IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

3Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 19 Mart 2023, 20:52   #41
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Tele*** numaralarını hiç aradınız mı, bilmiyorum ama oradaki hikâyeler genelde kurgu üzerinedir. Her şey sahtedir. Sahte olduğunu bildiğiniz halde orgazm olursunuz. Konuştuğunuzun kim olduğu hiç önemli değil. Çünkü karşılıklıdır her şey. Hiç tanımadığınız bir kadınla beraber olursunuz. Gerçek bir birleşmeden bahsetmiyorum. Aynı kadını her gün farklı bir hikâyenin içinde bulabilirsiniz. İşte bizler de böyleyiz. Farklı hikâyeler ama aynı insanlar. Farklı hayatlara aynı kurtarıcı olarak girdiğiniz ya da yolunda gitmeyen her şeyin dümenine aynı tip insanları getirdiğimiz olmuştur. Olacaktır. Sonra bunları yeni birilerine anlatacaksınız. Yeni birileri. Ve yeni birileri...

Bizim hayatımız da böyledir. Eğer anlattıklarınızla davranışlarınız farklılık gösterirse kime birinci ağızdan çıkan hayat hikâyenize inanmaz. İnanır gibi yapar. Bu, sırf para kazanmak için inanmadığı davayı kazanan avukat işine benzer. Hayat hikâyeniz yalan bile olsa her defasında aynı performansı sergilemeniz gerekir. Anlattığınız hikâyeler ne kadar kötü olursa, etrafınızdaki insanlar da o kadar yakın olur size. Daha doğrusu anlattığınız insanlar. Çünkü herkes amaçsız dünyasında daha iyi hissetmek için, kendilerinden daha çirkin, daha kötü, daha bitik ve daha dibe vurmuş haldeki insanlara yakın olmayı ister. Tercih eder. İnandığınız kutsallarınız varsa, onlar bu durumun adına “Şükretmek” diyecektir, sizler ise “Sabretmek”. Çünkü bilinmezliğin koynundayken yarına çıkma isteğinizi sağlayan olgu böyle çark eder. Her neyse.

Gizlemeye çalışıyor gibi yaptığımız şeyler aslında kurtulmaya çalıştıklarımızdır. Doğru zamanı geldiğinde ifşa ederiz. Bunu fark edilmek için yaparız. Aklanmak için. Kabullendirmek için. Kaçacak yerimiz kalmadığı için. Çünkü hayatınız anlattığınızdan çok unutmaya çalıştığınız hikâyelerden ibarettir. Tümüyle.

Hadi inkâr edelim!

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 20:52 -->-> Daha önceki mesaj 19:24 --

Sevdiklerini kaybettikçe eksilir insan. Bunu en çok matematik yüzüne vurur. Çünkü büyük sayılar çıkarılırsa sonuç hep eksidir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 20 Mart 2023, 09:54   #42
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Yüzmeyi bilmiyordum. Ta ki, kendi gözyaşımda çırpınana kadar! Boğuldum. Boğularak ölmeyeceğimi anladığım için öğrenmek zorunda kaldım. Sonra iç dünyama kulaç attım. İnsan, kendini keşfetmeye başlayana kadar çoğuldur. Keşfettikçe azalır. Ama bende tam tersi bir durum oldu. Ben keşfettikçe dibe vurdum. Her seferinde daha da dibe! Hiçbir mezar bu kadar derin olamaz. Ben kendimi bulmaya çalışırken başka suretler gördüm. Çok fazla insan vardı. Derine indikçe daha fazlası. Daha fazla. Midem bulanacak kadar fazla. Ama sorun yalnız olmamdı. İçimdeki milyonlarca sesi duymazdan, insanları da görmezden geliyordum. Kendimi saymazsak hiç arkadaşım yoktu. Çünkü kimseyle ortak bir özelliğim yoktu. Bazen, kendimden bile daha yalnızdım.

Eğer Tanrı'nın durumu, benim kendime duyduğum rahatsızlıktan daha fazlaysa, intiharı neden yasaklamış olabilir?

