IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 25 Temmuz 2011, 14:21   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bediüzzaman'dan




Şimde de, Yücelerden Yüce Peygamberimizin (a.s.m.) devrimizdeki büyük vârisini dinleyelim.

Lütuf ve merhamet sahibi Rabbimizin her asra ettiği ayrı ayrı ihsanlardan şu dehşetli asrımıza düşen büyük hisse.

"Âlem-i İslâma indirilen darbelerin en evvel kalbime indirildiğini hissediyorum" diyen, büyük bir iman, gayret ve himmet çağlayanı: Bediüzzaman.

İngiliz meclis-i meb'usanmda, müstemlekât nazırının, elindeki Kur'ân-ı Kerim'i göstererek, "Bu Kur'ân Müslümanlarm elinde bulundukça biz onlara hâkim olamayız. Bu Kur'ân'ı onların elinden kaldırmalıyız" dediğini haber aldığında, gayreti imaniyesi şiddetle feverana gelen; "Kur'ân'ın sönmez ve söndürülmez manevî bir güneş hükmünde olduğunu ben dünyaya isbat edeceğim ve göstereceğim" diyen eşsiz ve yılmaz mücâhid.

Gençlerin kalbinde imanı, Kur'ân'ı hâkim kılmak için kaleme aldığı risaleler sebebiyle sürgünden sürgüne gönderilen, hapishane hapishane dolaştırılan, böylece çile yönüyle de tam bir Peygamber vârisi olduğunu fiilen isbat eden bir sabır kahramanı.

Bu müstesna zat, Müslümanlara musallat olabilecek her türlü maddî ve manevî hastalıklara karşı reçete yazmakla ömür geçirmiş-imansızlıktan ahlâksızlığa, ihtiyarlıktan hastalığa kadar. Bu hamiyetine, bu himmetine, bu gayretine karşılık kendisine, "Seksen küsûr senelik hayatımda dünya zevki nâmına bir şey bilmiyorum" dedirten en çirkin muamelelere muhatap olmuş. İşte bu İslâm kahramanı, müminlerin arasında kardeşliğin tesisi için harika bir risale kaleme almış: Uhuvvet Risalesi. Ve yine bu uhuvvetin en büyük düşmanı, bu birlik ve beraberliğin öldürücü zehiri olan ırkçılığa, Mektûbat adlı eserinde özel bir "mebhas" ayırmış.

Bu "mebhas'ta, ırkçılık hakkındaki âyet-i kerimeyi harika bir misâlle izah ettikten sonra şöyle buyurur:
"Hey'eti içtimaiyye-i İslâmiyye, büyük bir ordudur. Kabâil ve tavâife inkısam edilmiş. Fakat binbir birler adedince cihet-i vahdetleri var. Hâlıkları bir, Rezzakları bir, Peygamberleri bir, kıbleleri bir, kitapları bir, vatanları bir, bir bir bir... binler kadar bir bir.

İşte bu kadar bir birler, uhuvveti, muhabbeti, vahdeti iktizâ ediyorlar. Demek kabâil ve tavâife inkisam, şu âyetin ilân ettiği gibi teârüf içindir, teâvün içindir; tenâkür için değil, tehasüm için değildir."
İslâm kardeşliğin mükemmel bir şekilde işlendiği bu mebhas, şu dua ile son bulur:
"Rahmet-i İlâhiyeden ümit kesilmez. Çünki, Cenab-ı Hak bin seneden bire Kur'ân'ın hizmetinde istihdam ettiği ve ona bayraktar tâyin ettiği bu vatandaşların muhteşem ordusunu ve muazzam cemaatını, muvakkat ârızalarla, inşaallah, perişan etmez. Yine o nuru ışıklandırır ve vazifesini idâme ettirir."
Üstadın ırkçılık hakkında yazdıkları, bu mebhasa münhasır değil. Birçok lâhika mektuplarında ve mahkeme müdâfaatında bu büyük âfeti yer yer nazara verir.

İşte bunların birisi:
"Câmiü'l-Ezher, Afrika'da bir medrese-i umumiye olduğu gbi, Asya Afrika'dan ne kadar büyük ise daha büyük bir darü'l-fünûn, bir İslâm üniversitesi Asya'da lâzımdır. Tâ ki İslâm kavimlerini, meselâ Arabistan, Hindistan, İran, Kafkas, Türkistan, Kürdistan'daki milletleri menfî ırkçılık ifsâd etmesin. Hakikî, müsbet ve kudsî ve umumî milliyet-i hakikiye olan İslâmiyet milliyeti ile "inneme'l mü'nimûne ihvetün," Kur'ân'ın bir kanun-u esasîsinin tam inkişâfına mazhar olsun." (Emirdağ Lâhikası II. s. 195.)
Dinî ilimlerle fennî ilimlerin birlikte okutulacağı bir üniversitenin şarkta açılması için büyük gayret gösteren Üstad, yukarıda bir kısmını naklettiğimiz mektubunun bir yerinde, "Elli beş senedir Risali-i Nur'un hakaikine çalıştığım gibi ona da çalışmışım" buyurur.

Yukarıdaki satırlar devrin Reis-i Cumhuruna ve Başvekiline yazdığı bir mektuptan alınmıştır. Mektubun girişi de çok enteresandır:

"Kabir kapısında ve seksen küsür yaşında, bir kaç hastalıkla hasta bulunan ve ölüme kendini yakın gören bir bîçare garip ihtiyar der ki...."

O halinde bile vatan ve milletin birlik ve beraberliğini, âlem-i İslâmın ittihadını, kavmiyetçiliğe kapılmamasını dert edinmiş ve devlet erkânını bu vadide ikazdan geri durmamış.

Aynı mektuptan ibretli bir bölüm:
Ben Van'da iken, hamiyetli Kürt bir talebeme dedim ki: "Türkler İslâmiyete çok hizmet etmişler. Sen onlara ne niyetle bakıyorsun?" Dedi: "Ben Müslüman bir Türkü fâsık bir kardeşime tercih ediyorum. Belki babamdan ziyade ona alâkadarım. Çünkü, tam imana hizmet ediyorlar." Bir zaman geçti; (Allah rahmet etsin) o talebem ben esarette iken, İstanbul'da mektebe girmiş. Esaretten geldikten sonra gördüm. Bazı ırkçı muallimlerden aldığı aksül'amel ile, o da Kürtçülük damarı ile başka bir mesleğe girmiş. Bana dedi: "Ben şimdi gayet fâsık hattâ dinsiz de olsa bir Kürdü, sâlih bir Türke tercih ediyorum." Sonra ben onu birkaç sohbette kurtardım. Tam kanaati geldi ki Türkler bu millet-i İslâmiyenin kahraman bir ordusudur.
Bu ifadelerden hepimizin çıkaracağı dersler vardır.

Gerçekten de Türk milletini samimi olarak sevenler, bu milletin İslâma hizmetlerini tam takdir edenlerdir.

Mektupta Türkçülük akımının aksül'amel olarak Kürtçülüğe hizmet ettiğine dikkat çekiyor. Bu noktada çok ihtiyat ve temkin gerek. Biz ecdadımızı kuru bir ırkçılık namına değil, Bediüzzaman'ın tabiriyle, İslâmiyetin bayraktarı olmaları cihetiyle sevebiliriz. Yoksa, dedemizin âlim olması, bizi cehaletten kurtarmadığı gibi, ecdadımızın İslâma yaptığı hizmetler de bizim tembelliğimize gevşekliğimize, gayretsizliğimize kefaret olmaz.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bediüzzamandan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Şanlıurfa'da Bediüzzaman Mevlidi.. Düş Haber Arşivi 0 14 Ağustos 2012 06:04
Bediüzzaman'dan terörü durdurmanın çaresi! Ashriel Haber Arşivi 0 02 Temmuz 2012 14:07
Bediüzzaman Ve Kur'an'ın İ'cazı Kalemzede İslamiyet 0 02 Ağustos 2011 15:06
Atatürk, Bediüzzaman'dan ne istedi? BaRoN Haber Arşivi 0 06 Ocak 2011 23:04
Bediüzzaman Said Nursi BaRoN İslam Alimleri 12 17 Mart 2009 12:56