16 Nisan 2008, 22:05 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | İşte şehit mektuplarımız ve şehitlerle ilgili yazılar Hepimiz, Bu Vatan İçin Birer Kınalı Hasan'ız... " Ne Büyüksün ki Kanın Kurtarıyor Tevhidi, Bedrin arslanları ancak sizler kadar şanlı idi." Türkiye'mizde Vatanın bölünmezliği uğruna canlarını verip, Gökteki Hilal ile Yıldızı Bayrak, Toprağı da Vatan yaparak kara toprağın bağrında sıra dağlar gibi yatan şehitlerimiz; Sizler gençliğinizi yaşamadınız. Vatan savunmasını, Milli Misaki, Cumhuriyeti, canınızdan üstün tuttunuz. Oysa sizlerin olağanüstü yetenekleri vardı. Türk milleti için büyük değerler üretebilirdiniz. Vatan sevgisini yine ilk sıraya aldınız. Vatanı bölmek isteyenlerin üzerine nasıl saldırdığınızı, Cudi, Kabar, Namaz dağlarında, Kuzey Irak'ta nasıl aslanlar gibi savaştığınızı biliyoruz... Kahramanlarımızın ailelerine yazdıkları mektupları yayınlıyoruz... | |
|
16 Nisan 2008, 22:06 | #2 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İşte şehit mektuplarımız ve şehitlerle ilgili yazılar ŞEHİT MEKTUPLARI Adı Soyadı : Serhat GENCER Rütbesi : Dz.P.Astsb.Çvş. Doğum Yeri : Kırıkkale Doğum Tarihi : 1973 Olay Tarihi : 08.01.1994 Şahadet Tarihi : 08.01.1994 Şehit Olduğu Yer : Şırnak - Maden Sevgili Ailem İlk önce hepinizi çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Bu mektup ancak ben öldükten sonra sizin elinize geçecektir. Beni asla unutmayın. Hep kalbinizin bir köşesinde saklayın. Şunu asla unutmayın. Allah'ın verdiği canı Allah'tan başkası alamaz. Bu yüzden üzülmeyin. Yalnız size söylemek istediğim bir şey var. Ben Burcu’yu çok seviyordum ve bu sevgimi de mezara götürüyorum. Ben burda öldümse Allah yolunda, vatan namus ve millet yolunda öldüm. Benimle aslında gurur duyun ve gülün. Asla ağlamayın. Eğer ağlarsanız ben yattığım yerde rahat edemem. Dedeme de hepinizin selamını söylerim. Kendinize çok iyi bakın. Sizleri çok seviyorum. Hepinizi çok özledim. Oğlunuz. Yazacak başka bir şey bulamıyorum. Serhat Gencer Dz.P.Astsb.Çvş. |
|
16 Nisan 2008, 22:06 | #3 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İşte şehit mektuplarımız ve şehitlerle ilgili yazılar Şehit Olduğu Yer : İdil - Şırnak Şahadet Tarihi : 24.06.1994 AĞLAMA ANAM Eline yakmış bayram kınası Bayram günü ağlar polis anası On iki ay dolmayınca yoktur faydası Yollara bakıp ta ağlama anam Bayram sabahı şafak atıyor Sokaktaki yetim bizi bekliyor Yollardaki yolcular bizi bekliyor Mektubumu okuyup ta ağlama anam Polis oldum anam bileğim bükülmez Kurşun yesem kanım dökülmez Zalim gurbetin çilesi bitmez Yollara bakıp ta ağlama anam Anam rüyamda gördüm seni Uyanıp ta baktım ki gurbet ocağı Felek kalbime vurmuş bıçağı Resmime bakıp ta ağlama anam Yapraksız dalda bülbül öter mi Sizlerden ayrılmayı gönül ister mi On iki ay saymakla biter mi Arkadaşlarımı görüp te ağlama anam Hasret ateşi düşmüş göğsüme Saçlarımı bir bir yolsam biter mi Ağlasam ağlamasan gider gelir mi Ağlayıp da gurbette üzme anam 18.01.1993 Rahmi Dana |
|
