[MasteR06]

Habertürk TV'de Ece Üner'in sorularını cevaplayan Yenişafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, İçişleri Bakanlığı'na Efgan Ala'nın getirilmesini çok yerinde bir karar olarak gördüğünü belirtti ve "Polis-yargı cuntasının yapmaya çalıştığı darbenin en önemli ayağını polis ve içişleri oluşturduğu için oraya getirilen önemli bir operasyon adamı" ifadelerini kullandı.
EFGAN ALA TEŞKİLATI ÇOK İYİ TANIYOR

Efgan Ala'nın elinde bir "temizlik listesi"yle geldiği yönündeki iddiaları değerlendiren Selvi, bunun bir dezenformasyon olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Efgan Ala teşkilatı çok iyi tanıyor. Burada kimlerin nerede olacağını bilen bir isim. Bunu temizlik listesi gibi göstermek hem Efgan Ala'ya haksızlık olur, hem de yeni sürecin üzerine gölge düşmesine neden olu"r.
BAYRAKTAR İSTANBUL'A GİTTİĞİNDE NE OLDU?

Ece Üner'in, Erdoğan Bayraktar'la ilgili sorusu üzerine ise Abdülkadir Selvi, Bayraktar'ın Ankara'dan İstanbul'a giderken neler yaşadığı konusunda soru işaretleri ve orada bir gri bölge olduğunu söyledi. Selvi, o esnada ne tür görüşmeler yaşandığını, bir pazarlık olup olmadığını merak ettiğini belirtti:
"Bugün zaten Resmi Gazete'de de onun görevden alındığı söyleniyor. Erdoğan Bayraktar'ın bir açıklama hazırlattığını biliyoruz. Ama bu yazılı açıklamaya da riayet etmiyor. Ve öğrendiğim kadarıyla sayın Başbakan'ın evinde toplantı yapmıştı. Orada bakanların istifa etmesi kararı alınıyor. Bu karardan rahatsız olduğunu biliyorum. İkinci nokta da, Egemen Bağış'ın da istifa etmesini bekliyor kendisi. Egemen Bağış istifa etmeyince de, o da istifa etmek yerine Başbakan'ı sırtından hançerleyen, Başbakan'a ikinci büyük darbeyi vuran "Başbakan istifa etsin" şeklindeki açıklamayı yapıyor."
BAYRAKTAR BAŞBAKAN'A ÇOK AĞIR BİR DARBE VURDU

"O arada gri bölge var. Ankara'dan İstanbul'a gittiğinde kimlerle görüştü, ne tür görüşmeler yapıldı, herhangi bir pazarlık oldu mu bilemiyorum ama orada Başbakan'a çok ağır bir darbe vurdu eski bakanı."
SUÇU BAŞBAKAN'A ATIN SİZİ KURTARALIM

Abdülkadir Selvi, Başbakan'ın bakanlara "istifa edin" şeklinde telkini olup olmadığıyla ilgili soruya ise şöyle cevap verdi:
"Onu bilmiyorum. Bende şöyle bir duyum var. 17 Aralık'ta gözaltına alındıktan sonra özellikle bakan çocuklarına ve gözaltındaki şahıslara İstanbul Emniyeti'ndeki sorguları sırasında "biz Başbakan'ın talimatıyla yaptık, Başbakan bize böyle talimat verdiği için bu imar değişikliklerini yaptık" şeklinde ifade verin biz sizi kurtaralım şeklinde telkinlerin olduğunu biliyorum.
Bilmiyorum onu mu kastediyor sayın bakan ama, Başbakan böyle telkinde bulunacak olsaydı herhalde 17 Aralık günü saat 07:30'da canlı yayına çıkardı, o bakanları azlettim derdi ve bundan da siyasi olarak prim toplardı. Başbakan onun yerine, "Bakalım her şey bir anlaşılsın ondan sonra değişiklik olur" yolunu ihtiyar etti. Hatta bu bakanları sırtında taşıdığı için de 10 gündür eleştiriliyor, 10 gündür de yıpranıyor. Bunu yapan Başbakan neden bunları söylesin."
"BAŞBAKAN'A KELEPÇE TAKMADAN RAHAT ETMEYECEĞİZ" DİYE YEMİN EDENLER VAR

"Ben kısa ve net olarak şunu söyleyeyim, dün Türkiye'de itibariyle çok ciddi bir şekilde polis ve yargı cuntasının hükümete karşı bir darbe girişimi yaşandı. Bu darbe girişimi bugün de devam ediyor. Burada şu var: Türkiye'de yargıçlar hükümeti mi olacak, seçilmişler mi olacak? Yaşanan kavganın özü bu bence. Başbakan'a ulaşmak için dünkü dosyada da olduğu gibi suç ihdas etmeye çalışıyorlar. Çünkü burada edilmiş bir yemin var. Bu yapıyla bağlantılı yüksek yargıda görev yapan kişiler tarafından, Başbakan'a kelepçe takmadan rahat etmeyeceğiz diye edilmiş bir yemin, verilmiş bir söz var."

HABERTÜRK