![]() |
Osman diyor ki Merhaba, Bu baslik begendigim sozleri, sizlerle paylasacagim adrestir..
|
Cevap: Osman diyor ki Alıntı:
|
Cevap: Osman diyor ki
|
Cevap: Osman diyor ki :P Ne kaaa güzel olmuş Osman |
Cevap: Osman diyor ki SENİ SEVİYORUM diyeni değil, SENİ SEVENİ sev. Bu söz bana çok şey anlatıyor:) Hepsi birbirinden güzel yüreğine sağlık. |
Cevap: Osman diyor ki Bu kadar mıydı Osman? |
Cevap: Osman diyor ki
----------
|
Cevap: Osman diyor ki Alıntı:
|
Cevap: Osman diyor ki Merhaba, Kaldiğimiz yerden devam edelim. Biliyorsunuz, her zaman soylenen bir laf vardir. Kuyruk acısı peki ya bu nereden geliyor? kuryuk acısı'nın anlami nedir? Kuyruk acısı neyi ima ediyor? Hemen bunu söyleyelim. Zamanın birinde, bir oduncu ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana rastlamış. Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir an gözgöze gelmiş. Yaradana olan aşkı -yılan bile olsa- yaratılana yansımış ve yılana vurmaya kıyamamış. Yılanda duygulanmış ve dile gelmiş. ''Ey insanoglu, sen bana kıyamadın, bende sana iyilik edecegim'' demiş. Bir kör kuyuya dalmış ve kaybolmuş. Biraz sonra agzında bir altın lira ile dönmüş ve ''Bundan böyle ömür boyu sana hergün bir altın lira verecegim!'' demiş. Oduncu altını bozdurmuş ve evinde ogün şenlik olmuş. Ailesid ahil hiç kimseye olanı bite4ni anlatmamış. Herkes sadece oduncunun çok çalıştıgı için durumunun düzeldigini zannetmiş. Oduncu yıllar boyu hergün o kör kuyunun başına gitmiş, yılan ile buluşmuş ve altınını almış. Birgün oduncu agır hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş. Birkaç gün geçince bolluga alışmış evinde darlık başlamış. Oduncu oglunu yanına çagırmış ve yılanın sırrını anlatmış. ''Kör kuyunun başına git ve oglum oldugunu söyle; yılan sana altın verecek!'' demiş. Oglu inanmamış ama gitmiş. Yılan önce saklanmış, sonra ortaya çıkmış. Onun oduncunun oglu olduguna iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir altın getirmiş. Oglan önce inanmadıgı hikayenin gerçek oldugunu görünce hırsa kapılmış, ''Kimbilir daha ne kadar altın var kuyunun içinde!'' diye düşünmüş. Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış, ıskalamış ama yılanın kuyrugunu koparmış. Yılan da can havliyle dönüp oglanı sokmuş ve öldürmüş. Akşam yaklaşıp da oglu gelmeyince oduncu iyice endişelenmiş. Hasta yatagından sürünerek bile olsa kalkmış. Kuyunun başına gitmiş ki oglu cansız yatıyor. Yılanda o anda görünmüş; kuyrugu yok ve kanlar içinde. Oduncu durumu anlamış ve çok üzülmüş. Canının parçası oglu yerde cansız, yıllardır velinimeti olan yılanda yaralı... ''Hatalı olan oglum olmalı!'' demiş ve yılandan özür dilemiş. ''Tekrar dost olalım!'' demiş. Yılan ise acı acı gülümsemiş: ''ÇOk isterdim ama sende bu evlat acısı, bende de bu kuyruk acısı varken biz artık dost olamayız!'' demiş. Evt Osman diyor ki basligimiz altinda, Kuyruk acısınıda dile getirdik. Haydi bakalim. |
Cevap: Osman diyor ki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]"Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!.. Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam; Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle, Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... İrticâin şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?"[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: Osman diyor ki ● Bütün ümidim gençliktedir. ● Biz büyük bir inkılap yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.● Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz. ● Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir. ● Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur. ● Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. ● Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir. ● Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. ● Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. ● "...bu ulusa ve ülkeye hizmet görevi bitmeyecektir." ● Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar "Tam Bağımsızlık" ve "Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir... ● Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak! ● Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır. ● Ne mutlu Türküm diyene! ● Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.● Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır. ● Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı... Gerçek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız. ● Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. ● "Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol..." ● Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneği kazanmamıştır. ● "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir..." ● "Cumhuriyeti kuranlar onu korumaya da muktedir olmalıdır." ● Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği cumhuriyete inananlara, onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet etmek lazımdır. ● Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur. ● Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de, sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz. ● İstiklal, istikbal, hürriyet, herşey adaletle kaimdir! ● Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir. ● Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. ● Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. ● Öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır. ● Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir. ● Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruat. ● Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. ● Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. ● Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir. ● Öyle istiyorum ki, Türk Dili bilim yöntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar. ● Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir. ● Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.● Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. ● Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir. ● Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar. ● Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir. ● Birçok güçlükler ve engeller karşısında bulunduğumuzu biliyoruz. Bunların hepsini inceleme ile, gayret ve iman ile ve millet aşkının sarsılmaz kuvvetiyle birer birer çözüp sonuçlandıracağız. O millet aşkı ki, her şeye rağmen içimizde sönmez bir kuvvet, dayanıklılık ve ateş kaynağıdır. ● Bizim milletimiz vatanı için, özgürlüğü ve egemenliği için özverili bir halktır; bunu kanıtladı. Milletimiz, yaptığı devrimlerin kıskanç savunucusudur da. Benliğinde bu erdemler yerleşmiş bir milleti, yürümekte olduğu doğru yoldan hiçbir kimse, hiçbir kuvvet alıkoyamaz. ● Arkadaşlar! Devrimimiz Türkiye'nin yüzyıllar için mutluluğunu üstlenmiştir. Bize düşen onu kavrayarak ve takdir ederek çalışmaktır. ● Adımlarını, attığımız uygarlık ve yenilik adımlarına uydurmak istemeyenler ne talihsizdirler! Bu gibiler hâlâ milleti aldatacaklarını ümit ediyorlarsa bu ümitleri, kendilerinin zarara uğramalarından başka bir sonuç vermeyeceğine şimdiden emin olabilirler. ● Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. ● Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz. ● Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım. ● Yurtta sulh, cihanda sulh. ● Türk milletinin istidadı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir. ● Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir. ● Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. ● Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur. ● Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür. ● Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. ● Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. ● Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. ● Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir. ● Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar. ● Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır. ● Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.● Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. ● Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. ● Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz. ● Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. ● Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. ● Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir. ● İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? ● Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. ● Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa. ● Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim. ● Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur. ● Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır. ● Zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz). O, boş bir gayrettir. ● Her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur. ● Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder. ● Basın milletin müşterek sesidir. Başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür. ● Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir. ● Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. ● Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir. ● Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız. ● Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez. ● Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz. ● Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. ● Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir. ● Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. ● Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım. ● Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner. ● Memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır. ● Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır. ● Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. ● Devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır. ● Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir. ● Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. ● Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. ● Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir. ● Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir. ● Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. ● Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir. ● Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. ● Bombasırtı olayı (14 Mayıs 1915) çok önemli ve Dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. Karşılıklı siperler arası 8 metre, yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğuk kanlılıkla biliyor musunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur' an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur. ● Tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca, o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur. ● Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasde ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakınıyoruz. ● Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz. ● Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilenindir. ● Egemenlik verilmez, alınır. ● Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. ● Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur. ● Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz. ● Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar. ● Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim. ● Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur. ● "Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..." ● "Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır." ● "Türk’ün haysiyeti, onuru ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür." ● "Türk milleti güzel her şeyi her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkaktır ki, her şeyin üstünde taktir ettiği bir şey varsa o da kahramanlıktır." ● "Bizim milletimiz, vatanı için, hürriyeti ve egemenliği için fedakar bir halktır." ● "Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir." ● "Bizim başka milletlerden hiç bir eksiğimiz yok. Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, Yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz." ● "Büyük şeyleri büyük milletler yapar." ● "Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların yaptığı siyasi ve sosyal inkılapların gerçek sahibi kendisidir. Milletimizde bu kabiliyet ve tekamül var olmasaydı, onu yaratmaya hiçbir kuvvet ve kudret yeterli olamazdı." ● "Bu millet kılı kıpırdamadan dava uğruna canını vermeye razı olmasaydı ben hiç birşey yapamazdım." ● "Giriştiğimiz büyük işlerde, milletimizin yüksek kabiliyet ve yüksek sağduyusu başlıca rehberimiz ve başarı kaynağımız olmuştur." ● "Türk kuvvet ve zekasının yenmediği ve yenemeyeceği güçlük yoktur." ● "Benim hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir." ● "Gerektiğinde vatan için bir tek fert gibi yekpare azim ve karar ile çalışmasını bilen bir millet elbette büyük bir geleceğe layık ve aday olan bir millettir." ● İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur! ● "Bir milletin başarısı, mutlaka bütün milli güçlerin bir istikamette oluşmasıyla mümkündür. Bu nedenle bilelim ki, elde ettiğimiz başarı, milletin güç birliği etmesinden, ortak hareket etmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarı ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak, ayni esasa dayanalım ve aynı şekilde yürüyelim." ● "Öğretmenler; Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır." ● "Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir." ● "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." Mustafa Kemal Atatürk |
Cevap: Osman diyor ki Türk ve Dünya Edebiyatından devam edelim.. 15. yüzyıl divan şairlerinden Bâki’ye bir gün, kaç çeşit dost olduğunu sorarlar. Şair şöyle yanıtlar soruyu: - Üç çeşit dost vardır: Bir dost vardır ki, gıda gibidir; onu her gün ararsın. Bir dost vardır ki, ilaç gibidir; gerekince ararsın. Bir dost vardır ki, hastalık gibidir; o seni arar!…âki için içki içmemeye and içti diye bir söylenti yayılır. Bu söylentiyi duyan şair şu beyti yazar: Bâki mey içmemeye and içdi demişler Edirne’de bulunduğu sırada şerefine bir ziyafet verilir. Bâki’nin. Yenilir içilirken sürekli Edirne övülür sofrada- Bâki biraz kızar bu duruma ama sesini çıkarmaz.Divâne midir bâde dururken içe and Bir ara Edirne şairlerinden biri alaycı bir edayla, – Efendim, şehrimizi nasıl buldunuz, diye sorunca şair dayanamaz artık; - Doğrusu cennet gibi yer, der. Ama içinde âdem yok!… Bu makale [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sitesine yazilmistir. Saygilarimla. |
Cevap: Osman diyor ki Yine fisildayayim biraz :) Bu hikayede iki kisiden bahsedecegim. Birisi seven, birisi seviyorum diyen. Hatirlarsaniz, bir once yazilarimda "Seni seviyorum diyeni değil, Seni seveni sev" demistim. Buyrun keyfle sıkılmadan yaziyorum. Sizde keyfle sıkılmadan okuyun.. 1-) Kimse kimse icin ölmez. Kaderinde neyse odur. 2-) Kimse kimse icin yasamaz. Kendisi icin yasar. 3-) Kimse kimseye ihanet etmez. Kendisini kandirir. 4-) Kimse kimseye yalan soylemez. Kendisine yalan soyler. Anlatacagim seyler gercek bir hikayedir. yazıp dökmek ya da cizmek degildir. Kimse kimse icin ölümü göze alamaz. İnsan kaderindeki hayati yasar. İntihar etse bile, kaderde yazmadikca ölüm, öldürmez. Ama ALLAH ın verdiği canı almaya kalkmaktan, muhakkak cezasini ceker. Bazen duyuyorum, sen olmazsan yasayamam, sensiz nasil yasarim v,s Bildiginiz basit ask sevgi sozleri. İnsan sensiz yasayamam diyerek, kendisini kandirir. Sen olmazsan yasayamam diyerek te kendini kandirir. "Sensiz yasayamam, sensiz nasil yasarim" ifade ettiginiz kisi yokken, nasil yasiyordunuz? Bu basit soz her yeni baslangicin ortasinda soylenir. 2,3 kez birinle beraber olanlar bunu duymuslardir. %80 geri kalani ise, gercekten sevendir. Seven ne ölmeyi, ne yasamayi, ne ihanet etmeyi düsünemez. Onun icin bu bana gore basit bir sozcuk boyle birseyler geliyorsa kulaginiza ümidi kesin. Cok olmustur size ihanet eden, aldatan v,s Ben goruyorum, duyuyorum. İhanet etti. Beni aldattı diye gercekten seven insalari. Üzülüyorlar. Hic bir insan, hic bir insana ihanet edemez. Ettigini sanar ve o ihanete dolanir sonunda bogulur. Bazen soyleniyorlar kavga ediyorlar baskalarindan duyduklarinla, kalbine savas aciyorlar. Yalan soyledin v,s İnsan kimseye yalan soylemez. Yine ihanette ki, gibi soyledigini sanar dolanir sonunda bogulur. Bir yola cikiyorsunuz, yolunda ortasinda birsey duyuyorsunuz. Yol arkadasiniza donerek, neden yalan soyledin? Sen bana ihanet ettin. gibi soylentilerde bulunuyorsunuz. YANLIŞ. Birsey duydum. Aslı var mi acaba? Ya da Birsey ögrendim. Aslı var mi acaba? DİYE sormaktan cekiniyorsunuz. Ön yargili davraniyorsunuz. %80 insanlar bunlara dogru yürüyor. %20 insanlar ise, boyle bir kalabaligin hakkından gelemiyor. Onlarin soylentilerine boyun egiyor. HAYIR EFENDİM. %80 ile %20 arasinda büyük fark var olabilir. Fark kisiler ya da toplum kalabalık acısından bakmiyorum. %80 ile %20 arasindaki fark dogruluk, dürüstlük olmali. İste arkadaslar, bu yuzden "SENİ SEVİYORUM DİYENİ DEĞİL, SENİ SEVENİ SEVİN" Eger tabi mutlulugu ariyorsaniz, onu yasamak, ona tutunmak, onu paylasmak istiyorsaniz.. Bu adamdan bu kadar. Gerisi size kalmis. Yine karaladım birseyler, keyfle okuyup yanimda oldugunuz icin tesekkur ederim. |
Cevap: Osman diyor ki tebrik ederm.. çok güzeL yazıLar , beğeniLmicek gibi değiL.. |
Cevap: Osman diyor ki Oku oku, insanın gözü yoruluyor yahu. :q |
Cevap: Osman diyor ki güzeL... |
Cevap: Osman diyor ki Aya öfkelenmişim ben[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] işte böyle kapkaranlık bir gece olmuşum. Padişaha kızmışım[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] çırılçıplak bir yoksul olmuşum. Güzeller sıltanı gel demiş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] evine çağırmış beni. Ben bir yolunu bulmuşum[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yola baş kaldırmışım. Sevgilim baş çeker[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] naz ederse[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gamlara atar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kararsız korsa beni[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bir kez olsun ah demem[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] inad için. Ah'a da kızmışım ben. Bir bakarsın altınla aldatırlar beni o. Bir bakarsın şanla şerefle aldatırlar beni. Oysa altın falan istemiş değilim ondan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şanla şerefe hele çoktan boş vermişim. Ben bir demirim[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mıknatıstan kaçıyorum. Bir saman çöpüyüm ben[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mıknatıslara yan çizmişim. Ben öyle bir zerreyim ki[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bütün âleme isyan etmişim. Havaya[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] toprağa isyan etmişim[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ateşe[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] suya isyan etmişim. Altı yöne isyan etmişim. Beş duyuya isyan etmişim. Hava[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] toprak[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ateş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] su da neymiş ki[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] altı yön de neymiş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] beş duyu da ne. Benim için hiç bir şey umurumda değil. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dinleyebilirsiniz. |
Cevap: Osman diyor ki Özlemek güzel şeydir, özlüyorsa özlenen. Beklemek güzel şeydir, gelecekse beklenen. Sevmek güzel şeydir, seviyorsa sevilen. |
Cevap: Osman diyor ki Söyle ne olur... Beni unuttuğunu söyle... Hiç sevmediğini haykır.. Yeminlerinin yalan olduğunu, Sevginin sahte olduğunu vur yüzüme... Yemin olsun ki, Bir damla gözyaşı düşmez artık.. Çünkü gittiğin gün, Ayak uçlarında " Sana " ölmüştüm sevgili.. |
Cevap: Osman diyor ki Senin İçin, Sen Dağlarca denizlerce uzaktaki sevgili Bilirmisin Bende özlerim seni Sesini duymamış ,Yüzünü görmemiş olsamda Birkere tenine dokunmasamda Özlerim, merak ederim seni Mesela gözlerini merak ederim İrimi ? siyahmı ? elamı? diye Saçlarını merak ederim Uzunmu siyahmı kızılmı diye Bilemiyorumki Ben seni bilmez ,Sen beni bilmezken, Yüreğimdeki bu ateş niye.. |
Cevap: Osman diyor ki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Korkma giderken bir tek 'b'yi aliyorum. Gerisini sana bırakıyorum. Nede olsa sen bitirdin 'b'iz'i, öyleyse sende kalmalı 'iz'i.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hepsi çok güzel olmuş yüreğine sağlık |
Cevap: Osman diyor ki SUSTUM. Susması gereken an da, Kapattım perdeleri kapkaranlık her yer, SUSTUM. Susması gereken zaman da, Herseyi sana bıraktım. Aşkı, parayı, dünyayı.. Ve ben, yine SUSTUM. Beni konustuklarımdan cok, sustuklarımla bilmen icin.. BEN HEP SUSTUM. |
Cevap: Osman diyor ki Kaizen Kaizen nedir? Kaizen, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kai değişim, zen ise daha iyi anlamına gelmektedir. Kaizen, sürekli iyileştirmedir. Kaizen, belirli bir zaman diliminde müşteri memnuniyetinin arttırılması ve rekabet güçlerinin etkilenmesi amacıyla süreçlere yönelik, çalışan, süreç, zaman ve teknolojide yavaş yavaş fakat çok sayıda hızlı bir gelişme sağlamayı maliyetlerde bir düşmeyi ifade eden bir kavramdır. Kaizen(Sürekli İyileştirme), sonuçlardan ziyade süreçlere yöneliktir. Çünkü, eğer sonuçlar iyileştirilmek isteniyorsa bu sonuçları ortaya çıkaran süreçler iyileştirilmelidir. Kaizen çalışan boyutunda, insanın kaynak olarak görülmesini, işletmenin dışında da bu kaynakalara yönelinmesini eğitim, yetiştirme, gelişmeye önem verip uygulamaya girişilmesini ekip oluşturmayı ve çalışanları yalnızca performansları sonucunda ortaya koydukları sonuçlar nedeniyle değil, gelişme sürecindeki katkıları nedeniyle de ödüllendiren bir sistemdir. Süreç boyutunda ise, süreçlerin korunmasını, düzeltici önlemler alınmasını ve süreçlerin iyileştirilmesini; zaman boyutunda, pazardaki değişmelere, gelişemlere hızlı cevap verebilme, hızla yenilik yapma ürün çeşitliliği vb. maliyetleri düşürerek geliştirme ve böylece faaliyetlerin daha kısa sürede yapılmasını hedeflemektedir. Teknoloji boyutunda ise, maliyetleri düşürme, teknolojileri birbirine dönüştürme, basitleştirme vb. uygulamalar ile gerçekleştirilmektedir. Kaizen Felsefesinin Temel Prensipleri
Sürekli iyileştirmenin temelinde; uygulama, geliştirme ve standartlaştırma işlemleri yatmaktadır. Klasik gelişim anlayışı ile yenileşmede ise başkalaşım vardır. Bu daha çok Batılı yaklaşımların düştüğü yanılgının temelini oluşturur. Kaizen felsefesindeki üstünlüğü oluşturan temel öğe insandır. İnsana verdiği önem yanında, birikimlerin değerlendirilerek iyileşme sürecinin geliştirilmesidir.
Kaizen'i gerçekleştirmek için birinci olarak; var olan durumun yetersizliğini kabul etmek gerekir. Bir sistem kusursuz işlese bile o sistemde geliştirlecek bir çok şey bulunabilir. Ayrıca, bilim ve teknolojideki gelişmeler de her gün verimlilik ölçütünü ileriye taşımaktadır. İkinci olarak; insan unsurunu geliştirme çabalarına devam etmek gerekir. Her şeyi yapan insandır. İnsan kaynakları bir kuruluşun en değerli varlığıdır. Alışılagelmiş yönetim biçiminde, bu kaynağın ancak küçük bir bölümünden yararlanılmaktadır. Oysa her çelışanı bu geliştirme faaliyetlerinin bir üyesi haline getirmek gerekir. Üçüncü olarak; problem çözme teknikleri yaygın bir şekilde kullanılmalıdır. Kaizen'den de, bahsetmis olduk.. |
Cevap: Osman diyor ki Dost musun? Öyleyse canın canımdır... Aynan olmalıyım... Yüzüne söyleyebilmeliyim her şeyi... Hem sakınmadan, mertçe... Hani bilirsin, esirgemem lafımı, Ne şekil gelirse, öylece... Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya, ama, Seni de dupduru isterim karşımda... Dostsan, Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden! Arkamdan Şikayetlenme! Yiğit ol! Gerekirse yiğitçe azarla, çekinme! Lâf değil, icraat beklerim senden! Öyle bak ki, hislerini görebileyim... Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim... Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı! Dil dönerken söylenmeli her şey... Kulak duyarken anlatılmalı... Göz bakarken bakmalıyım sana... Can sağ iken sarılmalı... Keşkelere meydan vermemeli hayatım, Pişmanlıklarla yoğrulmamalı.... Hayır! Dirime selâm vermeyen, Ölüme de fazla yaklaşmasın! Dostsan, ölmemi bekleme! Haklıysam, yaşarken savun beni! Yaşarken yanımda ol! İnanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan! Ve inanmamışsan, sakın rol yapma! Her söylediğimi onaylaman şart değil... Her yaptığımı beğenmen de gerekmez... Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma! Yadırgayabilirsin beni, Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma... Kandırmanı aslâ kabul edemem! Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama, Beni, bana sormadan yargılama! Her yediğimiz aynı olmaz belki, Her dakikamız birlikte geçmez... Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de, Ağladığında seninle birlikte oturup ağlarım... Belki her çağırdığında gelemem fakat, Derdine ortak ararsan, koşarım... Ben de herkes gibi insanım elbet, Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok! Senin işin bu değil! Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında... Dostsan, Küçümsemeden, küfretmeden, Sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma... Dinlenmek istediğinde, hiç düşünme, sana özel bir limanım, ama... Yorulduğum zamanlarda, Dilediğimce sığınabilmeliyim koylarına... Seni bir çocuk kadar saf sevebilirim Ve bir deli kadar art niyetsiz... Uğruna seve seve hesabı şaşırırım... Görmezden gelebilirim yanlışlarını... Başkaları enayilik sayabilir, Başkaları akılsızlığıma yorabilir, Bunları dert bile etmem, ama, Sen, aslında aptal olmadığımı, Her an, tekrar tekrar hatırla! Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma! Seviyorsan, cimrilik etme, söyle! Muhabbeti varken, yokmuş gibi yapanla, Hiç sevmediği halde, yılışıp durana sinir olurum! Neyse, o olmalı insan... Kendisi olmaktan korkmamalı! Kendisi olmaktan kaçmamalı! Bil ki, sensin diye seni bırakmam, ama, Ben olduğum için bırakırsan beni, Yas da tutmam arkandan! Bedel mi? Ödemeyeceksen çıkma yola! İçten pazarlık edersen, ancak kendine edersin... Kendince küser barışır, kendi kendini yersin! Dostsan, mevsimince yağ... Kışsan kar ol, güzsen yağmur... Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem, Senden, ille de bahar olmanı beklemem, ama, Dayanmalısın en şiddetli fırtınalarıma... Belki de çok geldi bunca talep... Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma... Sana fazla geldiğim ilk anda, Arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin... Geçip gidebilirsin,borçluluk hissetmeden... Mutlaka bir açıklama da beklemem senden, ama, Gitmeye davranırsam bir gün, Sen de karşımda set olma! Dost musun? Öyleyse, canın canımdır, Yoluna baş koymaya hazırım ya, Başını da yollarımda isterim, unutma! |
Cevap: Osman diyor ki Alıntı:
|
Cevap: Osman diyor ki Alıntı:
|
Cevap: Osman diyor ki Alıntı:
ayri bi duygu var yüregine ve kalemine kuvvet kardesim |
Cevap: Osman diyor ki Ben isyankar sokaklarda büyüdüm kardeş bilmem senin gibi ballı ekmek yemeyi, ben 10 yaşında dünyaya, 18 yaşında kasıp kavuran gönüllere rest çektim. Bilmem senin gibi kaygan pistte gönlümü dans ettirmeyi, satmayız 3 kuruş için bizde hakkı olan gönülleri.. Kurtlarla gezen ulumayı öğrenir. Ayrılığa yenik düştüğümde, vefasızlara boyun eğmedim. Yüreğim yaralı iken bile dostuma ihanet etmedim. Hakkı olana hakkını, cezası olana cezasını verenlerdenim! |
Cevap: Osman diyor ki İmza'm bkz: İstersem bir adamı beyde yaparım, paşada. ve istersem bir adama dünyayı zindanda ederim. Ben nabza göre şerbet verenlerdenim. Laf kulağıma gelirse, laf getirenin kulağını keser, lafı çıkartana yediririm. |
Cevap: Osman diyor ki Elde degil unutmak, unutupta kahrolmak, Mumkun degil acilarla yatmak, her sabah aynı taraftan kalkmak, Kolay degil dilimin ucundaki sozleri soylemek, Biten bir seyi baslatmak, ne kadar dogru oldugunu bilmek, Hatalara burunup, dogrularini anmak, anıpta yanlis yapmamak, Yuksek ucurumdan sana gelircesine atlamak, yanına varıpta sana dokunamamak.. |
| Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:16. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk