Çevrimdışı

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı 94 okaliptüs ağağacının kesilmesine destek verdi. Sıkı, Türkiye'nin doğal bitkisi olmayan okaliptüslerin yeraltı su seviyelerini düşürdüğünü vurgulayarak, "10 yaşındaki bir okaliptüs ağacı yılda 250 ton suyu bünyesine almakta ve buharlaşma yolu ile havaya vermektedir" dedi.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Muğla'nın Ula İlçesi'nde, Akçapınar Azmağı kenarındaki şahıs malı arazide bulunan 94 okaliptüs ağacını izinsiz olarak kestiği ileri sürülen Recep Yurttaş hakkında Gökova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından tutanak tutuldu. Kesilen ağaçların orman arazisinde olmaması ve değerli ağaç sınıfına girmemesi nedeniyle, sadece 'izinsiz ağaç kesme'den 149 lira para cezası uygulanacağı bildirildi. 94 ağacın kesilmesine Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi biyolog Prof. Dr. Mehmet Sıkı’dan tam destek geldi. Türkiye’nin doğal bitkisi olmayan okaliptüslerin yeraltı su seviyelerini düşürdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Sıkı, "10 yaşındaki bir okaliptüs ağacı yılda 250 ton suyu bünyesine almakta ve buharlaşma yolu ile havaya vermektedir" dedi. Prof. Dr. Sıkı, bu ağaçları kesen kişiye ceza vermek yerine onore edilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’de ve dünyanın küresel ısınma nedeniyle son 50 yılda yıllık ortalama yağışın düştüğünün ve yazın yağan yağışların günümüzde azaldığının meteorologlar tarafından açıklandığını kaydeden Prof. Dr. Sıkı, şunları söyledi: "Böyle bir dönemde bu ağaçların kesilmesine ceza kesmek anlaşılamamıştır. Doğal olarak kendi ülkemizin doğal ağaç türleri olan meşe, çınar, kızıl çam, fıstık çamı gibi ağaçların değişik amaçlarla ve bilimsel dayanaktan yoksun olarak kesilmesine bir biyolog olarak karşı çıkmamız doğaldır. Okaliptüslerin kesilmesini ise Avustralya kökenli bir ağaç olup, yüzey ve yeraltı sularını çektiği, yabancı tür olması nedeniyle dikim yapıldığı yerde gerek yapraklarının gerekse kök sisteminin salgıladığı kimyasallar nedeniyle, kendi ülkemizin bitkilerinin gelişmesine mani olması bilimsel olarak açıklandığı için destekliyoruz. Okaliptüs ağaçlarının kesilmemesini, hatta yeni alanlara dikim yapılmasını savunmak akıl, bilim ve mantıkla bağdaşmamaktadır. Bu tip ağaçlandırma alanları yapılacaksa o bölgeye özgü, toprak ve bitki yapısına uygun ağaçlar dikilmelidir."

10 YAŞINDAKİ BİR OKALİPTÜS AĞACI YILDA 250 TON SU TÜKETİYOR


Türkiye’nin doğal bitkisi olmayan okaliptüslerin büyük boylu olanları ekildiği sulak alanlarda günde ortalama 400 litre suyu topraktan kendi bünyesine alarak, yeraltı su seviyelerini olabildiğince düşürdüğünü, bu özellikleri nedeniyle bataklıkların kurutulmasında yararlanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Sıkı, "10 yaşındaki bir okaliptüs ağacı yılda 250 ton suyu bünyesine almakta ve buharlaşma yolu ile havaya vermektedir. Bir okaliptüs yılda 3-4 metre büyüyerek boyları genellikle 30-40 metreye ulaşabilmektedir. Okaliptüsler bulundukları yerdeki yüzey sularının ve 40 metre derine giden kök sistemi ile de yeraltı sularının azalmasına neden olmaktadır" dedi.

"Tüm bu olumsuzluklara ve küresel ısınma nedeniyle ülkemizde görülen kuraklığa rağmen hala okaliptüsleri ülkemiz için gerekli olduğuna inanan bilim insanlarını gerçekçi olmaya davet ediyorum" diyen Prof. Dr. Sıkı, şöyle devam etti: "Bu bilim insanlarını bu ağacı ülkemizin diğer ağaçları ile kıyaslamasına da bir anlam veremiyorum. Okaliptüs gibi egzotik türlerin diğer türlerin, hayvanlar da dahil o yörenin yerel türlerini baskıladıkları ve gelişmelerini engelledikleri bilindiği halde okaliptüsleri rastgele her tarafa dikmenin de mantığı anlaşılmamaktadır. Okaliptüs ağacı botanik bahçesi veya uygulama alanlarında dikilmesi ve su emici gücü herkes tarafından bilindiği için toprak kaymasının görüldüğü köprü ayakları, viyadük güzergahları, karayolu ve demiryollarında heyelanı azaltıcı olması nedeni ile dikilmesi gayet mantıklıdır. Biz okaliptüs ağacına değil, Türkiye’nin doğal bitkisi olmadığı halde bu ağacın rastgele ve bilinçsizce her yere dikilmesine karşıyız. Okaliptüs ağacının Türkiye’deki dikiminin yaygınlaşması ve mevcut okaliptüs ağaçlarının korunmasını savunmak Türkiye’ye yapılmış en büyük kötülüktür."

’OKALİPTÜSLERİN KÖKÜ KAZINMALIDIR’


Her yönüyle zararlı olan okaliptüs ağaclarının yeni alanlara dikiminin en kısa zamanda önlenmesi gerektiğini belirten Prof.Dr. Sıkı, "Plantasyon alanları dışında dikimi yapılan Türkiye’deki okaliptüs ağaçlarının bir plan ve program dahilinde kökü kazınmalıdır. Türkiye ve bulunduğu coğrafya ciddi bir kuraklık tehdidi ile karşı karşıya iken ülkemizin doğal bitkisi olmayan okaliptüslerin hemen hemen her yere dikilmesini savunmak abesle iştigalden başka bir şey değildir. Okaliptüs yerine o bölgenin iklim ve toprak yapısına göre kendi doğal ağaç türlerinin dikilmesi son derece yararlıdır. Bu anlayışla hareket edip Muğla’da, Akçapınar Azmağı kenarındaki 94 Okaliptüs ağacını kesen R.Y.’yi desteklemek akıl ve mantığın gereğidir" diye konuştu.

İZMİR /DHA