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 20 Mart 2023, 19:46   #43
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Bazen kendimi ölümcül bir hastalığa sataşmış gibi hissediyorum. Ölümcül bir hastalığı olan insanların tek sevdiğim tarafı, rol yapamamalarıdır. Dikkatli okuyun; yapmamaları değil, yapamamalarıdır. Kaçacak yeriniz yoksa dürüst olmaya çalışırsınız. Fakat bu bile sizi asla dürüst yapmaz. Çünkü hiç kimse, sürekli ölümü düşünmek zorunda olanlar kadar içten davranamaz. Davranmaz demiyorum. O haldeyken ne sözünüzü keserler, ne de sizi duyarlar. Her neyse. Konuşmanın sizi ve içinde bulunduğunuz durumu düzeltemeyeceğini anladığınızda susmaya başlarsınız. Bu hep böyle olmuştur. Cümlenin sonunu getiremeden ölme ihtimaliniz varsa eğer hiç konuşmak istemezsiniz. Evet, tam da bundan bahsediyorum. Fakat ben artık hiçbir şey duymak istemiyordum. Çünkü insanları dinlemekten sıkıldım. Her şeyi bilen, bildiğini zanneden insanlardan sıkıldım. İnandığı doğruları bile beceremeyen insanlardan sıkıldım. O nedenle, tıpkı kendi nefesimi kesmeye çalıştığım gibi kulaklarımı da sağır etmek istedim. Bu size saçma gelebilir ancak “Kimseyi, aynı şeyleri yaşamadan anlayamazsın” mesajını veren trajikomik fıkralarımızı hatırlayın. Başa dönersek; bazen, kendimi ölümcül bir hastalığa sataşmış gibi hissediyorum. Tek sorun, nefesim kesikken bile ölemiyor olmam. Bu durumda ikimiz de kazanamıyoruz.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 20 Mart 2023, 22:21   #44
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Ölmeden önce tüm günahlarınızın affedilmesini ister miydiniz? Ben her gece ölüyordum ama bunu istemiyordum. Bunun için hiç dua etmedim. İnanın bana. Yalnız böylesine iğrenç bir durumdayken bile bazen, herhangi bir numarayı çevirip; içimi dökmek istiyordum. Bunu gerçekten yapmak istiyordum. Otuz saniye bile olsa, tanımadığım bir dünyaya, tanıdıklarımı sığdırıp çekip gitmek istiyordum. Cami avlusuna bırakılan bir bebeğin öfkesini sırtlayıp öylece çekip gitmek! Bunu siz istemiyorsunuz öyle değil mi?

Hadi inkâr edelim!

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 22 Mart 2023, 11:51   #45
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Doğmak, bütün hayal kırıklıklarımın Tanrı'sıdır.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 23 Mart 2023, 12:52   #46
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Bazen daha annemin karnındayken ölmüş olmayı çok istiyorum. Bunu söylerken hiç olmadığım kadar ciddi, hiç olamadığım kadar üzgünüm. Çünkü hiç olmak, her şey olmaktan iyidir. Kalıba sokulmaktan, şekil verilmeye ve değiştirilmeye zorlanmaktan iyidir. Düşünün; yoksunuz. Acı yok, dert yok, keder yok, çizilmiş kader, yazılmış kural ve daha önceden belirlenmiş sınır yok. Aşk yok, şefkat yok, ihanet yok, hırs yok, öfke yok, inanç yok, güven yok. Kalmak zorunda olduğunuz bir gemi ve kaptanı olduğunuz bir dümen yok. Sahip olmaya çalıştığınız bir hayal, ait olduğunuz bir hayat yok. Çalınmış, kandırılmış, korkutulmuş bir çocukluğunuz yok. Hatalarla dolu bir geçmişiniz bile yok. Hatırlamaya ve unutmaya çalıştığınız kimse veya kimseniz yok. Ve en önemlisi kaybetmek yok. Hiçle başlayan bir cümle duyarsanız, emin olun, ya en dibi görürsünüz, ya da en yükseğe dokunursunuz cümlenin sonunda. Bu da şu anlama geliyor; “Hiç olmak; ya sonsuz mutluluktur, ya da Tanrı'yla tanışmamaktır.”

Hadi inkâr edelim!

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 25 Mart 2023, 14:22   #47
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Kaval kemikleri kırılan insan, yürüyemez. Dişleri kırılan insan, yiyemez ve parmakları kırılan insan, yumruğunu sıkamaz. Kalp de böyledir; kırılırsa, sevemez. Siz, sadece şunlara cevap verin; kaçıncı sevgilinizle berabersiniz, ya da kaçıncısından ayrıldınız (Daha kırılmamış mı) ?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 14:22 -->-> Daha önceki mesaj 13:39 --

İlk defa âşık olmuştum ve çok mutluydum. Hani “Erkek çocukları babalarıyla iyi geçinemez, bu tarz şeyleri anlatamaz” derler ya, ben, tam tersini yaptım. Gittim anlattım. Daha ben, anlatmaya çalışırken, hemen araya girip, “Canın yanmayacaksa; kavga etmenin de bir anlamı yok, âşık olmanın da.” dedi. Hafif bir sessizlik çöker gibi olunca, şöyle devam etti; “İlk aşık olduğumda yanlış tribüne gidip dayak yemiştim. Kızla ayrılınca da ‘Bu acıyı bir yerden hatırlıyorum’ demiştim.”

Suratıma taktığım “Anlamıyorum” isimli ifadeyle ona bakarken, “Sen şimdi ne yap biliyor musun?” dedi, “Henüz yeni âşık olmuşken, al şu parayı ve meyhaneye gidip iyice iç, sonra da sağlam bir kavga çıkarıp dayak ye. Çünkü içince de, sevince de canın yanmaz zannedersin.” diye bitirdi sözlerini.

Tam bir hayal kırıklığı içindeydim. İlk defa âşık olmuştum ve bunu paylaştığım kişi yani babam, bana “Canın yanacak” diyordu. Yeşilçam filmlerindeki “Hastaya kanser olduğunu belli etmeyin, son günlerini mutlu geçirsin” diyen doktor vardı ya, onun ters psikolojisini yapıyordu sanki. Ama dediği gibi oldum Çok kötü ayrıldım. Dünya nüfusunun emin olun yüzde doksan beşi ilk aşkıyla mutlu sona ulaşamaz. (Bunu okuyanların çoğu da öyle)

Ayrılınca da babama gittim. “Acını dindirmek için iğne yaparlar ya, işte o zaman anlarsın; acıyı sadece başka bir acı unutturur.” dedi, yine anlamadım, ancak bunu sesli olarak da sordum. “Başka bir acıyla tanışacaksın” dedi ve ekledi, “Ya kavga edeceksin, ya da başkasına âşık olacaksın, seçimini yap.” O sözlerini bitirirken aklıma sadece şu soru geldi; “Peki, İsa da canının yanmayacağını bilmeseydi, o çarmıha gerilir miydi?”

Birine “Sırf kaybedince canın yansın diye kazandığın şeyler var” derseniz, geri zekâlı olduğunuzu düşünür, ancak herkes kazanmak için kavga eder değil mi?

Ama kazansa da, kaybetse de canı yanar. Tıpkı âşık olduğundaki gibi!

Hadi inkâr edelim!

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Mart 2023, 16:21   #48
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Kendinizi üzmekten ve kontrol etmekten vazgeçin. Çünkü bunun için sırada bekleyen çok kişi olacak.

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 16:21 -->-> Daha önceki mesaj 15:29 --

Saçlarımızın dökülmesine, dişlerimizin dökülmesine, açlığa, susuzluğa ve uykusuzluğa... Hiçbir şeye engel olamıyoruz. Kabullenelim, kontrolün başkasında olduğunu. Hiçbir şey bizim elimizde değil. Bugün nerede olursak olalım, ne yaparsak yapalım, daha önceden kurulmuş çalar saat gibiyiz. Nerede öleceğini, nerede can çekişeceğini, nerede yaşayacağını, nasıl seveceğini... Kısacası hiçbir şey bilmiyor insan. Sadece hayal ediyor, sonra da o hayali gerçekleştirmek için çabalıyor. Ömür, bir şekilde geçiyor. Aradaki tek fark; hayallerimin seri katili olanlar “Mavi kabloyu mu kesiyoruz?” diye düşünmüyor yaşamını biraz daha uzatmak için.

