Çevrimdışı

İslahiye’deki fişleme skandalında, aynı okulda yarı zamanlı öğretim üyesi olan kaymakamın veterinerin şikayetiyle okuldan atılan akademisyeni öğrencilere takip ettirdiği ortaya çıktı...



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU / Ankara
Milliyet’in geçtiğimiz yıl gündeme taşıdığı, Gaziantep İslahiye’deki skandalda İdari Bilimler Fakültesi yönetiminin öğrencileri özel yaşamları ve siyasi görüşleri nedeniyle fişlediği ortaya çıkmıştı. Ayrıca bazı hocalara yönelik fişleme yapıldığı, bazı yetkililere gönderilen elektronik postalarda bazı hocaların etnik kökeni, daha önce görev yaptıkları yerler, hangi partiye sempati duyduğu gibi bilgilerin yer aldığı, elektronik postalarda, hocaların olağan yollarla ulaşılması mümkün olmayan geçmişte aldıkları notlar ve bazı faaliyetlerinin bile bilgisinin bulunduğu anlaşılmıştı.
YÖK’e rağmen ihraç
Ancak gelinen sürede herhangi bir yaptırım uygulanmadığı gibi söz konusu fişlenen akademisyenler arasında adı geçen öğretim görevlisi Ahmet Bülent Özer, sözleşmesi uzatılmayarak işten çıkartıldı. Gerekçe olarak mazereti olmaksızın 20 gün göreve gelmemek ve 80 saat devamsızlık gösterildi. Özer’in kamu görevinden çıkartılması için de YÖK Disiplin Kurulu’na soruşturma dosyası gönderildi. Söz konusu devamsızlık kayıtlarının fakülte yönetimince fişlemelerin etkisiyle bilinçli olarak hazırlandığı yönünde savunma hazırlayan Özer’in dosyası
YÖK’te görüşüldü.
YÖK, Özer’in sunduğu belgeler ve tanık beyanları doğrultusunda devamsızlığa yönelik ortaya konulan evrakların gerçeği yansıtmadığı sonucuna vardı ve talebi reddetti. Fakültedeki işine dönmek için mahkemeye de başvuran Özer, YÖK’ün kararına rağmen, idare mahkemesinin, “Sözleşmeyi uzatmamak fakültenin takdirindedir” kararı vermesi nedeniyle işine dönemedi. Özer, bu karara karşı Danıştay’a başvurdu.
Sözleşmenin uzatılmamasına devamsızlık gerekçe gösterilmesine karşın bunun arkasında fişlemelerin etkili olduğunu gösteren somut kanıtlar da ortaya çıktı. Özer hakkındaki soruşturma sırasında ifadesine başvurulan, dönemin dekan vekili, çok tartışılacak beyanlarda bulundu.
Fişlenenler takipte
Yıldırım, “Özer’in bölücü örgüt üyesi olduğuna dair bilgi aldınız mı” sorusuna yanıt verirken, fişlendikleri belgeleriyle ortaya çıkan öğrencilerin, hocayı takiple görevlendirildiklerini anlattı: “İlgili dönemdeki İslahiye Kaymakamı Resul Kır ve Emniyet Müdürü Enver Soylu, okullarımızda görev yapan polisler tarafından Özer’in yasadışı örgütlerle bağlantısı olan kişilerle ilişkili olduğu, geceleri o kişilerin evlerine gittiklerine dair bilgi aktardılar ve kaymakam tarafından bizzat tarafıma, ‘Hocana sahip çık. İlçemde ve okulumda huzursuzluk istemiyorum’ denildi. Kır, üniversitede aynı zamanda yarı zamanlı öğretim elemanı olarak görev yapmaktaydı. İlgili hocanın durumunu öğrencilerden takip ediyordu. Ben de ‘özel hayatına karışamayacağımı, adli bir suçun bildirilmesi halinde gereğinin yapılacağını’ bildirdim. Özer’e de bilgi aktardım ve dikkatli olmasını söyledim.” Yıldırım, gelişen süreçte, Özer’in kampusa ve fakülteye girmesinin engellenmesi yönünde güvenliğe talimat verdiğini de aktardı.
Akademisyene mahalle baskısı
Dekan Vekili Metin Yıldırım ifadesinde, öğrencilerden, idari personelden, akademisyenlerden ve İslahiye halkından şikayetler gelmesine rağmen Özer’e yansıtmadığını, sadece bir iki defa öğretim elemanına yakışır şekilde davranması konusunda kendisini uyardığını anlattı.




Milliyet