IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

2Beğeni(ler)
  • 1 Post By HerakLes
  • 1 Post By HerakLes

Yeni Makale Ekle Cevapla
 
LinkBack Makale Seçenekleri Stil
  #1  
Alt
Çevrimdışı
HerakLes
HerakLes - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Standart Öküzlük
Yazan; HerakLes 17 Aralık 2015, 19:15

isyanım doruk noktasındaydı. o kız nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde birkaç günlüğüne gelmiş. arkadaş ortamında sohbet etmişiz. ben de hoşlandığımı falan söyleyemiyorum tabii, zaten hiç yalnız da kalmıyoruz. gün bitti hemen, en son dönüyoruz herkes bi tarafa dağılıyor. kız soruyor ben yalnız mı gidicem eve diye. ses yok kimseden. ulan gerizekalı desene ben seni bırakırım diye. tamam arabamız falan yok ama metroya bin git metro bizi beraber bıraksın ne var yani. istanbul kartda bakiye, cepte para yok diye maltepe'den tuzla'ya eve yürümüş adamsın nolur yani gecenin o saati orda kalsan bi türlü gelirdin. hadi bu aklına gelmedi mala bağladın.

kız diğerlerine dönüp sizin işiniz var tabi sabah erkenden dedi, bana döndü senin işin var mı dedi. ulan benim işim yok, bunu bilmeyen mi var. benim en iyi yaptığım şey işsizlik. tam da bildiğim konudan geldi cevaplasana, yürüsene ordan mis gibi. yok dedim sadece. orda bi üzüldüm ulan herkes çalışıyor biz işsiziz, vurgu oraya yapılıyo sandım bi an. aklım gitti, halbuki işsiz olmak güzeldi orda. sonra da o gitti metroya ben gittim otobüs durağına.

içim içimi yedi, durakta duramıyorum. 5 dakika ileri geri gittim durakta kafamı ilan yapıştırılan yerlere vuracaktım, sonra dayanamadım içimde kalcağına gideyim dedim koşarak metro istasyonuna daldım. istasyonda kızı arıyorum. yok. lan metronun gelmesine 5 dakika var, seferler 15 dakikada bir. ne zaman, nereye gitti bu kız? ilk önce ben onu göreyim, o beni görmesin diye sinsi sinsi bütün kızları dikizledim bir de. bi tanesinin yanında sevgilisi varmış dayak yiyecektim o saatte. istanbul kart bastım içeri daldım, bi kolaçan ettim çıktım sonra. sorun yok metroda her şey yerli yerinde gönül rahatlığıyla kullanın. allah belasını versin. hayır kızı bulsam nasıl açıklayacaktım onu da bilmiyorum öyle bi gaza geldim daldım.

-ben geceleri kartal metroya uğramadan eve gidemiyorum aslında. yolum buraya tam ters ama çocukluktan beri böyle yetiştim, bu benim için bi ritüel. nasılsın?

lan böyle bi pişmanlık yok ya. tren kaçtı, öküzün trene baktığı gibi bile bakamadık.

neyse bikaç gün sonra fırsat tekrar ayağıma geldi.


bir yol ayrımına gelirsin, iki seçeneğin vardır. sağa veya sola gidersin ve gitmişsindir ya artık. zamanı geri alamazsın. ama bir gün tekrar o yol ayrımına diğer taraftan devam edebilirsin. köşeyi dönünce de ışıkların ordan çevre yoluna girdin mi 15 dakikaya evdesin mis gibi oh. ne anlatıyorum di mi? üzgünüm üzgünüm.

ertesi gün tekrar aynı duruma geldik. bu sefer ben de o tarafa gidiyorum işim var o tarafta dedim. iyi dedi. benim amacım kızı eve bırakmak falan değil aslında gidecek ertesi gün. daha fazla zaman geçirmek. bir de hiç yalnız kalamadık bi türlü lafa girecem girebilirsem.

neyse şimdi bu inince ben de indim haliyle. sen nereye geliyosun dedi. senle geliyorum dedim. bak yemin ediyorum ben hayatımda kendimi bildim bileli bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar çok azar yediğimi hatırlamıyorum. ortaokula giderken 2-3 kere öğretmen sınıftan atmıştı beni. lisede de 1 kere atıldım tamam. ama o da sinirlenip çıkmıştım gitmiştim yani. 20 dakika boyunca yürüdük, bu 20 dakika içerisinde beni 3 kere taksi durağında bırakmaya çalıştı. 2 kere sen kal burda daha fazla gelmiyorsun dedi. benim de laftan anlayan bi yapım yok inat ettim gidiyorum hala.

yol boyunca tek konuşabildiğimiz konu "sen eve nasıl döneceksin". saat 00.30 falan. otobüs yok zaten. 32 yaşında adamım ben. askerlik falan yaptık olum biz. en fazla giderim parkta falan takılırım ne olacak yani. ben o saatte oraya geldiysem göze almışım demek ki bunu. ama yok. sinirlendikçe sinirlendi. caddede öyle bir yürüyoruz ki hani böyle yürüyerek kavga eden çiftler oluyor ya. erkek arkadan gidiyor kız önden. sanki ben onu eve bırakmıyorum da daha önce sevgiliymişiz ben onu aldatmışım. o ayarda bi kızgınlık var kızda.

neyse biraz sakinleşti gibi oldu yanında yürümeye başladım. bu sefer de sen beni niye bırakıyorsun, bak şuraya ne var burda diye azarlamaya başladı. arkadaş hakikaten şansıma tukureyım orası nasıl nezih bir muhitmiş. gece 1'de çocuklar parkta oyun oynuyor. ramazan dolayısıyla bütün kafeler restoranlar açık. gündüz gelsen o kadar insan olmaz orda. ışıklandırmalar stad aydınlatması gibi. lan köşeden bi tane tinerci mi çıkmaz, baliciler falan nerdesiniz dennyolarr? ne bileyim sokak köpekleri birlik olup saldırsanıza. saldırmasanız da havlasaydınız bari. bi tane kapkaççı mı olmaz, hadi kapkaççı yok da tipi bozuk her an bir şey yapacak kapasitede birileri? mahallenin köşe başlarını tutmuş kız kesen delikanlıları nerde?

yolda yürürken başımıza bir şey gelsin de daha fazla azarlanmıyım diye dua ediyorum. en son bi tane kafenin önünden geçiyoruz, çalışanlar kafenin önünü ıslatmışlar. su kurudu kuruyacak izi kalmış sadece. 3 metrekare boyutunda bi alan. ordan geçerken "bak burdan kayıp düşsen nolcaktı peki!!!" diyebildim, olmadı. korkutamadım.

tabii ya dedim eve bırakıyorum sıkı bi dayağı hak ettim hıncını alamadıysan vur dedim. şiddet içerikli değilim dedi. oldu olacak polise ver sen beni dedim. yol boyunca azar işittim, ne konuşacağımı unuttum. zaten heyecanlıyım. hayatımda hiçbir kıza bir şey diyebilmişliğim yok. yedik azarı, yedik azarı iyice dengem şaştı. zaten ben oraya bu da içimde kalmasın diye gitmiştim.

en son evin önüne geldik. bir soru sordu bana. bilin bakalım ne sordu. "sen eve nasıl döneceksin". haha. lan keşke ışınlanarak arkasına geçseydim o an. omzuna dokunup "işte böyle" diyebilseydim. düşünsene yol boyu nasıl gideceksin diye soruyorsun ama adam ışınlanabiliyormuş meğerse. bunlar hep boş şeylermiş ki öyleydi. sadece ışınlanamıyordum. tam gidecekken caddenin başından bi tane ekip otosu çıktı. ben endişeli gözlerle izlemeye başladım. 4-5 saniye boyunca saatte 10 km hızla giden ekip otosunu izledik. geçip gittikten sonra bi kahkaha attık. sonra giden kıza hoşça kal dedim. halbuki o güle güle gidiyordu ben hoşça kalacaktım o gittikten sonra ne kadar hoşça kalabileceksem.

bunu böyle bırakmıyım. bi yanım ölümüne acı çekerken öbür yanım bundan zevk alarak beni hayatta tutuyor. oralarda kayboldum baya. telefonunun navigasyonunu açtım, gideyim bi meydanda sabahlayayım dedim, gecenin sessizliğini dinleyeyim dedim. üsküdar meydanına kadar yürüdüm. yol yapım çalışması varmış orda da. asfalt döktükten sonra silindirli makinayla geçiyorlar ya üstünden. tükürdüğümün şeyi deprem etkisi yaratıyormuş. içime durmaksızın çalışan vibratör atmışlar gibi oldu. bu kadar orgazm yeter deyip ordan da kalkmak zorunda kaldım.

gece 4 gibi eve dönebildim işte. hep kızı eve bırakanlara falan özenirdim bu nasıl işmiş olum böyle, siz neler çekiyorsunuz da anlatmıyorsunuz içinize atıyorsunuz hep. bu arada yazının başında bi yol ayrımına gelirsin, iki seçeneğin vardır ya sağa gidersin ya sola dedim ya. orda bi seçenek daha var aslında. yol ayrımına geldiğin yoldan koşarak geri dönmek.
__________________
Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer.
Alıntı ile Cevapla
Görüntüleme 373 Yorumlar 1
Toplam Yorum 1

Yorumlar

Alt 17 Aralık 2015, 19:18   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Öküzlük




Not : eve nasıl döndün diyen olursa vururum. ışınlandım..!

Not 2 : bu yazıyı @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] için yazdım. Neden ; çünkü beni sürekli kedi,köpek gibi sevimli,şirin hayvanlarla eş değer tutuyor sağolsun. ama bilmesi gereken acı gerçeği hatırlatayım kendisine.Öküzüm ben Öküz.

__________________
Sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye, bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. Yazmanın eziyeti öğretecek bana; Hayat sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
gece 4, kahkaha, Öküzlük


Şu anda bu makaleyi okuyan kişi sayısı: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık