IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Hem kabir hayatında, hem mahşer hayatında herkes birbirini dünyadaki gibi tanıyacak. Mahşerde mizan gününde herkes birbirinden helallik alacağı günler gelecek. Mahşer üç günlük bir mesele değil. Bir peygamberden diğer peygambere şefaat için gidilecekken bin sene geçiyor, Hz. Muhammed'e gelene kadar binlerce sene geçiyor. 124 milyar insan, 124 milyon Allah dostu, 124 bin peygamber olduğu söyleniyor. Doğrusunu Allah bilir.

Yeni ölen kişi eğer azaba yollanmamışsa, kendisinden önce vefat eden tanıdıklarıyla yan yana gelir ve beraber yaşamaya başlarlar. Hatta yeni vefat eden kişiye, dünyadaki kişilerden merak ettiklerini sorarlar. Dünyadaki kişi ise falanca kişinin öldüğü haberini verince, oradakiler "buraya gelmediğine göre azaba gitti" derler.

En kısa hayat anne karnındaki hayattır. Ondan daha uzunu dünya hayatıdır. Ondan daha da uzunu kabir hayatıdır, fakat Allah onu kimisine uzun kimisine kısa tutar. Kimisi kabirde kıyamete kadar sadece uyutulur. Kabir hayatından daha uzunu mahşer hayatıdır. Ondan da uzun olanı cennet ve cehennem hayatıdır ki asla bitmez.

Birbirlerini tanıyamazlar diye geçen hadisler mahşer hadisleridir ki tanımamaktan kasıt, kimsenin birbirini düşünmeyecek olmasıdır. Orası öyle akıl almaz bir yer ve öyle dehşetli bir alemdir ki, insanlar kendi derdinden, acaba kurtulacak mıyım stresinden bir başkasını düşünemeyecek hale gelecektir. Kimsenin kimseyi düşünmeyeceği, evladının bile umurunda olmayacağı üç yer var. Kişinin amel defteri tartılırken, kişinin amel defteri kendisine teslim edilirken, kişi sırat köprüsünde iken.

Ehliyet kursuna yazıldınız, derslere katıldınız, sınava girdiniz, sınav sonucunu bekliyorsunuz. Sınav sonucunu beklemek insana bir gerginlik verir. Acaba geçtim mi, geçemedim mi? Ehliyetinizi aldınız. Yola çıktınız. Yolda bir çok yerde çevirme var. Alkollü yakalandınız. Polis sizi bırakır mı? Peki aranmanız var diyelim? Önce nezarete, ardından mahkemeye götürülürsünüz. Mahkeme sizi ya serbest bırakır, ya da hapse atar. Durumunuza göre. Ehliyetinizde veya kimliğinizde sorun varsa istikamete varamazsınız. İşte amel defterini almak ve sırat köprüsüne girmek böyle bir şey. Bazısının hızlıca geçebilmesi, dünyadaki hayatının temizliği ile doğru orantılı. İman ekipleri sizi çevirecek, namaz ekipleri sizi çevirecek, oruç ekipleri çevirecek, zekat ekipleri çevirecek, günah ekipleri çevirecek ve daha aklınıza durgunluk veren bir çok melek gurubu tarafından kıldan ince kılıçtan keskin bir muhasebeye sokulacağız. İşte sırat köprüsünün özetinin özeti. Oradan geçmek, ayak koşusuyla alakalı bir şey değil. Bunlar mecazi anlatımlardır. GBT sorunlu ise alıyorlar cehenneme doğru arkadaşı. Haberimiz olsun arkadaşlar.

Soruya tekrar dönecek olursak. Ölen kişinin, dünyada yaşadığı hayata göre değişir. Kimisi cehennem çukurundan bir çukura atılır ve orada kabir azabı görür. Kimisi kıyamete kadar uyutulur. Kimisi ise cennet bahçesinden bir bahçeye koyulur ve kıyamete kadar orada vakit geçirir. Cuma günleri kendisini ziyarete gelenleri görür. Bazısı dünyada ve hatta kâinatta gezebilme izni bulur. Gider güneşin içinde gezer, gider bilinmeyen yıldızları gezer. Bu izin genellikle Allah'ın sevgili kullarına verilir.

Bu yazdıklarımız nefsimizden değil, aldığımız eğitime dayalıdır. Hepsi kaynaklıdır. En doğrusunu Allah bilir. Bilmeden hata etti isek affola.