16 Nisan 2008, 22:07 | #4 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İşte şehit mektuplarımız ve şehitlerle ilgili yazılar Adı Soyadı : Ali KARAOĞLAN Baba Adı : Mehmet Ana Adı : Nazife Medeni Hali : Evli / 1 Çocuklu Memleketi : Kütahya - Simav Şehit Olduğu Yer : Kars - Selim Şahadet Tarihi : 09.10.1990 Değerli Babacığım Mektubuma başlarken, en derin sevgi ve saygılarımla selam eder, Yüce Mevla'mdan sağlığın ve mutluluğunun daim olmasını niyaz ederim. Ben şimdilik iyiyim, hamdolsun sağlığım yerinde. Pek huzur bozucu bir şey de yok. Henüz yakacak almadım. Sobamız da eskidi, yenisi alınacak. Şimdilik mali sebeplerden dolayı bu işler duruyor. Lojmanın büyük odasını senin gelmen için hazırlıyorum. Biraz masrafım oldu oraya. Babacığım burada tek başıma kendime bakamıyorum. Onun için çocukları gelmeleri için çağırdım. Herhalde ayın 15 nde seni ziyaret edip söylemişlerdir. Bugün için Selim’ e gelmeleri lazım Allah izin verirse. Zaten mektubu onları karşılamaya giderken atıyorum. Yazın Anam da "ben yalnız da dururum'' demişti. Ben de iyice sıkıldım burada, çağırdım gelsinler diye. Allah izin verirse 15 tatilinde geliriz. Gerçi biraz zor olur gelmemiz ama gelmeye çalışacağım. Babacığım, bizim köyün öğretmen kontenjanı 5 kişilik oldu. Bu sene derslere girmeyeceğim, Yani müstakil müdür oldum. Ancak senede 20 günlük resmi iznim var. O bakımdan zor olacak. Ara tatilinde falan iznim olmayacak ancak ben almaya çalışacağım. Belki rapor filan ayarlarım. Gelmemiz bu bakımdan zor. Sen hiçbir şeyi kafana takma. Çünkü düşünsen ya da düşünmesen eline bir şey geçmez. Her zaman, her şey Allah'ın takdiri üzerine olur. Bu başımıza gelen de Allah’ın isteğiydi. Canını hiç sıkma. Sayılı gün gelir geçer. İnan ki şu anda benim de senden bir farkım yok. Evden başka hiçbir yere adım attığım yok. Tek dostum televizyon, ona da baka baka usanıyor insan. Kendimi kitaplara veriyorum bende. Sen de vaktinin çoğunu okumaya ayır. Okudukça kendini daha ileri düşünceli, daha sakin ve daha iyi hissedersin. Çünkü bilginin durağı yok. İnsan her gün yeni şeyler öğrendikçe insandır. Yoksa bir bitki ya da bir taştan farkımız kalmaz. Şimdilik hoşça kal.Sana ve arkadaşlarına selam eder ellerinizden hasretle öperim. Allah-ü Teala yardımcınız olsun. Oğlun Ali Karaoğlan |
|
16 Nisan 2008, 22:08 | #5 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İşte şehit mektuplarımız ve şehitlerle ilgili yazılar ŞEHİT MEKTUPLARI Adı Soyadı : Bedir Karabıyık Doğum Yeri : 20.03.1953 - Doğubeyazıt Baba Adı : Ahmet Ana Adı : Saadet Medeni Hali : Evli / 2 Çocuk Babası Şehit Olduğu Yer : Sarıkamış - Kızılçubuk Köyü - 04.04.1994 Defin Yeri : Balıkesir - Bandırma VASİYETİMDİR Canım Anneciğim, Herşeyimi ama herşeyimi sana borçluyum, hep sana hizmet etmeyi, yanımda kalmanı, sana hürmet etmeyi, güzel kokunu koklamayı arzuladım. Çok az kısmet oldu. Bu dünyada sana doyamadım. Anneciğim dünyayı sevemedim, tad da alamadım. Allah'ın emir ve rızasına aykırı herşey beni rahatsız etti. El hasıl dünya bana küstü bende ona. Bilmiyorum ama zannediyorum senin dualarının bereketiyle ömrüm uzun olur. Eğer sen veya ben önce gidersek önce giden kucağını açıp beklesin. Elbette kavuşacağız. Saçından bende bir tutam var, onu yanımda taşıyorum. Ölürsem Allah'ın izniyle bu kahramanca olacaktır. Saçının telleri yanımda kalsın, sakın ağlama. Bilki göğsümde kur'an var. Dudaklarım da, son olarak Allah'ı zikretdi. Gönlün müsterih olsun. İbadetlerimi zikirlerimi hep bağışladım, elimde birşey kalmadı Rabbimin huzuruna bomboş gidiyo- rum. Onun gufranının kuşatacağını umuyorum. Sana başka ne yazayım evvel gidene selam olsun. Oğlun Bedir |
|
16 Nisan 2008, 22:09 | #6 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İşte şehit mektuplarımız ve şehitlerle ilgili yazılar Babalar gününde vurdular beni "Bir Güneydoğu şehidi konuşuyor bu pazar. Babalar günü babacığım, babalar günü. Bir görseydin o kanlı düğünü, bir görseydin Bir hain kurşunla vuruldum Şemdinli'de oysa Babalar günü bu pazar. Bir çiçek getiremedim sana babacığım, Bir çiçek getiremedim, Hakkari Dağlarından. Ama, bir gelincik oldum al al. Silahıma, koğuşuma, mangama ve kaytan bıyıklı komutanıma, Hoşçakal!.. Diyemeden. Ay yıldızlı bayrağıma, sarılı tabutumla, İşte ben geldim babacığım, sil o gözyaşlarını, Şehit babasısın sen artık, ağlama!.. "Giden gelmiyor" diyen o halk türküsünün, takılıp ardına, Ellerinden öpmeye geldim babacığım, Ellerinden öpmeye geldim. |
|
16 Nisan 2008, 22:10 | #7 |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: İşte şehit mektuplarımız ve şehitlerle ilgili yazılar Asker olmak en büyük hayaliydi VATAN ŞEHİTLERİ - Binlerce şehidin binlerce gazinin ve 15 yıldır ağlayan Türkiye'nin öyküsü - IV Osman SERTOĞLU Mehmet Alus en büyük hayalini gerçekleştirmiş ve 14 yaşında askerî liseyi kazanmıştı. Arlık vatanı uğruna herşeyi yapabilir, canını bile verebilirdi. Asker olmak, vatanı için hizmet etmek en büyük hayaliydi Mehmet Alus'un. İlköğretimde okurken sürekli asker olacağı günlerin hayalini kurar ve üniformalı olarak düşünürdü kendisini. Hem hayal kurar hem de çok çalışırdı. Çünkü askeri liseyi kazanacak ve vatanı için hizmet edecekti. 14 yaşında Kuleli Askeri Lisesi'nin sınavlarına girdi. Heyecanlı ve bitmek bilmeyen bir bekleyiş başladı. Acaba hayallerine kavuşabilecek mi ve asker olabilecek miydi? Sınavın sonucunu öğrendiğinde dünyalar onun olmuştu. Evet artık asker olabilecekti. 14 yaşındaki Mehmet Alus'un kaleminden Kuleli Askeri Lisesi'nde okurken yazdığı günlüğü: "25 Ağustos 1978, bugün hayatimin bir dönüm noktası. Bunu hayatımın ikinci dönemi de diyebilirim. Bugünden sonra hayatımı bir asker olarak devam ettirecektim. Bu olay, akrabalar ve tanıdıklar arasında, sevinç yarattı. Övünmek için söylemiyorum ama ağır başlılığımla ve terbiyemle, mahalleye kendimi sevdirmiştim. Bundan sonra, vatanım ve milletim için, çalışmanın mutluluğu içindeydim, icabında hayatımı seve seve verebileceğim. Kutsal şeyler için, annem, babam ve ailem için okuyacaktım. Milletime faydasız ve hatta zararlı olursam, bütün emekler bana haram olsun. Gözlerimdeki yıldızlarım kadar parlak bir gelecek sağlayan, bugünlere gelene kadar, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, canım anneciğim. Ne kadar eline öpsem, bizim için yapaklarını ödeyemem. Çabalarına layık olabilmem için, çalışacağımdan şüphen olmasın. Geldiğim gece, ilk nöbetimi tuttum. Sanki bu nöbet, vatanın tüm sınırları içerisinde tutulan nöbetlerdi. Benim için vatanın bütün yükünü o bir saat içinde omuzlarımda taşıyordum. Elektrikler kesilmiş, ortalık velvele içindeydi. Nöbetçi asteğmen zorla herkesi yatırdı, ilk gece yatağıma yattığımda, geçmiş günlerimi, çektiğim sıkıntıları ve ailemi tek tek düşündüm. Bunların hepsi artık geride kalmış, komutanlarım, annem ve babam olmuştu. Vatandaşın vergileriyle yetişecek