IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Güvenlik güçlerine teslim olan Şervan Bozova kod adlı R.D isimli örgüt mensubu örgüt içerisinde infaz edilen lider kadroyu açıkladı. İlk kez bu kadar detaylı açıklanan infaz kadrosunda çok önemli isimler yer alıyor.

Paris'te öldürülen 3 PKK yöneticisinin örgüt tarafından infaz edildiği yönündeki iddialar gündeme gelirken teslim olan R.D isimli örgüt mensubu infaz listesini açıkladı. R.D. “Ben bu konu ile ilgili, örgüt içerisinde Abdullah Öacalan'ın yakalanmadan önce infazların çok olduğunu duydum genellikle bu infazların örgüt içerisinde üst düzey yönetim konseyinde olanlar ve belili kesimler tarafından sevilen kişiler olduğunu ve bizzat Abdullah Öcalan'ın örgütü kurmaya başladığı ilk günden bu yana örgüt gerçeğini gizlemek ve başarısızlığının faturasını arkadaşlarına çıkarmak için her süreçte kendine yakın, bazı arkadaşlarını infaz ettirdiğini ya da kaçırttığı şeklinde eleştiriler duydum, infaz edildiklerini duyduğum”

R.D.'nin açıklağı ve örgüt tarafından infaz edilenler şunlar:

Ali Doğan YILDIRIM: 1976'lı yıllarda Ali Doğan YILDIRIM'ı kaldığı evde polis tarafından kafasına tek kurşun sıkılarak öldürüldüğü, cesedini sokağa bırakan çelik yelekli polis timlerinin vurdu şeklinde yaygara çıkardığı, daha sonra olayın kendisinin talimatı ile infaz olduğu öğrenilince kaza olduğunu söyleyerek geçiştirdiğini,

Mehmet Turan : 27 Kasım 1978 de, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'ne bağlı Fis Köyü'nde gerçekleşen, PKK'nın 1. Kuruluş Kongresi'ne katılan kadrolardan ve ilk oluşum safhasında örgütün önde gelen eylem adamlarından biri olduğunu, birçok eyleme katılmış, MİT ajanı olarak bilinen Pilot Necati ile Abdullah ÖCALAN'ın ilişkisini derinlemesine bilen, derin devletle olan ilişkisine ve birçok karanlık olaya şahit olan Mehmet Turan, Ajan-provokatörlükle suçlanarak, 1979 yılında Mardin'de infaz edilir. İnfaz edilen ilk PKK-MK yedek üyesi olduğu,

Mehmet UZUN, Ali YAYLACIK ve Ahmet BALLI: PKK örgütünün oluşumuna herkesten daha fazla katkıda bulunan, bölge'de önemli bir kitlenin sempatisi kazanan ve özellikle Siverek Direnişi olarak bilinen sürecin hazırlanmasında önemli roller üstlenen Mehmet Uzun, Ali Yaylacık ve Ahmet Ballı'yı, düşmanla işbirliği yapmışlar, diyerek suçlanırlar. Yardımcılığını yapan bu üç insanı tetikçilerine vurdurttu. Az daha örgütü tasfiye edip yerime geçeceklerdi ama onları erken tespit ettim, erken davranıp çeteyi ortaya çıkardım, bu büyük tehlikeyi zamanında bertaraf ettim, diyerek örgüt mensuplarını kandırdığı, aslında bu grubun onun birçok kabul edilemez karar ve tutumlarına tanık olurlar, onunla kavga derecesinde tartışmalara girerler, çıkışlarda bulundukları için infaz edildikleri,

Baki KARER: (Süleyman) 1978 yılında, Antep'te öldürülen Hakki Karer'in kardeşi Baki Karer (Süleyman), PKK örgütü içinde sayılı teorisyenlerden birisi olduğu, Türk kökenli bir militan olduğu, başından beri kardeşinin ölümü olayından Öcalan'dan kuşku duyuyormuş ancak bunu dillendirme ve hesap soramadığı ve örgütün 2. Kongre'si sonrası süreçte yaşanan tasfiyeleri bir türlü kabul edemediğinden. Abdullah ÖCALAN, Baki KARER'i bir yandan kollarken, bir yandan da kendine bağlamaya çalışmış ama başaramamış,

Baki KARER'de diğerleri gibi, önderlik çizgisiyle oynamak, önderliğe karşı kadroları kışkırtmak ve örgüt içerisinde tasfiyecilik geliştirmek gibi uydurma iddialarla suçlanmış ve Lübnan da kaçmaya hazırlandığı bir süreçte 1982 yılında yakalanıp infaz edildiği.

Abdullah KUMRAL: (Yusuf hoca) 1979-1980 tarihlerinde, PKK'nın Gaziantep İl Sekreterliği yapan, 1980 sonrasında ise Urfa Bölge Sekreterliği'ne getirilen ve PKK-MK üyesi seçilen bu şahıs, ulu önderin izlemiş olduğu politikalara karşı çıktığından dolayı, göz hapsine alınmış, ve o sıralarda Suriye'ye kaçmış ancak Suriye istihbaratı tarafından yakalanarak örgüte teslim edilmiş, Abdullah ÖCALAN'ın emriyle, Bekaa Kampı'nda, kulaklarına tüfek harbisi sokularak ve bin bir çeşit işkenceye maruz bırakılarak öldürüldüğü.

Şükrü KARAKUŞ: (Şoreş) 1982'de Suriye'nin kontrolü altındaki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'ne (FHKC) ait bir kampta, PKK 2. Kongresi toplanmış. Bu toplantıda SEMİR (K) Çetin GÜNGÖR'ün başını çektiği şiddet karşıtları ile, Abdullah ÖCALAN'ın başını çektiği şiddet yanlıları arasında şiddetli tartışmalar olmuş, Şükrü KARAKUŞ'da, ülkeye dönüş ve silahlı mücadeleye başlama kararına karşı çıkmış ve Abdullah ÖCLAN'ın infaz emri ile AGİT (K) Mahsum KORKMAZ tarafından kurşuna dizilerek öldürülmüş.

Cemile MERKİT: (Seher) Örgütün kurucuları arasında yer alan Cemile MERKİT, Çetin GÜNGÖR'le SEHER (K) örgüt kararıyla Ali Haydar KAYTAN ile evlendirilmiş, hamile kalmış, ama Abdullah ÖCALAN kadının doğum yapmasına razı olmamış, altı aylık bebeğini düşürmüş. SEHER (K) Çocuğunu kaybedince bu sayede Abdullah ÖCLAN'ın gerçek kimliğini fark edip tavır koymuş, örgüt hain ilan edilmiş ve 1982 yılında infaz edilmiş: Daha sonra da ağabeyi Yıldırım Merkit ve babası da örgüt tarafından öldürülmüş.

Enver ATA: Örgütün yurtdışındaki önemli kadrolarından olduğunu. 1984 tarihinde, İsveç'de otobüs durağında Abdullah ÖCALAN'a muhalefet olduğu gerekçesi ile örgüt militanları tarafından öldürülmüş.

Resul Altınok : DAVUT (K) PKK kurucularındandır, Bingöl'lü 1982 yılında, PKK'nın 2. Kongresinde, Abdullah ÖCALAN ile farklı görüş ayrılığına düştüğünden Sorunlara barışçıl ve legal yöntemlerin izlediği için, örgüt mensupları arasında demokratik bir yönetim anlayışının işlemesini savunmuş. 2. Kongremizi yapacağız. Diyerek, DAVUT (K)'u Şam'a davet ederek, Abdullah ÖCALAN'a muhalefet olduğu gerekçesi ile Abdullah ÖCLAN, Ali Haydar Kaytan ve Ömer Altun, Resul Altınok'a önce bir çukur kazdırıp, kafasına kurşun sıkarak öldürttüğü.

