IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20 Mayıs 2014, 17:04   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Şüreyk Bin Abdullah En -Nehani (Radıyallahü Anh)




Tebe-i tâbiîn devri fakîh (fıkıh âlimi) ve muhaddislerinden (hadîs âlimlerinden). Künyesi, Ebû Abdullah'tır. 95 (m. 713) senesinde, Bühârâ'da doğup, 177 (m. 794) yılında Kûfe'de vefât etti. Bu sırada Hârûn Reşîd Hîre'de bulunuyordu. Şüreyk'in (r.a.) cenâze namazını kılmak için, Kûfe'ye gelmişse de namazın kılındığını görünce geri dönmüştür. Hz. Ali zamanında kadılık yapan Şüreyh başkadır.
Şüreyk hazretleri, adaletle hükm ederdi. Halife Mehdî zamanında, mahkemeye giren ileri derecede bir devlet yetkilisinin aleyhine hüküm vermekten çekinmemiştir, isabetli hükümler veren hazır cevâb bir zât idi. Halife Mehdî zamanında Kûfe'de kadılık yaptı. Sonra ayrıldı. Ömer bin Abdülazîz (r.a.) zamanına yetişti. Ali bin Ahmer, Ebû Sahra Câmi bin Şeddâd, Câmi bin Ebî Râşid, Seleme bin Kuheyl ve Ebû İshâk'tan hadîs rivâyet etti. Muhammed bin İshâk, Ali bin Hacer, İshâk bin Ebî İsrâil, Ebû Bekir bin Ebî Şeybe ve başkaları da ondan hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.
İbn-i Mübârek (r.a.) onun hadîs ilmindeki bilgisini övmüştür. Muâviye bin Sâlih onun, hadîs ilminde sika (güvenilir, sağlam) bir âlim ve sâlih bir zât olduğunu söyler. Halife Mansûrr zamanında onun kadı olması ile ilgili husus âlimler arasında şöyle anlatılır: Halife Ebû Ca'fer zamanında devrin dört meşhûr âliminden birisinin Kâdî-ul-kudât (başkadı) ta'yin edilmesine karar verildi. Bu âlimler Ebû Hanîfe, Süfyân-ı Sevrî, Mis'âr bin Kedâm ve Şüreyk (r.anhüm) idi. Halife'nin huzuruna gelmeleri için hepsine haber gönderildi. Yolda beraber giderlerken, Ebû Hanîfe hazretleri onlara "Ben bu gidişimiz hakkında bir şey söyliyeyim mi?" dedi. Onlar da, bunu memnuniyetle kabul ettiler. Bunun üzerine Ebû Hanîfe hazretleri, "Ben çâresini bulup, kadı olmaktan kendimi kurtaracağım. Süfyân kaçacak, Mis'ar kendisini deli gösterecek ve Şüreyk ise, Kâdı-ul-kudât olacak" dedi.
Hâdise, Ebû Hanîfe hazretlerinin, firâset buyurdukları gibi cereyan etti. Yolda Süfyân-ı Sevrî hazretleri kaçtı. Bir vapura binip, "Başımı kesecekler, ne olur beni gizleyiniz" dedi. Süfyân-ı Sevrî'nin bu hareketi Peygamber efendimizden rivâyet edilen "Kâdı ta'yin edilen, bıçaksız boğazlanmıştır." ma'nâsındaki hadîs-i şerîfin te'vîline (izahına) dayanıyordu. Böyle bir rica karşısında kalan gemidekiler, onu gizlediler. Ebû Hanîfe, Mis'âr bin Kedâm ve Şüreyk (r.anhüm) halifenin huzuruna çıkarıldılar. Halife Mansûr önce İmâm-ı a'zama dönerek "Sen kadı olacaksın" dedi. Ebû Hanîfe (r.a.) "Ey mü'minlerin emîri! Ben arap değilim. Arapların ileri gelenleri, vereceğim hükmü kabul etmezler" dedi. Bunun üzerine halife Mansûr, "Bu işin soyla alâkası yok. Burada ilim lâzım. Hem sen büyük bir âlimsin" dedi. Ebû Hanîfe (r.a.): "Ben, bu işe lâyık değilim. Eğer bu sözüm doğru ise, bunu bizzat ben söylüyorum. Eğer yalan, söylüyorsam, yalancı birinin kadı olması, uygun değildir. Zaten sen de, bu hususta yalancı birisini kendine vekil yapıp, müslümanların mallarıyla, namus ve canlarıyla ilgili bir mes'elenin halledilmesini böyle bir kimseye bırakmazsın" cevâbını verdi. Böylece Ebû Hanîfe hazretleri kendisini kadı olmaktan kurtardı.
Sonra Mis'ar bin Kedâm, konuşmaya başladı. Halifenin elinden tutarak "Nasılsın, çocuklar nasıllar, hayvanların durumları nasıl?" dedi. Halbuki mevzu ile, onun konuşması arasında hiçbir alâka yoktu. O zaman, Mansûr "Bu adam deli, onu dışarı çıkarın" dedi.
Geride yalnız Şüreyk kalmıştı. Mansûr ona: "Artık, sen kadı olacaksın" dedi. Şüreyk "Ben Sevdâvî denen bir hastalığa yakalandım. Hem de dimağımda hafiflik var" diye özür beyân etmek istedi ise deHalife Mansûr "Önemli değil, biraz ilâç alırsın, iyi olursun" dedi ve onun mazeretini kabul etmedi. Nihayet, Şüreyk, kadılığa ta'yin edildi.
Şüreyk (r.a.) şefkat ve merhameti çok olan bir zât idi. Bir kerre, yemek yerken sofrada karınca gördü. Onu alıp yuvasına kadar götürüp, bıraktı. Gördüğü karınca yuvalarına, un ve ekmek kırıntıları döker, onların faydalanmasını temin ederdi.

__________________
Kırk yılda bir gibisin...
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
abdullah, anh, bin, en, nehani, radıyallahü, Şüreyk


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Abdullah bin Avn Sim İslamiyet 1 20 Temmuz 2013 15:59
Abdullah Baştürk (Abdullah Baştürk Kimdir? - Abdullah Baştürk Hakkında) Zen Tarih / Siyaset 0 20 Şubat 2012 22:20
50. Abdullah İbni Ömer radıyallahü anhümâ'dan rivayet Sır İslamiyet 0 30 Ekim 2010 14:24