![]() |
Yaşamak Bir Oyun.. Çocuk Kalmak ! Gel oğlum kalk bakalım tahtaya, sana bi sorum var. - Buyurun, sorun öğretmenim - Canlılar kaça ayrılır? - Dörde ayrılır öğretmenim. ...- Bana yanlış gibi geldi ama say bakalım.. - Bitkiler,Hayvanlar,İnsanlar,Çocuklar - Çocuklarda insan değilmi oğlum? - Haklısınız, o zaman canlılar üçe ayrılır öğretmenim - Peki, şimdi yeniden say bakalım.. - Bitkiler, Hayvanlar ve çocuklar.. - Oğlum insanlara ne oldu? - Kalplerinde sevgiyi yeşertip düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, diğerleri de hayvanlaştılar öğretmenim ! *** Ben; Benden olgun insan isterim karşımda.. Benden dürüst, En ufak dalgada; Arkasını dönmeyecek kadar olgun. ...Arkamı döndüğümde, Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir. Bir o kadar cesaretli olmalı. Yağmurdan ıslanıp, fırtınadan kaçmamalı. Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı. "İşine gelince sevip, Zoru görünce bırakmamalı"! #Can Yücel# ---------- *** [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [ Y.Erdoğan ] *** Babasız Kalmak İnsan babası ölünce büyüyor çünkü. Yalnız başına kalıyorsunuz o zaman artık. Çocukken her şeyi bilen, herkesten güçlü olan babamız biz büyüdükçe küçülüyor. Zamanını tamamlamış ve geçmişte kalmış bir yaşlı olarak kendi köşesinden bize bakıyor. Uzakta olsa da, bize dokunamasa da... ... Usandıracak kadar ayrıntılı sorularla hayatı öğrendiğimiz, her şeyi bilen babamızın sorularıysa biz büyüdükçe artık bize sıkıcı gelmeye başlıyor. Müdahale etmese, soru sormasa ne iyi olur dediğimiz zamanlar çok oluyor artık. Biz ondan daha iyi biliyoruz ya her şeyi. Zaman artık onun zamanı değil ya... Teknoloji gelişti ya... Her şey değişti ya... Oysa ne zaman ki babanızı kaybediyorsunuz, işte o zaman gerçekten büyüyorsunuz. Çünkü çınarın gölgesi yok artık üzerinizde. Sizi fark etmediğiniz halde yağmurdan, güneşten koruyormuş meğer o gölge. Siz de aile kuruyorsunuz, baba oluyorsunuz, sizinde gölge yaptığınız ve koruduğunuz birileri oluyor ama o gölgeyi çok arıyorsunuz. Babanız öldüğünde büyüyorsunuz. Artık soru soracağınız, öğreneceğiniz, azarını duyacağınız, takdirini alacağınız, akşam eve dönerken yolunu gözleyeceğiniz, korkacağınız bir babanız yoksa büyüyorsunuz. Yarınınızdan sorumlu tuttuğunuz, her istediğinizi almak zorunda olan o kişi yoksa artık... Hep sessiz ağlayan, suskun seven, en zor dönemde bile yıkılmaz görünen, sırtınızı dayadığınız çınar ağacınız yoksa artık... Büyüyorsunuz o zaman işte. SAVAŞIN ORTASINDA KOMUTANSIZ KALMAKTIR, BABASIZ KALMAK... Kaç yaşınızda olursanız olun babanız yaşıyorsa hala çocuksunuzdur... |
Cevap: Yaşamak Bir Oyun.. ~Sus! Gecemizin Çığlıklarını Duyalım~ Ağlayan gözleri görmeden, Gecenin karanlığında kaybolayım Konuşma, sesini çığlıklara karıştırma! Yalnızca izle ve dinle! Karanlığın geceye olan hâkimiyetini… Sus! Kayıp yıldızlar zifir yalnızlıklarına ışık yakmış bekler... Gece gündüze seyreder Alışılmamış bir yalnızlık senfonisi ilişir kulaklara Masum ve güzel o büyülü ses herkesi etkiler! Hiç bu kadar güzel olmamıştı yalnızlık Vazgeçişler başladı, yalnızlığından kopuşlar Olmayacaktı biten bir hikâyenin anatomisi çizilemezdi Ve her ne olursa olsun bu hikâye deki kahraman tek değildi Yarım kalmış cümleler gibi bu şehirde… Gözlerine inmiş bir perde bu hikâyede Ve ve ve Bir yıldırım yalanır karanlığın sükûnetinden Bir adam imgeleri hep beyaz Mücahit bir sonbahar giydirmiş bedenine Yağmur içen Kan nöbetçisi batı düşlerinden Yalnızlık ne güzel Yakıştırma bedenin kalıp ölçülerine Duvarları sindirip fikri-i düşüncen Yardana kırbaçlayıp ruhunun içindeki umudu Ve Şeytansı tortuyu Tutunamadık yalnızlığın ahir zamanından, Yapamadık zamanın zamansızlığında, Başaramadık yalnızlığı… Sus! Karıştırma daha fazla İçimde savrulmuş duygu şehrini Taş koyma sokaklarıma, Çelme takma ayağıma Sadece sus Çığlıklarımın arasındaki gecenin koyu yalnızlığında Sıyrılıp siyahın korku prangalarından Nu insanlık koştuğu zehir zemberek taş sokaklarıma Dikme zakkum zehrini Sus! Hayat tiyatrosunda bir es koyup Locanın zimmete geçirilen sandalyesine Sıyır at içindeki karanlığı Gözlerinden bir bahar aksın Mavi, yeşil, eflatun Kızıl yıldızlar Dökülsün avuçlarına Çığlıklarıma tecavüz eden kadın Sus Dokunma yalnızlığa Bana kalsın oda! İçerde dolaşan parmak izlerin var hala! Beni yaralayıp kanımı içiren sen Yalnızlığa mahkûm edipte çirkin kahkahalarla gülen sen! Sus! Sus ve konuşma bir daha Acıtma kabuk bağlamayan yaralarımı Dokunma bir daha bana ve odama kirletme ellerinle Sus! Yorma dalgın kuşlarımı Kanatlarını kırdın uçamazlar bir daha Sus ve çık hayatımdan Zehrini daha fazla boşaltma dünyama Oysa hasretim sana Zehrine panzehir olsa Yoğunluğum alıp da gitse tek başına... Unutulan sükûnet Derin karanlık Açan kan çiçekleri Belâ hasretin Ve yalnızlığın Ve sessizliğin Ve gelip gitmelerin ömrümün kıyılarına Ve hayatında olup olmayısın Ve her şey Ve sen Ve ben Ve ve... Ve elveda benim zehirli sarmaşığım Ömrümün kangren yanı Kesip de atamadığım kolcağızım benim Bu hasret bir beni öldürür Bir beni yalnızlık… Ruhumu teslim etmek ne denli zor Adını anmadan gitmek! Yo bana göre değil sensizliği içime gömmek Dur! Susma! Konuş bu kez… Yalnızlığımı bastıran güneşim ol! Doğ gecelerime… Çığlıklarımı sustur sen konuş bu gecenin sabahında! Gözlerime bak son kez! Gülümse dokunulmamış taze dudaklarınla İçime attığım tüm dertleri bir gecede unuttur bana! Renklerimi getir avuçlarıma ve sakın susma! Son gecem senle mutlu geçsin şu beş günlük fani dünyada… Unutma bir gün senide alacağım yanıma Uzaklara gideceğiz Kimselerin olmadığı sessiz diyarlara Ölüm kokmayacak, kan olmayacak Sevgimizle yaşayacağız Korkular kendiliğinden silinip elveda diyecek bize Sen yalnızca bu gece susma! Gecenin sonu başlangıcımız olacak yeni bir dünyaya Şimdi susma! |
Cevap: Yaşamak Bir Oyun.. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Soğuk bedenimin, Su geçirmez düşlerinde, Kırık dökük bir hayaldi, Çizdiğim sularına denizimin... Öncesi yok,sonrası bilinmez bir yol, Gittikçe ulaşamadığım, Vardıkça başa döndüğüm, Çaresizliğime küfrettiğim, Her başlangıçta hırslanan, Yenik yüreğime söz geçiremediğim, Evet.. Ben bir hayalperestim... Durdurmalımı beni?.. Yoksa heveslendirmelimi bu yüreği?.. Alkışlamalımı azmimi?.. Susturmalımı yorgun dillerimi?.. Sesim boşluklardan dönsede Kalabalıklarda yalnızda kalsam, Bırakmam peşini senin... Evet... Ben bir hayalperestim... |
Cevap: Yaşamak Bir Oyun.. Börn,bana başga bi oyun al sıgıldım bu oyundan. |
Cevap: Yaşamak Bir Oyun.. Yaşamak Nerdeysen Çık!! Diz çöktü adam ve dedi ki '' yaşamak nerdeysen çık'' Çıkmadı saklandığı yerden yaşamak! Duymadı sanki, sanki adam hiç konuşmamış gibi durdu sonra... Konuşmadı duvarlar adamla, saksıdaki hiç bir çiçek gülümsemedi, Çerçevelerdeki resimler çevirdi yüzünü, Soba yanmadı hiç, yanan vardı yerine çünkü... Kalktı ayağıya adam ve dedi ki '' yaşamak nerdeysen çık'' Yaşamak çıkmadı hiç olduğu yerden! Bir ıslık bile çalmadı rüzğâra tutup yanaklarını, En iyi bildigi şarkıyı bile söylemedi, Pencereler kapandı açılmadı, Kapılar gıcardamadı,kapının kolu düştü yere tutamadı adam, Kaç kolu vardı unutmuştu çünkü... Yürüdü adam ve dedi ki ''yaşamak nerdeysen çık'' Bakmadı yaşamak sesin geldigi yere,çıkmadı hiç, Yaralı bir kuş konmadı avludaki dalına ağacın, Ağaç, dallarını kendine saplamıştı zaten, Toprak suyunu kabullenmez olmuştu, Akasyalar açmadı çiçeklerini beyazlar giyip, Beyazı karaya boyamışlardı çünkü... Döndü adam ve dedi ki ''yaşamak nerdeysen çık'' Kulaklarını tıkadı ve göstermedi yüzünü yaşamak çıkmadı, Gece ağlamadı, Bulut ayı saklamadı, yıldızlar karışmadı sese, Bir gülümseme duyulmadı, Bir karanlık vardı etrafında adamın, bir sabahın menzili, Bakamadı adam, Kaç zamandır gözleri yoktu çünkü... Durdu adam ve dedi ki ''yaşamak nerdeysen çık'' Çıkmadı yaşamak, uykudaydı sanki, Paramparça oldu yüreginde sakladığı her şey, Günler bir garip, aylar muzdarip, Yıllar geride kalmış, yüzyıllar hiç olmamış, Saat yolunu şaşırmış, yelkovan hep yerinde kalmış, Zaman durmuştu çünkü... Gözleri ufka baktı adam ve dedi ki ''yaşamak nerdeysen çık'' Çıkmadı yaşamak, Daha bir gizlendi gizinde ortada kalan yaşama bakarak! Tınısını kimse duymadı kemanın tellerindeki, Rengi belirmedi, gidenin ardından söylenen türkünün, Uslanmadı, çocukluğundan getirdiği çocuk, Us'unda kalmadı bir gelincik sabahı; Gece bitmemişti çünkü... Sendeledi adam ve dedi ki ''yaşamak nerdeysen çık'' Yaşamak baktı sadece, görmedi adam; Çıkmadı saklandığı yerden, Aşk yerini yalnızlığa-yalana, Sevmek bıraktı kendini tanımsızlığa-talana, Umut olmamış gibi durdu uzakta, Bir eli cebinde ağladı gökyüzü; Gülmeyi unutmuştu yeryüzü çünkü... Düşledi adam düşlerini ve dedi ki ''yaşamak nerdeysen çık'' Bir kâğıt gibi buruşturup attı düşlerini adamın, Ve saklandığı yerden çıkmadı yaşamak, Ne bir sese sarıldı sessizlik, Ne sessizliğe koştu bir çığlık, Kızıllığı unuttu sevişmeler, Teninde bir ter damlası bile yoktu, Boynunun narinliği, omuzlarının kıvrımı, İpil ipil uyanıp yanan alevi, Ve bedeni bir kadının saçlarını savurup kalışı yatakta! Öpüşler artık kanatmayacak, Bir diş izi bile kalmayacaktı dudaklarda; Öpmeyi unutmuştu adam çünkü... |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:30. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk