![]() |
RaMSeS-İ MetinLeR İnanç ile agnostik algı arasına sıkıştırıldık, Bir ton konu dahilinde, şiir ve düzyazılarımın paylaşılacağı Steril olmaktan uzak duran Sayfa oluşumumdur. SaygılaR Olsun. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Savuracağız şiirlerimizi @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]'lara Ve Güzelliklerini dağıtacaktır Yürekli insanlara. Bin umut olur işte o zaman Bir özgürlük ütopyasında ! |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Donnie Darko'nun Frank'le karşılaştığı seyirlerde, saçları baştan aşağı yılan olan kadınlar, Medusalar, makaslarıyla gelip evimizi kuşattılar.İlgiden korktuğumuz için delirmiş,birleşik kaplar gibi hayat sürdürmenin düşüyle yeryüzünden kaçmak için tünel kazıyorduk.Kötü yakalandık.. Fırsat! utandığımız bir teklifti bu.Sağ kalma fırsatını değerlendiren ihanet etmiş olacaktı.Uzattığımız saçlarımızı açıp gecenin karanlığında kapının önüne çıktık. -''Kesin kesebilirseniz!'' diye bağırdık hep beraber. Bak makasın iki ucuna! Tanrıyla Şeytan! Onlar kavuşurken arada biz kesiliyoruz unutulup ve parçalarımız yayılıyor boşluğa. Gelen Uzaylılar değil..Bir zamanlar terkettiğimiz kendi Ruhlarımız!! Sabah Sabah Dipsomani.. Aşksın, Bedelin Kaç On Emirse Öderim! Düş'eşim! Adedince Semahi Serzenişsin,Serilsin Bedenim Dizi Kanasın Çocukluğumuzun, İzleyinde Sakladığım Misketti Gözlerin! Bir Küfre Lav, Hicrana Kadavraydı Davetim Hoşçakal İcabetim.. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Sana diye Başlayan Şiirlerin Birinden.. Öptüğüm Düştün Dudağımın Yetiştiği Bir Gülüşte Ölümdün Yaşamın Çığlıklarında Sürüklenen Süngüydün Kapısından içeriye Kadife Ses biriktiren Sevgilim! Sarı İklimim Tundram! Kehribar Köküm Hücremde Sürgünken Son bir Vecize Olsun Hüznün İntiharla Sınanan Vedalar Hep mi Küskün.. Çünkü Her Mavi Kendi Okyanusunu Yaratır Avuçlarımda Taşıdığım Anksiyetemsin Adın Adıma Kapaklanır Salınan İntiharıma Gebe bir Çocukluk Mazisisin Şuasıdır Tabiatıma Gözlerin Bileklerimden Hüvviyetine esnerim Hürriyet Zennesiyken Delirmenin Dudaklarımda Krematoryum Beslerim Kalibremsin! Sevgiye Kısır , Aşka Susayan Yeminim! |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Filistin Harapken , Dubai'de Şahaneler.. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR budur ! |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Şarlatanlık Üzerine, Sanalda rastgeldiğim durumlardan biridir , Sanal Şarlatanlık Peki Nasıl oluyor bu : 1-Çorba Kaşığı Ahlaki Cümleler - 'Bugün sohbetteydik' - 'Merhaba Güzel Kardeşim' - 'Herkes Bizim Bacımızdır' - 'Ben Şöyle müslümanım ' - ' Bu ateistler' - 'Armine Eşarbım Nasıl' - 'Deri Çanta ve Gözlük aldım' - 'Onlar Günahkar' - 'Kesin Cehennemlik' - 'Din-İman sorgusu' -Halbuki Öyle bir durum ki Bunlar Bacı dediklerine av olarak bakarlar, Söylemlerinde Allah Aşkı eksik olmaz ama Arayışları Hep Belaltına çalışır.Giyimlerinde ve Aksesuarlarında Moda eksik olmaz.Konuşmalarında Abi-Abla-Kardeşim yazarlar.Samimi olmadıkları ilk bakışta anlaşılsada Aldatıcı yapıları zamanla kendini tavır ve davranışlardan belli ettirir.Çevrenizde görünce eleştirip, ürpertmeyin.Birlikte Güzel göründüklerini zannederler.Tek başına olduklarında ise Hiç olduklarının Bilincindeler. 2- Jargon, -Arapça-Osmanlıca-Farsça kelimeler ki Anlamını kendileri uydurur ve de kelimelerin sonunu -i Diye ayırırlar.Sorduğunuzda Alakasız uydurma bir anlatımla sundukları bu anlamsız kelime öbekleri , Basit gibi görünsede Kendilerinin kültürde Yapı Taşı olan Bir Mozaik olarak göstermeleri ve herkesi buna ikna etme çabası Taşır , 3 - Aynı kişiye karşı yaraları olanların Power Rangers gibi birleşip haklı -haksız gözetmeksizin kuyruk acılarının etkisiyle birlikte hareket etmeleri. Karşı durdukları kişiyi kötü tanıtma çabası içinde olmalarının yanında birbirleriyle Aşıklar gibi atışıp devamlı olup olmadıkları yerlerde sataşmalarına devam etme türünde bir yaklaşım sergilemeleri zaten aralarındaki ilişkinin belli bir çıkar dahilinde olduklarını gösterir.Her gittikleri yere bu arkadaşlarını taşırlar.Devamlı aynı düşünceyi savunurlar.Kendilerini yenileyemedikleri için devamlı bir açık bulupta kendi hiçliklerine yenilerini dahil etmek isterler.Tabi ki Kişi sayısı kadar karşılarındaki kişinin gücüde aynı oranda yüksektir.Bunu Bildikleri için devamlı Anırırlar.Güçlerinin yetmediğini anlayıncada belaltına yönelirler.Çünkü aslolan onlar için ortamın kızı ve erkeği olmaktır.Kıskanç ve hasetlikleri Bu yüzdendir. Eleştirimi Fuzuli nin bir Gazeliyle bitiriyorum.. Ey musavvir yâr timsâline sûret vermedün Zülf ü ruh çekdün velî tâb u terâvet vermedün Işk sevdâsından ey nâsih meni men' eyledün Yoh imiş aklın mana yahşi nasîhat vermedün Dün ki fursat düşdü hâk-i dergehünden kâm alam N'oldu ey göz yaşı göz açmağa fursat vermedün Göz yumup âlemde isterdüm açam ruhsâruna Cânum aldun göz yumup açınca möhlet vermedün Bu mıdur rahmün ki hâlün eyler iken kasd-i cân Çıhdı hattun kim anı men'e de ruhsât vermedün Verme hüsn ehline yâ Rab kudret-i resm-i cefâ Çün vefâ çekmekde ışk ehline tâkat vermedün Ey Fuzûlî öldün efgân etmedün rahmet sana Rahm kıldun halka efgânunla zahmet vermedün |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] herzamanki gibi döktürmüşsün arkadaşım. Senin gibi düşünürleri gördükçe daha bir çok gururlanıyorum. Helede şimdiki gençliği gördükçe. Emeğine yüreğine sağlık. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Şimdi Hangi Sevdanın Bel Kemiğisin ? Hayata Atılmış En sert Slogandın Sevgilim! Afişe edilirdi Yalnızlıklarımız Seninle Bakışların Namluların ucundaki İmdatlardı Zerktin Gözyaşlarımla Ab-ı Hayattan! Avuçlarımdan Akan Ölüydün Avuçlarımda Dağlanan Tabiat ANaydın Şah damarım! Mat Yanım! Darp Sandalım! Haykırışım Yumruklayışım Ve Ölümümün Yüksek Trajı.. Çenemdeki Gamzemde Krematoryum Saklardın Esas Kadındın Anlayacağın Eziyete Meziyettin Anlayacağın Kanlı Omurganı Batıracaktın Bir Mahlas Ötemde Uzanıp Son kez Adımda Sabahlayacaktın Yasak Aşktın Kırgınlıklarımdan Dahi Kırılan bir yasak Aşk Meyvesinde Herakles Bulunduran İmtiyaz Cinayette kullandığın adın , Kesik bileklerimde Saklasam Cesedimi Sende Durmaz.. SübliminaL bir Gecelik giymişsin Dipsomani diye Kaftan var Auranda! Her Katliamdan Beni Sağ , Beni Sağnak bir Esir etmişsin Astarımdın İçseldin Ayrıksı iki doğruyduk! Soğuk bir kaldırımda örselenmiş yalnızlığımızdı Süpürülen Şaibemdin Şiar denen YeiS te! Ne de olsa Ayrılık Çekilecekti Göklere Sen bir Gecelik giydin Onu Ben Bir sonraki intihara Kadar Sakladım Üstümde !!! |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Mısır