Cevap: Sigara Yak/tım ; Sonra Düşün/düm ; Ya Sen ? vefâlı olmak, unutmamak değildir. nedense hep karıştırırız, belki de unutmaya eğilimli olduğumuzdan, her şeyi unuttuğumuzdandır bu yanılgı. oysa bazen tam tersine, vefâmızı göstermek, vefâlı olduğumuzu anlatmak için unutmak, unutmak, unutmak gerekir. unutmak, her zaman alçaklık değildir çünkü, bazen de bağışlamaktır. aslında hiç unutamadığımız bir şeyi, bir tür bilgelik bilgisiyle, maskesiyle de diyebiliriz, hiç hatırlamıyormuş gibi yapmak da unutmanın erdemlerinden biri say...ılabilir. hem unutmazsak nasıl vefâlı olabiliriz ki? vefâ, bazen bir insanı, bir ânı, bir durumu unutmaktır, o insana rağmen elbette, o âna, yaşantıya, duyguya, duruma gösterdiğimiz vefâ sebebiyle. bırakalım şimdi ‘vefâ bir semtten ibaretmiş meğer’ diye şâirane, cümle kırması dizeler kurmayı, aslında vefâ o ‘semt’ten hiç ayrılmamaktır, ayrılıp da üstüne timsah gözyaşları akıtmak değil! vefâlı olmak için unutmak zorundayız. tuhaf mı geldi bu cümle? doğru, bana da önceleri tuhaf geliyordu. ben artık vefâyı, hâtıralara tam bağlılık, ilk yaşantılardan hiç kopmamak, ayrılmamak, bir evi, bir şehri, bir anıyı terk etmemek, ve duygusuyla teselli bulmak yerine, yeniden yaşamak üzere geri dönmeyi göze alabilmektir diye tercüme ediyorum |