İzzettin EVCİL: Serdar (K) İzzettin EVCİL'in, 1977-79 PKK Batman sorumlusu olduğunu, 1982-84 yılları arasında, PKK'nın Botan Bölge sorumlusu olduğunu, 1984 sonlarında, PKK içerisinde muhalif çizgi oluşturmak, Abdullah ÖCALAN'a başkaldırmak, Silahlı Propaganda Yönetmeliği'ne ve örgüt talimatlarına uymamak gibi suçlamalarla öldürüldüğü, Onu tanımasam da, alçak adam, örgüt içinde ayrılık gayrilik yaratıyor, örgüt çizgisini yozlaştırıyor, yüce önderimize eleştiri getiriyor, diyerek her infaza olduğu gibi bu infazın da arkasında olduğumu beyan etmiştim. Zaten yüce öndere bağlılığımızın bir kıstası da bu infazları alkışlama düzeyimizdi. Kim ki infaz edilen hain arkasında çok söz söylerse, çok slogan atarsa, o daha çok büyük öndere bağlıydı. Dolayısıyla bu altın fırsatı hiçbirimiz kaçırmazdık, yüce önderimizin emriyle öldürülen arkadaşlarımızın arkasından diş gıcırdatırdık.

Zülfü Gök: 1984 yılında, Almanya'da, PKK muhalefet olan Enver ATA ile ilişkisi olduğu ve hain olarak ilan edilip Abdullah ÖCALAN'ın talimatları ile öldürüldüğünü,

Çetin Güngör: SEMİR (K) ERNK Avrupa Sorumlusu olduğunu. 1982 baharında toplanan PKK 2. Kongresinde, Kongre'de görüşlerini açıklarken Abdullah ÖCALAN'a bazı eleştirilerde bulunduğunu, örgüt kadrolarına çağrıda bulunarak, örgütün Apo belasından kurtarılması gerektiğini, aksi takdirde doğduğu yerde boğulması gerektiğini söylemesi üzerine infaz edildiğini,

Lamia BAKSİ: DR. JÎYAN (K) İsveç hükümetinin ajanı olarak, örgüt içinde bazı çalışmalar yaptığı gerekçesi ile Cemil BAYIK tarafından tutuklanmış. Elleri ayakları bağlanıp, işkence yapılmış Abdullah ÖCALAN' tarafından ajan ilan edildi, yüce mahkeme tarafından idama çarptırılarak örgüt tarafından infaz edildiğini duydum,

Mustafa ÖMÜRCAN: SARI ÖMER (K) PKK üyesi Ali Ömürcan'ın yeğenidir. 1980 öncesinde PKK'nın Avrupa kadrosu olarak faaliyet yürüttüğünü. Hakkâri ve Adıyaman Bölgeleri'nde birçok eyleme katıldığını ve Abdullah ÖCALAN'ın talimatıyla, örgüt talimatlarına karşı gelmek ve önderliğe başkaldırmak, suçlamasıyla infaz edildi.

Mahmut BİLGİLİ: 12 Eylül Askeri Darbesi döneminde, PKK davalarına bakan bir avukat olduğunu, örgüt üyeliğiyle suçlanıp cezaevine konulur. 5 yıl Diyarbakır Askeri Hapishanesi'nde yatar. Tahliye olduktan sonra Avrupa'ya gidip örgütle ilişki kurduğunu, Abdullah ÖCALAN'ın kendisinden Diyarbakır Hapishanesi'nde yaşananlara ilişkin bazı kişileri suçlayıcı kitap yazmasını istediğini ve Mahmut BİLGİLİ'nin de böyle bir kitabı yazmadığı için infaz edildiğini duymuştum.

Mehmet TUNÇ: Bir dönem Avrupa'da PKK örgütü yapılanması içinde yer aldığını. Paris'te tanıştığı Hevi isimli bir bayana âşık olduğu, bütün kadınları kendimleştirmek isteyen Abdullah ÖCALAN tarafından hoş karşılanmadığını, örgütün kutsal yaşamını yozlaştırmak amacıyla gönderildiği, suçlamaları ile sevdiği kızın gözleri önünde kurşuna dizilerek infaz edildiğini,

Dilaver YILDIRIM : Haydar (K) PKK'nın ilk oluşumunda yer aldığı Dilaver Yıldırım'ın ilk eyleminin ise PKK yöneticisi Kemal PİR'i Sinop Ulubey Hapishanesi'nden kaçıran şahıs olduğunu. Örgüt ve Abdullah ÖCALAN hakkında İleri geri konuştuğu için örgüt içerisinde infaz edilir.

Halil KAYA: KÖR CEMAL (K) PKK'nın 3. Kongresinde PKK Genel Sekreterliği birinci yardımcılığına getirildiğini. Suriye ve Lübnan da tetikçilik görevi yaptığını, Abdullah ÖCALAN'ın talimatlarını harfiyen uygulayan, birisiymiş ancak Abdullah ÖCALAN tarafından biçimde eleştirilmeye başlanmış ve soruşturmaya alınmış. Çete, kontra, ajan, işbirlikçi ilan edilerek infaz edildiğini biliyorum.

Mustafa ÇİMEN: TEYFİK(K) Mahsum KORKMAZ (AGÎD) (K)'un hem siyasi, hem de askeri yardımcısı olduğunu, 15 Ağustos 1985 tarihinde Eruh'ta bir jandarma karakoluna yapılan baskında yer aldığını, 1985 yılında bir çatışmada TSK'nin eline sağ geçince Abudullah ÖCALAN tarafından hain ilan edildiğini ve hakkında ölüm emri çıkarıldığı. Pişmanlık Yasası'ndan yararlanan Mustafa Çimen, 1990 Yılında hapishaneden tahliye olduğu ve aynı yıl Urfa'da PKK timlerince öldürüldüğünü duydum.

Metin DEĞER: Diyarbakır kırsalında faaliyet yürüttükten sonra, eğitim görmek ve kışı geçirmek üzere Dersim alanına götürüldüğünü. Kış kampında ajan olmakla suçlandığı, işkenceli soruşturmadan geçirilerek, suçlamaları kabul etmesi, istenmiş. Her seferinde suçsuz olduğunu, sadece yurtsever olduğu için örgüte katıldığını, kesinlikle ajan olmadığını söylesede, örgütü ikna edemediğini ve Abdullah ÖCALAN'ın talimatları ile infaz edildiğini biliyorum.

Şahin DÖNMEZ: Örgütün üst düzey yönetim kadroları oluşturulurken; Abdullah ÖCALAN sekreterliğe seçilmiş. Genel sekreter yardımcıları tespit edilmeye çalışılırken, Şahin Dönmez söz alarak kendimi bu göreve uygun ve hazır buluyorum şeklinde konuşmuş, Bu davranışı Abdullah ÖCALAN'ın adamın bu yaklaşımından rahatsız olmuş çünkü Şahin DÖNMEZ'i kendine rakip görmüş, talimatları ile infaz ettirmiş.

Şahin Baliç: METİN (K) 1990 yıllarında büyük haini olarak Şahin Baliç, çok kısa sürede örgütün tepesine tırmanmayı başardığı için, Abdullah ÖCALAN tarafından Mahsum Korkmaz Akademisi başına getirilir, Abdullah ÖCALAN'ın Akademiyi ziyaretinde havaya atılan gerçek mermileri ile kutlama yapılması sebebi ile Şahin Baliç olaydan sorumlu tutulur ve tutuklandığını duymuştum.

Zeki YILMAZ: Örgütün Suriye'de yapılan bir konferansta örgüt içi demokrasi eksikliğinden söz ettiğini, Abdullah ÖCALAN'ın hedefi haline geldiğini ve bilinmeyen bir yerde infaz edildiğini.

Mehmet ŞENER (Ahmet) Örgütün içinde bulunduğu savaşı tasfiye ettiği için ve Abdullah ÖCALAN'ın ajanlık suçlamalarından sonra infaz edildiğini duydum.

Cemil IŞIK (HOGİR)Anlatılan ve duyduğum kadarıyla, Muş'ludur. İşçi olarak gittiği Avrupa'da örgüte katılmış. Bir süre Bekaa Vadisi'nde. ÖÇALAN tarafından kurulan özel bir eylem grubuna yönetici olarak atanmış. Bu grubun önüne bazı eylemsel görevler konularak Suriye'den Mardin Bölgesi'ne gönderildiğini. Cemil Işık, Mardin bölgesindeki çok eylem yaptığını ve daha sonra, Botan'ın Eruh Bölgesi'ne geçti. PKK-MK (Merkez Komite )üyeliğine kadar yükseldiğini. Daha sonra aniden Merkez Komite üyeliği görevine alınmış, halkı soydun, insanlara işkence ettin diye ağır suçlamalara tabi tutulmuş, PKK 5. Kongresinde, daha önceden örgütten kaçırtılan ve çete olarak suçlanan Cemil Işık, bu kongrenin tutuklanmış, İşkenceler görmüş, Daha sonra birileri tarafından kaçırılmış daha sonra en büyük hain ilan edilmiş. Öldürülmesi için kadın bir suikastçı ayarlamışlar, Bu kadın evlilik numarasıyla yanına sokulmuş ve evlenmişler. Bu kadın 1993 yılında, Almanya'da onu vurarak öldürmüş.

Ali ÖMÜRCAN (TERZİ CEMAL)

Duyduğum kadarıyla Ali Ömürcan Maraşlıymış, 1970 yıllarında Antep'te PKK ile katılmış yirmi yıl boyuncu çeşitli düzeylerde görev aldı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin bütün dağlarını dolaştı. ÖÇALAN 1970'li yıllarda Gaziantep Emniyeti'yle işbirliğine girdiğini, yirmi yıldır sürdürdüğü faaliyetlerin hepsinin polis faaliyeti olduğunu söylemiş o sırada Ali ÖMÜRCAN kırsalda faaliyet yürütüyormuş ÖÇALAN onu toplantı için Şam'a çağırmış. oda gelmiş gelir gelmez onu göz altına almışlar ve Lübnan'a götürüldü orda işkence yapmışlar, sen mitin adamısın demişler, ve Lübnan da idam etmiş ve ora gömmüşler diye anlatmışlardı.

Osman TİM

Anlatılanlara göre 1990 yıllarda örgüt adına, yurt dışında eğitim almış, ÖCALAN tarafından İstanbul sorumlusu olarak atanmış, Gösterdiği faaliyetten dolayı 1992 yılı sonunda İstanbul'da yakalanmış, Hapishanesi'ne yatmış, örgüt ona, Osman Tim, Emniyete örgüt hakkında tüm bildiklerini anlatmış Bu nedenle de hapishanede bir PKK hükümlüsü tarafından boğularak infaz edilmiş.

ALİ RIZA (K) Mehmet ÇİMEN

12 Eylül darbesinde. 11 yıl Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde yatmış. Tahliye sonra tekrar örgüte katılmış. Avrupa faaliyet yürütmüş. Daha sonra Suriye'ye çağrılmış. Suriyeye gelir gelmez yakalanıp Bekaa Vadisi'ne götürülmüş. Örgüt içinde suçlanmış ve ÖCALAN talimatıyla işkenceler görmüş ve banyo küvetinde üzerine asit dökülmek suretiyle öldüğü anlatılır.

Yıldırım MERKİT

Örgütün, kurucu kadrolarından sayılırmış, PKK'nın kurulması sonrasında Erzincan ve Tunceli Sorumlusu olmuş, . 1982 yılında PKK 2. Kongresi'nde hain ilan edilerek 1994 yılında, Romanya'da öldürüldü.

Hidayet BOZYİĞİT

Anlatılanlara göre 1980 yıllarında, Lübnan da askeri eğitim almış. 1983 yıllarında Botan bölgesinde Mahsum Korkmaz'ın yardımcısı olmuş, Bingöl de örgüt adına faaliyet yürütürken yönetime ters düşmüş, infaz edilecekmiş kaçmış, daha sonra devlet yakalanmış, biraz cezaevinde kaldıktan sonra Pişmanlık yasasından yararlanarak ceza evinden çıkmış. Ancak, örgütün hakkında ölüm emri ile 1995 yıllarında, İstanbul'da infaz etmişler

Nazima AKTÜRK

Küçük yaşta iken İstanbul'da PKK'ya katılarak, Örgütün kadın silahlı örgütlenmesi olan YAJK'da yöneticilik yapmış, örgüt içi muhalefetten dolayı örgüt tarafından yakalandı ve uzun süre tutuklu olarak sorguya çekildi, suçlamayı kabul etmeyen Nazima AKTÜRK'ün, başında bekleyen nöbetçinin silahıyla intihar ederek ölmüş olduğunu duydum.

Faruk BOZKURT (DR. NASIR)

Örgüt içerisinde anlatılanlara göre Avrupa'dan örgüte katılmış. Örgütte Silahlı mücadelenin her alanında ve her yerinde görev yapmış. ÖÇALAN' ın yakalandıktan sonra, annem Türk'tür, diyerek bana ne görev verirseniz yapmaya hazırım demesi üzerine, ÖÇALAN' a karşı eleştiride bulunmuş,

Sonra örgüt tarafından sorguya çekilmek için bir mağaraya konulmuş, işkence edilmiş. Bunun üzerine Faruk BOZKURT açlık grevine gitmiş, duyduğum kadarıyla ÖCALAN'ın talimatı ile kurşunlanarak öldürülüş, kaçmaya çalışırken vurdu diye çevremden duydum.

Faysal DUMLAYICI: KANİ YILMAZ (K)

Örgüt içerisinde bana anlatılanlara göre PKK'nın kurucularındanmış, 1980 darbesinde tutuklanmış, Bu dönemde insanın aklına durgunluk veren birçok işkence uygulamalarına maruz kalmış, 10-12 yıl ceza yattıktan sonra tahliye olmuş ve örgüte geri dönmüş. Söylentilere göre Abdullah ÖÇALAN 'ın Avukatlarına yaptığı açıklamada, ÖÇALAN'ın Avrupa'da yer bulamamamın bir sorumlusu da Kani Yılmaz'mış, 2006 yıllarında, Irak'ta örgütün suikast timlerine tarafından, iki PKK ajanının arabasına yerleştirdikleri bombanın patlatılması sonucunda ölmüş,

Faysal DUMLAYICI' nın söylentilere ölüm göre emri İmralı'dan çıktımış, Avukatlar vasıtasıyla KARAYILAN ve adamlarına ulaştırılmış. Karayılan suikastı gerçekleştirmiş,

Ramazan TOPBAŞ (SARI İBRAHİM)

Çevremdeki örgüt mensuplarından duyduğum kadarıyla 1978- 1980 yıllarında örgüte katılmış, örgütün kırsal faaliyetlerinde çok başarılıymış Galiba Şemdin'in adamıdır suçlaması ve kuşkusuyla 2006 yılında, Irak ta ÖÇALAN' İmralı'dan gönderdiği talimata dayanılarak, Murat KARAYILAN'ın adamları tarafından vurularak öldürülmüş,

Suriyeli ÇEKDAR

Örgüt içinde Bana anlatılanlara göre 1980 yıllarında Suriye den örgüte katılmış. Daha sonra Türkiye'ye gelmiş, Türkiye dağlarında faaliyet göstermiş, en üst düzey görevler alarak çalışmış. 1998 yılında, ÖÇALAN'ın Suriye'den gönderdiği talimat doğrultusunda Şemdin SAKIK'ın adamı olma suçlamasıyla tutuklanmış, örgüt tarafından Irak'ta bir süre sonra serbest bırakılmış. ÖÇALAN'ın onun Şemdin SAKIK'ın adamı olduğunu söyleyerek ajan olarak ilan etmiş, bunun üzerine Murat KARAYILAN'a talimat vererek terör örgüt mensuplarınca, Çekdar'ı Halep'te öldürtmüş,

Haki KARER

PKK'nın kurucularından olduğunu, Kişiliği, kalitesi, düşünsel derinliği ve daha birçok üstün meziyetleriyle örgüt içerisinde grubun Apocular-Hakiciler diye bölündüğü söylentileri çıkmış, Bu durum Abdullah ÖCALAN'ın gözünden kaçmamış ve kendine liderlikte rakip gördüğünden, 1977 tarihinde, Antep'te, infaz edildiğini duymuştum.

Mehmet KARASUNGUR

1983 tarihlerinde KDP ve KYB güçleri arasında PKK/KONGRA-GEL terör örgütü arasında şiddetli çatışmalar oluyormuş, bu çatışmaları durdurmak için, barış elçisi olarak bir başka örgüt mensubu ile birlikte görevlendirildiğini ve yola çıktığı senada, hâlâ da aydınlanamayan ve beklenmedik bir biçimde Abdullah ÖCALAN'ın talimatı ile infaz edilmişler.

Kemal PİR

PKK'nın oluşumunda rol oynayan üç-beş kişiden biri olduğunu, Lübnan'da bulundukları bir dönemde Abdullah ÖCALAN'ın, Kemal PİR'e Türkiye'de örgütün dağılma sürecinde olduğunu gidip örgütü toplaması gerektiğini söyleyerek Türkiye'ye gönderdiğini, henüz yoldayken, Siirt Kozluk'un bir Köyünün yakınlarında, arabayla Silvan'a giderlerken, askerlerin kontrol noktasında yakalandığını, bunun üzerine kendine rakip olarak gördüğü Kemal PİR'i komplo ile yakalattığını ve ceza evinde açlık grevinde iken öldüğünü biliyorum.

Mahsum KORKMAZ AGİD (K)

1985 yılında, TSK'nin operasyonlarının çok yoğun olduğu döneme yaklaşık 3-400 örgüt mensubu Irak'taki kamplara çekilmiş. O anda Irak kamplarında bulunan Mahsum Korkmaz, otuz kişilik bir militan grubunun başında Türkiye'ye gönderilmiş. Bu grubun Gabar Dağı'na üslenmesi, kışı burada geçirdikten sonra eylemsel faaliyetlere başlaması istenmiş ve burada faaliyet gösterirken düştükleri bir pusuda AGİT (K) Mahsum KORKMAZ anlından tek kurşunla öldürüldüğü, Aslında bu görevlendirmeler Abdullah ÖCALAN'ın bir komplosu olduğunu duydum.

AÇILIMDAN DAĞDAKİ KADRO MEMNUN

R.D. isimli örgüt üyesi, hükümetin attığı demokratik açılım sürecini dağdaki kadroların olumlu gördüğünü belirterek, “Genelde herkes bu süreci olumlu görüyor bu sürece katkıda bulunmak istiyor. Bu süreçte eylem yapmaktan kaçınılıyor, bu sürecin ciddi olduğu değerlendiriliyor. Bu süreç ile ilgili olarak siyasi ve bürokratlardan olumlu tavır ve konuşmaları olan herkese karşı bir sempati gelişmektedir, çünkü herkes artık evine dönmek istiyor, eksiden bu konuları kendi aramızda konuşmaya dahi cesaret edemezdik. Zaten örgütte duysaydı ceza verirdi, ancak şu anda tüm örgüt mensupları bu açılım sürecini konuşmaktadır. Örgüt içerisinde herkes 1 Eylül tarihine şartlandı öncesinde eğer devlet adım atmasıydı örgüt 1 Eylül den sonra İstanbul, Diyarbakır başta olmak üzere bütün büyük metropollerde bombalı eylem yapmak için tüm hazırlıkları başlatmıştı. Hatta bunla ilgili olarak malzeme kanalları bile ayarlanmıştı, ancak atılan bu adımdan sonra bu durum şimdilik askıya alındı.”