da seçimler bitti yüzde 51 katılımın olduğu seçimlerde Pedofililere ölen eşleriyle 6 saat sevişecebileceklerini müjdeleyenler kazandı.. ülkede yaşayan hristiyan azınlıklıklara ve dinsizlere karşı baskılarının artacağının haberleri yayılırken yeni lider amerikayla birlikte çalışmaktan da keyif duyacağını bildirdi.. Seçimlerden çıkan Mursi nin ''Adalet ve Özgürlük Partisi'' ise kulağımıza hiç yabancı gelmiyor değil mi? |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Çocuk doğurmak için Ruhsat aramayanlardandık! Yalnızlıklar doğurdum, Hayaller Doğurdum, Gökkuşağını Söken Bulutlara Ağ kurdum, Şarap Aşkın Gözyaşıdır , Gülümseyişimi Yutkundum, Sinirlerimi aldırdım Ruhumdan ve Dahada kırgınlık biriktirdim Gözümün Rahim torbalarında! İnanmak Marifet sayılmazdı Unutmadan, Ruhumdan Vakit Kaldıkça scrabble tahtasına düşüyorum, Gece Sıcak , Üşüyorum !!! |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Kitleler ve gruplaşmalar yerine Yalnızlık daha fazla efor ve zeka ister.Diğer şekilde kurduğun Kulp çevreyle her türlü eylemi sürü psikolojisiyle rahat şekilde gerçekleştirebilirsin. Bu sürü halinde dolaşmaları bir ruh halidir aslında.Toplu çekilmiş fotoğraflarda herkesin objektife bakması kadar yapay ve tiksindirici , aynı Ceylanı parçalaya parçalaya yiyen çakallar gurubu gibi sakil bir arkadaşlık-ahpaplık durumu.Sen bu kavrama karşı çıktığın veyahut bu durumdakileri ifşa ettiğin noktada ötekileştirmeye maruz kalırsın.Onlar içten içe çürürken tahriklerden de geri durmazlar.Düşüncelerinde salt kibir ve düşünce erozyonu bulunduğundan Seni dinlemek yerine dahada ötekileştirirler.Sistemler bunları korur ve silinip gitmelerini önler.Sistem neden mi sahip çıkar bunlara ? Sistemi eleştirmeyip duruma isyan etmeyerek sistemle barışıklıklarını onaylatırlar.Hiyerarşik bir sanat anlayışları vardır.Macera aramadan yaşar , heyecan katmadan yazar ve sinsice ölürler. Diğer yönden bunlarla mücadele için ciddi bir birikim gerekli.Çok gördüm demekle olmuyor bu işler.Herkesin yaşadığı kendince zor, bedelleri ağır.Fakat bunun yanında elle tutulabilir yaptıklarınız önemli.Nadasa bırakın Kalplerinizi. Hızlı Yaşamayın.Yemediğiniz Haltlar kalmadıktan sonra çok görmüşlüğün-bilmişliğin ve geçirmiş-geçirilmişliğin önemi kalmıyor. Umutlu bakın-baktırın.İdealleriniz varsa çene çalmakla gerçekleşmesini ertelemeyin. Ayağa kalkın ve tozu dumana katın. Doğruya doğru her insanda kibir var.Din ve iman ahkamları yerine İmanın size kattığı doğrulukla yaşayın.Önce Bireyselleşin.Gruplaşmalara baktığınızda aynı yerde ezilmiş insan ve halkları görürsünüz.Ve tek bir neden için yanyana dururlar.Bu da bencilliktir.Onun yerine Farklı dava ve haksızlıklar için dili veya hayatı yanmayanların guruplaşmalarına pek rastlayamazsınız Peki Neden ? İşte Öyle Canım. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Derisini sıyırıyorsun Hayatın Şık Bir Ruh giydir,Deseni Ekose olsun Dudaklarının Çatalında emzirdiğin Vadiğim Ben! Senden Kanarım, Sana aidim Ben! Yürüyoruz Her yer Paradoks Delhiz ise Aşk Sirayet ise Senden Meşk Derisini Sıyırıyorsundur Mavinin Okyanusa Özne katacak bir Zamirdin Tundram! Bakışlarıyla Çöl eden Sahibimdin.. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Para için birleşin müzisyenler ! Para için birleşin politikacılar, ölü seviciler, birleşmeyi sevişmek olarak anlayıp onu da yasak edin. Kimimiz kandırılmaya dünden razıyız, kimimiz kanmaya yer arıyoruz kimimizin yılanlarla ve yalanlarla arası çok iyi. Hepsi şairin dediği gibi ansızın geri tepecek ve teptiğinde omzunuzu çıkaran kalaşnikoftan fazlasını alıp götürecek hepimizden ! |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Merhaba, Bu konu başlığımda ay içinde sırasıyla İşlenecek konular: Kan, İrin Ve İltihap Sayrı, Yargı, Kin Sinyalizasyon,Randomizasyon,Abulia Yeis , Kristal Metedin, Zilhicce Ardışık Hayaller üzerine Pürivik Asit damlatma vakti.. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Aşk Medar-ı İftihar mıdır? Bir Bakışında Anksiyete Tacirliği Varoluşunda Steril Yalnızlıklar Kırık bir cüzzam hüznü müyüm Gülüşüne esir düşmüş hattatlar Hilkat garibesinin elindeki son halka Sen Şiara bulaşan Şair misin Sevgilim Ötende Krematoryumlara Kül Sevda Tenimde Adını haykıran afrodizma Ve Kan Kinin Sinyalizasyonudur Utandırma Yalnızlığını Sarıl Bir şefkatle ona Sök Bedenini dişlerinle , civar bakışlarda ara ölümü kendinle yetinme! Dokun Kırkına , Dokun Martılara , Birazda ağla ölümlü gözyaşlarıyla Adımı An Meşk ile Güz Gülün ilkel yaratılışına yakışan Kalibre Ne olur Öl Benimle.. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Aurora , Kafa tutarken Gökkuşağına Bakışlarının İz düşümüne sürgünüm Gülüm! Küskün isen kaybettiğim cinnette Sende unutulmuş,Müstakbel Tebessümüm Delirium Tremens! İç Açılarımızdan arta kalan Obje Tortusu Kalibrendeki Dolunayın Kalbine Hicretinde Hücreme İşlenen sonsuzluğun Müebbet Tutuklusu! Sen kaldın bir tek Çocukluğumun İntihar Kokusu! |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Bayadır yazmıyordum,vaktidir yazayım.. Devam Şiire , Aşka ve İntiharla sulanan gözyaşlarına.. Vursun Kader Gürzünü Şimal seyretsin sayedarını Dar bir aralıktan süzülüyor mey Hükmündür, ağlasın ney! Dokunurum, Kesilirken satırlarında.. Gözyaşında unuttuğun veda anında Bir megalit kalbim, Dudağında gerdiğin İntihar durağında.. M'eŞk/Misk-i Amber |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Şiir kanayan yaradır, Şair ise Paslı Makas.. Gecedir, Dudaklarından dudaklarıma arta kalan ambiyans. Lades kemiğimle tutuşuyorsak ezkaza Saklıyorsan kırgın Anılarını Hatıralar acıtıyorsa Ağdalı gülüşünle sökmeye başlamışsan Kalbindeki mayınları Doku ruhuma Senden arta kalanlarımı.. M'eŞk/Küf'Re Bir adım |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Aç bir ülkeyiz, Sevgiye,saygıya,ağlayıp-gülümsemeye bile Aç bir ülkeyiz, Umuda,yarına , geçmişin hatıralarına bile Aç bir ülkeyiz, Tek gıdamız cinnet Aç bir ülkeyiz, Ölümlerimiz geleneksel Aç bir ülkeyiz, Tutkularımız , dayatmalarımız Aç bir ülkeyiz Sivil-cemaat darbelerine selam Aç bir ülkeyiz Oldukça Açıkta Aç bir ülkeyiz Bütün komşularımıza düşman Aç bir ülkeyiz Satrançta Şah gururunda bir piyon Aç bir ülkeyiz Agnostizm ile inanç aralığında sıkışan Aç bir ülkeyiz S*ktir demeyi marifet sayan Aç bir ülkeyiz Ufukta mor çatı arayan Aç bir ülkeyiz Hürriyeti gazete sanan Aç bir ülkeyiz Aç. M'eŞk/Ghost of Anadolia |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Kaç derecede kaynar gözyaşı Sen filistinli Sen ölümün okuna sürülen çocuk Beyazsın! Mavi