![]() |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... HATRINA DÜŞECEĞİM Kopkoyu bir sis içinde bir akşam Hatırına düşeceğim belki Bir an ıslayacak yağmur yüzünü Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın Sonra sıcak yatağında uzun uzun Ağlayacaksın Ağlayacak.! Boğazında bir şeyler düğümlenecek Ah yanımda olsaydı diyeceksin Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak İliklerine işleyecek bensizlik Kahrolacaksın...! Bir sigara tüttüreceksin ihtimal Ufku seyredeceksin saatlerce Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü Sonra hayalim gelecek karşına Bir Şiirimi mırıldanacaksın Hıçkıracaksın..! Gönlünden atamadığın gibi kafandan da Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman Anlayacaksın..! Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin Kafan gibi kaleminde işlemeyecek Unutmak isteyeceksin her şeyi Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi Kıvranacaksın.! NECİP FAZIL KISAKÜREK |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... DAYAN KALBİM Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık. Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef! Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... GEÇER Hasret bir rüzgar, kapı kapı aralar geçer; Gördüğüm her güzel şey, beni yaralar geçer... |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Ey gönül gidenden ümidini kes Kaçan bir hayale benziyor herkes Sanki kulağıma gaipten bir ses Buluşmalar kaldı mahşere diyor.. (NFK) |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... KARACAAHMET Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet! Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet! Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde; Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde? Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta; Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta... Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek. Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek. Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık; Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık. Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz; Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz. Karacaahmet bana neler söylüyor, neler! Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler, Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm; Ölümde yekpare an, ne kesiklik, ne bölüm... Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep; Bu mu dersin, taşlarda donmuş sukuta sebep? Kavuklu, başörtülü, fesli, başacık taşlar; Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar, Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları; Süzüyor, sahi diye toprağa basanları. Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden, Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden. Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar, Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar. Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih! Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih! NECİP FAZIL KISAKÜREK |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Büyük Doğu Marşı Allahın seçtiği kurtulmuş millet! Güneşten başını göklere yükselt! Avlanır, kim sana atarsa kement, Ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebet. Allahın seçtiği kurtulmuş millet! Güneşten başını göklere yükselt! Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un! Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun. Nur yolu izinden git, KILAVUZ’un! Fethine çık, doğru, güzel, sonsuzun! Yürü altın nesli, o tunç Oğuz’un! Adet küçük, zaman çabuk, yol uzun. Aynası ufkumun, ateşten bayrak! Babamın külleri, sen, kara toprak! Şahit ol, ey kılıç, kalem ve orak! Doğsun BÜYÜK DOĞU, benden doğarak! Aynası ufkumun, ateşten bayrak! Babamın külleri, sen, kara toprak! (1983) Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... ŞEHİRLERİN DIŞINDAN Kalk, arkadaş, gidelim! Dereler yoldaşımız, Dağlar omuzdaşımız. Dünyayı seyredelim, Şehirlerin dışından. Esmerden, sarışından, Kaçalım, kurtulalım! Haydi yürü, bulalım; Kat kat çıkmış evlerin, O cam gözlü devlerin Gizlediği âlemi! Bir tüy gibi yel alsın, Bir dal gibi sel alsın, Bizden, menhus elemi. Attığımız nâralar, Yol açsın karanlıkta. Çeksin bizi mağaralar, Bir derin ormanlıkta. Öttürüp sert bir ıslık, Yılanları çağralım. Peşinden çığlık çığlık, Çakallara bağralım, Ötelim baykuşlarla. Kızıl akşamüstleri, Hicret eden kuşlarla, Sema, deniz ve yeri, Çepçevre, iklim iklim, Dolaşalım, gezelim! Yollar bizden bir izdir, Ne duysak sesimizdir, Ne görsek benzer bize. Hiç şaşmayan bir saat Gibi işler tabiat, Uyarak kalbimize Mevsimler boğum boğum, Zamanın ipliğinde. Başı görünmez doğum, Sonu ölçülmez hayat... Hayvan, nebat ve cemat, Hepsi ilk gençliğinde. Ölen ölür, yıpranmaz; Giden gider, aranmaz. Böyle geçer ömrümüz, Bir gün gelir, ölürüz. Haberimiz olmadan. Ve o zaman, o zaman, Hayat neymiş görürsün Bırak, keyfini sürsün, Şehirlerin, köleler! Yeter bizi tuttuğu! Tükensin velveleler! Kalk arkadaş, gidelim! İnsanın unuttuğu Allah'ı zikredelim; Gül ve sümbül hırkamız, Sullar, kuşlar, halkamız... Necip FAZIL |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Lise yıllarında elimden hiç düşürmediğim Çile kitabını tekrar okuyor gibi oldum. Emeğinize sağlık |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Alıntı:
Sana da çok :x22:... @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] eşsiz ve güzel paylaşım için üstatım ... |
Cevap: Necip Fazıl Kısakürek (Büyük Üstadın) şiirlerinden seçmeler... Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu? Kıymetlı mali olanlar bağırmaz. Domatesci, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz. Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz. İnsan bağırırken düşünemez. Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir. Popcular, folkcular boğazlarını patlatana kadar bağırıp duruyor. Ama Dede Efendi'yi okuyanlar bağırmıyor. İnsanin kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkulur. Necip Fazıl Kısakurek |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:45. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk