IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 28 Mayıs 2014, 22:29   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Allah'a Güven




Bütün varlıkların ve insanların yaratıcısı olan Rabbimizin açıklamasına göre; «... İnsan zayıf yaratılmıştır.» (1)

Zira her an ölümle başbaşadır. Aklı ve duyu organ*larının gücü sınırlıdır. Hayatım sürdüren vücut faali*yetleri kendi yönetimi dışındadır. İnsan kendisi gibi za*yıf insanlarla iç içedir. İlâhî kanunların bir bölümünü teşkil eden tabiat kanunlarının da egemenliği altında*dır.

İnsan zayıf olduğu içindir ki güvenme ve sığınma ihtiyacındadır. İltica edilecek güçleri bulunmadığını, bildiği halde ilme, emeğe, sermayeye, mevkie, soya, hatta merhamete dayanması güven duyma ihtiyacını karşılamak, tedirgin olan ruhunu tatmin etmek içindir.

Tümü yaratık olan ve insan gibi acz alâmetlerini acıyan bu güven kaynakları aklını kullanabilen insan*ım şüphesiz mutlu edemez.

Ölümü öldüremeyen ve gelmesi mümkün tehlikeleri engelleyemeyen bu güven kaynaklarının kendileri gü*vene muhtaçtır. Çünkü devrin ilimi geçerliliğini, emek gücünü, sermaye egemenliğini, mevki sürekliliğini, soy ittifakını ve merhamet üstün kudretini yitirebilir.

Bu durumda akimi kullanarak ve Rabbinin lütfuna uğrayarak Allah'a îman bahtiyarlığına ermiş mü*min elbetteki yaratılmış olan mezkûr güçlere değil on*ları yaratana dayanır.

Hükmü evrene, dünyaya, insanlara, bitkilere, hay*vanlara ve ölüm ötesine geçen, dilediğini istediği an ar*zuladığı şekilde yaratan bilgisi engin, merhameti sı*nırsız Rabbine güvenir.

Allah'a güven; özel ifadesiyle tevekkül İslâm Aki*desinin gereği, müminin sıfatıdır. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:Enfâl Sûresi Âyet 2-4:«Allah anıldığı zaman yürekleri ürperen, kendileri*ne Allah'ın âyetleri okunduğu zaman o âyetler imanla*rını artıran, Rablerine tevekkül eden, namazlarını kılan ve kendilerine verdiğimiz nzıktan verenler (yok mu?) İşte onlar gerçek müminlerdir. Onlara Rablerinin ka*tında dereceler, bağışlanma ve pek güzel nzık (lar) var*dır.»

Aziz Müminler!

Mümin Allah'a îmanını sürdürdükçe yalnız ve yal*nız Allah'a güvenecek ve dayanacaktır. Zira Allah'a " Süven ve dayanma İslâmî îman'ın bir olgunluk merhalesi değildir. Zarurî gereğidir.

Bunun İçindir ki Kur'ân'da bu gerçek şöyle açık*lanır; Yunus Sûresi Âyet 84:«...(Eğer Allah'a inandıysanız) gerçekten O'na tes*lim olan insanlarsanız yalnız ve yalnız O'na güvenin. O'na dayanın.»

Aziz Müminler!

İnsanlar dahil bütün maddî varlıklara hâkim olan ve çok cüzî bir kısmım bilimlerle formüle edebildiğimiz sebep-netice ilişkileri Allah'ın koyduğu ve O'nun değiştirebileceği yasalardır.

Meselâ; gıdayla hayat, yağmurla nebat, ateşle yan-ma, cinsî münasebetle nesil arasında sebep-netice. alâ*kasını kuran Allah'tır.

Mümin buna inanacak, Allah'ın koyduğu bu düze*ne bağlı kalacaktır. Bu ilâhî hikmetli çizgiden sapılma*ması inancıyla yalnız Allah'a güvenecektir.

Allah'a tevekkül; güven ilâhî bir kanun olan sebep-netice ilkesinin reddini, sebeplere bağlılığını terke-dilmesini gerektirmez.

Çünkü Allah'a güven Allah'ın çizdiği hat üzerin*de olacaktır.

Sebeplere bağlanarak Allah'tan hayırlı netice bek*lemek, koyduğu ölçülere göre lûtfunu taleb etmektir.

Zira sebebe netice kanununu koyan Allah'tır. O di*lemezse sebep netice doğurmaz.

Sebepler kendiliğinden netice oluşturamaz. Netice*leri sebeplerde güç yaratan Allah'a bağlamamak insanı kâfirliğe götürür. Aklı da çıkmaza sokar. Zira hiç bir sebep netice için yeterli değildir.

Meselâ; insanın yaratılması için ana rahminde bir hücrenin döllenmesi sebebi zarurîdir. Ancak döllenmiş bir hücreyi yalnız beyninde on milyar hücre bulunan insan neticesine yaratıcı sebep görmek akıl dışıdır.

Bunun akıl içi olabilmesi için bir tek hücreyiatmış trilyon hücreye ulaştıran Allah'a ve onun ilk hücre üzerindeki yapıcı kudretine inanmak lâzımda.

Mümin sebep-netice ilişkisini koyan Allah'a inana*cak sebeplerde netice alma gücünü halkedenin de yalnız Allah olduğuna inanarak O'na güvenecektir.

Böyle olması gerektiği içindir ki Mevlâmız ve Pey*gamberimiz bize iki yönlü emirler vermektedir.Rabbimiz; çalışmamızı emretmekte, fakat yalnız çalışmamı*za güvenmememizi, zira çalışma sebebini neticelendire*cek yegâne nzık verici olanın yalnız kendisi olduğuna inanmamızı da emretmektedir.

Peygamberimiz;Hastalıklarımızı tedâvî ettirmemizi emretmekte, şi*fâ verici olanın ancak Allah olduğuna inanmamızı da emretmektedir.

Öz ifadeyle İslâm Dini sebeplere yapışmamızı fa*kat netice için yalnız Allah'a güvenip dayanmamız ge*reğini bildirmektedir.

Çalışan fakat Allah'a güvenmeyen, Allah'a güve*nen fakat tedavi olmayan genel ilâhî yasaların dışın*dadır.

Dinimiz Allah'a özel bir yakınlık derecesine ulaş*mak gibi azın azı kulların erdiği yüceliklere sahip olma*dan bu umumî kaidenin dışına çıkılmasını yasaklamış*tır. Bunun içindir ki «Ya Resûlellah! Devemi bağlayıp da mı Allah'a tevekkül edeyim, yoksa salıverip de mi Rabbime güveneyim?» şeklinde soru yönelten bir saha-biye Peygamberimiz şöyle buyurmuştur.

- (Önce) bağla, sonra tevekkül et. (2)

Müminler!

Burada gönül kulaklarımıza fısıldamak isteriz ki, koyduğu sebep netice kanunlarına uygun bir şekilde sebeplere yapışarak Mevlâmızdan dilemek genel yasa*dır. Allah koyduğu sebep netice kanunlarına uymaya mecbur değildir. Sevdiği kullarına dilediklerinde, lutfunu sebepsiz neticeler halinde de yağdırabilir.

İman mantığıyla ayarlı bir-kalple ancak kavrana*bilecek bu inceler incesi esasa işaret etmek içindir ki Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:«Eğer siz Allah'a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz, sabahları aç karınla çıkıp akşamları tok karınla dönen kuşların rızıklandırıldıkları gibi siz de rızıklandırılırdınız.» (3)

Amelî hayatta müminle kâfir arasındaki farkı belirginleştiren Allah'a güven; tevekkül meselesidir.

a - Kâfir ve Münafık bütün gücü ile sebeplere yapışarak çalışır.

b - Mümin de tüm gücü ile nedenlere bağlanarak çabalar.

Fakat kâfir ve münafık yalnız çalışmasına, mümin ise çaba çizgisi üzerinde yalnız Allah'ına güvenir. Çün*kü sebeplere netice halkedecek olanın ancak Allah ol*duğunu bilir.

Sebeplere dayanıp da onlarda neticeye varma özel*liğini halkeden Allah'a bağlanamamak ne kadar büyük bir gaflettir. -Ne azim bir nankörlüktür.

Allah'ın koyduğu helâl ve haram düsturlarına iman etmiş göründükleri halde, helâl yollardan çalışıl*dığında yeterince kazanılamayacağı inancına saplanan ve bu batü inanç sebebiyle haramlara düşen bazı mü*minler üzülerek ifade edelim ki yukarıda değinilen gaf*letin ve nankörlüğün failleri olmuşlardır.

Müminler!

Allah'a güven Allah'a imanın gereği olduğu için Kur'ân'ımızda şöyle buyrulur: [«ölümsüz diri olan (Allah)a dayan...» «Mutlak galip ve merhametli olan Allah'a güven» «O göklerin ve yerin Rabbidir. Ondan başka (ha*kimiyetine boyun eğilecek) hiç bir ilâh yoktur. Onul vekil edin.»

«Allah kuluna yetmez mi?»] (4) Allah zülcelâle tevekkülün aczi yenen, güven veren mutlu eden faziletinden insan kendisini nasıl yoksun kılabilir?

Müminler!

Kur'ân'ın ve Sünnetin ölçülerine göre zâtına güve*nenleri Allah sevdiğini bildirmekte ve müminlere şu güvenceyi vermektedir.

Talak Sûresi Âyet 2-3: «... Kim Allah'ın emirleri ve yasaklarına aykırılık*tan korunursa Allah O'na bir çıkış yolu yaratır ve onu ümit etmediği yerden rızıklandırır.Her kim Allah'a güvenirse Allah ona yeter...»

İman mantığı ve gönül neşesiyle bu ilâhî temina*tın altında yaşayan mümin ne bahtiyardır.

Rabbine güvensiz âciz insan ne zavallıdır.

Hutbemizi bir hadîsle bitiriyorum!

«İnsanları öfkelendirmek; cezalarına uğramak ba*hasına (sözleri, işleri ve davranışları ile) Allah'ın rıza*sını taleb eden kişiye Allah yeter; onu insanların şer*rinden korur... (O ne güzel vekil ve ne güzel yardımcı*dır.)» (5)





1) Nisa, 28.

2) Et-Tac, 5/205.

3) a.g.e. 5/205.

4) Fûrkan, 58; Şuara, 217; Müzzemmil, 9; Zümer 36.

5) Et-Tac, 5/206.

(alirizademircan)

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
allaha, gÜven


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Nefsi Küçük Görmek, Allah’a Yakın Olmak, Allah’a Yaklaşmak Zen İslamiyet 0 13 Aralık 2012 20:28