düşlerine bir gün de olsa Gökyüzü çarpsın! M'eŞk/Filistin Terliği |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Dudaklarımda yankılanan Aşk nidası Gözlerinin çekimser yüzünde Ziyan olan kan duası Bitter tadında biri gelecek Elleriyle dudaklarına Biraz daha katatoni sürecek İçinde Betonlaştığımı Hissederken Kirpiklerinde Kırılgan bir Hüvviyetim Hürriyetime Küserken Münzeviler seni soruyor Ve soyadım ölü taşıyor! M'eŞk/İrşad |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ölmenin pek çok yolu vardır. Bunlardan en kötüsü ise yaşamaya devam etmektir. This Must Be The Place |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Maddeye yabanileştikçe Kendimden uzağa düşürüyordum Kalbimi Ahlak noktasına soktum Münhasır Medeniyetlerce Hatır Sayılan Merasimleri Yalnızdık, Mutluluğa Kararsızdık.. M'eŞk/Maraz |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR "Sevilme hastalığına" yakalanmış birinin bencilliğinin sınırı yoktur. "Birisini çok sevseniz... Ona aşık olsanız... Hayranlık, dostluk ve şefkat bu aşkınızı beslese... Yıllarınızı birlikte geçirseniz... Onun için dünyanın en unutulmaz şiirlerini yazsanız... Ve, bir gün sizi yapayalnız bırakıp ölse... Perdelerinizi kapatıp her yanında onun izleri olan evinize kapansanız... Artık yanınızda olmayan sevdiğinizin anılarını düşünseniz... Sonra, artık size sahipsiz görünen odalardan birine girip onun dolabını açsanız... İçinde isimler olan bir defter bulsanız... Sevdiğinizin sizinle beraberken seviştiği ya da sevişmeyi düşündüğü insanların adları, uzun bir liste olarak yazılı olsa orada... Ne yaparsınız? Ne hissedersiniz? Ünlü Fransız şair Aragon, karısı romancı Elsa Triolet öldükten sonra böyle bir liste bulmuştu işte. Sevdiği kadının seviştiği erkekler... Yediği bu darbenin ağırlığından uzun zaman kurtulamadı Aragon. Çok ağır yaralanmıştı. Ölüm, onların gelecekte birlikte yaşayacaklarını çalıp almış, ona sevdiği kadının bulunmadığı bir gelecek bırakmıştı; bulduğu defter de şimdi geçmişini alıp götürüyor, geçmişi lekeli bir boşluğa döndürüyordu. Sevdiği insandan ona kalan anıların hepsi şüpheli gölgelerle kaplanıyordu. Hesap sorabileceği, "niye yaptın" diyebileceği kimse yoktu. Herhalde, ölene kadar Elsa’nın neden bunu yaptığını merak etti. Üstelik bu cevabı kolay bulunabilecek bir soru da değildi. Aragon, büyük bir şair, iyi bir romancı, siyasi mücadelelere girmiş cesur bir adam, halkının taptığı bir kahramandı. Elsa için yazdığı şiirler neredeyse bütün dünya tarafından ezbere biliniyordu. "Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm Orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde" O "derin gözlerin" sahibi onu aldatmıştı. Bir kadının isteyebileceği nerdeyse her şeye sahip olan kocasını bırakıp onunla kıyaslanamayacak bir defter dolusu erkekle birlikte olmuştu. Bir kadın bunu niye yapar? Kocasıyla birlikte efsaneleşmiş bir aşkın sembolü olarak görülen, adı kocası tarafından aşkla özdeşleştirilmiş, dünyanın en bilinen şiirlerine kendi ismi verilmiş bir kadın niye yapar bunu? Sadece kocasını, sadece bütün dünyaya "Elsa’nın gözleri" şiirini ezberletmiş bir şairi değil, onların isimlerini kendi aşklarına katmış milyonlarca insanı da aldatmıştı. Sanırım, bunun cevabı, Elsa Triolet’nin büyük bir açık yüreklilikle tutulmuş günlüklerindeki bir satırda gizli. "Herkes beni sevsin, bütün erkekler bana hayran olsun istiyorum." Dünyanın belki de en korkunç hastalığına tutulmuş, daha doğrusu bu hastalıkla doğmuştu, "herkes tarafından sevilme ve beğenilme" hastalığı onu daha doğarken yakalamıştı. Öylesine büyük ve imkansız bir şey istiyordu ki bu isteğinin tatmin edilmesi, onun bu tatminle huzura ermesi imkansızdı. Bu hastalığa tutulmuş herkes gibi neredeyse tüm hayatını huzursuzlukla ve mutsuzlukla geçirmek zorundaydı. Böyle birine dünyanın en büyük aşkını, dünyanın en iyi şairlerinden birini, yeteneği, başarıyı, kendisine ve kocasına hayranlık duyan bir kalabalığı verseniz de onun elde ettikleriyle yetinmesi mümkün değildi. Tanrının niye bazı insanlara bu acı dolu hastalığı verdiğini bilmiyorum. Gerçi yeryüzündeki herkeste bir "sevilme" isteği, beğenilme arzusu vardır ama bütün hayatının yönetimini bu tutkunun emrine vermek çok daha başka bir şeydir. Neredeyse bütün erkekleri ya da kadınları tek bir insan gibi görüp onların hepsini tek bir insanı kendine aşık eder gibi kendine aşık etmeye çalışmak, aralarından biri bile kendisine yeterli ilgiyi göstermeyince herkes kendini terk etmiş gibi hissetmek, sürekli acı çektirir insana. Böyle biri kaçınılmaz olarak kendini sevenlerle değil sevmeyenlerle, beğenenlerle değil beğenmeyenlerle ilgilenecektir. Hep acı ve kırgınlık olacaktır hayatında. Bir insan niye bu kadar çok sevilmek ister? Niye diğer insanları hayatının merkezine yerleştirir? Onların söyledikleri her söz içinde yankılanır, onların bakışlarından, seslerinden anlamlar çıkarmaya çalışır? Bu kadar çok insanı ruhuna sığdırmaya uğraştığına göre büyük bir boşluk olmalı ruhunda, doldurulması zor bir boşluk. Nedir o? Ne yaratır o boşluğu? "Kainat paramparça oldu bir akşam üzeri Her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın Gördüm denizin üzerinde parlarken Elsa’nın Gözleri Elsa’nın gözleri Elsa’nın gözleri." Bu mısraların bile dolduramayacağı o boşluk nasıl yerleşir bir insanın içine? Şiire biraz meraklı her aşık sizin adınızı sevdiğine söylerken siz kendinizi nasıl bu kadar yalnız hissedebilirsiniz? Bu mısraları sizin için yazan adam sizi severken, siz kendinizi nasıl sevilmemiş biri olarak görebilirsiniz? Sizi böylesine aç bırakan eksiklik nedir? Bütün dünyayla doldurmaya çalıştığınız o boşluğu yaratan sanırım aslında bir kişinin sevgisinin ve beğenisinin eksikliği. Kendisinin. Bazı insanlar bilmediğim bir nedenden dolayı kendilerini istedikleri gibi güvenle sevip beğenmeyecek bir ruhla doğuyorlar. Ve, kendilerini beğenmedikleri için kendilerine kızıyorlar. Garip bir ikilik bu. Sevilmek isteyen de, sevmeyen de, sevilmediği için kızan da, sevmediği için kızılan da aynı insan, hepsi aynı ruhun içinde kendilerine bir yer buluyorlar. Bu karmaşa onları yoruyor, hırpalıyor, yalnızlaştırıyor ve diğer insanlara düşman ediyor. Bir yandan insanların sevgisini ve beğenisini kazanmak için çırpınırlarken bir yandan da o insanlara kızıyor ve kendilerini beğenenleri onların beğenmediği birini beğendikleri için, kendilerini değil de başkalarını beğenenleri de "yanlış insanları" beğendikleri için küçümsüyorlar. "Karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgar Göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince Camın kırılan yerindeki maviliğini de Yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar" Bu mısraları onlar için yazan biri bile kurtulamıyor bu öfkeden ve küçümsemeden. Ama asıl onları tehlikeli yapan, bütün dünya tarafından sevilmedikleri için kendilerini "haksızlığa uğramış" hissetmeleri. Haksızlığa uğramış biri, bu "haksızlığı" dengelemek için her şeyi yapma hakkına sahiptir onlara göre. Ve her şeyi yaparlar gerçekten de... "Sevilme hastalığına" yakalanmış birinin bencilliğinin sınırı yoktur. Huzursuz, huysuz, öfkeli ve bencildirler. İnsanlar, bu "sevilme hastalarını" tanıyamaz, anlayamaz, onların kendi kendileriyle olan olağanüstü didişmeleri, kavgaları, durduk yerde yarattıkları huzursuzlukları, sürekli, neredeyse an be an değişen duyguları, "sevilmek isteyen"den "sevmeyen"e süratli geçişleri, ruhlarındaki değişik insanları birbiri ardına ortaya çıkarmaları öylesine kuvvetli bir ruhsal girdap yaratır ki buna yakından bakmaya kalkan birinin bir karanlığa yuvarlanması kaçınılmazdır. "Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Zaman sensin Zaman kadındır. İster ki Hep okşansın diz çökülsün hep .... Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi ... Daha beter seni kaçak Seni yabancı bilmekten Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan" O karanlığa yuvarlanmış bir şairin, o karanlığı yaratan bir kadına yazdığı mısralar bunlar. Aragon, bir "kaçaklık", bir "yabancılık" olduğunu hissediyordu herhalde ama bunun sınırlarını tam da kestiremiyordu ta ki o defteri bulana, karısının bilmediği bir hayatı olduğunu keşfedene kadar... Ama gene de "sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi" diyordu. O bıçak, asıl Elsa’nın ölümünden sonra o defterle daldı Aragon’un gırtlağına. Hiçbir soru soramadı. "Niye" diyemedi, "Niye yaptın Elsa?" Dünya edebiyatının en büyük aşklarından biri, dünyanın en büyük acılarından biriyle bitti. "Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Korkuyorum senden Korkuyorum yanın sıra gidenden. Pencerelere doğru akşamüzeri El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Kapat kapıları Ölmek daha kolaydır sevmekten Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam Sevgilim" Aragon, "ölmenin sevmekten daha kolay" olduğunu Elsa’nın ölümünden, sırrının aydınlanmasından sonra daha iyi anladı. Ve hiçbir zaman soramadı. " "Niye Elsa, niye yaptın bunu?" |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Emeğine sağlık çok güzel olmuş ;s7 başka bir zorlandimda anlamakta sen anlatinca daya iyi anladim ;s15 |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Mısır'daki katliamı arap ve müslüman olmasalardı paylaşır mıydınız? Tabiki Hayır.Çünkü sizdeki vicdan çöp kutusundan farksız. Yüreğinize sokulanların yalnızca kabukları mevcut.Bu kabuk katmanlarınız yaralarınızın büyüklüğüne erişemiyor bile. Peki İnsanlık Sizin Nerenizde ? |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Cennet bile karmayken , sürekli kızlı-erkekli gereksiz ve ayrıştırıcı konularla gündemi şişirmek adına ahlak yoklaması yapıp , işsizliği türbanla kapatanların demokrasi adıyla yaptıkları dayatmalar ne kadar ahlaklıdır biraz düşünmek lazım arkadaşlar. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Unutulmuş günlüğe geri dönüldü galiba : ) Siz düşünen beyinlerde görmek isterim sayın editörüm. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Alıntı:
|
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Alıntı:
Uygundur efenim. Gözüm yollarda konularınızı bekliyorum. ;s15 |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Seçim dönemindeyiz.Adayların Taziyelere iştirakları -işçilere merhaba yoruluyor musun diye ahmakça soruları , esnafa 'sana ana cadde açarız işletirsin - mesajları', yaşlılarla şevkat pozları, 'önceden yoktu ben yaptım veyahut önceden vardı ama birşeyler hep ek'sikti yanıtları- Büyük aile-sülalelere 'seni yanıma alıp sanada yedireceğim yol ol yolunu yapayım' iştirakları, ee bir şey yapmasada bizdendir yabancıya mı gitsin ayakları.. Ayrıca dikkat ederseniz adayların posterlerinde el sallar bir duruş mevcut.Üstüne üstlük şehrin önünde bir pozisyonda.Hani şehri boşverinde beni görün çabaları.. El sallarken bari geriden sallayın.Nasılsa mecburen seçileceksiniz.Sonra efendim ilmiş ilçeymiş çevreymiş ihalelermiş yatlar katlarmış adam kayırmaymış gelir(ler) ardı sıra. Saygılar Hörmetler Efenim. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Sevda siyahını kuşanmıştır Sararan sevgili resimlerinde Bakışın sarılıdır Mültecilerin sunak el yazılarında Aşktır elbet bir intiharla sınar Boynunu Kandır , bilir sınırıma döşenmiş bir mayın olduğunu.. M'eŞk/Güz İkindisi |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Mutluluk , insanlara hak ettikleri değeri verebilmekte. M'eŞk |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Zeki insanlar heykel dikmez aksine heykel yıkar.Kişilere duyulan manevi saygı dikilen heykel veya putlarla değil şahısların düşüncelerine duyulan samimi bağla kendini kuşaklara aktarmalıdır. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR -Yaz kızım. Ölüm nedeni: Anlaşılmamak. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR ''İnsan, kendine verdiği zararla akıllanır, başkalarının verdiği zararla iyi olur.'' tüm ahlaki merhamete ve tüm entelektüelliği insanın izolasyonuna dayandıran tuhaf felsefe budur; böylece bu felsefe bilinçsiz olarak tüm dünyevi zararlılığın yöneticisidir.Zira merhamet için acı, izolasyon ve diğerlerinin hor görülmesi gereklidir. |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Yeni yılda yeni yeni savaş alanları, kadın-çocuk-genç-yaşlı katliamlar, açlık sınırına döşenen mayınlar, fakirin sırtından rant, toki çekilişlerinde 'ben kazandım' diye mutlu olan vatandaşlar , evlilikler-ayrılıklar-sokakta barışacağız vaadiyle eş bıçaklayanlar, Saraylar için Kervan Saray alanları, vekillerin ... kasetleri , fethullah ın kırmızı bülteni, bir formata tarz olamayan kadın yarışmaları, uyduruk yöresel belgeseller, Konaklarda başlayıp rezidanslarda biten doğu konulu dizi saçmalıkları, çarpışan hızlı trenler, Papa'Razzi , gül diye seveceğiniz dikenler, hepsi ama hepsi sizleri bekliyor.Mutluluk 1 ışık yılı uzakta, bekleyin az kaldı hepinizi kurtaracağım ?! |
Cevap: RaMSeS-İ MetinLeR Bir Megalitten üflendin üstüme Toz musun kutsal mısın belli değil. Merhaba tekrardan, Uzun zaman oldu. Yine bir süre varım. Bir süre yok. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 13:31. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk