IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 31 Ağustos 2008, 14:06   #1
Dilara
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Türkçe Üzerinde Fobik Düşünceler..





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Türkçe‚ dar bir kesim tarafından son yüzyılın en çok ilgi gören konularından birisiydi. Akademik çevrelerce dile getirilmesine rağmen ancak 2000’lerde halkın özel gündemine oturabilmiş bir konu haline gelebildi. Üstelik hayatın istisnasız her alanına etki eden bir kesişme noktası olmasına rağmen…

Bugünkü Türkçe tıpkı sebze çorbası gibi‚ içinde havuç da var‚ biber de ama karışımın kendisi içindekilerden daha farklı bir şey. Eşi benzeri yok‚ özgün‚ kendine has‚ nev’i şahsına mühnasır… O‚ adı üstünde‚ bir “çorba” ve ne patatesi‚ ne de havucu ayrı ayrı ele alarak çorba hakkında bir fikir üretilemiyor. Hepsini biraz bilmek‚ ama önce karışımın bütününün tadına bakmak gerekiyor. Türkçe konusunda bu nedenle sadece tek bir bakış açısı‚ tek bir fikir‚ tek bir görüş bu dilin korunması açısından yeterli değil.

Mesela Türkçe uzmanı olmak‚ Türkçenin tarihini‚ özelliklerini‚ gelişimini bilmek Türkçe ile ilgili çalışmalarda önemli bir “avantaj” gibi görülüyor. Eğer Türkçenin değişik lehçelerini de biliyorsanız o da ayrı bir katkı tabi… Hatta şiveleri de ağızlarına kadar biliyor olabilirisiniz. Hele hele Türkçe üzerine özel eğitim almış‚ hayatınızın dörtte üçlük bir kısmını Türkçe ile birlikte yaşamışsanız kimsenin sizden daha derin bir görüşe sahip olması beklenemez. Gerçekten de konunun içine daldıkça ayrıntıları daha net görürsünüz. Peki ya diğer gerçekler? Sırf bu konunun dibine kadar indiniz diye göremediğiniz diğer ayrıntılar? Onlar ne olacak?

Türkçe üzerine yapılan çalışmaların açmazlarından bir tanesi de bu‚ “inceleme sorunu…”

Bir sorunu incelerk[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] neyin “temel” alındığı‚ incelemenin sonucunu etkiler. Çünkü incelemenizi o temele göre yaparsınız. Şöyle anlatayım

Eğer konu “sadeleştirmeciler” - “türkçeleşmişse türkçedir” ciler arasındaki bir mücadele olarak algılanıp “sadeleştirmeciler” ’in politikaları ile “türkçeleşmişse türkçedir” ciler’in politikaları ekseninde görülmekteyse‚ sonuçlar bellidir. Her iki tarafın da tezleri ve görüşleri alt alta bir liste halinde yazılır ve kişisel tutumunuza göre kendinize bir yön tayin edersiniz. Bu‚ bir düşünce tarzıdır…

Ya da olay Türkiye’ye karşı bir savaş olarak görülebilir. Atatürk’ün vefatından sonra oluşan gelişmeler‚ yabancı dilde eğitimin tohumlarının atılması‚ 1980 darbesi sonrasında Türkiye’nin uluslararası mali piyasalara açılması nedeniyle ithalatın patlaması sonucu ortaya çıkan yabancı marka furyası‚ gümrük birliğinin sonuçları‚ TDK’nın dile bakış biçiminin değişmesi‚ politika‚ siyaset gibi konular ele alınır‚ ona göre inceleme ve analiz yapılır ve şu sonuca varırsınız. “Falancalar Türkçeye düşmandır Türkçe uluslararası ticaretin önünde bir engel olarak durmaktadır” gibi… Bu da başka bir düşünce tarzıdır…

Düşük düzeyli komplo teorilerine yatkınlık sonucunda ise Türkçenin bilim dili olamayacağı‚ kısır bir dil olduğu gibi konular gündeme gelir. Buradan “yabancı dilde eğitimin savunulması” gibi abuk subuk konular da çıkar. Bu da daha değişik bir düşünce tarzıdır… Tedavi edilmesi gerekir tabi‚ o apayrı bir şey. Daha kaliteli komplo teorilerine ise zaten söylenecek pek bir şey yok… Aferin mi demek lazım bilemiyorum…

Tarih tabanlı incelemelerde ise Türkçenin tarihi‚ dönemsel evreleri‚ yayıldığı uygarlıklar‚ kültürel etki alanları vs… ele alınır. Türkçenin bu gününü bilmek‚ dününü‚ geçmişini bilmeden anlaşılamaz. Sorunlar tarihseldir ve bu günün verileri aydınlatıcı olmaktan çok uzak ve yanıltıcıdır. O nedenle‚ “Türkçe konusunda Tarih bilgisi yeter şart değil gerek şarttır” dersiniz… Bu da bir düşünce tarzıdır…

En beğendiğim düşünce tarzını ise sona sakladım. Yapısal bir incelemede uluslararası ortamı bir bütün olarak görmek‚ ortamı koklamak‚ işlerin nasıl yürütüldüğünü bilmek gereklidir. Sanayileşme sonucunda artan ticari mal fazlası depolarının nasıl boşaltılmakta olduğu‚ kültürel “tutuculuğun” nasıl yumuşatılarak “mal satılabilir” hale getirilebileceği‚ üreticilerin dilini konuşmayan kitlelerin nasıl “gönüllü müşteri” olarak “okullarda” yetiştirilebileceği gibi “farkları” fark etmek gerekir….

Tepsinin büyüklüğünü‚ içindeki tabakları‚ belki tabakların sahiplerini de bilebilirsiniz ama hem tepsiyi taşıyan‚ hem de tepsinin nereye gittiği “de” önemlidir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Cevapla

Etiketler
düşünceler, fobik, tÜrkÇe, Üzerinde


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Fobik Kaygıdan Kurtulma Yolları Desmont Sağlık Köşesi 0 14 Ocak 2015 19:19
Sosyal Fobik Olabilirsiniz!... Sue Ruh Sağlığı 0 13 Ağustos 2012 13:36
Fobik Anksiyete Lucifer Ruh Sağlığı 0 04 Ocak 2012 01:48
Mac OS X Üzerinde Türkçe Yazım (İmlâ) Denetimi Ocean Mac OS 0 03 Ağustos 2010 23:04