IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Hadis-i Şerifler (https://www.ircforumlari.net/hadis-i-serifler/)
-   -   Sabret,Şükret ve Kazan (https://www.ircforumlari.net/hadis-i-serifler/321825-sabretsukret-ve-kazan.html)

aLdiana 14 Mart 2010 00:50

Sabret,Şükret ve Kazan
 
Kim zerre kadar hayır işlerse karşılığını görecektir. Kim de zerre kadar şer işlerse cezasını çekecektir!

Bu mealdeki ayetlerin gelişinden sonra bazı hassas insanlar Efendimiz (sas) Hazretleri'ne gelerek:

- Ya Rasulallah, derler, ne olacak bizim halimiz? Kim zerre kadar günah işlerse cezasını çekeceği bildiriliyor. Bizler ise günahtan hali olamıyoruz. Zerresinin de ahirette karşılığını göreceksek nasıl dayanacağız biriken bunca günahların cezasına?

Aleyhissalatü vesselam Efendimiz'in rahatlatıcı cevabı şöyle olur:

- Siz hayat boyunca hiç hastalanmıyor musunuz? Sıkıntı ve üzüntülere maruz kalmıyor musunuz?

- Evet kalıyoruz, derler. Hayat boyu hastalandığımız da oluyor, sıkıntı ve üzüntülere maruz kaldığımız da..

-İşte istemeden maruz kaldığınız o hastalık ve üzüntüler işlediğiniz bazı günahların cezasını teşkil eder,keffareti yerine geçer. Şayet sıkıntı içindeki sevapları, mükafatları düşünerek sabreder de şikâyetçi olmazsanız!.

Bu açıklamadan sonra rahatlayan soru sahipleri, artık maruz kaldıkları sıkıntı ve zorluklardan 'İnşallah günahlarımızın kefareti yerine geçer, affımıza vesile olur.' diyerek dayanma gücü kazanmışlar, aşırı gerginliğe girmemişlerdir.

Demek ki zerresini dahi zayi etmediği günahları cezasız bırakmayan Allah (cc), maruz kalınan hastalıkları, sıkıntı ve musibetleri bu günahların cezası yerine kabul etmektedir. Böylece inanmış insanlar, kurtulamadıkları bazı günah ve kusurların cezasını burada çekmekte, ahirete tehirinden de kurtulmuş olmaktalar.

İşte bundan dolayı, hayata İslam kültürüyle bakan insanlar, başına gelen hastalık ve zorluklardan sonra, inşallah günahlarımın affına sebep oluyor, diyerek gerginlik duygusuna girmez, hep sabır içinde şükretme huzuru duyarlar, şikâyete yönelmezler.

Zaten inanmış insanlara günahlarının cezası çoğunlukla dünyada gelir, ahirete tehir edilmez. Bu, Allah'ın onları yine sevdiğinin ve koruduğunun da işareti olur. Eğer bir kula bunca günah ve isyanlarına rağmen bir sıkıntı ve zorluk gelmiyor, bir ikaza maruz kalmıyor da, şımarıklık ve günahkârlığını devam ettiriyorsa, cezası mahşere tehir ediliyor demektir. Asla hayrına değildir burada cezasız kalması, isyan ve tuğyanına da devam etmesi.

Bu sebeple imanlı insanlar, başlarına gelen musibetlerden dolayı hep sabretmiş, ahirete tehir edilmeyip de dünyada verilen bir uyarı olarak yorumlayıp teslimiyetlerini sürdürmüş, böylece İslam kültürüyle baktığı hayatında hep mutluluk duymuşlardır.

Efendimiz, imanlı insanın duyduğu bu mutluluk anlayışını hiç unutulmayan şu özel ve güzel hadisiyle izah etmiştir:

- İmanlı insanın anlayışına hayret edilir. Çünkü üzülecek bir musibete maruz kalsa sabreder kazanır; sevinecek bir nimete nail olsa şükreder yine kazanır. Böylece imanlı insan, hayatındaki her olayı hakkında hayra çevirir. Ya sabreder kazanır, ya şükreder kazanır. Her iki halde de hep kazanır, hiç kaybetmez. Bundan dolayı hayata iman gözlüğü, İslam kültürüyle bakanlar hali hep kazançlı olur:


- Ya sabreder kazanır, ya da şükreder kazanır.

alıntıdır.

BaRoN 14 Mart 2010 01:21

Cevap: Sabret,Şükret ve Kazan
 
Alıntı:

İşte bundan dolayı, hayata İslam kültürüyle bakan insanlar, başına gelen hastalık ve zorluklardan sonra, inşallah günahlarımın affına sebep oluyor, diyerek gerginlik duygusuna girmez, hep sabır içinde şükretme huzuru duyarlar, şikâyete yönelmezler.

Özet bu olsa gerek. Müslümansak eğer "Hayır ve Şerrin Allah'dan geldiğine İman" edeceğiz bu zati İmanın şartlarındandır.

işimiz iyi gidince kaderi hiç anmıyor vede şükretmiyor ama başımıza bir bela musibet geldimi hemen kaderi karalıyorsak bu bizim ya bilinçsiz müslüman yada münafık olduğumuzu gösterir. Allah'ım İlim sahibi Müslüman kullarından eylesin bizleri...

Sabır

Sabrın sonu selâmet,
Sabır hayra alâmet.
Belâ sana kahretsin;
Sen belâya selâm et!

Felâh mı, onda felâh,
Silâh mı, onda silâh.
Sen de kim oluyorsun?
Asıl sabreden Allah.

Sabır, incecik sırat;
Murat içinde murat.
Sabır Hakka tevekkül.
Sabır hakka itimat.

Sabırla pişer koruk,
Yerle bir olur doruk.
Sabır, sabır ve sabır,
İşte Kur`anda buyruk!

Bir sır ki âşikâre,
Avcı yenik şikâre.
Yalnız, yalnız sabırda
Çaresizliğe çare...

Necip Fazıl Kısakürek


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:27.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net