sahavetti (eli açık). Yunus Nadi’ye gazeteyi çıkarması için 80 bin lira veriyor. Latife Hanım[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] “Ona[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] buna para dağıtıyorsun[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] çocuklara da ver” deyince[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] “Sırası gelince[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] onlara da veririz” diyor. Atatürk’ün paraya düşkünlüğü yoktu[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yemeye[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mala[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mülke düşkün değildi.

- Rıza Soyak Bey ölümü nasıl karşıladı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] neredeydi?

- Hiçbirimiz bir yere çıkmadık. Hastalığı süresince Saray'daydık. Ağlamaktan gözlerimiz bir şey görmüyordu. Hasan Rıza Bey[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bizim odaya geldi. Cebinden para çıkardı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 19 bin lira. Lütfü Bey'e (Altınok) verdi. “Şu andan itibaren bizi devlet besler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ben Atatürk’ün parasını sarfedemem. Bunu İş Bankası'ndaki hesabına yatır” dedi.

- Bunun için zabıt tutuldu mu?

- Hayır. Kendi aramızda ben[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Lütfü Bey[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hasan Rıza Bey (Soyak). Şunu kapatın konuşayım. Bundan dolayı Lütfü Bey de ben de...

REFİK SAYDAM VE FEVZİ ÇAKMAK'A EV YAPTIRMIŞTIR

- Kemal Tahir[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] romanlarında Atatürk’ü nekes olarak niteliyor. Cüzdan taşımadığını söylüyor. Ama bonkörlükleri de var[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] fakat bu ödemeleri Yunus Nadi ve diğer kişilere yaptırdığı söyleniyor.

- Refik Saydam’a[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Fevzi Çakmak’a ev yaptırmıştır. Kendi parasından.Çankaya'da aynı tipte yanyana. (O zaman 50 şer bin liraya yapıldı)


- İnönü’ye de yaptırmış!

- Hayır. İnönü’nün duvarı için Nutuk’u sattıktan sonra (İngilizlere[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ruslara[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Fransızlara sattı) 40 bin lira verdi. Ayrıca bir salon ilave parası ve Heybeliada’daki evinin döşenmesine yardım etti. Ama Adadaki evini Atatürk yaptırmadı.

- Fazla cömert davranmazdı diye bir kanaat vardı.

- Atatürk’ün hesap işleriyle ilgisi yoktu.

SÖYLEŞİDEN KISA KISA...

- Emir altında yaşamaya alışmamış olan Atatürk Latife Hanımla birlik kuramadı. Atatürk’ün hayatı serbest geçti. Latife Hanım mütehakkim mizaçlı bir kadındı. Atatürk ise kumandan olarak hep emir vermiş bir kişiydi. Emir alacak bir insan değildi ve bu yüzden ayrıldılar. Önce İzmir’e gönderdi. Sonra heyeti vekile toplantısında boşanma kararı alındı ve gazetelerle duyuruldu. O zamanlar dini nikah olduğu için ayrılınca bunun borcu olarak 15 bin lira gönderdiğini duyduk. Zannederim onu da geri göndermiş Latife Hanım.
- Atatürk[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] musikiyi çok severdi. İstanbul’da bulunduğu zamanlar sık sık saz getirtir[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sevdiği [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ları isterdi. Bazen kendisi de[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] saz eşliğinde söylerdi. İçkilerden özellikle rakıyı çok severdi. Diğerlerini gerekirse içerdi. Önce Dimitrikopulo rakısını çok severdi. İlk günlerde her taraftan Dimitrikopulo rakısı toplattırılır[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ankara’ya getirtilirdi. İyi rakı yapan bir usta vardı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] onu İnhisarlar (Tekel idaresi) müdürü yaptı. Bilecik rakısı çıkartıldı.
SAVARONA'YLA ABD'YE GİDECEKTİ
- Savarona yatı onun için alınmıştı. Yat[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hiç ikmal yapmadan iki ay dolaşıyordu. İngiltere'ye Kral Edward'a iadeyi ziyarete gidecekti. Amerika’ya gidecekti[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Roosevelt’in “Mon Frere” diye bir mektubu varmış Atatürk’e. "Ya ben[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ya siz inşallah görüşmek isterim" diye. Paşa gezecekti[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kafasında daha çok şeyler vardı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ama yapamadı.
- Atatürk'ün Mehmet isminde bir berberi vardı. Selanikli. Köşk’ün adamıydı. Çocuk kabakulak oldu[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hastalığı sariymiş (bulaşıcı). O yüzden İstanbul Valisi Muhittin Üstündağ’a mektup gönderdik berber istedik. Gelen[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] okur yazar bile değil. Atatürk’ün yanına gelmiş başlamış elleri titremeye. Korkmuş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] “Çocuk bırak” demiş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Atatürk. Çocukların biri hasta[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] birinin eli titriyor. Ankara’dan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Mehmet iyileşinceye kadar geçici berber getirttik.
- Umumi katiplik binası eskiden Kılıç Ali Bey'in eviydi. Ali Bey hükümete sattı. İngiliz sefarethanesi olan ev de Salih Bozok’un idi. O da İngilizlere satmış. Atatürk çok üzülmüş. “Ben hep oradan geçiyorum. Gece geç döndüğüm[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sabah erken gittiğimi görecekler. Her şeyden bilgileri olacak. O yüzden memnun kalmadım” demiş. Bunun üzerine Kavaklıdere’ye doğru bir yol açıldı. (Bugünkü Atatürk Bulvarı).

ATATÜRK BEKTAŞİ MİYDİ


Söyleşide Atatürk'ün sofrasına ilişkin iki ayrı bölüm var. Söyleşinin bir bölümünde Atatürk’ün sofrasının akademik olduğuna dikkat çeken Ali Rıza Erdim[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sofra misafirlerinin konuşulacak mevzuya göre seçildiğini ifade ediyor: Atatürk'ün sofrasının bazen çiftlikte[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bazen köşkte[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bazen bir arkadaşında kurulduğuna işaret eden Erdim[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Onun için akşamları başyaver kendisine 'Bu akşam sofrayı nerede emrediyorsunuz?' diye sorardı" diyor. Erdim[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sofrada kimlerin bulunduğunun da protokol defterine işlendiğini kaydediyor. Söyleşinin b[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]a bir yerinde ise Latife Hanım'ın Köşk'ten ayrıldığı günlerde Atatürk'ün Nafia vekilliği yapmış Ali Bey'in Keçiören'deki evine gitmeye karar verdiği belirtilerek[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Atatürk’ün çok güzel usulü var[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] nereye giderse oraya rakısını[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mezesini[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yemeğini[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] garsonunu beraber gönderir" deniyor.

Babası Seyfettin Turhan'ın Atatürk'ün kalem memuru Ali Rıza Erdim ile yaptığı röportajın sofra
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]inden yola çıkan Sosyal Anropolog Prof.Dr. Belkıs Menemencioğlu Atatürk'ün sofralarını Bektaşi sofralarına benzetiyor. Doktora teziyle birlikte Bektaşilik ve Alevilik kültürü üzerine çalışan Menemencioğlu dayanak noktasını şöyle anlatıyor:
"Atatürk'ün sofraları[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] önemli görevleri vereceği kişileri ağırlayıp tepkilerini ölçtüğü[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] işlerini yürüttüğü bir sofra. Yemeğin yanında hafif içki var. Tıka basa yemek atmosferi yok[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] açlıkla[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tokluk arasında. Her şey deminde[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ayarında. Davetliler konuya göre seçiliyor. Problem çözme sofrası[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] eğitim sofrası gibi. Bu sofralarda Bektaşiliğin izlerini görüyorum. Birebir aynı olmasa da sanki etkilenmiş. Bektaşilik üzerine çok uzun yıllar çalıştım. Bu çalışmalarım sırasında
İstanbul Eryek Dergahı Posnişi Turgut Koca ile tanıştım. Benim de içlerinde olduğum bir toplulukta 'Atatürk ile annem aynı gün nasip almışlar' dedi. Bektaşilik zaten ömür boyu süren bir şey değil. Bektaşilikten nasip almış[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] içine girmiş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] o atmosferi teneffüs etmiş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tanımış olabilir. Ama Bektaşiliğin prensiplerinde[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] siyaset yaparsanız Bektaşilikten uzaklaşmak gerekir. Demek ki bu atmosferi tanıdı daha sonra devam etmedi."


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:13.

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk