IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 17 Mayıs 2014, 13:05   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İslam Bize Ne Kazandırdı?




İSLAM BİZE NE KAZANDIRDI

Müslüman olarak yaşamak ve can ver*mek isteyen her fert, şu sualleri kendi vicdanına tevcih etmek mecburiyetindedir:

- İslâm bana ne kazandırdı?

- Müslüman olmasaydım, kaybım ne olacaktı?

- Halen İslâm Dini'nin hayatımdaki müspet ro*lü nedir?

Evet, her Müslüman bu sualleri kendi vicdanına yö*neltecek ve cevap almaya çalışacaktır.

Ruhî buhranlarımız, iktisadî(ekonomik) bunalımlarımız, ahlâ*kî çöküntümüz, ilmî ve teknik alandaki geriliğimiz bu türlü tefekkürü gerekli kılmaktadır.

Bu noktadan hareket etmedikçe ne ferdî durumu*muzu teşhis ve tedavi, ne de ictimaî(sosyal) durumumuzu tespit ve tanzim edebiliriz.

Evet... İslâm bize ne kazandırmıştır?

Gerçekten İslâm, kişisel ve toplumsal hayatımızı kuşatan inanç ve yaşam kurallarıyla bizlere, ruhî hayatımızı tatmin, maddî ha*yatımızı tanzim edecek mükemmel bir nizam sunmuş*tur.

Biz bu nizama inanmakla Hak'la mümtaz bir sını*fın bahtiyarları olmak konumundayız. Çeşitli batıl sistem*lerin bağlıları, materyalistler, Hıristiyanlar, Mûsevîler, dünyâ ile âhireti birleştiren, insanı maddî ve manevî yapısıyla değerlendiren, fert, aile ve toplum münâsebetlerini gerçekçi biçimde düzenleyen, doğal çevremizi hizmetimize sunulmuş Allah'ı anan varlıklar olarak bize tanıtan hülâsa insanlık hayâ*tını inançtan ahlâka, ekonomiden siyasete her yönüyle kuşatan böyle bir nizâmın imanlıları olmak nimetinden yoksundur.

Gerçek bu olmasına rağmen «İslâm bize ne kazan*dırmıştır?» suâline neden müspet bir cevap verebilecek durumda değiliz?

Yürekten ve de açık bir dille ifade ve itiraf etmeliyiz ki; bizler, imanımızı ruhlarımıza sindirememişiz, hayatımızı inandığımız ilâhî düzene göre tanzim edememişiz. Öz deyimle niçin ve neden inandığımızın şuurundan yoksunluğumuzun tabîi neticesi olarak ame*li hayatta İslâmlaşamamışız.

Aziz Mü'minler!

- Kayıtsız şartsız mutlak hâkimiyetin Allah'ta olduğunu ve hayatın O'nun emirlerine göre yaşanması gerektiğini sürekli bir şekilde talim etmesi için farz kılındığı şuu*rundan gafletle kılman namazlar,

- Sosyal adaleti iman ve ibâdet görevi haline ge*tiren önemi bilinmeden ve vicdanî hazzı duyul*madan gelenek çizgisinde verilen zekâtlar,

- Kişisel,soysa ve evrensel hedefleri kav*ranmadan tutulan oruçlar ve yapılan haclar...

Bütün bunlar bir tarafa, cemiyetimizde, İslâm, kabul ettiğimiz toplum düzenimiz tarafından dirilerin hayat dini olmaktan çıkarıl*mış, ölülerin merasim dini haline getirilmiştir.

Neticede, bizler, kafamıza göre inanmışız, İslâm'a göre mü'min olmamışız ki İslâm bizi yar ve ağyarın kabul ve tasdik edebileceği ölçüde yüce*liğe erdirmiş olsun.

Buyurunuz, Hucurât sûresinin 15. âyetinde sunu*lan gerçek mü'minlerin portresini beraberce izleyelim.

Rabbimiz şöyle buyuruyor:«Gerçek mü'minler ancak Allah'a ve O'nun Peygamberine inanırlar.Sonra da (inançları doğrultusunda yaşamaları gerektiğini kabulde) şüpheye düşmezler. Bu yolda mallarıyla ve canlarıyla cihâd ederler. İşte yaşayışlarıyla imanlarını doğrulayan gerçek mü'minler onlardır.»

Muhterem Mü'minler!

Anlamını sunduğumuz âyet-i kerîmede çizilen mü'*min portresini izlerken, aşağıda özetlediğimiz suallerin çizdiği doğrultuda düşünmeli, «İslâm bize ne kazandır*mıştır?» sorusuna, gerçeği yansıtacak bir cevap bulma*ya çalışmalıyız.

- Bizler, imanımızın icâbı olarak hayatımızı reh*berliğinde tanzim etmemiz gereken Kur'ân ve Sünnet kaynaklarını tanımaya çalışıyor, yabancı ve istilâcı batıl kültürlere karşı İslâm kültürü ile kendimizi güçlendirebiliyor muyuz?

- İslâm Dini'nin değişmez ve değiştirilemez nitelikteki emirleri ve yasaklarının yönetiminde manevî bir asker ruhuyla yaşayan disiplinli bir mânâ eri olabiliyor muyuz? Allah'a ve âhiret Günü'ne olan imanımızla ha*yata olgun bir mü'min mantığıyla bakabiliyor, ferdî, ailevî ve sosyal hayatımızı ibâdet aşkıyla yaşayabiliyor muyuz?

- Bir gayr-i müslimden çok daha istikrarlı bir ah*lâk ve fazilet adamı, şuurlu, kararlı bir nizam insanı olabiliyor muyuz?

- Dînimiz, «İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı olandır.» ölçüsünü koyarak İslâmî değeri*mizi insana yönelik sosyal hizmetlerimizle irtibatlandırırken , dışımızdaki insanlardan daha atılımcı bir toplum insanı olabiliyor muyuz?

- İnancımız bizi, ahlâkta, ilimde, fikirde, sanatta ve ticârette her geçen gün gelişmek isteyen ilerici ve hamleci bir ruhun sahibi kılabiliyor mu? Aklını biraz olsun kullanabilen insanların bile şid*detle kaçınmaya çalıştıkları örneğin içki, kumar ve zinadan, yalandan, sömürücü faizden ve haklara tecavüzden ima*nımızla korunabiliyor muyuz?

- İslâm Dini'nin imanlısı olarak, insan*ları iyiye, güzele ve doğruya davet edebiliyor,kötülükler ve çirkinliklerden sakındırabiliyor muyuz?Bunun için hayırlara çağıran sivil toplum örgütleri oluşturabiliyor muyuz?

- İslâm'a bağlılığımızla fabrikalarımıza ve işyerlerimize ayrıcalık kazandırabiliyor, inancımızı âdil ücret ödeyerek, sağlam ve güzel üretim yaparak gösterebiliyor muyuz? Âmir - memur, idareci - vatandaş, öğretmen -öğrenci, evlât - ebeveyn, üretici - tüketici, işveren - işçi, alıcı - satıcı vs. olarak kendi nefsimiz için istediğimizi diğer mü'min kardeşlerimiz için de isteyebiliyor muyuz?

Yukarıda müşahhas(somut) örnekler halinde ancak bir kısmını sunabildiğimiz ve her biri bir Kur'ân ve Sünnet kuralı icabı yapılması gereken vazifelerimizi yaparak veya yapmaya çalışarak inandığımız İslâm düzenini aile yuvasında, büroda, fabrikada, mektepte, kışlada ve her yerde yaşayabiliyor muyuz?

Bütün bu suallere olumlu bir cevap verebiliyorsak, gerçek mü'miniz. Hakikî mü'min olduğumuz sürece de İslâm Dini'nin bize kazandırdığı maddî ve manevi değerlerin hazzı ve mutluluğu içerisinde kazançlıyız.

Eğer müsbet(olumlu) bir cevap veremiyorsak, İslâm Dini'ni bu ilâhî düzenin istediği şekilde yaşayan bir mü'*min değiliz ki İslâm, ruh dünyamızı aydınlatsın, ahlâk ve fazilet değerleriyle donatsın ve bizi manâ doruğu*muza kaide olabilecek güçlü eserlerin mucidi ve sahibi kılabilsin.

Aziz Mü'minler?

Katiyetle bilmeliyiz ki, bizi haklar ve hürriyetlere saygıda, ahlâkta, ilim*de, teknikte, sanatta, ticarette geliştiremeyen Müslümanlığımız, dünyamız gibi âhiretimizi de mutlu edmeyecektir.

Peygamberimiz ne güzel buyurmuşlardır:«İman; arzularla ve dışa dönük süslenmelerle ger*çekleşmez. O, kalpte kökleşmesiye, yaşayışın da onu doğrulamasıyla vücut bulur.» (1)

Evet, olgun ve mesut bir Müslüman olarak yaşa*mak, Cennet'e hak kazanmış, mü'min olarak can ver mek isteyen her fert, her zaman,her yerde ve her vesîle ile «İslâm bana ne kazandırmış*tır?» sualini vicdanına yöneltecektir. Olumlu bir cevap alabilmek için de İslâmî görevlerini yapmada tam bir aşk, azim ve sabırla çırpınacaktır.

İmanımızı inkılâba dönüştürmedikçe, hak, hayır, tekâmül ve mutluluk çığırı açılmaya*caktır.

Sözü Kur'ân'a bırakıyorum: «İman edip de (Allah'ın ve Peygamberinin emirleri ve yasakları doğrultusunda) güzel ameller yapanlar (yok mu?) Ne mutlu onlara. Nihayet dönülüp gidilecek güzellikler yurdu Cennetler de onlarındır.» (2)

1. C. Sağîr (leyse...), 2/134

2. Ra'd sûresi, âyet, 29.

(alirizademircan)

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bize, kazandırdı, ne, İslam


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
İmirzalıoğlu 40 milyon kazandırdı Zen Haber Arşivi 0 18 Şubat 2013 18:37
Köylülere 1 milyon TL kazandırdı Ashriel Haber Arşivi 0 11 Aralık 2011 13:41
Windows 7, Turkcell'e de kazandırdı MT EkoL Turkcell 1 12 Kasım 2009 01:22
Ağustos'ta en çok borsa kazandırdı Cemalizim Haber Arşivi 0 12 Eylül 2008 19:25