Anlıyor musunuz?

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 26 Mart 2023, 22:23   #49
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Hal böyleyken neden hala bir amaç veya kutsal belirliyoruz, hiç düşündünüz mü? Çok basit, “Eğer bazı şeyleri kontrol edemiyorsam, seni kontrol eden birileri vardır demektir.” Buna inanıyoruz. Zaten birkaç kıyaslama yaparsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Örneğin, iş yerine gidiyorsunuz ve birileri sizin neler yapacağınızı önceden ayarlayıp direktiflerine yönlendiriyor. Siz de söyleneni yaparak kontrol noktasındaki buton görevini yerine getiriyorsunuz.

Kontrol kimde?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 19:30 -->-> Daha önceki mesaj 18:59 --

Bunu etrafına bakarak kavrar insan. Bir yerde konser olduğunu düşünün. Güvenlik önlemleri alınır değil mi? En başta bir adam vardır ve kontrolü o sağlar... Bizim durumumuz bundan daha planlı programlı. Eğer bir mekanizmayı çok kurcalarsanız hata vermeye başlar. Çoğumuz böyleyiz. Anne ve baba düşünün. Onlar nasıl çocuklarını eğitirken kontrolü bırakmıyorsa, içimizdeki o inanç veya ticaret zekâsı da bunu söylüyor bizlere!

Kontrol kimde?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 21:08 -->-> Daha önceki mesaj 19:30 --

Duygularımızı kontrol edebiliyor muyuz? Sizce de bastırmak ve kontrol aynı şey mi? Kontrol anı ne zaman olur biliyor musunuz? Cinnet anında. O an sizi kendiniz bile kontrol edemez. Çünkü asıl kontrol, direksiyonu bırakmaktır. Çünkü karşınızdaki insanları kontrol edersiniz. Ve çünkü size çarpmamak için yola çıkan aracı, dolaylı olarak kontrol edersiniz. Bu bağlamda da siz, aslında göremediğiniz gücü kontrol etmiş olursunuz.

Anladınız mı?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 21:39 -->-> Daha önceki mesaj 21:08 --

Bazen her şeyin sizin yüzünüzden olduğunu düşündüğünüz oluyor mu? Doğma sebebiniz, yukarıda bir yerlerde o meyveyi yiyip buraya düşmek olduğunu düşündünüz mü, yatağınıza uzanıp tavanı seyrederken? Sevdiğiniz insana kızmamak için bahane bulmak zorunda kaldınız mı?
Bulmasaydınız, cinnet anında onu öldüreceğini düşünüp kendinizi rahatlattınız mı?

Kontrol kimde?

--IRCForumlari.NET ; Flood Engellendi -->-> Yeni yazılan mesaj 22:23 -->-> Daha önceki mesaj 21:39 --

İnsan, ya hep yara açmayı sever, ya da hep yara açanı sever. Ortası yok. O yara da ne kadar büyük ya da derin olursa, o kadar geç unutursunuz. Hayatınızın her evresinde böyle olacak. Evlilikten, işten, arkadaşlıktan ve geriye kalan her şeye kadar aynı şekilde işleyecek. İstediğiniz kadar dikkat edin, düzeltemeyeceksiniz, engel olamayacaksınız ve kurtulamayacaksınız...
Şimdi söyleyin bana, kontrol kimde?

Hadi inkâr edelim!

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Mart 2023, 21:26   #50
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Tanıyorum, Kinsin Sen! (Sû-i Zan'a Giriş)




Karşı çıktığımız her şey; ya duvarımızdır, ya da maskemiz.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Eşyaları Tanıyorum Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 06 Aralık 2021 07:28
Şekilleri Tanıyorum Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 06 Aralık 2021 07:06
Atatürk’ü Tanıyorum-I Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 05 Aralık 2021 08:08
Atatürk’ü Tanıyorum-II Tanem Okul Öncesi Genel Etkinlikler 0 05 Aralık 2021 08:07