ve onlara layık bir subay obuaya çalışacaktım. Bunların verdiği mutlulukla rahat bir şekilde uyudum." Şehit Mehmet Alus'un kaleminden yazılan bu yazılar, ilk heyecanları, ilk bekleyişleri, ilk umutlan anlatırken, kader hiç de öyle beyaz bir sayfa açmamıştı onun için. 1994 yılının 4 Nisan'da Urfa Gültepe'de bir çatışma sırasında hain bir kurşun isabet etmiş ve orada şehit olmuştu. Geride gözü yaşlı bir eş, babasız bir erkek çocuğu, ciğeri yanan bir anne ve baba bırakmıştı. Sevim Ana yüreğindeki korla oğlunu anlatmaya başlıyor. Anlattıkça ağlryor, ağladıkça hıçkırıklara boğuluyor, işte Sevim Ana'nın ağzından oğul şehit Mehmet Alus... ASKER OLMAK İÇİN YARATILMIŞTI Oğlum çok iyi bir insandı. Herkesle konuşur, herkesin derdini dinlerdi. Sokaklardan hayvanlan toplayıp eve getirirdi, insan ilişkileri çok güzeldi. Bir defa ben oğluma dedim M: "Oğlum insanlar seninle çatışırlarsa gelip ellerini kaldırırlarsa seni vurabilirler." Oğlum da: 'Anne ben o kadar vicdansız mıyım? O canı kırabilir miyim. O insanı yakalayıp ne lazımsa yaparım. Çatışmada vurmak başka, gözümün önünde vurmak başka" derdi. Çok merhametliydi. Evli ve bir çocuğu vardı. Çok insancıl, kendini insanlara sevdirmiş, saydırmış, terbiyeli bir insandı. Bütün komutanları onu parmaklarıyla gösterirlerdi, ölmeden önce üstün başarı madalyası almıştı. Bir sene önce de oğluma, yüzbaşı unvanı gelmişti. Zaten kıdemli üstteğmendi. Çocuğum harcandı, İngiliz, Alman ve Rus dillerim çok iyi bir derecede konuşurdu. Askerliği çok severdi. Asker olmak için yaratılmıştı sanki. ŞEHİT OLACAĞINI 14 YAŞINDA HİSSETMİŞTİ Kuleli Askeri Lisesi'ne girmeden önce, arkadaşı teğmen olup ölmüştü. Ben de "Oğlum bak arkadaşın öldü. O da bana "Anne ne kadar güzel birşey. Şehit oldu. Allah onu bana da nasip etsin" dedi. Ölmeden önce cebinin içine borçlarını yazmış, öldüğü zaman, elbisesini gelinim yıkarken görmüş, şu kadar borcum var. Şehit olursam öderler. Ölmeden dokuz gün önce, devre arkadaşı ölmüş. Abisine telefon açmış ve çok üzüldüğünü söylemiş ve inşallah, Allah bana da nasip eder demiş. Şehit olmayı arzu etmiş. 68 yaşındaki Sevim Ana, oğlunun acısını yüreğine gömmüş. Her gece onun için dua ediyor, her gece onun için ağlıyor. Gelini ile torunu ise onun için bir deva. Ama yetmiyor, "Oğlum Mehmet'i çok özlüyorum. Burnumun direklerinin sızladığını hissediyorum." diyor. Herkes için, her siyasi için de bir diyeceği var Sevim Ana'nın. Sevim Ana, en çok da siyasilerin vefasızlığından yakınıyor. Onların kendilerini sürekli kandırdığını iddia ediyor. "Onlan ne bir siyasi, ne de milletvekili olarak çalışan birisi olarak görüyorum. Hepsi başa geleceği zaman bir şeyler vaat ederek geliyorlar. Sayın Çiller, başa geldiği zaman, şehit anne-babalarına, ister-istemesin, sandıkta saklanmak kaydı ile, maaş bağladı. Dört ay sonra, lağvetmiş, bu kanunu kaldırmış ve hiç kimseye bu kanunu kaldırdığını söylememiş. Bütün şehit aileleri garibandır. Altı ay maaş aldık ve sonra eve bir yazı geldi. Ya bu paralan bankaya verin, ya da hakkınızda dava açacağız. Çiller, Amerikada bulunan bütün servetimi, Şehit Ailelerine vereceğim demişti. OĞLUMLA SON KONUŞMAM Oğlumla en son 94 yılının Şeker Bayramı'nda konuştuk. Bayram sabahı telefon açıp, "Anneciğim, nasılsın, iyi misin?" dedi. Ben de, "iyiyim