IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 26 Eylül 2011, 00:55   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hevâsını (kötü arzu ve isteklerini) öldüren, harpte düşmanı öldürenden daha güçlüdür.




Birisi, Seleme bin Dînâr'a; "Sen kendine çok sâhipsin" dedi. O da şöyle cevap verdi. "Nasıl kendime sâhip olmıyayım. On dört düşman beni gözetliyor ve fırsat kolluyor. Dört tanesine gelince, onlardan biri olan şeytân, bana fitne veriyor, aklımı ve kalbimi karıştırıyor. Müslüman hased ediyor. Kâfir ise fırsat bulsa öldürür. Münâfık bana buğz eder. Diğer on taneye gelince, onlar da: Açlık, susuzluk, sıcak, soğuk, çıplaklık, ihtiyarlık, hastalık, ihtiyaç, ölüm ve ateştir. İşte bütün bunlarla başa çıkabilmem için, tam silâhlı olmalıyım. En üstün silâh da takvâdır (haramlardan sakınmadır)."

Kendisine; "Ey Ebû Hâzım, senin sermâyen nedir?" diye soruldu. Şöyle cevap verdi: "Allahü teâlâya güvenip, insanlardan bir şey beklemememdir."

"İnsanların günah ve yasak işleri işlediğini görürsünüz. Ona "Ölümü ister misin?" denirse, "Hayır istemem" der. "Ona günahları terk etmez misin?" denildiğinde; "Onları terk etmek istemiyorum, onları ancak öldüğüm zaman bırakırım. Fakat ölümü de sevmiyorum" der".

"Biz tövbe etmeden ölmek istemiyoruz. Ölümden önce de tövbe etmiyoruz. İyi bil ki, öldüğün zaman malını mülkünü bırakırsın. Hiç bir şeyi götüremezsin. Öyleyse nefsini iyi tanı."

Süleyman bin Abdülmelik, Ebû Hâzım'a ihtiyaçlarını bildir diye mektup yazdı. O da cevâben, "Ben hâcetimi her türlü ihtiyaçları veren Rabbime arzettim. Bana verdiklerine de kanâat ettim. Vermediklerine de rızâ gösterdim." buyurdu.

"Dünyâyı iki şey olarak buldum: Biri bana âit, diğeri başkasına. Başkasına âit olan şeyi, bütün gücümle elde etmeğe çalışsam, mümkün değil, ona ulaşamam. Benim rızkım nasıl olsa başkasına verilmez. Başkasınınki de bana verilmez. Bana verilecek rızkın bir zamanı vardır. Onun için onda acele etmiyeceğim."

"Senin ihtiyâcını giderecek miktâr sana yetiyorsa, en asgarî maişet sana kâfidir. Eğer sana kâfi gelecek miktâr sana yetmiyorsa, o zaman dünyâda sana yetecek hiçbir şey yoktur."

"Âhirette sana lâzım olacak şeye bugün (dünyâda) öncelik ver. Âhirette sana zarar verecek şeyi de terk et."

"Dünyâda geçen günler rüyâ, geri kalan gelecek günler ve şeyler ise, arzu ve istekten ibârettir."

"Öldüğünde sana fayda vermeyecek her işi terk et. Böyle yaparsan, ne zaman ölürsen öl, zararda olmazsın"

"Ebû Hâzım hazretlerine dediler ki: "Fiyatlar çok yükseldi. Pahalılık var." O da şöyle cevap verdi: "Niçin üzülüyorsunuz? Bolluk zamanında sizi rızıklandıran Allahü teâlâ, pahalılıkta da size rızık verecektir."

"Dünyâda insanı sevindiren bir şeyin peşinden, mutlaka onu rahatsız edecek bir şey gelir." "Sizden birinin, dînin emirlerine uyması beni çok memnun ediyor."

"Ey Âdemoğlu, her şey ölümden sonra belli olup, ortaya çıkacak."

"Ebû Hâzım hazretleri, Medîne vâlisinin yanına gitti. Vâli; "Bana nasîhat et" dedi. Ebû Hâzım hazretleri şöyle buyurdu. "Kapına gelenlere bak. Eğer, iyi insanları yaklaştırırsan, kötüler yaklaşmaz. Kötüleri yaklaştırırsan, iyiler gelmez."

"İnsanlar konuşmayı severler fakat, konuştukları ile amel etmeyi, bildiklerini yaşamayı terk ederler."

"İki şey vardır ki, onlar yapılınca, dünyâ ve âhiretin iyiliklerine kavuşulur. Onlar nedir? diye sordular. Ebû Hâzım hazretleri şöyle cevap verdi: "Birincisi, Allahü teâlânın râzı olup, sana ağır ve zor gelen şeylere sabır ve tahammül etmek; ikincisi, Allahü teâlânın beğenmediği bir şeyi senin de beğenmemen."

"Kim şu iki şey için garanti verebilirse, ben de onun için Cennet'i garanti verebilirim. Birincisi; nefsinin sevdiği şeyleri terketmen, ikincisi; Allahü teâlânın râzı olup, senin beğenmediğin şeylere sabretmen."

"Âlimde şu üç haslet (özellik) bulunur. Birincisi, kendisinden yukardakine karşı gelmemek. İkincisi, kendinden aşağıdakileri hor ve alçak görmemek. Üçüncüsü, ilmine karşı dünyâlık almamak."

"İdârecilerin en hayırlısı, âlimleri sevendir."

"Birisi gelip, Ebû Hâzım hazretlerine: "Beni çok üzen bir şey var" dedi. Ebû Hâzım hazretleri "Nedir o?" diye sordu. O da; "Ben dünyâyı seviyorum" dedi. O zaman Ebû Hâzım hazretleri şöyle buyurdu: "Ben, Allahü teâlânın sevdirdiği bir şeyi sevdiğimden dolayı nefsimi kötülemem. Çünkü Allahü teâlâ bana bu dünyâyı sevdirdi. Eğer dünyâ sevgisi, bizi Allahü teâlânın beğenmediği bir şeye sürüklemiyor, beğendiği bir şeyden de alıkoymuyorsa, bunun hiçbir zararı yoktur."

"Allahü teâlânın rızâsı için bir kimseyi seviyorsan, dünyâlık konusunda, onunla münâsebetlerini (ilişkini) azalt."

"Rabbinin devamlı üzerine nîmetler gönderdiğini görüp duruyorken, hâlâ niçin O'na isyân eder, yasaklarından kaçınmazsın."

__________________

English Preparatory Department
School of Foreign Languages
Assistant English Teacher
Ankara Baskent University
2017-18

“Benim, senden öncem ve senden sonram yok, yalnızca sen varsın...”
C.A - 31.12.2010 - ∞

English Language and Literature
Faculty of Humanities and Letters
Ankara Bilkent University
2010-15
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
arzu, düşmanı, güçlüdür, harpte, hevâsını, isteklerini, öldüren, öldürenden


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bu daha mı az kötü? Kalemzede Felsefe 0 20 Eylül 2011 01:13
Memura bir kötü haber daha Lucifer Haber Arşivi 0 11 Haziran 2010 14:53