Namazın Arapça’daki adı olan "Salat" kelimesi-fiilleri farklı olmakla beraber- "Sıla-i rahim" dediğimiz ifadedeki "sıla" ile aynı kök harflerini paylaşmakta ve "buluşmayı, kavuşmayı" çağrıştırmaktadır. Bu ise namazın, aciz bir kul olan insanı, her şeye gücü yeten hakiki dosta, Yüce Yaratıcıya kavuşturan kutsal bir vesile olduğunu, hatta bizzat bir vuslat olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, “Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım isteriz” yakarışı, kulun Mabuduna açılan bir diyalog penceresidir.