![]() |
"Gördük insan işlerinin iç yüzünü"... “Doğru”, görecelik tanımaz... “Tek doğru” mu, yoksa “herkesin doğrusu” başka mı? Görecelik kavramına sığınıp, “herkesin doğrusu kendine” demek, hayatı “bencilce algılama”nın bir ürünüdür. Ve tam bir paradigmadır. İnsanlar hayatı kendi algılama düzeneği içerisinde yaşamak istedikleri için, hep kendi doğrularını, kendi yanlışlarını üretirler. Kendisinin ve çevresinin davranışlarını bu “algılama biçimi”ne göre yorumlamak işlerine gelir. Bu da tam bir karmaşıklığa yol açar. İnsan ilişkilerinde, anlaşmazlıklar, mutsuzluklar, iç huzursuzluklar biraz da bundan kaynaklanır. Bir orta yol bulunması olanaksız hale gelir. Oysa eşitlik ilkesi diye bir şey vardır. “En doğru" ve "tek doğru” da bu eşitlik ilkesine dayanır. Eğer, herkesin doğrusu kendineyse, nerede ve nasıl uzlaşacağız? “Benim doğrum” diye gerçek anlamda bir “doğru” yoktur!.. Aslında ilk bakışta, matematikte olduğu gibi kendi mantığı içerisinde birçok sonuç “doğru”yu gösteriyor olabilir. Örneğin, 4 rakamına ulaşmak için yaptığınız birçok işlem doğru sonuç verebilir. 3+1=4, 6-2=4, 8/2=4 vb… Fakat en eşitlikçi sonuç, 2+2=4 olandır. İşte “tek doğru” budur. Yani en adaletli olanı… Halk arasında söylenegelen, “iki, iki daha dört eder” sözünün anlatmak istediği de, budur belki… Aziz yavuzdoğan GÖRECELİ ŞİİR Ben; Uçuk kaçığım Yüm yanılgılarımla -sana göre Ben; ama çok iyiyim Tüm doğrularımla -bana göre Yargılama beni, yaralama Öldürme bendeki beni, göz göre göre Ben, sen değilim Bende gördüklerin -hep sana gore Ya görmediklerin? Cesaretin varsa gir bak Kaybolursun bak ona göre Ben, benim... Sendeki benden bana ne ..! Alıntı |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:21. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk