IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22 Temmuz 2018, 10:23   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Mâsiva




Mescidde riyâ-pîşeler itsün ko riyayı
Meyhâneye gel kim ne riya var ne mürâyi

İstanbul'da bir beyit yazılıyor Fatih'te bir vaiz ise, "Bunu söyleyen kafirdir" diye fetva veriyor. Beyitin sahibi de bir şeyhülislam. Yaya Efendi. Fatih'teki vaizin bakışıyla Yahya'nın bakışı arasındaki farkı ne ile izah edebiliriz? Metatib diye bir kavramımız var tasavvufta çok fazla vurgu yapılan kavramlardan biridir. Alemde hiçbir şey tekdüze olarak yaratılmamıştır. Ontolojide fizik alemde insanda mertebeler vardır. Kalkış noktamız bu olduğu zaman ortaya şu çıkıyor akıllarda da anlayışlarda da bir meratib var. Herkes kendi mertebesinden konuşur. Bizler Allah'ın adamının cami imamı olduğunu öğreten bir eğitimden geçiyoruz. Allah nasıl bulunur? Bunun yöntemi bizde çok yanlış. Allah'ı bir ansiklopedi maddesi gibi arıyorlar.

Rumuz‐ı enbiyâ‐yı vâkıf esrâr olandan sor

Nebilerin sırrını o makamda bulunandan sor diyor Mısrî. Rumuz remzin enbiya nebinin esrar da sırrın çoğuludur. Resullerin remizlerini vâkıf-ı esrâr olandan sor. Vâkıf “vakafe” kökünden gelir duran demektir. Tasavvufta bir şeyi bilmek o şeyde durmak demektir bu bağlantı çok önemlidir. Bir bilgiye sahip olmak için o bilginin olduğu yerde bulunmak durmak gerekir vakıf da orada duran demek. Mesela felsefe de bize irfandan hikmetten bahseder ama en fazla git oku çalış diyebilir ne kadar okursan o kadar büyük filozof olursun.

Ene'l‐Hakk sırrını candan geçüp berdâr olandan sor

“Ber” Farsça üzeri dar idam sephası demektir. Enel‐Hakk sırrını canından geçenden yani idam sehpasının üzerindekinden sor. Terk-i can edebilmiş insanlardan sor. “Ene'l‐Hakk” ben yaparım ederim diyerek varlık katmanında ikiliğe neden olanların anlayacağı bir şey değildir Allah var ama ben de varım demekle olmaz. Ene'l‐Hakk “Ben Allah'ım” demek değildir. Hakikati itibari ile nereden geldiğinin bilincine varmaktır. Asimilasyon diye bir kelime vardır sosyolojide geldiği yerden yabancılaşanlar için kullanılır. Kayserililer Sivaslılar Almanya'ya işçi olarak gittiklerinde sonraki kuşaklarda bir yabancılaşma oluyor bazılarında da tam tersi bir durum söz konusu. Almanya'da üçüncü kuşakta yabancılaşmaya karşı koyuş var. Hiç oraları görmediği halde, “Ben Kayseriliyim Sivaslıyım” demeye başlıyor. Allah diyor ki, “el Evvel benim ve her şey Bana dönecek” Her şeyin kendisine döneceğini söylüyor. Madem ki bir yerden geldik oraya tekrar döneceğiz. Bu orjini beden kayıtlarından kurtulduğumuzda zaten göreceğiz. Önemli olan o zoraki görüş değil bu hakikati bu dünyada keşfetmektir. Ene'l‐Hakk sırrını candan geçip berdâr olandan sormak gerekiyormuş. Buradaki berdâr motifi dar-ı Mansur'dan geliyor. Mansur'un dara çekilişi motifi tasavvuf edebiyatında çok sık kullanılan bir motiftir.

Yürü var ehl‐i tecridi alâyık ehline sorma
Anı cân u cihânı terkedüp deyyâr olandan sor

Alâyık alakanın çoğulu her şeyle alakası olan demek. İlgili olmak değil bağlı olmak anlamındadır. Maddi kimlik maddi refah gibi birtakım maddi şeylere bağlılıktır alâyık ehli olmak. Tecrid ehli ise her şeyle bağlantısını koparan her şeyden elini eteğini çeken değil madde ile olan bağlantısını hiçbir zaman kalbî planda tutmayandır. Baki olan O'dur. Varlığı yalnızca her zaman var olana vermeliyiz. Bir şeyin hükmü başıyla ve sonuyladır ancak başında ve sonunda varolana var diyebiliriz. Ehl-i tecridi alâyık ehlinden sormayacaksın. Onu canı ve cihanı terkedip deyyar olandan soracaksın. Hem canından hem dünyadan geçene soracaksın. Yemeyelim içmeyelim çalışmayalım dünyayı da terkedelim gibi algılamamak lazım. Ariflerin söylediği manada dünyayı terketmedir. Niyâzî-i Mısrî tekkesini terk mi etti hayır. Canı ve cihanı terkedüp deyyar olandan sor. “Deyr” zahid anlamına gelir. “Deyyar” manastırda yaşayan zahid anlamındadır. Bütün dünyevi bağlarını koparmış kişi anlamında mecazdır.

Gehi kahr u gehi lutfu kemâlin bilmek istersen
Fenâ ender fenâda hem yok olup hem var olandan sor

Karşımıza güzel şeyler çıktığında bir lütufla karşılaştığımızda mutlu oluruz. Arifler kahrı ve lütfu aynı şey(şey'-i vâhid) biliyorlar. Allah'tan bir lütuf geldiği zaman çocuklar gibi sevinmiyorlar. Modern dünya ölüm gerçeğini gözden kaçırmamıza neden oluyor. Modern dünyada yaşama dair dersler var ama ölüme dair dersler yok. Bu dersi almayanlar ölümle karşılaştıklarında şok oluyorlar. Oysa ki yeryüzünün gerçeği ölümdür. Devletler kurulur ve yıkılır ekonomiler seneden seneye değişir. Bu karamsarlık değildir. Allah Teâlâ, “Her nefs ölümü tadacaktır” buyuruyor. Fenâ her şeyden geçmek yok olmak demektir. Fenânın dereceleri vardır. İlk fenâ bütün beşerî vasıflardan sıyrılmaktır. “Ben... Ben yaptım ben ettim” demekten vazgeçmektir. İkinci fenâ kendini vareden o yüce Varlık'ta erimektir. Üçüncüsü fenâ olmak düşüncesinden de fânî olmaktır yani terk etmek vardır çünkü hâlâ “Onu atayım bunu atayım” dolayısıyla asıl tevhide erenler terketme düşüşüncesini de terkedenlerdir. Orada yalnız O vardır. Bugün yeryüzüne zarar veren kimseler yeryüzünün sahibi olduğunu sanan kimselerdir. “Fenâ ender fenâda hem yok olup hem var olandan sor” Hem yok olup hem var olmak. O'nun varlığı karşısında yok olduğunuzda var olmuş oluyorsunuz. Çünkü varlık katmanında asıl var olan yalnız O'dur. Hazreti İbn Arabî diyor ki, “Benim vücudum benim varlığım yok oluşumda gizli” Burada çelişkili bir ifade var gibi görünebilir. Şehadet âlemi tezatlar âlemidir. Bu âlemde birisi, “Ben biliyorum” diyorsa aslında bilmiyordur.

Dilâ bu Mantık’ut Tayr'ı fesâhat ehli anlamaz
Bunu ancak ya Attar ü ya hod Tayyar olandan sor

Dilâ Farsça bir kelimedir ey gönül! demektir. Dilâ demekle Niyâzî kendi gönlüne hitap ediyor. Ey gönül bu Mantık’ut Tayr'ı fesâhat ehli anlamaz. Bunu ancak ya Attâr ya Tayyâr olandan sor. Ey gönül, bu bir kuş dili. Kuş dili kuşların kendi aralarında anlaştıkları ve diğer hayvanların anlamadıkları bir tür kriptodur. Tıpkı diplomatların gizli haberleşmeleri için kullandıkları kripto gibidir. Bu şifreleşme diplomaside var dini ilimlerde neden olmasın! Dilâ bu dili fesâhat ehli anlamaz. Fesâhat ehli fasih konuşandır. Yani destekten yoksun içi boş olarak sadece konuşandır. Bu tür konuşmalar siyasette çoktur. Mantıku't tayrı fesâhat ehli anlamaz. Fesâhati belâgatı bir kenara atmıyoruz ama aslolan da bunlardır diyemeyiz. Bunu ancak ya Attâr ya Tayyâr olandan sor. Burada Attâr, Ferîdüddin Attâr ismine bir telmihtir. Ferîdüddin Attâr önemli bir tasavvuf büyüğü edebiyatçısı şairidir. Attâr koku satan demektir. Mantıku't-tayrı okumak için Ferîdüddin'i de okumak gerekiyormuş.

Anadan doğma gözsüzler kemâhi görmez eşyâyı
Niyâzî vech‐i dildârı ulü'l‐ebsâr olandan sor

Anadan doğma gözsüzler eşyâyı olduğu gibi tam manasıyla görmez. Ey Niyâzî, sen Sevgilinin yüzünün güzelliğini basîret sahibi gönül gözü açık ince görüş ve anlayış sahibi olandan sor. Doğuştan kör olan biri çevresindeki eşyâyı nasıl göremezse renkleri bilemezse Allah'ın vechini yaratış sırlarını rızasına giden yolları da ancak kalp gözleri gören kalp kulakları işiten bilir. Manen âmâ olanlar ise buğdayı bir tarafa koyup samanı görürler. “Onların kalbleri vardır anlamazlar gözleri vardır görmezler...”

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
fesâhat, masiva


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Masiva Amelia Sözlük 0 29 Ağustos 2014 23:23
Kalo Feat Medron- Ellerimde Masiva Candy Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 15 Eylül 2010 17:42