[Chelt]

Hava İş Sendikası yönetiminin delegelerin Olağanüstü Genel Kurul talebine karşı yaptığı açıklama üzerine Gökkuşağı Hareketi sözcüleri, delegelerin de katılımıyla bir değerlendirme toplantısı yaptı.

Geçtiğimiz hafta Gökkuşağı Hareketi adına AirportHaber'e açıklamada bulunan Kaptan Pilot Bahadır Altan, "Bu karar, o koltukta biraz daha fazla oturmayı kar sayanların onursuzluğudur. Bundan sonra hukuksal mücadelemize devam edeceğiz. Çalışanlar bu kirli yapıyı istemiyorlar. Ama elimizden kaçamazlar” demişti.Gökkuşağı Hareketi yaptığı basın açıklamasıyla yargı yoluna gideceğini resmen duyurmuş oldu...
İşte o duyuru:
"ANA TÜZÜĞÜ AÇIKÇA İHLAL EDEN,
DELEGELERİN VE İŞÇİLERİN İRADESİNE SAYGI DUYMAYAN HAVA İŞ YÖNETİMİNE KARŞI İZLENECEK BAŞKA YOL KALMAMIŞTIR
Hava İş yönetimi delegelerin iradesine ve Ana Tüzük hükümlerine saygısızlık yaparak açıkça hukuğu çiğnemektedir. Kurumlarda devamlılık esastır. "Yapılacak işlerimiz var" diyerek işçileri kandırmaya çalışmak onların zekasına hakarettir. Sendikal süreç hiç bitmeyen bir devamlılık içerir. Toplu sözleşmelerin biri biter diğeri başlar. Demokratik işleyişe sahip kurumlarda bu süreç içinde nöbet değişimi doğaldır. Sendikanın rutin işleri, genel kurul yapmama gerekçesi olamaz. Demokratik kültürden uzak ve sendikacılığı işçilere rağmen, onların aidatlarıyla saltanat sürmek olarak algılayan, 22 yıllık bir sürede bürokrasinin esiri olup karşıtına dönüşen bu kronik yapıdan beklenen de buydu. Eşit çıkan bir seçim sonucunda kendi atadıkları sandık kurulunca geçersiz bir oyun geçerli kılınmasıyla yönetimde kaldıklarını, çalışanların unuttuğunu sanıyorlar. Bir önceki TİS ortada dururken ve örgütlülüğün durumu düşünüldüğünde bu yönetimle yeni bir toplu sözleşmeye oturmanın bütün çalışanlar için yeni kayıplara, işten atılmalara zemin oluşturacağı açıktır.

Daha önce sendika yönetiminin kirlenmişliğine, mali konularda üyesi işçilere hiçbir açıklama yapamayışına, demokratik mekanizmaları işletmeyişine boyun eğmeyerek muhalefeti oluşturduk. Bu hukuksuzluğa da boyun eğmeyecek ve açıkça yapılan tüzük ihlaline karşı yargı yoluyla demokratik çözümü sağlayacağız. Olağanüstü genel kuruldan, işçilerin iradesinden açıkça kaçan Hava İş yönetiminin konuyla ilgili yayınladığı metin, tam da gerekçelerimizi ispat eden ve bu antidemokratik yapıyı değiştirme kararlılığımızda ne kadar haklı olduğumuzu gösteren bir örnek olmuştur..

Hukuksuzluklarına kılıf uydurmaya çalışırken kendilerini ele veriyorlar

Hava İş yönetimi olağanüstü genel kurul talep eden delegelere hakaret ederek, toplumsal dayanışma için, amatörce hiçbir çıkar gütmeden çalışan sözcülerimizi komplo teorileriyle patronlara şikayet ederek kendi acizliğini ve işbirlikçiliğini göstermektedir.

Değerli Basın ve İşçi arkadaşlar

Gökkuşağı Hareketi'nin Atatürk Hava Limanı'ndaki tek salon olan Airport Otel'de basın toplantısı yaparak olağanüstü genel kurul gerekçelerini açıklamasını "5 yıldızlı otelde basın toplantısı yaptılar!" şeklinde istismar etmeleri, tam da "şecaat arzederken sirkatin söyleme" durumudur. Biz ilk yayınımızdan itibaren harcamalarımızı yayınlıyoruz. Yapılan toplantının maliyeti 660 TL olup, katılan arkadaşlarca imece usulüyle ödenmiştir. Daha önce Öğretmen Evinde yapılan delege toplantısında da aynı yöntemle delege arkadaşların dayanışmasıyla ödeme yapılmıştır.

Bunu utanmadan söyleyen sendikacıların 22 yıldır gittikleri her yerde 5 yıldızlı otellerde hem de işçilerin parasıyla, misafirleri de dahil olmak üzere saltanat sürdüklerine tanık olduğumuz için, bu istismarları midemiz kaldırmadığı için muhalefet yürütüyoruz. Yapılan bütün Genel Kurul ve Genel Temsilciler Kurulu toplantılarını 5 yıldızlı otellerde yapan bir yönetimin bu iki yüzlü tavrına dikkatinizi çekeriz.

"Defterlerimiz Açık!" diyen sendika yönetiminin bu güne kadar işçilerin talebine rağmen, genel kurulda yayınlanan ve içinde hiçbir harcamanın açıklanmadığı ve kimsenin birşey anlamadığı mali rapor dışında harcamalarla ilgili tek bir satır yayınlamayışı bundandır.
İhbarcılık ve baskıyla muhalefeti susturamayacaklar.
Sözcülerimizin çalışanlarla kurduğu iletişimi, kendilerine duyulan güvensizlik nedeniyle sağlayamadıklarından, işverene ihbar ve şikayet etmeleri ise düştükleri durumu gözler önüne seriyor. Bu konuda esas rahatsızlıkları THY çalışanlarının sendika yöneticilerine, değil geçmişte tanık oldukları mücadeleci duruşlarından dolayı sözcülerimize gösterdikleri sevgi ve saygıdır. Çalışanlar gerçekleri görüp değerlendirecek akla sahiptir.

Çünkü bizim alnımızda işçinin parasıyla saltanat sürme, kadınları taciz etme, taciz ettiği kadını işten çıkarma, çalışanlara yalan söyleme, patronlara ihbar etme, onlara saldırıp yumruklama gibi karalar yok. Bunun da ötesinde herşeyin farkında olup da çıkarı gereği sessiz kalmak, iktidardan yana tavır almak yok.

Biz işçiysiyle elele, demokratik, şeffaf, temiz bir sendika istiyoruz. Bunu da sadece Hava İş için değil, bütün ülkemizdeki sendikalar için istiyoruz. Çünkü bunu koltukları değil ülkemizi ve halkımızı sevdiğimiz için istiyoruz. Ve bu hedefe eninde sonunda ulaşacağız.

Bu nedenle birlikteliğimizin adı "ALIN AKLIĞI KARDEŞLİĞİDİR" Bu kardeşliği her meslekten havacılık çalışanlarının birlikteliğine ve giderek bütün sınıfın kardeşliğine ulaştırmaya kararlıyız.

Bu amaçla yargıya başvurup, İşçilerin ve onların seçtiği delegelerin iradesini, sendikamızda egemen kılacağız.