yavrum, seni çok özledim" dedim. Oysa ki çok hastaydım. Telefonla konuştuktan hemen sonra beni hastaneye yatırdılar. Oğlum, "Anneciğim yanıma gel" dedi. Ben de, "Oğlum ben hastayım nasıl geleceğim" dedim. Oğlum 'Dün burda vurulanlar oldu anne. Çatışma iki taraflı, durumlar çok kötü ve beni görmeye gel, seni çok özledim" dedi. Onun yanına gidemedim, ancak ona bir kart yolladım. Kartta da şunları yazdım: "Oğul, oğul, ciğerlerim yandı, hasretin yaktı, vuslat ne zaman yavrum." Oğlum o kartı aldıktan sonra çok üzülmüş. Nereden bileyim üzüleceğini onu çok özlediğimi yazmıştım ben. EŞi, ALUS'UN ŞEHİT OLUŞUNU ANLATIYOR Eşim gece çalışırdı, devriye çıkar, çatışmadan çatışmaya koşar, hemen hemen her gece böyleydi... Bazen kaçakçılar veya teröristler geçit yaparlar, bölüğe merhaba derlerdi. Eve de hatıra olarak birkaç mermi bırakırlardı. Hele bir keresinde de güneş doğana kadar evi taradılar. Oğlumun karyolasına barikatlar kurar yastıklarla desteklerdim. Ben de sabaha kadar oturur. Eşimin bölüğe dönmesini dualarla beklerdim. Eşimin şehit olduğu geceyi anlatmak gerçekten zor. Ancak arkadaşlarından öğrendiğime göre şu şekilde olmuş: "O gece eşimin sırtında Lav Tüfeği gözünde gece görüş dürbünü, elinde 63 piyade tüfeği ile başka bir karakolda geçişi engellemeye çalışıyormuş. Batıya tayimizin çıkmasına iki ay vardı. Sınır görevini kendisi istedi. 04-04-1994 akşamı her zamanki gibi eşimi bekliyordum. Başka karakola gitmiş ve o sırada sınırın ışığı birkaç saniye sönmüş. Işıktan sorumlu asker, komutanım, radarda 6-7 gölge görüyorum demiş. Eşim Mehmet de PKK'lılardır demiş. Işık sönerken eşim iki korumasryla birlikte çatışma bölgesine girmiş. O anda birinci koruması yaralanmış. Daha sonra da Mehmet çatışma yerine gitmiş ve geri dönmemiş. Sonunda alay komutanı söyledi. Olanlar olmuş çatışma sırasında l kurşun kocamı vurmuş hemen o anda şehit olmuş. Ancak PKK'lılann vahşeti bitmemiş. Kocamı vurduktan sonra ellerindeki bıçakla boğazını 4 santim ve karnının bir kısmım kesmişler. Panzer yetişmeseymiş kocamın başını götüreceklermiş. Adı-Soyadı: Mehmet Sarper Alus 22.09.1964 Doğdu. 04.04.1994 Öldü. Öldüğü Yer: Şanlıurfa, Akçakale, Gültepe. Unvanı: 7. Hudud. Bölük Komutanı Memleketi: Adana Eşinin kaleminden, 2 yaşındaki oğlunun cümleleriyle şehit Mehmet Alus'a ithaf edilmiştir: Bugün yine seni bekledim, babacığım Anneme sordum döneceğin saati Sonra zaman hızla geçsin diye Kaç kez bozup kurdum oyuncak paketi Hâlâ gelmedin yine pusuya mı gittin Öyleyse şimdi uyuyorum bir gözüm açık Bir kulağım kapıda sesini duymaya hasret Hadi gel babacığım, hadi ortaya çık Babam... Babam... Üstteğmen babam... Seni hep bekleyeceğim ömrûmce her an Askerin elindeki taşınan resmine baktıkça Senin gibi olacağım, senin yerini alacağım İşte o zaman kork benden hain düşman İşte o zaman yıldırımlar inecek beynine İşte o zaman Ata'sına ödeyecek borcunu vatan Rahat uyu şehit üstteğmenim, şehit babam.... |
|
Etiketler |
ilgili, iste, mektuplarimiz, mektuplarımız, sehit, sehitlerle, yazilar, yazılar, İşte, Şehit, şehitlerle |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
İşte Şehit Askerlerin Kimlikleri.. | Düş | Haber Arşivi | 3 | 01 Ağustos 2011 23:47 |
İşte Türkiye'nin şehit haritası | Cemalizim | Haber Arşivi | 0 | 14 Eylül 2009 16:45 |