IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 24 Eylül 2011, 18:24   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Vücut Isısının düzenlenmesi




VÜCUT ISISININ DÜZENLENMESİ
İnsanlarda ısı üretimi ve ısı kaybını ayarlayarak normal vücut sıcaklığını sürdürecek mükemmel bir kontrol mekanizması mevcuttur.Vücudumuzda meydana gelen kimyasal olayların hızı sıcaklık ile değişir. Enzim sistemlerimiz optimum işlevlerini ancak çok dar bir sıcaklık sınırı içinde gerçekleştirebilirler. Bu yüzden normal vücut fonksiyonlarımızın sürebilmesi için dar sınırlar içinde sabit tutulan bir vücut ısısına gerek vardır. Çok sayıdaki normal şahıslarda yapılan ölçümler normal vücut ısısının 36,3 oC ile 37,1 oC sınırları arasında değiştiğini göstermiştir. Pratik olarak normal vücut ısısı 37 oC dir. Vücudun çeşitli bölümleri farklı sıcaklıkta olup bölümler arasındaki sıcaklık farklarının büyüklüğü ortam ısısına göre değişir. Kollar,bacaklar,eller ve ayaklar genellikle vücudun diğer bölümlerine göre daha soğuktur. Makattan alınan ısı ağızdan alınan ısıdan 0,6 oC kadar daha yüksektir. Makattan alınan ısı vücudun iç bölgesinin sıcaklığını en iyi biçimde temsil eder ve ortamın sıcaklığından en az derecede etkilenir.Erkeklerde scrotum sıcaklığı duyarlı bir şekilde 32 oC de tutulur. Kadınlarda yumurtlama zamanı vücut ısısında artış meydana gelir.İnsanlarda en düşük sıcaklık sabah 6’da en yüksek sıcaklık ise akşamüstü görülür.

İnsan vücudu çok dar bir sıcaklık aralığında sağlıklıdır.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 24 Eylül 2011, 18:25   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Vücut Isısının düzenlenmesi




ISI ÜRETİMİ
: Vücuda ısı sağlayan yollar şunlardır:

1- Temel ****bolik Olaylar : Pek çok temel kimyasal reaksiyon her an vücut ısı üretimine katkıda bulunur. Besinlerin hücrelerimizde ****bolik olarak yıkımı ısı enerjisi açığa çıkarır.

2. 2- Besinlerin Özgül Dinamik Etkisi : Yüksek enerji veren besinler yemek , sıcak içecekler içmek vücut ısımızı arttırır.

3.Kas Aktivitesi : Vücut ısımızı arttıran en büyük kaynak iskelet kaslarımızın kasılmasıdır. Kas kasılması ısı enerjisi sağlar

ISI KAYBI
Vücuttan ısı kaybını sağlayan yollar şunlardır:

1. 1- Kondüksiyon ( iletim ) : Birbirleri ile temas halinde bulunan , ısıları farklı nesne veya maddeler arasındaki ısı değişimidir. Maddenin temel bir niteliği moleküllerinin hareket halinde olması ve bu hareketin miktarının sıcaklıkla orantılı olmasıdır.Bu moleküller daha soğuk olan maddelerin molekülleri ile çarpışarak termal enerjilerini bu soğuk moleküllere aktarırlar. Aktarılan ısı miktarı çarpışan iki nesne arasındaki ısı farkı ile doğru orantılıdır. Örneğin ; soğuk bir sandalyeye oturan bir kimse hızla vücudundan sandalyeye doğru ısı kaybeder. Birkaç dakika içinde vücut ısısı ile sandalyenin ısısı hemen hemen eşitlenir ve sandalye ısının daha fazla kaybını önleyen bir yalıtkan görevi yapar.

2.2- Konveksiyon ( taşıma ) : Vücutta deri molekülleri sürekli titreşim hareketleri yapar. Bu hareketin enerjisi , eğer hava daha soğuksa hava moleküllerine transfer olur. Bu olay deriye hemen komşu bölgedeki havanın ısısı derininkine eşit oluncaya kadar devam eder. Bu eşitlik sağlandıktan sonra bu yolla ısı kaybı olmaz. Bu nedenle vücuttan havaya ısının iletisi kendi kendini kısıtlayan bir olaydır. Ancak ısınan hava deriden uzaklaştırılıp yeni , ısıtılmamış hava akımının teması ile ısı kaybedilebilir. Bu olaya konveksiyon ( hava akımı , taşıma ) denir. Isınan hava yükseleceğinden vücudun etrafında daima küçük miktarda konveksiyon bulunur. Vücut rüzgara maruz kaldığı zaman deriye hemen komşu olan hava tabakası normalden çok daha hızlı olarak yenilenir ve konveksiyonla ısı kaybı da artar. ( Vantilatörlerin , klimaların serinletici etkisi ) Bir kişinin suda kondüksiyon ve konveksiyon ile ısı kaybı çok daha fazla olur. Su havanın birkaç bin katı bir özgül ısıya sahiptir ve ısıyı iletkenliği de havaya göre daha büyüktür.Vücuda yakın ince bir su tabakasını havada olduğu gibi bir yalıtkan bölge olarak ısıtma olanağı yoktur. Orta derecede ısıda suya verilen ısı aynı derecedeki ısıya sahip olan havaya verilen ısının birkaç katıdır. Ancak hava aşırı soğuksa , havaya ısı kaybı hemen hemen sudaki kadar büyük olur.

3.3- Radyasyon ( ışıma ) : Isının birbiri ile temas etmeyen farklı sıcaklıktaki iki nesne arasında birinden diğerine kızılötesi ısı ışınlarıyla elektromanyetik yayılma ile iletilmesidir. Soğuk bir ortamda bulunan bir kişi çevresindeki havaya kondüksiyon , aynı ortamdaki kendisine temas etmeyen soğuk nesnelere ise radyasyon yoluyla ısı kaybeder. Bunun aksine çevre sıcaklığı vücut sıcaklığından yüksek ise kuşkusuz ısı bu kişiye aktarılacak ve bu süreçlerle ısı yüklenmesi artacaktır. Bu kişi radyasyon nedeni ile soğuk duvarları olan bir odada oda ısısı ılık bile olsa titreyebilir. Soğuk fakat güneşli bir günde güneşin ısısı parlak cisimlerde yansıyarak ısıtıcı bir etki yapar. Örneğin ; hava sıcaklığı sıfırın altında iken oldukça hafif giysilerle üşümeden kayak yapılabilmesinin nedeni karların güneş ısısını yansıtarak oluşturdukları bu radyasyon etkisidir.

4- Terleme Ve Buharlaşma : Terleme ile deriden ve solunum yollarından su buharlaşır. 1 gr. suyun buharlaşması ile yaklaşık 0,6 k.cal ısı kaybolur. Belli miktarda su sürekli buharlaşır. Bu “ hissedilmeyen su kaybı “ insanda 50mlt./saat kadardır. Aşağı sınıf hayvanlarda soluma yoluyla ısı kaybı önemli bir mekanizmadır. Bu hayvanlarda aşırı bir soluk alıp verme olmadan ağız,dil,soluk borusu yüzeyleri üzerinden buharlaşmayla ısı kaybedilir. Deri ısısı çevre ısısından yüksek olduğu sürece ısı; kondüksiyon ( iletim ) , konveksiyon ( taşıma ) ve radyasyon ( ışıma ) ile kaybedilir. Ancak çevre ısısı deri ısısından daha yüksek olduğunda bu yollarla ısıyı kaybedemeyiz fakat kazanırız. Bu koşullarda vücudun ısıdan kurtulması için tek yol terleme ve buharlaşmadır. Bu mekanizmanın çalışmasını engelleyen herhangi bir faktör vücut ısısının yükselmesine neden olur. Örneğin ; kimi şahıslarda doğumsal olarak ter bezleri yoktur. Bu nadir durumdaki şahıslar soğuğa diğer normal insanlar gibi dayanabildikleri halde tropikal bölgelerde sıcak çarpması sonucu ölebilirler.


Na + Ter bezi hafifçe uyarıldığı zaman ter bezinde az miktarda sıvı üretilir ve sıvının kanaldan geçişi yavaş olur. Bu sırada Na ve Cl iyonları geri alınır. Bu iyonların yoğunlukları düşünce bileşimde bulunan su da büyük oranda geri alınır.Böylece düşük hızdaki terlemede üre, laktik asit ve K iyonları yoğun olarak bulunur. Öte yandan ter bezleri kuvvetle uyarılırsa; ter bezi büyük miktarda sıvı salgılar, sıvının kanaldan geçişi hızlı olur. Na ve Cl iyonlarının geri emilimi azalır, suyun geri emilimi azalır, suyun yoğunluğu fazla olduğu için dışarı atılan terde diğer maddelerin yoğunluğu çok artmaz. Aşırı sıcağa maruz kalan aklimatize olmamış ( iklime uyum sağlamamış ) bir kişide terleme ile büyük miktarda su ve tuz kaybı olur.
Terleme mekanizması ile ısı kaybetmek için sadece terleme yetmez terle atılan suyun buharlaşması gerekir. Terin buharlaşma derecesi ortamın nemine bağlıdır. Herkes tarafından bilindiği gibi insanlar nemli havada sıcağı daha fazla hisseder. Bu olay terin daha az buharlaşmasına ve buharlaşmadan önce deride geniş bir alana yayılmasına bağlıdır.
5- Dışkılama ve idrar : Bu yolla küçük miktarlarda ısı kaybedilir. Vücudun ısı düzenleme mekanizmasında önem taşımaz.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 24 Eylül 2011, 18:25   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Vücut Isısının düzenlenmesi




VÜCUT ISISININ DÜZENLENMESİNDE SİNİRSEL MEKANİZMALAR
Beynimizde vücut ısımızı sabit düzeyde tutmaya yarayan bir “termostat” vardır. Beynimizdeki bu ısı düzenleme merkezi vücut ısımızın çok sıcak ya da çok soğuk olduğunu haber aldığı zaman ısı yükseltici ya da düşürücü işlemleri başlatır. Beynimize bu haber, deri ve derin dokularımızda bulunan özel reseptörler ( algılayıcılar ) aracılığıyla sinirsel yollardan iletilir.

Vücut Isısını Düşüren Mekanizmalar :
1.Damarların Genişlemesi: Derin dokulardan deriye ulaşan ısı miktarı deriye olan kan akımı ile değiştirilebilir. Derinin hemen altında yoğun olarak bulunan kan damarları beynimizdeki ısı kontrol merkezinden gelen uyarılarla genişlediğinde sıcak kan deriye akar. Tam bir damar genişlemesi ile deriye sıcaklık transfer hızı sekiz kat arttırılabilir.

2.Terleme ve buharlaşma: Yukarıda anlatıldı.

3.Isı oluşumunun azalması: Vücutta fazla ısı oluşumuna neden olan tüm kimyasal olaylar ve hormonlar baskılanır.

4.Solunumda artış: Vücut ısısı arttığında solunum artışı olur. Solunum yüzeylerinden suyun buharlaşmasıyla ısı kaybı amaçlanır. Bu mekanizma insanlarda önem taşımaz.

Vücut Isısını Yükselten Mekanizmalar:
1.Damarların daralması: Vücut ısısı düştüğünde beynimizdeki ısı düzenleme merkezinden gelen uyarılar tüm derialtı damarlarına daralmasını söyler. Böylece derin dokulardan deriye olan kan akımı ve dolayısıyla ısı transferi azalır. Vücut ısısı korunmaya çalışılır.

2.Piloereksiyon ( tüylerin dikleşmesi ): Bu mekanizma insanlarda önemli olmamakla beraber aşağı sınıf hayvanlarda tüylerin dikleşerek aralarında deriye yakın kalın bir “yalıtkan hava tabakası” nı tutmalarını ve çevreye ısı transferini büyük ölçüde azaltmalarını sağlar.

3.Isı Oluşumunun Artması:

·Titreme: Deriden ve omurilikten gelen soğukluk sinyalleri beynimizdeki “titreme merkezi” ni uyardığında bu merkez aktive olur ve kaslara titreme emrini verir. Belirli bir kritik düzeyin üzerine çıkıldığında titreme başlar. Merkezden kaslara gönderilen sinyaller ritmik olmadığından kaslarda sarsı yaratmazlar. Maksimum titreme sırasında vücutta ısı üretimi 4-5 katına yükselebilir.
·
Kimyasal ısı oluşumu: Sinirsel uyarı ile hücrelerin besin maddelerini vücudun normal fonksiyonu için gerekenden daha fazla enerji yaratacak şekilde ****bolize etmesi ve dolayısıyla ısı oluşumunu arttırmasıdır.

·Tiroid bezinin çalışmasının artması: Vücut ısısının düştüğünü haber alan ısı düzenleme merkezi beynimizdeki başka bir merkezi uyarır. Bu merkez de tiroid bezini uyararak fazla miktarda hormon salgılamasını sağlar. Tiroid hormonları ****bolizmayı hızlandırır. Böylece hücrelerde başka bir kimyasal ısı oluşumu mekanizması çalıştırılmış olur. Ancak ****bolizmadaki bu hızlanma ani olmaz. Tiroid hormonları yavaş gelişen ama uzun süren bir ısı artışına sebep olurlar. Kutuplarda aylarca kalan askeri personelde, eskimolarda, soğuk iklimlerde yaşayan insanlarda guatr görülme sıklığının yüksek olmasında soğuğun etkisi vardır.


VÜCUT ISISININ DÜZENLENMESİNDE DİĞER FAKTÖRLER
Vücut ısısındaki değişiklikler yarı bilinçli veya bilinçli bir takım davranış değişikliklerine neden olur. Soğuğa karşı hayvanların dertop olması ortak bir reaksiyon olup soğuk bir yatağa giren insanlarda da benzer bir davranış ortaya çıkar. Dertop olmak soğuk ortama açık vücut yüzeyini azaltır. Soğuğa karşı titreme istemsiz bir yanıttır ama soğuk bir günde ayakları yere vurmayı, aşağı yukarı dans etmeyi yani istemli aktivite artışını yarı bilinçli bir davranış değişikliği olarak gösterebiliriz. Sıcak havada vücut aktivitesinin azaldığını herkes bilir. Buna “bu sıcakta hareket edilmez reaksiyonu” denir. Uyum sağlayan davranışlar arasında uygun giyinme biçimi, ortamdaki durumu değiştirme, uygun ısıtıcı ve klima cihazlarıyla sıcak ya da soğuğu sağlama sayılabilir.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
düzenlenmesi, isısının, vücut


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Vücut sıkılaştırma YapraK Güzellik, Sağlık ve Bakım Önerileri 0 12 Mart 2010 19:44
Dizi Değişkenlerin Düzenlenmesi Collettivo PhpBB 0 26 Eylül 2008 03:40
Simetrik Bir Vücut? Heidi Diyet ve Sağlıklı Beslenme 0 24 Temmuz 2008 17:09