IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Biliyorum[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hiç beklemiyordun bu daveti. Birden geliverdi değil mi? Ansızın vurdu şakağına; saçaktan düşen buzdan kılıçlar gibi. Şaşırdın. Huzurunun göbeğine irice bir taş savruldu; halka halka titremede gönlünün düştüğü göl şimdi. Neşesi kaçtı vaktin; sevinçlerini pervane ettiğin mumlar titredi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bitti. Akrep ve yelkovanın ayakları dolandı; beklediğin “az sonra”lar havada asılı kaldı. Hüznün ölü kelebekleri kıpırdadı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sızılandı. Aşinâlığın tadı bozuldu; acının ketum[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kekre sütunları devrildi göğsüne. Başını yasladığın uzun saatler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] uzanıp uyuduğun bitmez günler vaadlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mahçup. Oyala(n)dığın ağaç gölgeleri çekildi üzerinden. Avunduğun/avuttuğ un haz perdeleri parelendi. Gözlerini ıslatamadan giden yağmurlar elindeki şemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarına basa basa odana giren[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acılar yakana dolandı şimdi.

“Daha dün konuşmuştuk ama…” diyorsun. “Ama nasıl olur!”lar çekip çekiştiriyor iki yakanı.

“Hiç beklenmedik bir ölüm!” “Vakitsiz” “Erken!” “Sürpriz!”

İşine ara vereceksin bugün… Kocaman bir pürüz olup çıkıverdim karşına. Hızını kestim hayatının. Üzerine saldım kaygılarını. Köşe bucak kaçtığın korkulara sobelettim seni. Ölümle arana koyduğun duvarı yıktım.

“Ölüm bize de yaklaşırmış/yakışırmış” dedin. “Ölmesi kanıksanmış[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ölünesi bir yaştayız artık.”

“Rahmetli…” sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin.

İki yakasında da eksiğim İstanbul’un.

Vapurların hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi otoyolların.

Hayret! Ben öldüm bu defa… Şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen.

Gitsen de bir gitmesen de bir[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bir cenaze olacak cami avlularından birinde…
Seni bilmem ama ben bu cenazeye mutlaka gitmeliyim. Ayıp olur[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] çok ayıp… Davetlilerin yüzüne bakamam sonra. Dediği gibi şairin[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bir musallâlık saltanatım bu benim. Başroldeyim. Toprağa konulacak adam rolü benim. Ardından ağlanılacak adamı ben oynayacağım. Hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa. Üzerine toprak atılan adamı… Unutulmuşluklar altında yüzü erimeye bırakılan adamı… Hüzünlerin münasebetsiz müsebbibi olacak adamı… Ayakkabısı kendisini beklerken bağları çözülecek adamı…. Elbiseleri evden çıkarılacak adamı… Ben oynayacağım.

Yatağı soğuk kalacak adamı… Akşam eve dönmeyecek adamı… Kapıyı çalması beklenmeyecek adamı… Sofrada yeri olmayacak adamı… Adı telefon rehberinden silinecek adamı… Şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı…. Ben oynayacağım. Sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıraların eşiğinden yüz geri edilecek adamı… Resmine bakıp bakıp da ağlanacak (yoksa ağlanılmayacak mı?) adamı… “Adı neydi… Hani..!” diye yokluğu kanıksanacak adamı… Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] susturan adamı… Ben oynuyorum bugün…

Sahnedeyim. Beklerim.

En öndeki olmalısın ayakta duranların. En dik duranı.

İşte davetiyen:Canını çok seven[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] her günün sabahında burada sonsuzca yaşayacağına yeniden kanan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

her lezzetin tükenişinde ölümün yanına uğradığını unutan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

her hazzın zirvesinde yakasındaki ölümlü etiketini isteyerek düşüren[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

her yaz sıcağında içi dünyaya iyiden iyiye ısınan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

doğduğu yılın rakamının büyüklüğünün kendisini kabirden uzak tuttuğunu sanarak avunan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

kalbinin her atışında ölümlerden döndüğünün farkında olmayan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

damarlarının bir köşesinde ansızın geliverecek pıhtılardan yapılmış veda haberleri saklayan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

ayrılıkların çatlaklarından giren hüzünleri ölümün nefesi gibi yudumlayan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

sevenlerinin gözlerinin ışığına sığınarak ısınan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

unutulmayı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yok sayılmayı en ürkütücü uçurum bilen[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

güzelliğini aynaların kırıklarında arayan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

toprağa girmeye üşenen[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

uzun süredir aramızda yaşayan dostumuz[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] arkadaşımız[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sırdaşımız[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kardeşimiz[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] babamız[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] evladımız[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şimdilik unutmayacağımızı umduğumuz[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bir süre unutmaktan utanacağımız[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sonra unutacağımız[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] en sonunda unuttuğumuzu da unutacağımız Senai Demirci

doğduğu gün yakalandığı fanilik hastalığından[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] uzun süredir yatalak olmasına yol açan “her nefis ölümü tadacaktır!” yarasından[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ömür boyu sancısını çektiği amansız yaşama rahatsızlığından kurtulup aramızdan ayrıl[maya ayarlan]mıştır.

Cenazesi -umulur ki- en uzak zamanda[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sızılarının köşe başlarında kılınan cenaze namazını takiben kaldırılacak[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gözünden (belki gönlünden) uzak bir yerde unutuluş toprağına gömülecektir.

Senai DEMİRCİ